Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/144 E. 2022/258 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/144 Esas
KARAR NO : 2022/258
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2022
KARAR TARİHİ: 11/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve davalı arasında ekte sunulan faturalarda da belirtilen fidelerin alınması konulu sipariş sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme hükümlerine göre müvekkilinin sipariş edilen fideleri teslim edeceğini, davalı ise sipariş ettiği ürünü siparişte beyan ettiği tarihte alacağını ve sipariş içeriği ürüne dair bedeli zamanında ödeyeceği hususunda anlaştıklarını, müvekkili şirketih sözleşmeye uygun şekilde borcunu ifa ederek davalıya fideleri teslim ettiğini, üstlendiği edimi yerine getirdiğini, ancak; davalının mevcut kesilmiş olan faturadaki toplam 38.181,51 TL tutarındaki borcunu ödemediğini, faturaların davalıya bildirilmesine ve son ödeme tarihlerinin geçmesine rağmen borcun tamamının tahsil edilememesi üzerine; fatura üzerinden takibe başlandığını, borçlunun 20/09/2021 tarihinde takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, ardından borçlu ile arabuluculuk görüşmesi gerçekleştirildiğini fakat anlaşmaya varılamadığını belirterek davalarının kabulü ile davalının Genel İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı yaptığı haksız itirazın iptaline ve takibin takip talebine uygun olarak devamına, İcra ve İflas Kanunu’nun, inkar tazminatını düzenleyen maddesinde, mahkemece takdir edilecek tazminat miktarı için, en az % 20′ lik bir sınır öngörülmüş ve fakat en fazla sınır belirlenmeyerek takdir tamamen mahkeme yargıcına bırakılmış olmakla, itirazın haksız olması nedeni ile alacak miktarının % 50’si kadar icra ve inkar tazminatı ile gerek dava ve gerekse takip dosyaları için ayrı ayrı hesap edilecek yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, işbu yargılama nedeniyle müvekkilinin taraflarına ödeyeceği 4.000 TL vekalet ücretinin HMK.’nun 329. maddesi uyarınca ayrıca davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı taraf mahkememize cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, fide satışına ilişkin sözleşmesinden kaynaklı, alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce davalının tacir olup olmadığının tespiti için Burdur Gelir İdaresi Başkanlığı ve Burdur Ticaret ve Sicil Müdürlüğü ve ayrıca Burdur Ziraat Odasına çiftçi kaydının bulunup bulunmadığına dair müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda davalının ticaret sicil müdürlüğünde kaydının bulunmadığı, potansiyel vergi numarasının olup ticari kazancının olmadığı anlaşılmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davalı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davalının potansiyel vergi numarası ile vergilendirildiği, ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olmadığı dolayısıyla tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davacı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmesini ilgilendirse de; davalı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.11/04/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)