Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/369 E. 2022/422 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/369 Esas
KARAR NO : 2022/422
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dilekçede özetle: Davalı alacaklı tarafından Antalya Genel icra müd.nün …, … ve … İcra müd.nün … esas sayılı dosyaları üzerinden dosya asıl borçlusu … LTD. ŞTİ hakkında icra takibine girişildiğini, bu dosya üzerinden müvekkiline 1.-2. Ve 3. Haciz ihbarnameleri gönderildiğini, haberi olmadığı için itiraz edemediğini, bu takiplerden çalıştığı şirkete maaş haczi için yazılan müzekkerenin kendisine bildirilmesi ile haberdar olduğunu, müvekkilinin borçlu şirketten 07/06/2013 tarihinde bu şirketteki %10 oranındaki şirket hissesini devretmek suretiyle ayrıldığını, ayrılmadan önce borçlu şirkete %10 luk payına karşılık azami 50.000,00.-TL sermaye koyma borcunu da borçlu şirkete ödendiğini, borçlu şirkete herhangi bir borcu olmadığı halde hakkında hakkında haciz ihbarnamesi düzenlenmesi ve kesinleştirilip borçlu sıfatıyla işlem yapılmasının yasal olmadığını belirterek; takip borçlusu şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ekine borçlu şirketteki hissesinin 07/06/2013 tarihinde devrine ilişkin noter sözleşmesini, 24/06/2013 tarihli ticaret sicil gazetesi örneğini sunmuş, gazeteye göre şirketin ilan tarihinde davacının şirket hissesinin olmadığı görülmektedir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Davacıya gönderilen 3. Haciz ihbarnamelerinin Genel İcra Müd.nün … Esas sayılı dosyasından 02/04/2020; … Esas sayılı dosyasından 20/01/2019 ve Antalya … İcra Müd.nün … Esas sayılı dosyasından 07/03/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın 15 günlük yasal sürede açılmadığını, davanın Asliye Hukuk Mah.de görülmesi gereken davalardan olup mahkemenin görevsiz olduğunu, bu davada ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının borçlu olmadığını, yazılı delil mahiyetinde kesin ve inandırıcı bir delille ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davaya konu icra dosyalarından … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından 30/06/2014 keşide tarihli bir adet çeke dayalı olarak dava dışı borçlu şirket hakkında genel haciz yoluyla girişilen takipte davacı borçluya gönderilen birinci haciz ihbarnamesini 18/02/2019 tarihinde, ikinci haciz ihbarnamesini 20/05/2019 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise “gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ imkansızlığı nedeniyle teb.k.m.21/2 maddesi gereğince tebliğ evrakı … mahallesi muhtarına … tarihinde teslim edilmiştir. İki nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır.” Şerhi ile … Mahalle muhtarının imzasına 20/09/2019 tebliğ edildiği;
İncelenen … Esas sayılı dosyasında; davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla girişilen takipte düzenlenen birinci haciz ihbarnamesinin 20/09/2019 tarihinde, ikinci haciz ihbarnamesinin 16/01/2020 tarihinde ve üçüncü haciz ihbarnamesinin “gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ imkansızlığı/tebliğden imtina nedeniyle teb.k.m.21/2 maddesi gereğince tebliğ evrakı … mahallesi muhtarına …tarihinde teslim edilmiştir. İki nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır.” Şerhi ile … Mahalle muhtarının imzasına 02/04/2020 tebliğ edildiği, 103 davetiyesinin ise “muhatabın çarşıya gitmesi nedeniyle”ibaresi düşülüp eşi …’e 03/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği;
…İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin “gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ imkansızlığı/tebliğden imtina nedeniyle teb.k.m.21/2 maddesi gereğince tebliğ evrakı …. mahallesi muhtarına …tarihinde teslim edilmiştir. İki nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır.” Şerhi ile … Mahalle muhtarının imzasına 07/03/2020 tebliğ edildiği, 103 davetiyesinin ise “muhatabın çarşıya gitmesi nedeniyle ” ibaresi düşülüp eşi …’e 03/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili mahkememize bilahare verdiği dilekçesi ekine, davacının müvekkili şirket hakkında Antalya …İcra Hukuk Mah.nin … Esas-211 Karar sayılı ilamını sunmuş, incelendiğinde: davacı … tarafından davalı müvekkili şirketi hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası için haciz ihbarnamelerinin tebliğinin geçersizliği sebebiyle tebliğ tarihinin 25/06/2020 tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, bu talebinin mahkemece reddedildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacının takip borçlusu şirkete borcunun olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan raporda borçlu şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının borçlu şirkete sermaye koyma borcunun tamamını 01/01/2013 tarihinde yerine getirdiği, ortaklığının 07/06/2016 tarihinde sona erdiği, 2013 yılı itibariyle herhangi bir borcunun olmadığının belirtildiği görülmüştür.
