Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/317 E. 2023/105 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/317 Esas
KARAR NO : 2023/105
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/05/2022
KARAR TARİHİ : 21/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı sürücü …’nin mülkiyeti davalı …’e ait … plakalı araçla sevk ve yönetimi …’a ait … plakalı motosiklete çarptığını, sürücünün alkollü halde araç kullanarak …’un ölümüne neden olduğunu, trafik kazası tespit tutanağına ve Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre sürücü …’nin asli kusurlu bulunduğunu, davacının annesi ve babası ile birlikte yaşadığını, bir mobilya imalatçısında mobilya ustası olarak çalışarak annesinin ve babasının geçimini sağladığını, kaza sebebiyle ailenin oğullarının maddi ve manevi desteklerinden yoksun kaldıklarını, davalı …’in üzerine düşen sorumluluğu kabul etmeyerek aracının izni dışında alındığını beyan ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davanın kabulüne, 30.000,00.-TL destekten yoksun kalma tazminatının ruhsat sahibi ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ….-TL manevi tazminat kaleminin olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte müteselsilen sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ruhsat sahibinin ve alkollü halde kazaya sebep olup pişmanlık duymaksızın kaza yerinden kaçmış olan sürücünün mal kaçırma olasılığı dikkate alınarak taşınır taşınmaz mallarının ve üçüncü kişilerdeki alacak ve hakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı sigorta şirket vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu taleplerine ilişkin müvekkili sigorta şirketine yapılmış geçerli bir başvurusunun bulunmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, zira başvuru şartının yerine getirilmemesinin sonradan giderilebilir bir dava şartı olmadığını, dava öncesi sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunmanın amacının dava yoluna gitmeden uyuşmazlığı çözüme ulaştırmak olduğunu, sigorta şirketinin böylelikle uyuşmazlıktan haberdar olacağını ve sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünü gerekli ve yeterli belgelerin ibrazından itibaren 15 işgünü sonunda doğacağını, davacının dava açıldıktan sonra başvuru yapmasının bu bakımdan hiçbir anlamı bulunmadığını, davacı vekili tarafından müvekkil sigorta şirketi aleyhine fazlaya dair haklar saklı tutularak maddi ve manevi tazminat talepli tazminat davası ikame edildiğini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 23.12.2020-2021 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, kazaya karışan araç sürücüsünün kusur oranının kazaya karışan şahsın kendi can güvenliği için gerekli güvenlik tedbirlerini uygulayıp uygulamadığının ve kusurunun tespiti bakımından Yargıtay denetimine elverişli olacak tarzda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, sigorta şirketlerinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi’nin tedavi teminatı kalmamış olması hasebiyle işbu teminattan ödenen tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı bakımından sorumluluğunun kalmadığını, müvekkili şirketin hiçbir mesuliyeti olmadığını, tazminat hesabı yapılması halinde müteveffanın gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi aleyhine açılan tamamen haksız ve mesnetsiz davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya yanıt vermemiş, davalı … vekili duruşmadaki beyanında sulh sözleşmesinde fazlaya ilişkin haklardan da feragat edildiğinden feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından; ceza dosyası evrakları, muayene raporu, kaza tespit tutanağı, sigorta şirketine yapılan başvuruya ilişkin başvuru belgesi ve tebliğ evrakı, mirasçılık belgesi delil olarak sunulmuş, mahkememizce davacının ve davalı gerçek kişilerin sosyal ekonomik durumu tespit ettirilmiş, ceza dosyası, sigorta şirketinden poliçe ve hasar dosyası getirtilmiş, ceza dosyasında yerel bilirkişilerden alınan kusur raporları dosyamız içine alınmış, SGK’dan rücuya tabi ödeme olup olmadığı sorulmuş, tarafların tüm delilleri toplanmıştır.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı destekten yoksunluk zararının ve manevi zararın tahsiline ilişkindir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1. maddesinde işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarını karşılamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle sigortacının sorumlu olacağı düzenlenmiştir.Araç işleteni ile ZMSS şirketi arasında müteselsil sorumluluk ilişkisi bulunmaktadır. ZMSS şirketi, sigortalısının kusuru oranında, gerçek zarardan azami poliçe limitine kadar sorumludur.
Olaya ilişkin Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davalı … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucu sanığın hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür.
… günü davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan davalı …’e ait diğer davalı …’nin yönetimindeki … plaka sayılı araç, keskin virajda şerit ihlali yaparak karşı yönden gelen davacıların murisi …’un kullandığı motosiklete çarparak bu kişinin ölümüne sebebiyet vermiştir. Somut verilere dayalı ve denetime açık olması sebebiyle hükme esas alınan ceza dosyasındaki kusur raporuna göre; …’nin alkollü olduğu, viraja hızlı girmesi, şerit ihlali yapması sebebiyle tam kusurlu olduğu, maktül …’un herhangi bir kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan mirasçılık belgesinden, müteveffanın geride anne ve babası olan davacıları bıraktığı anlaşılmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabilir.
