Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/203 E. 2023/422 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
… TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/203 Esas
KARAR NO : 2023/422
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İpotek davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekilinin Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı iken müvekkilinin eski eşinin ortağı olduğu … grup şirketleri için müvekkili tarafından dava konusu … ada … parsel … Blok … nolu bağımsız bölüm üzerine ….-EURO bedelli birinci dereceden davalılardan banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu ipotek tesisinin müvekkilinin kandırılması suretiyle yapıldığını, müvekkilinin eski eşinin yetkilisi olduğu … grup şirketlerinin önceki muhasebecisi …’ın müvekkillerini yanlış yönlendirmesi, şirketi yanlış yönetmesi, şirketin hamili olduğu çekleri kendi uhdesine geçirmesi haksız yere bir kısım çekleri şirket uhdesinden çıkarıp bundan menfaat sağlaması sebebiyle (hatta …’ın güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırıldığını) taşınmazın ….-TL bedelle davalı bankaya alacağına mahsuben satıldığını, bankanın da taşınmazı diğer davalıya sattığını, taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde bütün hacizlerin ve ipoteğin … İnşaat-… Madencilik ve … Şükrü … borcundan dolayı konulduğunu belirterek ipoteğin fekhi ve tapunun eski hale iadesi ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Antalya … Hukuk Mahkemesine tarafından davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı banka vekilinin Antalya … Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın hem zaman aşımına uğradığı hem hak düşürücü sürede açılmadığı, davacının lehine kredi kullandırılan şirketlerin aynı zamanda kefilleride olduğunu, birden çok kefalet sözleşmesini imzalyarak müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, ipoteğin … tarihinde tesis edildiğini, … tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, icra emrinin kendisine … tarihinde tebliğ edildiğini, taşınmazın … tarihinde tahliyesi üzerine müvekkili tarafından teslim alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin Antalya … Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş bu dava ve ipotek ile ilgisi bulunmadığını, tapu iptali ve tescil isteminin bulunmadığı görüldüğünü, müvekkili davacıdan bir gayrimenkul almadığını, davaya konu gayrimenkul tapusu diğer davalının üzerinde iken tapu kayıtları kontrol edilmiş, satıcı banka ile yapılan görüşmeler sonucu satış bedeli üzerinde anlaşılmış ve bedeli banka kanalı ile ödenerek satın alındığını, usul ve yasaya uygun elde edilen tapunun iptali talebi de olmadığına göre iş bu davada müvekkilinin husumeti bulunmadığını, fekki talep edilen ipotek … tarih … yevmiye ile tesis edilmiş söz konusu ipotek hakkında Antalya …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile … başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte davacıya … tarihinde icra emri tebliğ edilmiş olup Borçlar Kanunun 39. maddesi kapsamında 1 yıllık hak düşürücü süre ve sözleşmenin imzasından itibaren genel 10 yıllık süre de geçtiğinden davanın hak düşürücü süre / zamanaşımından reddini, ticaret sicil kayıtlarına göre davacı … ile birlikte … A….. firmalarının 2014 yılına kadar yönetim kurulu üyesi ve ana hissedar yönetim kurulu üyesi oldukları şirketlerin diğer davalı bankadan kullandığı kredilere müşterek borçlu müşterek müteselsil kefil olduğunu, davacı kendi iradesi ile kendisine ait taşınmazını kendisinin ve eşinin yönetim kurulu ve ana hissedarları oldukları şirket lehine ipotek verdiğini, ipoteğin tesis edildiği 2007 yılından 2014 yılına kadar şirketi kendisi eşi ile birlikte yönettiğini, davacı yan kendi taşınmazını kendisine ve eşine ait şirkete ipotek ettiği gibi kredi sözleşmelerine de müşterek borçlu müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imza attığını, kendi serbest iradesi ile yönetim kurulu üyesi ve şirketin ana hissedarı iken verdiği işbu ipotek hakkında 10 yıl geçtikten, icra takipleri yapıldıktan,kendisine bizzat ödeme emirleri satış ilanları vesair tebliğ edildikten ve hatta gayrimenkul icraen satılıp banka adına tescil edildikten, evden tahliye edildikten ve gayrimenkul bankaca 3. kişi iyiniyetli müvekkile satıldıktan sonra bu aşamaları gören ve bilen davacının 10 yıl sonra yanıldığı iddiası ile ipoteğin fekki ve iptalini istemesi hakkın kötüye kullanımı olup hukuken itibar edilemeyeceğini, davanın konusu bulunmadığını, dava konusu ve halen müvekkilin maliki olduğu Antalya ili, … … Mah. … ada, … parselde kayıtlı … paylı … blok 1 nolu bağımsız bölüm … tarihinde … TL bedeli