Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/215 E. 2023/325 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/215
KARAR NO : 2023/325
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2022
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, … tarihli sözleşmeye dayanan 34.000,00TL’lik alacağının bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede perde beton yapılacak olan duvarların kırılması, demir kapı işçiliği, beton dökülmesi, moloz temizliği yapılması hususunda anlaşmaya varıldığını, bu anlaşmadan sonra davacı tarafından inşaat faaliyetinin başladığını, çalıştırılan işçilerin tamamının müvekkili tarafından bulunarak her türlü kırım ve tadilat işinin süratle yerine getirildiğini, inşaat faaliyetlerinin biteceği sırada davalı tarafın sözleşmede bulunmayan bazı işlerin yerine getirilmesinin talep edildiğini ve bunun bu bedelin de ödeneceğinin davacıya iletildiğini, bunun üzerine sözleşmede belirtilen süreye ek olarak davacı tarafından anılan fazladan imalatların da yapıldığını,tüm iyi niyetli girişimlerine rağmen borcun davalı tarafından ödenmediğini ve bunun üzerine davacı tarafından … İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıya … tarihinde ödeme emrinin gönderildiğini ve ödeme emrinin davalıya … tarihinde tebliğ edildiğini, davalının kötü niyetle icra takibine itiraz ettiğini, sözleşmeye konu edilerek yapılan işlerin bedellerinin eksik olarak ödenmesi yanında fazladan yapılan imalatların bedellerinin de hiç ödemeye konu edilmediğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile … İcra Dairesi … E. sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile icra takibinin devamına, talep edilen miktar yönünden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı arasında … tarihli sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmenin konusu olarak davalının otelinin … mühendislik tarafından yapılan projeye ve şartnameye uygun olarak beton yapılmak suretiyle güçlendirme projesinin yapılması işi olarak belirlendiğini, sözleşmeye göre işin %50’sinin tamamlandığında %30’a kadar ödeme yapılacağını, iş bitiminde kalan bakiyenin tamamının ödeneceğini, sözleşme gereğince müvekkili tarafından ödemelerin gerçekleştiğini, işin bitiminde gerekli kontrollerin sağlanamadığını ve davacı taraf ile kesin hesap yapılmadığını, davacının alacağı konusunun ihtilaf halinde olduğunu, davacı tarafın işin bitiminde kesin hesap yapılmadan ve müvekkiline fatura kesilmeden kötü niyetli olarak doğrudan icra takibine geçildiğini, davacının belirttiği ek imalatların yapılmadığını, müvekkili tarafından haklı olarak icra takibine itiraz edildiğini, bu nedenlerle davacı vekilinin bila tarihli dava dilekçesine karşı cevaplarının kabulü ile, davacı yanın usul ve yasaya aykırı itirazın iptali davasının reddine, davacı yanın haksız icra takibi nedeniyle takip talebindeki alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı … tarafından … tarihinde toplam alacak olan 34.000,00 TL için borçluya ödeme emri ile takibe geçildiği, davalı borçlu … Limited Şirketi’nin ödeme emrini tebliğ aldığı ve borca itiraz edilerek yetkili icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu ve eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Antalya … İcra dairesinin … Esas sayılı dosyasının uyap kayıtlarının ve Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığına ve Antalya Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevaplarının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesine keşif hususunda talimat yazıldığı, talimata yetki ve görev yönünden mahkemelerinin yetkisiz ve görevsiz olduğu belirtilerek talimat evrakının iade edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, … tarihli bilirkişi raporunda özetle; herhangi bir proje-sözleşme, evrak ulaştırılmamış olması nedeniyle yapıldığı iddia edilen tüm işler otel yetkilisinin beyanı ve göstermesiyle yerinde incelendiğini, otel yapısının Bodrum+zemin+5 kattan oluştuğu, bodrum katının resepsiyon, lobi vb.kullanımlı alanlardan oluştuğunun görüldüğü, otel yapısının uzun yıllar öncesi inşa edilmiş olduğu, yapının taşıyıcı sisteminin güçlendirilmesi amaçlı 355, 420, 270, 350 cm uzunluklarında ve 30 cm kadar genişliklerde, 6 kat boyunca perdeler imal edildiğinin gösterildiği, yapılan tüm imalatların bitmiş olması, kullanıma geçilmiş olması nedeniyle nerede, ne kadar, ne vasıfta kırımlar yapıldığı, yeni ilave edilen dava konusu perdelerde ne vasıfta-çapta-miktarda demirler kullanıldığı, hangi kalitede beton kullanıldığı, davacı tarafça tam olarak hangi işlerin yapıldığının tespit edilemediği, bahsi geçen, dava konusu edilen tüm imalatlar ve güçlendirme projesi devamı olan inşaat ince iş kalemleri de tamamlanmış, yapının tüm bölümleri ile bir bütün olarak, önceden olduğu gibi otel binası olarak kullanım halinde olduğu bildirilmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının tacir olup olmadığının tespiti için Antalya Gelir İdaresi Başkanlığı’na, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda, davacının ise esnaf kaydının bulunmadığı, ticaret sicilinde herhangi bir kaydının bulunmadığı, gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel mükellef olduğunun bildirildiği görülmüştür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar tacir olarak kabul edilmiştir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davacı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davacının, davacının ise esnaf kaydının bulunmadığı, ticaret sicilinde herhangi bir kaydının bulunmadığı, gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel mükellef olduğunu ve buna göre de tacir olmadığı görülmüştür.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davalı tacir olup uyuşmazlık kendi işletmesini ilgilendirse de, davacı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE
2-)Görevli mahkemenin ANTALYA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3-)HMK.nun 20.maddesi uyarınca, bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde tarafların mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceğine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-)HMK.nun 331/2. maddesi uyarınca, süresinde yapılacak başvuru sonucu, davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirileceğine, davaya devam edilmemesi halinde, talep üzerine, mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davanın açılmamış sayılacağına yargılama giderlerinin davacıya yükleneceğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin mazereti kabul edilerek HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Antalya Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 11/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır