Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/435 E. 2022/690 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/435 Esas
KARAR NO : 2022/690
DAVA : Konkordato
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; şirketin kuruluşundan bu yana ciddi büyümeler gerçekleştirdiğini, bu sürekte … (Köy Koop.) … üzerinde firmanın distribütörlüğünü yaptığını, hali hazırdaki müşteri sayısının 2000’nin üzerinde olduğunu, 40’ın üzerinde personel istihdam ettiklerini, daha da büyümeyi hedeflediklerini, 2016 yılı eylül ayında …’nin şirket ortağı olduğunu, yeni ortakla bir çok büyük yabancı şirketlerle ticaret yapıldığını ancak özellikle son dönemlerde piyasada yaşanan kriz nedeniyle şirket mali tablolarında meydana gelen ödeme ve tahsilat dengesizliğinden kaynaklanan nakit akışında sıkıntıların meydana geldiğini, fiyatların artmasının ve vadelerin kısalmasının da ödeme dengesini bozduğunu, ekonomik kriz döneminde fiyatların artması ve vadelerin azalmasından dolayı karlılığın düşmesine neden olduğundan nakit ihtiyacının ortaya çıktığını, kısa vadeli borçlarını yapılandırılmasının güç hale geldiğini, bu şirketin kredi ihtiyacının artmasının ana kaynağı olduğunu, şirketin bir kısım alacaklarını tahsil edemediği, peşin ödediği malların bedelini tahsil edemediği, son dönemdeki döviz, kurlarındaki artışların piyasayı olumsuz etkilediğini, bankaların kredi fazlarım artırması ve kredi vermekten çekinmesi de nakit akışını olumsuz etkilediğinden kısa vadeli borçların yapılandırılması son derece güç hale getirdiğini, bu nedenlerle konkordato talebinde bulunduklarını, mahkemece 286 maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğu tespiti halinde derhal geçici mühlet kararı verilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasını talep ettiği, İİK’nun 285 madde ve devamı maddeleri uyarınca konkordato başvurusu, konkordato ön projesi, şirket kayıtları, finansal analiz raporlarına istinaden de İİK’nun 287 maddesi doğrultusunda bir yıl süreyle geçerli olmak üzere kesin mühlet kararı verilmesini, kesin mühlet ve uzatma süreleri içerisinde gerçekleştirilecek inceleme ve değerlendirme ile de konkordatonun tasdiki kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce İİK’nun 288 maddesi gereğince gerekli ilanlar yapılmış, davacı şirketin ticaret sicil dosyası getirtilmiş, davacı vekili tarafından iflas ve gider avansları süresinde yatırılmıştır.
Mahkememizin 05/11/2018 tarihli tensip zaptı ile davacı vekili tarafından İİK’nun 286. Maddede öngörülen tüm belgelerin eksiksiz olarak ibraz edildiği anlaşılarak davacı şirkete İİK’nun 285. ve devamı maddeleri gereğince 3 ay süre ile geçici konkordato mühleti verilmiş İİK’nun 297. maddede öngörülen tedbirlere hükmedilmiş ve İİK’nun 287/3 madde gereğince geçici konkordato komiseri görevlendirilmiş, davacı şirketin İİK’nun 297. maddesinin 2. fıkrasındaki haller dahil olmak üzere mal varlıklarının muhafazası için tüm tedbirlerin alınmasına, bu kapsamda davacı şirketin mahkemenin izni dışında geçici mühlet kararından itibaren rehin tesis etmesinin, kefil olmasının, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devretmesinin, takyit etmesinin ve ivazsız tasarruflarda bulunmasının tedbiren önlenmesine, aksi halde yapılan işlemlerin hükümsüz olacağına, 7101 sayılı kanunla değişik İİK’nun 288/1 maddesine göre; geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından; İİK’nun 294, 295, 296 ve 297. maddelerinin uygulanmasına, bu çerçevede mühlet içinde davacı şirket aleyhine 6183 sayılı amme alacaklarının tahsili usulü hakkında kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın, her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil, tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, yapılmış olan takiplerin bugünkü mevcut durumları aynen korunarak olduğu yerde durdurulmasına, ancak davacı şirketin işletme konularına ilişkin faaliyetlerinin devamı için elzem olan ve icra takipleri nedeniyle muhafaza altına alınan makine, teçhizat ve araçlarının üzerindeki hacizler baki kalmak kaydıyla yediemin olarak davacı şirkete tedbiren teslimine, İİK’nun 206. maddesinin 1. sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabileceğine mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceğine veya başlamış olan takiplere devam edilebileceğine ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirlerinin alınmamasına ve rehinli malın satışının yapılmasının tedbiren önlenmesine, davacı şirketin gayrimenkulleri ve tescilli, tescilsiz tüm mülkleri ile araçları üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yolunda ihtiyati tedbir konulmasına, ayrıca üzerlerine ayni ve şahsi hak tesisinin önlenmesine, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla 7101 sayılı kanunla değişik İİK’nın 287/3 madde ve fıkrası uyarınca; davacı şirketin sunulan tablolardaki alacaklı sayısı ve alacak miktarları dikkate alınarak, davacı şirkete mali müşavir …’ın geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilmesine karar verilmiş, taraflara tebliğ edilerek usulünce ilan edilmiş ve gerekli kurumlara bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan ilanlardan ve tedbir kararlarından sonra … un davaya müdahil olduklarını, ibraz ettikleri dilekçeleri ile özetle; talep konusu konkordato projesinin yerinde olmadığını, davacı şirketin borca batık olması nedeniyle iflasına karar verilmesini ve uygulanan tedbirlerin kaldırılmasını talep etmişlerdir.
