Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/110 E. 2022/375 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/110 Esas
KARAR NO : 2022/375
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2013
KARAR TARİHİ: 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından keşide edilen …bank …şubesine ait …keşide tarihli, 10.000,00.-TL ve …keşide tarihli, 10.000,00.-TL bedelli çeklerin 24.12.2010 tarihinde müşterisi olan …Ltd. Şti.nin iş yerinde meydana gelen hırsızlık neticesinde zayi olduğunu, çalınan çekler hakkında Antalya C.Başsavcılığının …hazırlık nolu dosyası ile tahkikat yapıldığını, çeklerin ibrazı halinde el konulmasına karar verildiğini, … Ltd. Şti. Tarafından Bucak Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan kararla içlerinde dava konusu çeklerin de bulunduğu 18 adet çeke ilişkin zayi kararı alındığını, iptal kararı üzerine 13.07.2011 tarihinde çek bedelinin …Halı Ltd. Şti. Ne ödendiğini, daha sonra davalı banka tarafından bu çeklerle ilgili …Ltd. Şti. Ve müvekkili aleyhine icra takibine geçildiğini, çeklerin çalındığını, çekin arka yüzünde bulunan …Ltd. Şti. Ne ait olduğu iddia edilen kaşenin sahte olduğunu, imzanın da bu şirket yetkilisine ait olmadığını, ciro silsilesinin kopuk olduğunu, …Halı Ltd. Şti tarafından icra takibine itiraz edildiğini, imzaya ve borca itirazın Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin … E-K sayılı ilamı ile kabul edildiğini, davalı bankanın ödeme yasağı bulunmasına rağmen icra takibine geçtiğini, kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin müşterisine verdiği çeklerle ilgili Bucak Asliye Hukuk Mahkemesinin kararına istinaden ödeme yaptığını, bu nedenle Antalya 7. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına konu çek nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … Ltd. Şti. İle müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, kredi borçlusunun kredi borcuna mahsuben çekleri müvekkiline verdiğini, kredi borçlusuna ait hesabın 27.01.2012 tarihinde katedildiğini, banka alacağının henüz tahsil edilmediğini, ciro ile devredilen çeklerin icra takibine konulduğunu, davacının çek iptali kararının tarafı olmadığını, keşideci sıfatı ile bu davayı açamayacağını belirterek davanın reddine, %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın esası ile ilgili olmak üzere Mahkememizde yapılan yargılama sonucunda 19.03.2014 gün ve … Esas, … sayılı kararla davanın reddine, davalı tarafın %40 tazminat talebinin reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 25.11.2015 gün ve … Esas, …Karar sayılı ilamı ile; “…Dava, borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkindir. Dava konusu çekte davacı keşideci, davalı ise son hamildir. Lehdar olan …Halı Mefruşat Tic. ve San. Ltd. Şti. elinde iken söz konusu çekler zayi olmuş, lehdar tarafından mahkemeye başvurularak zayi kararı alınmıştır. Zayi kararını alan lehdar, keşideciye başvurarak alacağını tahsil etmiştir. Keşideci zayi kararına istinaden yapmış olduğu iyi niyetli ödeme nedeni ile borçtan kurtulur. Bu nedenle mahkemece davanın kabulü gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. ” şeklinde mahkememiz kararı oy birliği ile bozularak iade edilmiştir.
Dosya bozulup geldikten sonra mahkememizin …esasına kaydedilmiş, önceki ilamda direnilerek 17/03/2017 tarih, … Esas … Karar sayılı ilam ile yeniden davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30/10/2021 tarih, …/(…) … Esas … Karar sayılı ilamı ile; “… Çek hakkında iptal kararı verilerek bu karara dayalı olarak keşidecinin lehtara ödeme yapmış olması yetkili hamile karşı 6102 sayılı TTK’nın 687. maddesi gereği ileri sürülemeyeceğinden keşidecinin çekin lehtar tarafından iptal ettirilmesi ve buna dayalı olarak lehtara ödemede bulunması def’ini ancak lehtara karşı ileri sürebilir. Bunu yanında çeki elinde bulunduran yetkili hamile karşı ileri süremez. …Davacı keşideci tarafından düzenlenen …keşide tarihli 10.000TL bedelli ve …keşide tarihli 10.000TL bedelli çeklerin dava dışı lehtar …Halı Mefruşat Tic. Ltd. Şti.’nin işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu çalınması üzerine lehtar tarafından Bucak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan çek iptali davası sonucunda mahkemenin 12.07.2011 tarihli ve … E., … K. sayılı kararı ile aralarında dava konusu çeklerin de bulunduğu on sekiz adet çekin iptaline karar verilmiştir.
