Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/255 E. 2023/402 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/255
KARAR NO : 2023/402
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından mal ve hizmet bedelini ihtiva eden … adet irsaliyeli faturaya dayanılarak icra takibi başlattıklarını, davalıya ödeme emrinin … tarihinde tebliğ edildiğini, davalının … tarihinde takibe haksız ve kötüniyetli itiraz ederek takibi durdurduğunu, borca itiraz talebi ve takibin durdurulması kararının … tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, davacı tarafından davalı tarafa kesilen faturalara ilişkin herhangi bir itiraz bulunmadığını, keza bu faturaların irsaliyeli ve açık fatura olduğunu, davacı ve davalının muhasebe kayıtlarında da bulunduğunu, davalı tarafın faturalarda belirtilen malları da teslim aldığını, yapılan itirazın alacağı sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, her ne kadar … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında … adet faturaya dayanılarak toplamda … TL alacak yönünden takibe geçilmiş olsa da … adet fatura için … TL bedelli itirazın iptali davası açmak durumunda kaldıklarını, kısmi olarak itirazın iptali davasının açılmasına da herhangi bir yasal mevzuat engeli bulunmadığını, bu kapsamda söz konusu alacak kalemlerinin kaydının hem davacının ticari defterlerinde hem de davalının ticari defterinde mevcut olduğunu, faturalar ve muhasebe kaydından anlaşılacağı üzere faturaların davalıya sunulduğunu, davalı tarafından imza karşılığında malların teslim edildiğini, bu nedenle dayanılan faturaların borcun varlığına delil teşkil ettiğini ve faturanın içeriğini kabul edilmiş sayıldığını, faturaları delil olarak ortaya koymakla beraber usulüne göre tutulmuş ticari defterlerine de delil olarak dayandıklarını, davalının tacir olması sebebiyle ticari defter tutmakla yükümlü olduğunu, davalının usulüne uygun olarak tuttuğu ticari defterlerini mahkemeye sunması gerektiğini belirterek davalının ticari defterlerinde faturalarda ki borcun karşılığı çelişkili olması halinde ise defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı ayrıca önem arz ettiğini belirterek davalı haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğinden ve takibi durdurulduğundan dolayı itirazın iptaline ve davaya konu miktarın % 20 aşağı olmamak kaydıyla davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı aleyhine başlatılan icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı ile davacı arasında herhangi bir ticaret veya alım satım yapılmadığını, takip dayanağı faturaların gerçeği yansıtmadığını,faturaların altındaki imzaların davalıya ait olmadığını, kime ait olduğunun bilinmediğini, ayrıca davalının işletmesine ait kaşenin de bu faturalar üzerinde bulunmadığını, icra dairesine sunulan faturalarda davalının imzasının taklit edilerek düzenlenmiş bir belge olduğunu, imza incelemesi yapılırsa bunun açığa çıkacağını, faturaların altında bulunan imzaların davalı ait olduğunu kabul etmediklerini, malların teslim edildiği ve davalının borçlu olduğu hususunun da davacı tarafça kanıtlanmak zorunda olduğunu, davacı taraf ile davalı arasında herhangi bir mal alım satımı olmadığını, herhangi bir malın teslimatının yapılmadığını, eğer bir teslimat yapılmış veya davalı bir borç altına sokulmuşsa ispat yükünün davacıda olduğunu, davalının ticareti dilekçeleri ekindeki belgede görüleceği üzere … tarihinde terk ettiğini, bu tarihten sonraki faturalara bu anlamda itibar edilemeyeceğini, nitekim ticareti terk etmiş bir şahsın ticari faaliyette bulunarak borç altına girmesinin hayatın olağan akışan aykırı olduğunu, bununla birlikte icra takibinde uygulanan faizi ve faiz oranını kabul etmediklerini, alacağın zaman aşımına uğradığını, ödenmeyen fatura, kira, faiz gibi konularda zaman aşımı süresinin … yıl olduğunu, davacının dava konusu yaptığı faturaların tarihinin ise … yılı olduğunu ve zaman aşımına uğradığını belirterek davacı aleyhine takibe konu miktarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekilince fatura asılları delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, tarafların tacir olup olmadığının araştırılması için ilgili kurumlara müzekkere yazılmış müzekkere cevaplarının dosya arasına alındığı anlaşılmış, bilirkişi incelemesi yapılarak tüm deliller toplanmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına dayalı olarak …TL toplam alacak üzerinden Örnek no: 7 olan ödeme emri ile takibe geçildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu eldeki davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olup, bu hususta davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını sunması için meşruhatlı tebligat yapılmış, ancak davalı defterlerini sunmamıştır.
Mahkemece inceleme gününde dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, mali müşavir bilirkişi … tarihli raporunda özetle: Davalı tarafın dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacının defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olup, … ve … yıllarında davacının davalıya kestiği faturalar toplamının … TL, davalının davacıya yaptığı ödemeler toplamının da … TL olduğunu ve … tarihi itibariyle davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan … TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
HMK’nın 7251 S.K./23. Md ile değişik 222. Maddesine göre;
(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Dava, alım satım ilişkisinden kaynaklı fatura alacağına dayalı başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı incelenmesinde;davacı tarafça davalıya mal satılması karşılığında düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağının takip konusu yapıldığı, dava konusunun genel zamanaşımına tabi olup, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, davalı taraf, davacı ile aralarında herhangi bir ticaret veya alım satım yapılmadığını, faturaların altındaki imzaların davalıya ait olmadığını belirmişse de, davacının incelenen ve usulüne uygun tuttuğu anlaşılan defterlerinde taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişki gereğince davalı şirket adına borç kaydedilen dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden davacı şirketin bakiye … TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğunun görüldüğü, davalının usulüne uygun yapılan meşruhatlı davetiyeye rağmen defterlerini sunmayarak HMK’nın 7251 S.K./23. madde ile değişik 222. maddesinin 3.fıkrası doğrultusunda davacının usulüne uygun tuttuğu defterlerdeki kayıtları kabul etmiş sayıldığı, bu itibarla teslim edilen mallara karşılık davalının faturalardan kaynaklı olarak bakiye… TL asıl alacak miktarı kadar davacıya borçlu olduğu,… TL asıl alacağa yönelik itirazın iptalinin gerektiği,takip öncesi davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talep edilemeyeceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, davalı itirazında haksız olduğundan aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline,
Takibin … TL asıl alacak yönünden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli … TL harçtan peşin olarak alınan … TL harcın mahsubu ile bakiye kalan … TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı … TL, posta masrafı … TL, bilirkişi ücreti … TL olmak üzere toplam … TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan … TL ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri … TL olmak üzere toplam … TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iade edilmesine,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen … TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davanın kabul ve red oranına göre … TL’sinin davacıdan, …-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen … TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen … TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 08/06/2023

Katip …
Elektronik imzalıdır

Hakim …
Elektronik imzalıdır