Geçici konkordato komiserinin raporunu ibrazı üzerine mahkememizce davacı vekili ve komiser hazır edilerek duruşmalı olarak inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan duruşmada davacı vekili tarafından komiser rapora bir diyeceklerinin olmadığını, dava dilekçesini ve ön projeyi tekrar ettiğini, şirket ortağının şahsi mal varlığını satarak şirket borcunu ödediğini, projeye uygun faaliyete devam edildiğini, davacı şirket hakkında kesin mühlet verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce 06.02.2019 tarihinde yapılan duruşmada konkordato komiserinin olumlu görüş ve raporu da göz önüne alınarak davacı şirkete 06.02.2019 tarihinden itibaren bir yıl süre ile kesin konkordato mühleti verilmesine, mahkememizce verilen tedbirlerin devamına, konkordato komiserinin görevinin de devamına karar verilerek dosya konkordato komiseri mali müşavir …’a tevdi edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın tevdi edildiği konkordato komiseri tarafından son olarak dosyaya ibraz edilen 16.01.2020 havale tarihli raporunda özetle ve sonuç olarak şirketin faaliyet konularında bir değişiklik olmadığını, ticari faaliyetlerine devam ettiğini, şirket alacaklıları ile ilgili toplantının 02.09.2019 tarihinde yapıldığını, rehinli alacaklıların tamamı ile adi alacaklıların yarısından fazlası ile % 50,2’si konkordato projesinin kabulü yönünde görüş bildirdiklerini, davacı şirketin davada baz alınan bilanço tarihi olan 30.09.2018 ve rapora baz alınan bilanço tarihi olan 31.12.2019 tarihli itibariyle kaydi ve projede öngörülen rayiç değerlere göre kaydi değerlere göre bilançosunun borca batık olduğunu, pasiflerinin aktifinden 252.003,99.-TL fazla ve bu tutarda borca batık olduğunu, rayiç değerlere bilançosunda ise pasiflerinin aktiflerinden ….-TL fazla olduğunu, belirtilen miktar kadar borca batık olduğunu, şirkete ait araçların … plakalı araçların yaptırılan ekspertiz değerleri ile diğer üç aracın 2014 yılından geriye doğru % 15 eksiltilmiş kasko değerlerine göre alınan rayiç değerleri toplamının ….-TL olduğunu, şirketin dava tarihinden sonraki tüm süreçte kar etmediğini, zarar etmiş olması iyileştirme projesinin geçen bu süreçte realize olmadığı anlamına geldiğini, şirketin İİK’nun 285 ve devamı maddelerinde değişen haliyle tanımlanan “Borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veva vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunma” durumunun devam ettiği değerlendirildiğini, şirketin 01.10.2018 – 31.12.2019 döneminde projede öngörülen yıllık karlılık ve satış değerlerine ulaşılamadığını, şirketin 2018 yılı ve 2019 yılında karlılık hedefinin gerçekleştiremediğini ve zarar ettiğini, bu tarihler itibariyle iyileştirme projesinin gerçekçi olmadığını, davacı şirketin konkordato dava tarihinden sonraki dönem içindeki personele ve kamuya olan bir kısım borçlarının ödenmediğini, dava tarihinden sonraki 15 aylık sürede şirketin faaliyetlerine devam ettiğini, şirketin dava tarihinden sonraki 15 aylık sürede kar edemediğini, zarar ettiğini, iyileştirme projesinde öngörülen satış ve karlılık hedeflerine ulaşılamadığını, konkordato sürecinde ….-TL zarar ettiğini, bu süreçteki satış ve karlılığa projede öngörülen hedeflere ulaşmadığını, şirketin ticari faaliyetleri dışında nakit girişi sağlanmadığını, projenin gerçekçi ve uygulanabilir olmadığını belirtmiştir.
