Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/429 E. 2023/225 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/429 Esas
KARAR NO : 2023/225
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı borçlu … arasında … / … Mah. … /Ada … parselde yapılan ve … A.Ş. taahhüdü altında bulunan … inşaatının … Blok … ve … dolaplarının yapım işi hususunda … tarihinde “… Blok … ve … İmalatı + Malzeme+ İşçilik+ Montaj Dahil ” isimli sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşme gereğince davalı borçlu tarafın, müvekkili şirketin taahhüdü altında bulunan … inşaatının … Blok … ve … dolaplarının yapım işini taşeron olarak … tarihinde teslim etmeyi yüklendiğini, buna ek olarak, iş bu sözleşme kapsamında işe başlama tarihi … olarak ve işin bitiş tarihi ise … tarihi olarak mutabık kalınarak davalı yandan kaynaklı gecikmelerde yaşanacak her bir gün için … Tl para cezası kesileceğinin ve imalatta kullanılacak ürünlerin yine sözleşmede kararlaştırılan marka ve model kullanılarak gerçekleştirileceğinin hüküm altına alındığını, sözleşmede belirtilen birim fiyat listesindeki toplam …Tl’lik tutara karşılık … firması tarafından … vade tarihli çekin davacı müvekkili …’ne verildiğini, davacı alacaklı şirket ile davalı borçlu şirket arasındaki sözleşmenin … Maddesinde bulunan ödemeler başlığı altındaki hükme göre çekin taşeron davalı firmaya verildiğini, taşeron firma tarafından iş bitirildikten sonra çeki işveren müvekkiline teslim edip fatura kestiğini, müvekkili firmanın üzerine düşen yükümlüklülükleri bu şekilde tamamlamış bulunduğunu, davalı tarafından yapılan tüm imalatların müvekkili şirket yetkilisi elemanlarınca yerinde incelendiğini, eksik ve kusurlu imalatların tutanak altına alındığını, hatalı ve kusurlu imalatları tamir ve tadil eden … şirketine … tarih ve … nolu fatura ile KDV dahil … Tl ve … tarih ve … nolu fatura ile KDV dahil … Tl olarak toplamda … Tl ödeme yapıldığını, hatalı ve kusurlu imalatlardan dolayı … firmasına ödenen …Tl ve gecikme cezası olarak belirlenen … Tl ‘lik kısım için toplamda …Tl tutarında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalı taraf adına icra takibi başlatıldığını, borçlunun … tarihinde yapmış olduğu yetki itirazı nedeniyle dosyanın Antalya … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına gönderildiğini, davalı borçlunun haksız ve kötüniyetle … tarihinde tekrar borca itiraz ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek davalının haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline ve takibin aynen devamına, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı taraf uhdesine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili ile aralarındaki sözleşme gereği yapılması gereken işlerin hatalı ve kusurlu yapılmış olması sebebiyle işleri … isimli … şirketine tamamlatıp ek masraf yaptığı gerekçesi ile müvekkile karşı …’den yetkisizlikle gönderilen Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, davacı tarafın iddialarının asılsız ve mesnetsiz olması sebebiyle taraflarınca ilgili icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, süresi içerisinde müvekkiline yapılmış bir bildirim bulunmadığını, müvekkilinin işini tam, eksizsiz ve zamanında ifa ederek teslimini gerçekleştirdiğini, müvekkili tarafından sözleşmeye konu edimlerin belirlenen tarihte tamamlanarak tam, eksiksiz ve kusursuz bir şekilde davacı tarafa teslim edildiğini, alacak likit olmadığı için icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine, Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesine, kötü niyetli olan alacaklı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ayıpların üçüncü kişi tarafından giderildiği, işin süresinde bitirilmediği iddialarına dayalı zararın ve gecikme cezasının tahsili amacıyla iş sahibi tarafından başlatılan ilamsız takipte davalı tarafça yapılmış itirazın iptaline ilişkindir.
Davalının tacir olup olmadığının tespiti için Antalya Gelir İdaresi Başkanlığı ve Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odasına müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda davalının … imalatı faaliyetinden ötürü … tarihinde esnaf kaydının yapıldığı, işletme hesabına göre defter tuttuğu, … yılı yıllık son ticari kazancının … -TL olduğunun bildirildiği görülmüştür. Yapılan … ( …) sorgulamasında da davalının tacir kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar tacir olarak kabul edilmiştir. TÜİK verilerine göre davacının yaptığı işe göre …bentteki sınırlara ilişkin … yılında defter hadlerine göre gayrisafi hasılat …-TL, … yılında ise …-TL olarak belirtilmekle davalının en son (…) gayrisafi hasılatı vergi beyannamesi ile …-TL olarak bildirildiğinden davalının esnaf olarak kabulü gerekmektedir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davalı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davalının basit usul ile vergilendirildiği, esnaf odasına kayıtlı olmadığı, ticaret sicil kaydının bulunmadığı, işletme defteri tuttuğu, faaliyet alanı itibariyle Vergi Usul Kanunu anlamında ve Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre ticari kazanç sektöründen vergiye tabi olduğu ve buna göre de esnaf sınırının aşılmadığı görülmüştür.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davacı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmesini ilgilendirse de; davalı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.04/04/2023

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)