Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/403 E. 2023/143 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/403 Esas
KARAR NO : 2023/143
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın İcra Müdürlüğü’ne yapmış olduğu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkkili olan kooperatife davalı tarafça üyelik sorumluluklarının hiçbiri yerine getirilmemiş olduğunu, Kooperatif Genel Kurulu ile aidat ve ara ödemelere ilişkin alınan karar gereğince; üye oldukları tarihten itibaren aidat ve ara ödemeler yapılmamış olduğunu, bu husus ile ilgili kooperatif üyesi olan davalıya ihtarname ile bildirimde bulunulmuş olmasına rağmen herhangi bir neticeye ulaşılamamış olduğunu, davalı taraf tüm ihtarlara rağmen borcunu ödememiş olduğunu davalı hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyası kapsamında takibe geçilmiş olduğunu; davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olduğunu, takip konusu meblağ davalı tarafça gayet iyi bir şekilde bilinmekte ve aynı zamanda likid bir alacak olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin aldığı taşınmazı icra satış yöntemi yoluyla 2016 yılında satın almış olduğunu, müvekkilinin taşınmazı satın aldığı tarihten icra takibi tarihine kadar hiçbir şekilde bilgilendirilmemiş olduğunu, Müvekkilinin Kooperatife üye olmadığını, kooperatifin varlığını bilmediği, bilmediği bir kuruluşa üye olması da imkansız olduğunu, müvekkilinin yıllardır mernis adresinin sabit olduğunu, davacı bunu bilmesine rağmen müvekkilinin yaşamadığı bir yere ihtarname çekmiş olduğunu çekilen ihtarnamenin bila döndüğü ve bu biladan sonra tekrardan mernis adresine bir tebligat yapılmamış olduğunu kendisini haberdar etmekten kaçınmış olduğunu, müvekkilinin üye olmadığı var olduğundan haberi olmadığı bir kuruluşun üyelik sorumluluklarını yerine getirilmesinin beklenmesinin hayatın genel akışına aykırılık olduğunu, kötü niyetli olarak müvekkilinin genel kurul toplantılarından haberi olmuşcasına bir ibareden bahsedilmiş olduğunu bunu kabul etmek hakkaniyete ve kanuna aykırılık teşkil etmekte olduğunu beyan etmiştir.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu … tarihli karar ile görevsizlik kararı verildiği, kararın kesinleşmesine müteakip davacının başvurusu üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava, kooperatif üye aidat alacağına dayalı başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkin olup, uyuşmazlığın davalının kooperatif üyesi olup olmadığı, sorumlu olduğu tutarın miktarı noktasında toplandığı anlaşıldı.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasa ile 6102 sayılı TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca ticari davalarda dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak getirilmiştir. Dava, niteliği itibariyle zorunlu arabuluculuk şartına tabi olup, görevsizlik kararı sonrası arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmediğinden tensip zaptı ara kararı doğrultusunda davacı vekiline arabuluculuk son tutanağını sunması için süre verilmiş, davacı vekili … havale tarihli beyan dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağını ibraz etmiştir. Yapılan incelemede arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin… olduğu, bu tarihin mahkememizce düzenlenen … tarihli tensip zaptından sonraya ilişkin olduğu, dolayısıyla davacı vekilinin mahkememizin ara kararından sonra arabuluculuk yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. Arabuluculuk yoluna dava açılmadan önce (görevsizlik kararlarında dosya görevli mahkemeye gönderilmeden) başvurulması şartı tamamlanabilir bir dava şartı değildir. Bu nedenle arabuluculuğa başvurulmadan açılan eldeki davanın dava şartı yokluğundan HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın arabuluculuk yoluna süresinde başvurulmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gerekli 179,90.-TL harcın peşin alınan 1.043,61.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 863,71.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)