Dava, İİK’nun 285 ve devamı maddeler gereğince borçlarını ödeme güçlüğüne düşen davacı şirket tarafından talep edilmiş adi konkordato davasıdır.
İİK’nun 285 ve devamı maddelerinde düzenlenen konkordato müessesesinin amacı borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu tarafından vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmasını sağlamaktır. İİK’nun 292 maddeye göre ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra borçlunun mal varlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa veya konkordatonun başarıya ulaşmayacağı anlaşılıyorsa veya borçlu 297 maddeye aykırı davranıp veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa veya konkordato talebinden feragat ederse iflasına karar verilecektir. Yine İİK’nun 305 madde gereğince konkordatonun tasdiki için mühlet içinde komiserin izni ile akdedilmiş borçların tamamının ödenmesi veya alacaklının açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gereklidir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 24/01/2020 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile; davacı şirketin borçlarının ödeyememe tehlikesi altında bulunduğu, 31.10.2019 tarihi itibariyle ….-TL borca batık olan davacı şirketin mühlet içerisinde zarar ettiği, 31.12.2019 tarihi itibariyle konkordato süreci içerisinde oluşan kamu borcu toplamının 404.409,78.-TL’ye ulaştığı, 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerlere göre 620.440,88.-TL tutarında borca batık olduğu, süreç içerisindeki 48.000,00.-TL tutarında personel borçlarının ödenmediği, mahkememizce tensiple yapılan ihtara rağmen süreç içerisinde komiser onayı ile oluşan personel giderleri ve kamu borçlarının karşılanmadığı gibi teminat altına alınmadığı, şirketin süreç içerisinde zarar etmeye devam ettiği, projede ön görülen hedeflerine ulaşamadığı gibi herhangi bir harici nakit girişi de yapılmadığı, bu hali ile projenin uygulanması mümkün olmadığı gibi projenin revize edilmesi yoluna da gidilmediği, projede ön görülen satış ve karı elde edemeyecek durumda olduğu, kaydi ve rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğu, konkordato projesinin gerçekçi uygulanabilir olmadığı ve başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, geçici konkordato komiserinin raporu göz önüne alınarak İİK’nun 287 madde yollaması ile İİK’nun 292 ve 305 maddeleri gereğince davacı vekilinin konkordato talebinin reddine; mahkememizin 05/11/2018 tarihli tensip zaptı ve 06.02.2019 tarihli karar ile davacı şirket hakkında verilen konkordato mühleti ve tedbirlerin kaldırılmasına; borca batık olduğu anlaşılan Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davacı … Gıda İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında 24/01/2020 tarih saat 11:11 itibariyle iflasına karar verilmiştir. Mahkememiz kararı davacı tarafça istinaf edilmiş, akabinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 10/02/2021 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile; ” İİK’nın 287. maddesinde “Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun 286 ncı maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir. Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir. (Ek cümle:6/12/2018-7155/14 md.) Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilir. 290 ıncı madde bu konuda kıyasen uygulanır. Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez. 291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır. Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.” hükmü düzenlenmiştir. 2004 Sayılı İİK’nın 292. maddesinde “İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir: a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa. b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa. c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.(3) d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse. İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir. Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” hükmü düzenlenmiştir. Dosya kapsamının incelenmesinden, davacı şirketin 31.10.2019 tarihi itibariyle 296.239,75.-TL borca batık olduğu, borçlarının ödeyememe tehlikesi altında bulunduğu, mühlet içerisinde zarar ettiği, 31.12.2019 tarihi itibariyle konkordato süreci içerisinde oluşan kamu borcu toplamının 404.409,78.-TL’ye ulaştığı, 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerlere göre ….-TL tutarında borca batık olduğu, 48.000,00.-TL tutarında personel borçlarının ödenmediği, İlk Derece Mahkemesince yapılan ihtara rağmen komiser onayı ile oluşan personel giderleri ve kamu borçlarının karşılanmadığı gibi teminat altına da alınmadığı, şirketin süreç içerisinde zarar etmeye devam ettiği, projede öngörülen hedeflerine ulaşamadığı gibi herhangi bir harici nakit girişi de yapılmadığı, bu hali ile projenin uygulanmasının mümkün olmadığı, davacı şirketin projede öngörülen satış ve karı elde edemeyecek durumda olduğu, kaydi ve rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğu anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine” gerekçeleriyle istinaf başvurusu reddedilmiş, davacı tarafça BAM kararı temyiz edilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 09/06/2022 tarih, … karar sayılı ilamı ile; “İİK’nın 292. maddesi uyarınca konkordato talep eden şirketin konkordato talebinin reddi ile davacı şirketin iflasına karar verileceği düzenlenmiş olup, İİK 292/ son fıkrası “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder” hükmünü içermektedir. Somut olayda, konkordato talep eden borçlu şirketin yetkili temsilcisinin yargılama sırasında mahkemeye çağrılarak dinlenmediği, kanunun amir hükmünün yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş,..” gerekçeleriyle mahkememiz kararı bozularak dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Mahkememizce Yargıtay ilamı doğrultusunda davacı şirket yetkililerine İİK’nın 292. Maddesi son fıkrası uyarınca “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder” düzenlemesi gereğince davet edilmiş, şirket yetkililerinden …’ye tebligat 03/09/2022, diğer şirket yetkilisi …’e ise 03/09/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup, belirlenen duruşma gününde davacı şirket yetkililerinin duruşma gününde hazır olmadığı anlaşılmıştır.
