Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/201 E. 2023/133 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/201 Esas
KARAR NO : 2023/133
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : 03/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin …-… iş ortaklığı adlı adi ortaklığın ortakları olduğunu, ortaklığın … tarihinde yapılan … ihale numaralı … Muhtelif Mahallelerinde … Hattı Yenileme Yapım İşi” ihalesine katıldığını, … tarihinde sözleşme imzalandığını, … tarihinde yer teslimi yapılması sonucu taahhüt edilen iş başlandığını, sözleşme konusu işin yapım süresinin 730 gün olarak kararlaştırıldığını, bitim tarihinin … olduğunu, pandemi nedeniyle verimli çalışma yapılamadığını, süresinin uzayacağının kuşkusuz olduğunu, işin 320 günlük kısmında %33,73 oranında iş yapıldığını, davalı idarenin bu süre boyunca negatif ve zararlandırıcı işlemlerde bulunduğunu, müvekkilleri tarafından yapılması gereken güzergahlara ilişkin imalatları ihale kapsamında müvekkillerine yaptırmak zorunda iken daha az maliyetli ve hızlı yapılabilmesi sebebiyle kendisinin imal ettiğini, davalı tarafça müvekkillerinin bir an önce işini tamamlayabilmek gayretini bütçe yokluğu bahaneleri ile işin ilk aylarında engellediklerini, müvekkillerinin davalı idareden iş emirleri talep ettiğini, davalı tarafın işin hızlıca bitirilmesine izin vermediğini, müvekkillerinin işin hızlıca bitirmesinin amacının fiyat ve maliyet artışları olduğunu, pandemi nedeniyle hammadde ve mamül üretimlerinin azaldığını, üretimin durduğunu, tedarik zincirinin kırıldığını, müvekkillerinin bu durumdan en yüksek derecede etkilendiklerini, TBK 138 maddesinde; “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” şeklinde düzenlemenin bulunduğunu, ortaya çıkan durumun öngörülmesinin mümkün olmadığı ve maliyetlerin katlanılamaz şekilde arttığının açık olduğunu, TBK’nın 480 maddesi ile TBK 138. maddesine paralel bir düzenleme getirildiğini, taraflar arasında düzenlenen … tarihli sözleşmenin Yapım İşleri Genel Şartnamesi 47/9. maddesinde yüklenicinin kusuru olmaksızın işin tasfiyesinin tarif edildiğini, işin ihaleli iş olmasından kaynaklı olarak yeni koşullara uyarlanmasının mümkün olmadığı takdirde nasıl tasfiye edileceğininde belirgin olarak kararlaştırıldığını, düzenlenen sözleşmeye göre mücbir sebep hallerinin düzenlendiğini, yüklenicinin kusurlu olmaması, mücbir sebebin taahhüt edilen işi yapmaya engel olması ve yüklenicinin bu engeli kaldırmaya gücünün yetmemesi durumunda davalı idareye bu durumun yazılı olarak bildirilmesi şartı ile sözleşmenin tasfiye edilebileceğini, müvekkilleri ile davalı idare arasında yazışmalar yapıldığını, davalı idareden sözleşmenin tasfiyesinin talep edildiğini, davalı idare tarafından talebin uygun bulunmadığını, müvekkillerinin süreçte yaptıkları imalatlar için 10 numaralı hak edişin düzenlenmesi yönünde başvuruda bulunulduğunu, davalı idare tarafından müvekkillerine imalat ve asfalt çalışmalarına devam edilmesi yönünde bildirimde bulunulduğunu, meydana gelen yağış nedeniyle sıcak asfalt uygulamasının yapılamadığını, davalı idarenin asfaltlama çalışmasının yapılmasını talep ettiğini, müvekkillerinin hava şartları nedeniyle asfaltlamayı yapmadığını, davalı idarenin müvekkillerine fesih ihtarı çektiğini, bu ihtarda sözleşmeye aykırı olarak yeni yapılan yasal düzenlemeyi dikkate almadan, işin ve sözleşmenin ne durumunu ne şartlarını irdelemeden sözleşmeyi feshedeceğini, teminatları irad kaydedeceğini, ceza keseceğinin ifade edildiğini, müvekkillerinin fesih ihtarından habersiz davalı idareye asfaltlama yapılması halinde vatandaşların daha çok zarara uğrayacaklarını beyan ettiklerini, kurum tarafından fen ve sanat kurallarına aykırı olarak asfaltlama yapılmasını talep ettiklerini, müvekkillerinin tekrar davalı idareye verdikleri başvuru dilekçesi ile asfaltlamanın fen ve sanat kurallarına aykırı olduğunu, fesih ihtarı çekilmesinin hukuka aykırı olduğunu asfaltlama yapılamamasında kusurlu olmadıklarını ifade ettiklerini, müvekkilleri tarafından Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile sözleşmenin uyarlanması veya feshedilmesi talepli dava açıldığını, davalı idareye de teminatların irat kaydedilmeden ve sözleşme feshedilmeden önce davada talep edilen tedbirin ve davanın sonucunun beklenilmesi talepli başvuruda bulunulduğunu, davalı idare tarafından işin feshedildiğini ifade ettiklerini bildirir yazı gönderdiklerini, davalı idare tarafından saha çalışması yapılacağına karar verildiği ve çalışmalara müvekkillerinin katılması hususunda bildirimde bulunulduğunu, davalı idare tarafından kendilerinin mevzuat çerçevesinde işlem