Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/126 E. 2022/162 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/126 Esas
KARAR NO : 2022/162
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ: 28/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememiz dosyasının tefrik edildiği …Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; 17.02.2019 tarihinde …’nun … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS yapılan … plakalı aracıyla müvekkilinin oğlu olan … idaresindeki … plakalı araca ve daha sonra da kaldırıma çarparak hiç durmadan yoluna devam ettiğini, kaza sırasında …plakalı aracın Mevlana Caddesi’ni takiben Adnan Menderes Bulvarı yönünde hareket ettiğini, müvekkilinin oğlunun … idaresindeki … plakalı aracın ise Adnan Menderes Bulvarı’nı takiben Evliya Çelebi Caddesi yönünde hareket ettiğini, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı mobese görüntülerinin bulunduğunu, … plakalı araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/1-a maddesi gereği tam ve asli kusurlu olduğunu, kaza sonucunda müvekkiline ait … plakalı …marka ve 2017 model araçta hasar meydana geldiğini, bunun sonucu olarak araçta değer kaybı oluştuğunu, müvekkilinin aracının daha önce hiçbir kazaya karışmadığını, değişen veya boyalı bir parçasının olmaması sebebiyle müvekkilinin değer kaybından kaynaklı yaşadığı maddi kaybının oldukça yüksek olduğunu, … Sigorta A.Ş.’ye taraflarınca 11.12.2020 tarihinde başvuru yapıldığını, taraflarına eksik evrak bulunduğu bildirildikten sonra 24.12.2020 tarihinde eksik olduğu bildirilen ve talep edilen evrakların gönderilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuk başvurusunun anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek, söz konusu kazaya ilişkin yapılan tamir bedeli olan 10.000,00.-TL parça bedelinin ve işçilik onarım bedelinin, kusurlu sürücü ve tefrik dosyası davalısı … yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini, 5.000,00.-TL değer kaybı bedelinin tefrik dosya davalısı … yönünden olay tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı sigorta vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; zararın tazminine ilişkin taleplerin zarar yükümlüsünün öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun araç başına teminat limiti olan 41.000,00 TL ile sınırlığı olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesini düzenleyen müvekkili şirketin sigortalı aracın işletilmesinden dolayı üçüncü şahısların uğradığı zararları tazminle mükellif olduğunu, müvekkilinin doğan zarardan sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, söz konusu trafik kazasında tefrik dosya davvalısı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyri sırasında dikkatini azami seviyeye çıkarması ve kavşak kollarından çıkması muhtemel araçların ve yayaların olabileceğini öngörerek hızını durabilecek bir seviyeye indirmesi gerekirken bu kurallara uymayarak tedbirsiz bir şekilde bir şekilde seyrine devam ederek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini belirterek, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.1 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı hasar onarım bedeli ve değer kaybı zararlarının tazminine ilişkin maddi tazminat davasıdır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1. maddesinde işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarını karşılamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle sigortacının sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Sürücüye ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesini tanzim eden sigorta şirketine karşı mahkememizin … Esasında açılan davada davalı sigorta şirketinin zaman aşımı itirazının bulunması sebebiyle bu davalı yönünden dosya tefrik edilerek yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK.nun 72. maddesinde; haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, tazminatın ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğması halinde bu zamanaşımının uygulanacağı belirtilmiştir. 2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde de “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda gerçekleşen 17/02/2019 tarihli trafik kazası sadece maddi hasara sebebiyet verdiğinden ve taksirle mala zarar vermek suç olarak düzenlenmediğinden somut olayda uygulanması gereken zaman aşımı süreleri iki yıl ve on yıllık sürelerdir. Kazayla birlikte zarar öğrenildiğinden davacının kaza tarihinden itibaren iki yıllık kısa zaman aşımı süresi içerisinde davasını açması gerekmektedir. Davadan evvel davacı taraf hem sigorta şirketine KTK’nın 97.maddesi uyarınca zorunlu başvurusunu yapmış hem de arabuluculuk yoluna başvurmuştur. Sigorta şirketine yapılan başvuru TBK’nın 154. Maddesi uyarınca zaman aşımını kesen sebepler arasında sayılmadığından bu başvuru için geçen sürede zaman aşımı süresi işlemeye devam etmiştir. Arabuluculuk yoluna başvuru ise 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 16/2 maddesinde zaman aşımını durduran bir sebep olarak belirtilmiştir. Somut olayda arabululucuk sürecinin başladığı tarih 10/02/2021 olup, davacı taraf iki yıllık zaman aşımı süresinin dolmasına 7 gün kala bu başvuruyu gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla sürecin bittiği tarihten itibaren kalan süre işlemeye devam edecek ve davanın bu süre içerisinde açılması gerekecektir. Sürecin bittiği tarih 17/02/2021 olup, davanın açılması gereken son gün 24/02/2021 tarihidir. Eldeki dava ise bu süre geçtikten sonra 04/05/2021 tarihinde açılmıştır. Davalı sigorta şirketinin süresinde sunduğu cevap dilekçesi dikkate alınarak davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1.Davanın zaman aşımı sebebiyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL harcın davacıdan alınmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
5-Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 03/03/2016 tarih, 2015/11819 esas 2016/3689 karar sayılı ilamı) 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 02/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)