Dava, İİK’nun 285 ve devamı maddeler gereğince borçlarını ödeme güçlüğüne düşen davacı şirket tarafından talep edilmiş adi konkordato davasıdır.
İİK’nun 285 ve devamı maddelerinde düzenlenen konkordato müessesesinin amacı borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu tarafından vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmasını sağlamaktır. İİK’nun 292 maddeye göre ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra borçlunun mal varlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa veya konkordatonun başarıya ulaşmayacağı anlaşılıyorsa veya borçlu 297 maddeye aykırı davranıp veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa veya konkordato talebinden feragat ederse iflasına karar verilecektir. Yine İİK’nun 305 madde gereğince konkordatonun tasdiki için mühlet içinde komiserin izni ile akdedilmiş borçların tamamının ödenmesi veya alacaklının açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gereklidir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, konkordato komiseri raporu, BAM ve Yargıtay ilamları birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin mühlet içerisinde zarar ettiği, bu süreçte kamu borçlarını ödemediği, rayiç değerlere göre ….-TL borca batık olduğu, süreç içerisinde personel borçlarını da ödemediği, mahkememizce yapılan ihtara rağmen komiser onayı ile oluşan personel borçlarını ve kamu borçlarını ödemediği gibi teminat altına da almadığı, süreç içerisinde zarar etmeye devam ettiği, konkordato projesinde öngörülen hedeflere ulaşamadığı, konkordato projesinin gerçekçi ve uygulanabilir olmadığı, başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı, şirket yetkilileri ihtaratlı tebligata rağmen duruşmaya gelmedikleri gibi herhangi bir proje revizesi veya nakit sermaye girişi vb. gibi bir beyan veya itirazda da bulunmadıkları anlaşılmakla geçici konkordato komiserinin raporu göz önüne alınarak İİK’nun 287 madde yollaması ile İİK’nun 292 ve 305 maddeleri gereğince davacı vekilinin konkordato talebinin reddine; mahkememizin 05/11/2018 tarihli tensip zaptı ve 06.02.2019 tarihli karar ile davacı şirket hakkında verilen konkordato mühleti ve tedbirlerin kaldırılmasına; borca batık olduğu anlaşılan Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davacı … Gıda İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında 18/11/2022 tarih saat 10:37 itibariyle iflasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Geçici konkordato komiserinin raporu göz önüne alınarak İİK’nun 287 madde yollaması ile İİK’nun 292 ve 305 maddeleri gereğince davacı vekilinin konkordato talebinin REDDİNE;
Mahkememizin 05/11/2018 tarihli tensip zaptı ve 06.02.2019 tarihli karar ile davacı şirket hakkında verilen konkordato mühleti ve tedbirlerin KALDIRILMASINA;
Borca batık olduğu anlaşılan Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı davacı … Gıda İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında 18/11/2022 tarih saat 10:37 itibariyle İFLASINA;
İflas kararının ivedilikle Nöbetçi İcra ve İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan, peşin olarak alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile kalan 44,80.-TL harcın davacıdan ALINMASINA,
Konkordato tasdik harcı olarak yatırılan 7.026,96.-TL harcın karar kesinleştiğinde ilgili iflas dosyasına GÖNDERİLMESİNE,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde ilgili iflas dosyasına GÖNDERİLMESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve hazır bulunan müdahil vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren 10 günlük kesin süre içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz kanun yoluna açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça, okunup, usulünce anlatıldı.18/11/2022, 10:37

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)