Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/35 E. 2022/358 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/35 Esas
KARAR NO : 2022/358
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ: 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili üniversite tarafından Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosya üzerinden … Ticaret ve Hizmet Organizasyon Turizm Limited Şirketi aleyhine kamu zararı nedeniyle alacak davacı açıldığını, ancak …Limited Şirketinin resen terkin edildiğini yapılan yargılamada öğrendiklerini, Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanabilmesi için kendilerine işbu davayı açmak üzere mehil verildiğini, ihyası istenen … Limited Şirketi’nin ticaret sicilinden resen terkin edilmeden önce …Merkez/Antalya adresinde faaliyet gösterdiğini, şirketin resen terkin edilmiş olması sebebiyle husumeti sadece ticaret sicil müdürlüğüne yöneltildiğini belirterek Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün sicilinde kayıtlı …Ticaret ve Hizmet Organizasyon Turizm Lmited Şirketinin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; İhyası istenen şirketin 2012 yılında adres ve durumunun tespit edilmemesi nedeniyle üyeliğinin askıya alındığını, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Borsalar kanunun 10. Maddesi ile oda kaydının yönetim kurulu ve Atso kararları ile 01/03/2015 tarihinde resen terkin edildiğinin bildirildiğini, münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen TTK’ın geçici 7. Maddesi uyarınca kendilerine yapılan ihtar ve 06/05/2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nden yayınlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmadığından şirket kaydının 28/07/2015 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, Türk Ticaret Kanunu Geçici 7. Maddesi kapsamına giren şirketler ve kooperatiflerin tespitinin yapılması, gerekli ihtar ve ilanların yapılarak ilgililerin haberdar edilmesi ve terkin işleminin mevzuata uygun gerçekleştirilmesi noktasında yükümlülük altında bulunduklarını, ihyası istenen şirkete tüm ihtar ve ilanların usulüne uygun yapılarak münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemleri yaptıklarını gösterir belgeleri ibraz etmelerinin ihtar edildiğini ve aynı zamanda ilan edildiğini, ihtara ve ilana cevap verilmediğinden söz konusu şirketin ticaret sicilinden terkin işleminin müdürlüklerince mevzuata uygun bir şekilde yerine getirildiğini, aleyhlerine açılan davanın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davanın kabul edilmesi halinde Antalya …Müdürlüğü’nün yasal hasım konumunda olduğundan bahis ile aleyhlerine yargılama masrafı ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında verilmiş 16/12/2021 tarihli ara kararını delil olarak sunmuş, mahkememizce şirketin sicil dosyası getirtilmiş, ilgili mahkemeden …Esas sayılı dosyanın tarafları, konusu ve akıbeti hakkında bilgi istenmiş, gelen yazı cevabı dosya arasına konulmuştur.
Dava, 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesi nedeniyle Ticaret Sicilden resen silinen şirketin tüzel kişiliğinin ihyası istemi ile açılmıştır.
Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinden; şirketin 2001 yılında Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün …sicil numarasında kaydının yapıldığı, 2012 yılında adres ve durumunun tespit edilmemesi nedeniyle üyeliğinin askıya alındığını, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Borsalar kanunun 10. Maddesi ile oda kaydının yönetim kurulu ve Atso kararları ile 01/03/2015 tarihinde resen terkin edildiği, münfesih sayılan şirketin yapılan ihtar ve ilana rağmen münfesih sayılmasına neden olan işlemi yaptığına dair belgelerini süresinde sunmaması sebebiyle TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca 28/07/2015 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır.
TTK’nun geçici 7/1. Maddesinde, bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde maddede sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı düzenlenmiş, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünce anılan yasanın 7/1-a maddesi uyarınca resen terkin işlemi yapılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde mevcut Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasına verilmiş 16/12/2021 tarihli ara kararın incelenmesinde; ihyası istenen şirketin davalılar arasında olduğu, Ticaret Sicilinden terkin edilmiş olması sebebiyle davacı vekiline ihya davası açmak üzere kesin süre verildiği görülmüş, ilgili mahkemeden celp edilen bilgi ve belgelerden de ihyası istenen şirketin ve davacının dosyanın tarafları olduğu ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce öncelikle hak düşürücü süre yönünden inceleme yapılmıştır. TTK’nın Geçici 7/15 maddesi uyarınca; Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir. Maddede belirtilen süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Sicilden silinme işlemi 28/07/2015 tarihinde gerçekleştiğinden ihya davasının yasada belirtilen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Ancak hak düşürücü sürenin dikkate alınması için şirkete yapılan ihtar ve ilanların yani terkin işleminin usulüne uygun olması gerekmektedir.
TTK’nın Geçici 7. Maddesinin 4. Fıkrasının a bendine göre; Ticaret sicili müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır. Yine aynı maddenin 11.fıkrasına göre; Dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen, süresi içinde cevap vermeyen veya tasfiye memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hâle getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtlarıyla birlikte bildirmeyen şirket ve kooperatiflerin unvanı ticaret sicilinden resen silinir. Resen unvanı silinen şirket ve kooperatifler, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile ilgili odanın internet sitesinde ilan edilir.
