Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/393 E. 2023/142 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/393 Esas
KARAR NO : 2023/142
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/06/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından …A.Ş.’nin … Poliçesi ile …-… tarihleri arasında sigorta güvencesi altına alındığını, … tarihinde sigortalı … A.Ş.’nin kullanımında olan işyerinde yangın meydana geldiğini, meydana yangın sebebi ile oluşan hasar nedeni ile müvekkili şirket tarafından sigortalısına … Euro ödeme yapılmak zorunda kalındığını, davaya konu yangının sigortalının kiracı olarak bulunduğu soğuk hava deposunun elektrik aksamından alt yapı tesisinden kaynaklanmış olup , meydana gelen zarardan bu sebeple davalı sorumlu olduğunu, sigortalı ile davalı arasındaki sözleşmenin … maddesinde yangının çıktığı tarımsal amaçlı lojistik depo ve iş yerinin davalı kiralayan tarafından tüm alt yapısı ile inşa edilip kiracı sigortalıya teslim edileceğinin düzenlendiğini, davalının sorumluluğunu karşılayan toplam … Euro ana para ve ferilerinin ödenmesi için davalı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü …-… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, ancak davalı tarafça takibe itiraz edildiğini, dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak başvurunun anlaşamama ile sonuçlandığını, davalı tarafça yapılan zaman aşımı itirazının yerinde olmadığını, davaya konu yangının … tarihinde meydana geldiğini, ödenen bedelin rücusu için davalı hakkında … tarihinde takip başlatıldığını, icra takip dosyasında borçluya … tarihinde tebligat yapılabildiğini, … yıllık hak düşürücü sürenin dolmadan davayı açtıklarını, davalı tarafça alacak olarak döviz talebinde bulunulamayacağı belirtilerek takibe itiraz edildiğini, yabancı para alacaklarında alacaklının seçim hakkı olduğunu, yabancı para alacağına fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığı ile ödeme tarihine kadar yabancı para alacağına işletilecek faizi talep hakkına sahip olduğunu, belirterek davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın zaman aşımı, ana para, takipten önce işlemiş faiz ve tüm itirazları yönünden iptali ile takibin devamına , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı davaya cevap vermemiş duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından sigorta poliçesi ve hasar dosyası, kira sözleşmesi, arabuluculuk tutanakları, fotoğraflar delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra dosyası getirtilmiş, davacı … şirketinin yaptığı ödemeye ilişkin bankadan dekont sureti celp edilmiş, tüm deliller toplanmıştır.
Dava, yangın sebebiyle sigortalısının zararını karşılayan sigorta şirketi tarafından TTK’nın 1472. Maddesi uyarınca halefiyete dayalı olarak zarara sebep olduğu iddiasıyla davalıya karşı rücuen tahsil amaçlı başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda, davacı … şirketi sigortalısı olan ve yangın çıkan taşınmazda kiracı bulunan … A.Ş.’nin … olarak açtığı davada, kiralayan olan davalı … A.Ş.’nin kira sözleşmesinin ikinci maddesine göre yangından sorumlu olduğu iddiasıyla meydana gelen hasar için sigortalısına ödediği tazminatı, sigortalısının yerine geçerek davalıdan istemektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira konusu iş yerinde çıkan yangından kiracı ve kiralayandan hangisinin sorumlu tutulacağı noktasında toplanmakta olup, uyuşmazlığın çözümü kira sözleşmesinin hükümleri yorumlanarak sağlanacaktır. Eldeki davada temel ilişki kira sözleşmesine dayanmaktadır. Bu itibarla tarafların ticari işletmeleri ile alakalı bir davanın bulunmamasına, davanın ticari bir özelliğinin bulunmayıp, yargılama sırasında sigorta hukuku değil genel hükümlere göre davalıların sorumluluklarının tartışılacak olmasına göre eldeki davada 6100 sayılı HMK’ nın 4. Maddesinin a bendi uyarınca sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. (Emsal olarak tüketicinin tur şirketleriyle yaptığı sözleşme uyarınca tur şirketine ait araçla seyahat halinde iken meydana gelen trafik kazasında, yolcu olan tüketicinin uğradığı zararlar için aracın ferdi kaza sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı açtığı davada, ticaret mahkemelerinin değil tüketici ile tur şirketi arasında taşıma sözleşmesi olduğundan tüketici mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmektedir. -Yargıtay 17 HD 26. 01.2017 tarih 2016/18663 esas 2017/640 kararı.-)
Uyuşmazlık kira ilişkisi irdelenerek çözüme kavuşturulacağından davada Mahkememizin görevli olmadığı, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptanmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.07/03/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)