BAM ın kaldırma kararından önce mahkememizce yapılan değerlendirmede: Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin Adana … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararı bozduğu 18/09/2018 tarih ve … Karar sayılı ilamında “yerel mahkemenin tebligatın usulüne uygun olup olmadığının araştırma yetkisinin İcra Hukuk Mahkemesinde olduğu yönündeki gerekçesi yerinde değildir.” ifadesi ile yerel mahkemenin de tebligatın usulüne uygun olup olmadığının araştırmakla görevli olduğunun ifade edildiği;
Bu anlamda TBK’nın 21/2.maddesine göre: “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine ve yahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” Denildiği, burada davacı muhatabın adreste bulunmama sebebini açıkça belirlenmemesi, ne sebeple tebliğ imkansızlığının oluştuğunun en azından komşularından muhtardan ve çevreden araştırıp tespit edilmesi ve tutanağa yazılması, hatta kimden öğrenildiğinin de yazılıp mümkünse imzasının alınması gerekirken” tebliğ imkansızlığı” ibaresinin kullanmak suretiyle tebligatı geçersiz kıldığı, bu yüzden icra mahkemesinin kararının tebliğ ile ilgili kısmı mahkememizce yerinde bulunmadığı,
Bu davanın 15/12/2020 tarihinde açıldığı, İİK 89/4 maddesine göre davanın üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gün içinde açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu, üçüncü haciz ihbarnamesinin … esas sayılı icra dosyasında 02/04/2020 tarihinde usulsüz bir şekilde tebliğ edilmiş ise de, aynı dosyada gönderilen 103 davetiyesinin 03/09/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup ve bu tebliğin usulsüzlüğünün davacı tarafça ileri sürülmemesi karşısında 15 günlük sürenin geçirildiği;
… Esas sayılı dosyadan da her ne kadar geçersiz bir şekilde üçüncü haciz ihbarnamesi 07/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, bilahare davacıya 03/09/2020 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmiş olması bu tebliğin davacının eşi tarafından alınması bu hususun şikayet sebebi edilmemesi karşısında bu dava yönünden de 15 günlük dava süresinin geçirildiği;
… esas sayılı icra dosyasında ise, davacıya gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliği usulsüz ve bu dosyada yukarıda belirtildiği gibi 103 davetiyesi tebliğine ilişkin bir kayıt yok ise de, davacının bu dosya ile ilgili …İcra hukuk Mah.ne açtığı dava da öğrenme tarihini 25/06/2020 tarihi olarak gösterdiğinin anlaşılması karşısında iş bu dosya yönünden de davanın süresinde açılmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
BAM 1. H.D ise “ … İİK’nın 89. Maddesinde düzenlenen menfi tespit davalarında görevli mahkemeler genel mahkemeler olduğundan … kararın kaldırılmasına ve görevsizlik kararı verilmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine,” karar verilmiş olması karşısında mahkememizce aşağıdaki şekilde görev yyönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:
Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ANTALYA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmaz ise HMK 20/2-son ve 331/2. madde gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Vekalet ücreti yargılama gideri olup (HMK 323/1-ğ) süresinde başvuru halinde görevli mahkemede, başvurulmaz ve mahkememizce dava açılmamış sayılır ise bu kararda hükmedilebileceği (HMK 331/2) için vekalet ücreti TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-a-3 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olarak karar verildi.07/06/2022

Katip …
(E-İmzalıdır)

Hakim …
(E-İmzalıdır)