Yukarıda yazılı maddelere göre terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkililerine tebliğe çıkartılması ve sonrasında Türkiye Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı …müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı, ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesi’nde 06/05/2015 tarihinde yayınlandığı, ancak cevap dilekçesi ekinde şirket yetkilisi … ve …’e gönderilmek üzere hazırlandığı anlaşılan ihtarnamelerin şirket yetkilisine tebliğe çıkartıldığı ve tebliğ edildiği/ tebliğ edilemediği ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmüştür. Bunun üzerine mahkememizce şirket yetkilisine gönderilmek üzere hazırlanan ihtarnamelerin şirket yetkilisine tebliğ edilip edilmediği konusunda bilgi verilmesi, edilmiş ise tebliğ mazbatasının mahkememize gönderilmesi için davalı kuruma ihtaratlı müzekkere yazılmıştır. Davalı kurum 12/04/2022 havale tarihli müzekkere cevabında, söz konusu ihtarnameye ait tebligat evrakının bulunmadığını, ancak ihtarların ilgilisine ulaşmaması halinde bile ilgili ihtarın sicil gazetesinde yayımlandığı tarihten itibaren 30. Gün akşamı itibariyle yapılmış sayılacağını belirtmiştir.
Mahkememizce verilen kesin süreye rağmen davalı kurum ihyası istenen şirkete veya şirket temsilcisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgeyi veya tebligatı dosyaya sunamamış, bu hale göre şirket temsilcisine tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 1-4.a ve 11.bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkililerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtarin usule aykırı olduğu, bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır. Terkin işlemi hukuka uygun olmadığından 5 yıllık hak düşürücü sürenin dikkate alınmaması gerektiği ve davanın süresinde açıldığı kanaatine varılmıştır. Aynı sebeple terkin işlemi usulsüz olduğundan şirketin belirli bir nedenle sınırlı olacak şekilde ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına da gerek yoktur. Terkin işlemi hukuka aykırı olduğundan şirketin bütünü ile ihyasına karar verilmesi ve yargılama giderlerinden davalı kurumun sorumlu tutulması gerekmektedir. Konu ile ilgili emsal nitelikteki Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2020/363 Esas 2020/264 Karar sayılı ilamı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 21/10/2020 tarih 2020/5321 Esas 2020/4339 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Yargıtay’ın ilgili ilamında “İlk derece mahkemesince, iddia savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı ihyası istenen şirketin 02.09.2013 tarihinde TTK’nun geçici 7.maddesi gereğince sicil kaydının silindiği, davanın 08.04.2019 tarihinde açıldığı, terkin tarihinden dava tarihine kadar 6102 sayılı TTK’nun geçici 7/15.maddesinde ön görülen 5 yıllık sürenin hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı …müdürlüğünün terkin işlemleri sırasında kanunda olmayan bir hali esas alarak TTK Geçici 7.madde uygulamak sureti ile terkin işlemin gerçekleştirmesi normlar hiyerarşisine aykırı olduğu, 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.maddesinin 1-4.a ve 11.bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılmasının usule aykırı olduğu, ihyası talep edilen şirketin dava dosyalarının kesinleşmediği, böylece şirketin taraf olduğu davalar varken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesinin 6102 sayılı Kanunun Geçici 7.maddesine aykırı olduğu, bu nedenle hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, ihyası istenilen şirketin terkin sebebinin münfesihlik durumunu gerektirmeyen oda kaydı silinmesi olması nedeniyle şirketin sermayesine 6102 Sayılı Kanunun 332.maddesinde belirtilen kanuni asgari sermaye haddine yükseltilmediğinden de münfesih şirketlerden sayılması hususunun incelenemeyeceği, ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmadığı, davalı … Ticaret Odasının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacağı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kabulüne, Konya Ticaret Sicili’nin …sicil numarasında kayıtlı …İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin ihyasına, davacı tarafça yatırılan peşin harç ile 3.400TL vekalet ücretinin davalı … müdürlüğünden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, ihyası istenen anonim şirketin Ticaret sicilinden silindiği tarih itibariyle davacı yanın derdest davası bulunmakta olup, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 2.fıkrası hükmü gereğince davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ve kooperatiflere bu madde hükmünün uygulanamayacak olmasına göre, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
Açıklanan sebeplerle ve yukarıda belirtilen emsal nitelikteki Yargıtay kararı dikkate alınarak davanın kabulü ile şirketin ihyasına karar verilmiş, davalı kurum yargılama giderlerinden sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile; Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …sicil numarasında kayıtlı …Ticaret Ve Hizmet Organizasyon Turizm Limited Şirketi’nin ihyasına,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan 52,00.-TL tebligat gideri, 1,50.-TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 53,50.-TL yargılama gideri’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)