yaptıklarını, müvekkillerinin 36 gün boyunca imalat yapmadığını, asfaltlama işleminin sözleşme konusu işin %1’ini oluşturduğunu, davalı idarenin teslim edilen imalatların kabul ve hak edişleri talep olmasına rağmen hem mevzuata hemde sözleşmeye aykırı olarak yapmadığını, müvekkilleri tarafından Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava ile davada ifanın ve sözleşmenin uygulanmasının dava sonuna kadar durdurulmasının talep edildiği, mahkeme tarafından harç tamamlama cevap ve savunmaların alınması ve ihale dosyasına ilişkin tüm evrakların davalıdan istenilmesine, akabinde tedbir kararının değerlendirilmesine karar verildiğini, davalı idarenin davalı şartları oluşmadığı halde müvekkillerinin hukuki bir hakkını aradığı için ve bu hakkına ulaşmasını sağlayacak mahkeme tarafından verilecek bir tedbir kararının önüne geçmek için acele edilerek sözleşmenin feshine karar verdiğini, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, müvekkillerinin sözleşmeye uygun davranmaya çalıştıklarını, davalı tarafın 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri kanunu uyarınca durumun Yüksek Fen Kuruluna gönderilip cevabı çerçevesinde işlem yapması gerekirken davalı tarafın buna aykırı davranarak görüş sormadan sözleşmeyi feshettiğini, fesih işleminin haksız olduğunu, davalı tarafın fesih sebebine ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 47.maddesinde mücbir sebep halleri dışında, yüklenicinin taahhüdünü yerine getirmemesi üzerine davalının en az 10 gün süreli ve nedenlerinin açıkça belirtilen ihtarına rağmen işin devam etmemesi sözleşmenin feshi nedeni olarak kabul edildiğini, somut olayda mücbir sebep halinin söz konusu olduğunu, müvekkillerinin ….-TL tutarındaki teminatları için irat kaydedilme işlemi yapıldığını, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin irat işlemi yapılan teminata ilişkin müvekkillerinin ….-TL alacağının bulunduğunu, müvekkillerinin yapmış oldukları imalatlara ilişkin hak ediş / taahakkuk ve ödeme işlemlerini yapmadığından ….-TL alacaklarının bulunduğunu, müvekkillerin taahakkuk ettiği hakedişlerinden kaynaklı olarak yapılan ödemelerden ek teminat kesintisi adı altında …-TL + KDV tutarında alacağın davalı tarafından ödenmediğini, müvekkillerinin haksız feshinden kaynaklı yaptıkları masraflara ilişkin ….-TL alacaklarının bulunduğunu, davalı taraf ile arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığını, bir sonuç alınamadığını belirterek davanın kabulü ile, davanın Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkillerinin alacaklı olduğu toplam …-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın pandemi nedeniyle verimli çalışma yapamadığına dair ve süre uzatımı istediğinde dair müvekkil idareye yazılı başvurusunun bulunmadığını, bu süre içerisinde şantiye defterinden de anlaşılacağı üzere çalışılmayan günü bulunmadığını, yüklenicinin 2021’in ilk yarısında daha fazla iş yapabilmek için idareye herhangi bir yazılı talebi bulunmadığını, yüklenicinin iş programının hep gerisinde çalıştığını, yükleniciye iş emirlerinin imzalı olarak verildiğini, müvekkili idare tarafından yüklenicinin işi tamamlayabilmesi için ödeme yapmaya başladığını, iş boyunca yapılan 9 hakedişte de ödeme süresinin dolması beklenmeden yükleniciye ödemesi yapıldığını, müvekkil idarenin davacı tarafın iddia ettiği gibi art niyetli olarak davranmadığını, yüklenicinin önünü iş anlamında hep açtığını, yüklenicinin çalışabilmesi için idare olarak … borularının geç geldiği durumlarda çalışmaya devam edebilmesi için idare deposundan boru, vana vb.malzemeler dahi verdiğini, yüklenicinin firma işi yapamama nedeninin ürünleri tedarik edememesini gerekçe gösterse de ana iş kalemi olan … borularının 85 km’sini tedarik ettiğini, kurum laboratuvarılarında sözleşmedeki testlerini yaptırdığını, bu borulardan 62 km’sini döşediğini, 23 km … borusunu elinde iş emirleri olmasına rağmen döşemediğini, yüklenicinin sözleşmeye göre gerek sözleşme süresi gerekse uzatılan süre içinde, sözleşmenin tamamen ifasına kadar, vergi, resim, harç vb. mali yükümlülüklerde artışa gidilmesi veya yeni mali yükümlülüklerin ihdası gibi nedenlerle fiyat farkı verilmesi talebinde bulunamayacağını, fiyat farkının hesaplanmayacağını, idare tarafından Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre ek fiyat farkının hesaplanarak yükleniciye hesap kesme hakedişinde ödemesinin yapıldığını, sözleşmenin 25.maddesi yapım işleri şartnamesinin 47.maddesi ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmesi Kanununun 25. Maddesi gereği fesih şartlarının oluştuğunu, yüklenicin sahayı terk ettiğini, iş emrindeki … ve