bankaya ödenerek müvekkili tarafından satın alındığını, müvekkilinin satın aldığı tarihte gayrimenkul üzerinde ipotek ve sair herhangi bir takyidat olmadığını, ortada fek edilecek bir ipotek bulunmadığından iş bu davanın konusu da bulunmadığını, davacının davasının esastan da reddini, davacının davasının reddini, HMK’nun 329. maddesi gereğince davacının müvekkil ile aramızda kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamını müvekkiline ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Antalya … Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu verilen … esas, … karar sayılı kararı ile; davanın davalı … Bankası A….. İle dava dışı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Arasında düzenlenen GKSY dayanan kefalet ve ipotek sözleşmesinin iptali ve tapunun eski hale iadesi niteliğinde olduğu, 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi kapsamında ticari dava niteliğinde olduğu gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiş, kararın davacı tarafça istinaf edildiği, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih, … esas, 2019/540 karar sayılı ilamı ile; davacı vekilinin … tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; istinaf başvuru nedenleri ve gerekçesi gösterilmediğinden davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-d. maddesince usulden reddine kesin olarak karar verilmiş, dosya mahkememize tevzi edilmiş, mahkememizin … esas sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasın üzerinden yapılan yargılamada verilen … karar sayılı kararı ile; ortada bölünebilen bir hakka ilişkin dava olmadığı gözetilerek ve dava konusu taşınmazın tapusunun davalı adına olan kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesi talep edildiğinden davacıya, dava konusu taşınmazın davalı bankaya ihale bedeli olan ….-TL üzerinden (….-TL – peşin alınan 170,78.-TL olmak üzere) ….-TL harcı tamamlamak üzere tensip zaptının tebliğinden itibaren usulüne uygun olarak 2 haftalık kesin süre verilmiş, iş bu ihtarı içeren davetiye davacıya … tarihinde tebliğ edilmiş, iki haftalık bakiye harcı yatırma süresi … tarihinde dolmuş bu tarih itibarıyla dosyanın işlemden kaldırıldığı, üç aylık sürenin ise … tarihinde dolduğu, duruşmanın yapıldığı … tarihi itibarıyla de bakiye peşin harcın yatırılıp dava yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verilmiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin … tarih, …esas, … karar sayılı ilamı ile; “Mahkemece, davacıya verilen süre içinde eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmişse de 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca davacı, dava harçlarını ödemek zorundadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32. maddelerinde, harcın ödenmemesi halinde yargılamaya devam olunamayacağı ve müteakip işlemlerin yapılamayacağı öngörülmüştür. Dava açılırken peşin olarak ödenmesi gereken harcın eksik ödenmesi halinde, eksik harcın ne şekilde tamamlatılacağı 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre dava harçlarının eksik ödendiğinin yargılama sırasında anlaşılması halinde, yalnızca o celseye devam olunur ve davacı tarafa eksik harcı tamamlaması için gelecek duruşma gün ve saatine kadar uygun bir mehil verilir.Davacı tarafça eksik harç tamamlanmadıkça yargılamaya devam olunmayacağından tayin edilen duruşmada dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermek gerekir. Bu durumda, mahkemece, eksik harcın tamamlatılması için anılan Kanun’un 30. maddesi gereği davacıya tensiben belirlenen … tarihli duruşma gün ve saatine kadar süre verilmeli , ve verilen süre içerisinde eksik harç ikmal edilmediği takdirde, belirlenen duruşma tarihinde HMK nın 150. Maddesince dosya işlemden kaldırılmalı ve üç aylık süresi içerisinde harç noksanı tamamlanmak suretiyle yenilenmediği takdirde HMK nın 150/5. Maddesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece duruşma günü dahi belirlenmeksizin tarafların hukuki olarak dinlenmelerine de imkan tanınmadan harç ikmali için davacıya kesin süre verilmesi ve kesin süre sonu itibarıyla davanın işlemden kaldırılmış sayılması ve üç aylık süre sonunda da açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmadığı” gerekçeleriyle mahkememiz kararı kaldırılarak mahkememize tevzi edilmiş, mahkememizin … esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada verilen … karar sayılı kararı ile; mahkememizin … tarihli tensip tutanağı 2 nolu ara kararı uyarınca “Dava konusu taşınmazın tapusunun davalı adına olan kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesi talep edildiğinden davacıya dava konusu taşınmazın davalı bankaya ihale bedeli olan ….-TL üzerinden (….