Davalı sigorta şirketi vekili … havale tarihli dilekçesi ile, davacının maddi zararlarının karşılandığını, buna ilişkin sulh protokolü imzaladıklarını, davacının feragat ettiğini, vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmiş, ekinde makbuz ve ibraname başlıklı belgeyi sunmuştur.
Davacı vekili de … havale tarihli dilekçesiyle davalı sigorta şirketi ile haricen anlaştıklarını, bu davalı yönünden davadan feragat ettiklerini, diğer davalılar yönünden davaya devam ettiklerini beyan etmiştir.
Tarafların beyanları doğrultusunda mahkememizce ayrıca kusur oranlarına ilişkin rapor aldırılmamış, ceza yargılamasında alınan kusur raporuna göre yargılamaya devam edilmiş, sigortalı aracın kazada tam kusurlu olduğu, aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğu, poliçenin kaza tarihi itibariyle geçerli olduğu, davacının sürücü, malik ve sigorta şirketine yönelttiği davada haklı olduğu anlaşılmıştır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları gereğince, sigortacı dava masrafları ile vekalet ücretini de ödemekle yükümlüdür. Şu kadar ki hükmolunan tazminat, sigorta bedelini (limiti) geçerse, sigortacı bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde öder. Bir başka ifade ile hükmedilen tazminat miktarı, ZMSS poliçesi limiti dahilinde kalıyorsa, sigortacı bu masrafların ve vekalet ücretinin tamamından zarar görene karşı sorumlu olur.
Zarar görenin müşterek-müteselsil sorumluluk hükümleri gereğince istediğine karşı dava açmak hususunda seçimlik hakkı bulunmakta ise de, rizikonun teminat kapsamında kalması halinde, sadece işleten aleyhine dava açılması durumunda dahi işleten zararı giderdikten sonra ZMSS şirketine rücu edebilecek ve sonuçta poliçe limiti dahilinde tazminat ve yargılama giderlerinden sigortacı sorumlu olacaktır. TBK’nun 166/1-son fıkraları gereğince, “borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkide ki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.” Yine aynı kanunun 168/2 fıkrasına göre, “Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.”
Somut olayda, davacı taraf kaza sebebiyle uğradığı zarar için sürücü, malik ve zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesini tanzim eden sigorta şirketine maddi tazminat davası açmış olup, bilahare sunduğu dilekçe ile davalı sigorta şirketi hakkındaki davadan feragat ettiğini, davalı sürücü ve malik hakkındaki davaya devam ettiklerini belirtmiştir.
Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan sulh protokolü ve ibranamenin incelenmesinde, yargılama gideri, vekalet ücreti ve faizi de dahil olmak üzere, toplam ….-TL ödeme yapılması karşılığında davacının davalı sigorta şirketini maddi tazminat davası ve ferilerinden ibra ettiğini, davalı sigorta şirketine yönelik davadan feragat edeceğini bildirdiği görülmüştür.
Bu durumda, TBK’nın 166/1-son fıkrası ve 168/2 fıkrası gereğince davacı tarafın davalı sigortacı hakkındaki feragat beyanı müteselsil borçlu konumunda olan işleten ve sürücüye de sirayet edeceğinden, poliçe limiti dahilinde yapılan tazminat miktarına isabet eden yargılama gideri ve vekalet ücretinin tamamından iç ilişkide sigorta şirketi sorumlu olduğundan, maddi tazminat davası yönünden davalılar sürücü ve işleten aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmedilmemiş, maddi tazminat davasının tüm davalılar yönünden feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili vekalet ücreti istemediğinden ve esasen feragatin de özde feragat olmaması sebebiyle davalılar lehine de herhangi bir vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Manevi tazminat davası yönünden, meydana gelen ölüm neticesinde müteveffanın anne ve babası olan davacıların, bu nedenle duydukları acı elem ve ızdırabı telafi etmek ve manevi çöküntüyü gidermek amacıyla meydana gelen olayın somut özellikleri tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, davalı sürücünün kazada alkollü olması ve tam kusurlu olması, hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak mahkememizce talep gibi ayrı ayrı 50.000,00.-TL olmak üzere toplam ….-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı sürücü ve işletenden tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
A) Maddi Tazminat davası yönünden;
1-TBK’nun 166/1-son maddesi ile 168/2 maddesi uyarınca davalı sigorta şirketi yönünden yapılan feragat müteselsil sorumlu olan davalılar … ve davalı …’e de sirayet ettiğinden açılan maddi tazminat davasının tüm davalılar yönünden feragat sebebiyle reddine,
2-Alınması gerekli 179,90.-TL harcın peşin alınan 444,02.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 264,12.-TL harcın manevi tazminat davasında değerlendirilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
5-Davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
B)Manevi Tazminat davası yönünden;
1-Davanın kabulü ile; davacılar … ve … için ayrı ayrı 50.000,00 TL olmak üzere toplam ….-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar … ve davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 6.831,00.-TL harçtan maddi tazminat davasından kalan ve peşin alınan 264,12.-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.566,88.-TL harcın davalılar … ve …’ten alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 16.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/02/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)