asfalt parke imalatlarını yapmadığını, kazalara sebebiyet verdiğini, asfaltların ve parkelerin yapılmaması nedeniyle tutulan muhtar tutanakları, artan vatandaş şikayetleri ve yüklenicinin çalışacağına dair müvekkil idareye verdiği hiçbir yazısının olmaması üzerine, sözleşmenin 25. Maddesi, Yapım İşleri Şartnamesinin 47. Maddesi ve 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmesi Kanununun 25. Maddesi gereği fesih şartlarının oluştuğunu, yüklenicinin müvekkil idareye fiyat uyarlaması ve tasfiye talebinde bulunduğunu, idare tarafından uygun görülmediğinin yükleniciye bildirdiğini, yüklenicinin tüm hak edişlerine ilişkin alacaklarının ödendiğini, davacı tarafça sadece asfalt yapımı eksiği olduğunu, fakat yüklenicin yapmadığı ve eksik kalan bir çok iş emrinin olduğunu, yüklenicinin müvekkil idareye bilgi vermeden yapım işini durdurduğunu ve sahayı terk ettiğini, davacının iddia ettiği … tarih … sayılı dilekçesinde Yüksek Fen Kuruluna başvuru yapılması talebinin bulunmadığını, müvekkil idarenin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacıya gerekli tüm uyarıları yazı ile bildirdiğini, sonucunda yapım işleri genel şartnamesi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve buna bağlı olarak çıkan mevzuat hükümlerinin uygulandığını, müvekkil idarenin asfalta başlayabilmesi için resmi fesih işlemlerini tamamlanmasını, fesih hak edişinin tamamlanmasını beklemek zorunda olduğunu, fesih tamamlandıktan sonra müvekkil idare tarafından mağduriyet ve eksikliklerin tespiti için Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası ile tespit yapılmasının da beklendiğini, asfaltın davacı tarafından yapılmaması sebebiyle müvekkil idarenin mağdur olduğunu, yüklenicinin idareye sunduğu imzalı bir hak ediş raporunun bulunmadığını, fesih sürecinin usulüne ve sırasına göre uygulandığını, iş bitim tarihi olan … tarihinin yönetim kurulunun dair başkanlıklarına gönderdiği fesih yönetim kurulu kararında sehven hata yapıldığını, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, sözleşmenin imzalandığı tarihte pandeminin tüm dünyaya yayıldığını, basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olan davacının pandemiden dolayı fiyat artışlarını öngöremediğini ileri sürmesinin TMK 2.maddesinde düzenlenen ve hukukun temel kaidelerinden olan dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacılar tarafından davalı idare aleyhine … tarihinde taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin mücbir sebep ve aşırı ifa güçlüğü nedeniyle sözleşmenin uyarlanması, uyarlamanın mümkün olmadığı halde fesih ve tasfiye, sözleşmenin ifasının ihtiyati tedbir kararı verilerek durdurulması talepli dava açıldığı, davaların aynı sözleşmeye dayalı olarak aynı davacı tarafından aynı davalı aleyhine açılmış tazminat davası olduğu, dosyanın halen derdest olduğu, davalı tarafından sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınmak üzere talimat yazıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 166/1 maddesi “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir…” hükmünü, aynı kanunun 166/4 maddesi ise “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır” hükmünü içermektedir. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında davacı tarafça davalı aleyhine … tarihli … Yapım İşi Sözleşmesinin uyarlanması davası açıldığı, davadan sonra davalı kurumun sözleşmeyi feshettiği, bu defa davacı tarafça birleştirme talepli olarak mahkememizde haksız fesih nedeniyle tazminat davası açtığı, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında devam eden yargılamada davalı tarafça yapılan feshin haklılığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, mahkememizde açılan haksız fesih nedeniyle tazminat davasında da davalı tarafça yapılan feshin haklı olup olmadığının davaya dayanak teşkil ettiği, mahkememizde görülen davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan davanın sonucuna bağlı olduğu, her iki dava arasında şahsi ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla, davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Mahkememiz dosyasının Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile hukuki irtibat nedeniyle HMK’nun 166 madde gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
Yargılamaya birleştirilen dosya üzerinden DEVAM EDİLMESİNE
Yargılama giderlerinin birleşen dosyada DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, esas hakkında verilecek hükümle birlikte istinaf kanun yoluna başvurma hakkı kabil olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 03/03/2023

Başkan …
(E-İmzalıdır)
Üye …
(E-İmzalıdır)
Üye …
(E-İmzalıdır)
Katip …
(E-İmzalıdır)