-TL – peşin alınan 170,78.-TL olmak üzere) ….-TL harcı tamamlamak üzere belirlenen duruşma günü ve saatine kadar süre verilmesine,” karar verilmiş, duruşma günü olan … tarihinde ise o tarihe kadar belirlenen peşin harcın Harçlar Kanunun 30. maddesi uyarınca yatırılmadığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, karar tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde davacı vekili tarafından eksik harçlar ikmal edilerek dava yenilenmediğinden davanın Harçlar Kanunu 30 ve HMK’nun 150 maddeleri gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayılı kararı ile; “Dava, davalı … Bankası A….. İle dava dışı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen kredi sözleşmesine dayanan kefalet ve ipotek sözleşmesinin iptali ve tapunun eski hale iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dairemizin … Esas, … Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesince davacı vekiline duruşma gün ve saatine kadar eksik harcın tamamlanması için … tarihli tensip tutanağının 3 nolu ara kararı gereğince süre verilmiş ise de, dava değerinin … TL olduğu bu miktarın 68,31 /1000/4 hesabı ile (… x 68,31/1000= …/4=34.838,10 TL olan) yatırılması gereken peşin harçtan dava açılırken yatırılan 170,78 TL düşüldükten sonra 34.667,32 TL eksik nispi harcın yatırılması için davacı vekiline duruşma gün ve saatine kadar süre verilmesi gerekirken … TL harcın yatırılmasının istenildiği anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olduğu, davacı vekilinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-4. ve 6. maddeleri gereğince kaldırılmasına,” gerekçeleriyle mahkememiz kararı kaldırılarak yeniden mahkememize tevzi edilmiş, mahkememizin … esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı vekiline eksik harcı tamamlamak üzere süre verilmiş, davacı vekili tarafından eksik peşin harcın yatırıldığı anlaşılmıştır.
Dava, davalı banka ile dava dışı … arasında düzenlenen kredi sözleşmesine dayanan kefalet ve ipotek sözleşmesinin feshi ile tapunun eski hale iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;Davacı vekili tarafından, davacının eski eşinin davalı bankadan kullandırılan krediler esnasında kandırıldığını,bu krediler için davacı adına kayıtlı iken davacının eski eşinin ortağı olduğu … grup şirketleri için davacı tarafından dava konusu … Blok 1 nolu bağımsız bölüm üzerine … EURO bedelli birinci dereceden davalılardan banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu ipotek tesisinin müvekkilinin kandırılması suretiyle yapıldığını belirterek ipoteğin fekhi ve tapunun eski hale iadesi ile müvekkili adına tesciline karar verilmesi için dava açmış ise de, davacı … sahibi olduğu … A….. nin, diğer davalı bankadan kullandığı kredilere müşterek borçlu müşterek müteselsil kefil olduğu, davacının kendi iradesi ile kendisine ait taşınmazını kendisinin ve eşinin yönetim kurulu ve ana hissedarları oldukları şirket lehine ipotek verdiği, davacı, kendi taşınmazını eşine ait şirkete ipotek ettiği gibi kredi sözleşmelerine de müşterek borçlu müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imza attığı, dava konusu gayrimenkul icraen satılıp banka adına … tarihinde tüm takyidatlarından ari olarak ,ipotek fek edilerek tescil edildiği, halen davalı … … oğlu’nun maliki olduğu Antalya ili, … … Mah. … ada, … parselde kayıtlı …paylı … blok 1 nolu bağımsız bölüm … tarihinde 2.790.000 TL bedelle davalı banka tarafından gayrimenkul üzerinde ipotek ve sair herhangi bir takyidat olmadığı, ortada fek edilecek bir ipotek bulunmadığı, davacının kredi sözleşmelerini serbest iradesiyle imzaladığı, bu kredi sözleşmelerinin kullanımı esnasında banka tarafından kandırıldığı ve aldatıldığına ilişkin herhangi somut bir belge yada delil sunulmadığı, bu şekilde kaldırıldığını ileri sürerek ipoteğin fekki ve iptalini istemesinin TMK’nın 2. maddesi anlamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gibi sözleşmenin noterde yapılmış resmi belge niteliğinde olduğu, sahteliği ispatlanıncaya kadar geçerli olduğu, sahte olduğuna dair herhangi bir delil sunulmadığı, yargılamanın sonuna kadar herhangi bir imza itirazında bulunulmadığı, 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu sürede yapılmış olup, yasaya uygun bir şekilde yapılmış olması da göz önüne alınarak davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın REDDİNE,
Alınması gerekli 179,90 TL harçtan, peşin olarak alınan 34.838,10 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 34.658,20 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 201.000,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı. 16/06/2023

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)