Dava konusu çeklerin iptaline karar verilmesi üzerine, 13.07.2011 tarihinde davacı keşideci tarafından, iptaline karar verilen iki adet çek nedeniyle lehtara ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde yer alan 22.01.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre dava konusu iki adet çekte yer alan lehtara ilişkin imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiş, Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 27.09.2012 tarihli ve … E., … K. sayılı kararı ile, davalı banka tarafından başlatılan icra takibine ilişkin olarak dava dışı lehtar tarafından çeklerdeki imzaya itiraz edilmesi üzerine, dava dışı lehtarın imzaya itirazının kabulü ile dava dışı lehtar yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 792. maddesindeki, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemenin, çeki elinde bulunduran kişinin geçerli ve birbirini takip eden cirolarla yetkili hamil olduğunu ispat etmesi durumunda ancak çeki kötü niyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap etmesi durumunda iade ile mükelleftir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 27.09.2012 tarihli kararı ile her iki çekteki lehtarın cirosunun sahte olduğu anlaşıldığına göre, 6102 sayılı TTK’nın 684. ve 788. maddeleri uyarınca geçerli bir ciro bulunmadığından çek üzerinde bulunan hakkın çekte ciranta olarak görünen …’a devrinin gerçekleşmediği böylece çek üzerinde hakkı olmayan …’un yaptığı ciro ile de çekteki hakkın çeki elinde bulunduran bankaya geçmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda davalı bankanın, 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesine göre yetkili hamil olduğunu birbirini takip eden geçerli ciro zinciri ile ispat edemediği, bir başka anlatımla lehtar cirosunun sahteliği ile ciro zincirinde kopukluk olması nedeniyle yetkili hamil olduğunu kanıtlayamadığından ciro zincirindeki kopukluktan önceki lehtar ve keşideciye başvurma hakkı bulunmamaktadır.
Somut olayda, lehtarın cirosunun sahte olması nedeniyle birbirini takip eden geçerli ciro zinciri olmadığı için davalı bankanın 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesine göre yetkili hamil olduğunu yani kendisine çek üzerinde bulunan hakkın geçtiğini ispat edemediğinden aynı Kanun’un 792. maddesine göre ispat yükünün davacı keşidecide olduğu düşünülemez. Çünkü 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesindeki düzenleme, çeki 6102 sayılı TTK’nın 788. maddesine göre geçerli bir ciro ile hakkın devredildiği ve yine 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesine göre birbirini takip eden geçerli ciro zinciri ile ispat eden yetkili hamiller içindir.
Bu durumda çeki elinde bulunduran davalı bankanın, çeklerdeki lehtarın cirosunun sahte olması nedeniyle çeklerdeki hakkın geçerli ve birbirine bağlı ciro zinciri ile hak sahibi olduğunu ispat edemediğinden ve keşideciye başvuru hakkı bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekir.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, dava konusu çeklerde davacı keşideci olup, davalının çeklere ciro yolu ile hamil olduğu, davacı keşidecinin kendi imzasını inkâr etmediği, ciro metnine göre ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, lehdarın imzası sahte olsa bile imzaların istiklâli ilkesi karşısında bu durumun davacı keşideciyi sorumluluktan kurtarmayacağı, ancak çeklerin lehdarı olan şirket tarafından açılan çek iptali davası sonucunda uyuşmazlığa konu çeklerin iptaline karar verilmesi üzerine davacı keşideci tarafından çeklerin lehtarına iyiniyetli olarak ödeme yapıldığı, yapılan iyi niyetli ödeme nedeniyle davacı keşidecinin borçtan kurtulacağı, direnme kararının Özel Daire bozma kararında belirtilen nedenlerle bozulması gerektiği yönünde görüş ileri sürülmüş ise de, bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. ” gerekçeleriyle mahkememiz kararı oy çokluğuyla bozularak dosya mahkememize iade edilmiştir.
Dosya yukarıdaki esasa kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından 13.07.2011 tarihli ödeme belgesi, Bucak Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.07.2011 tarihli … E-K sayılı ilamı dosyaya sunulmuş, dava dışı şirketin temsilcisine ait imza örnekleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Antalya 7. İcra Müdürlüğünün … Esas, Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaları getirtilmiş, tarafların tüm delilleri toplanmıştır.
Dava, davalı banka tarafından çeke dayalı olarak yapılan takip nedeniyle çekdeki ciranta imzasının … Ltd. Şti’ne ait olmadığı, çeklerin çalınmış olması sebebiyle zayi kararından sonra çek bedellerin …Ltd. Şti.’ne ödendiği iddiasına dayalı olarak açılmış menfi tespit davasıdır.
Antalya 7. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası incelendiğinde: davalı banka tarafından davacı ile …Halı Ltd. Şti. Ve … aleyhine dava konusu çeklere istinaden toplam 20.000,00.-TL asıl alacak, 659,86-TL faiz alacağı, 1.000,00-TL çek tazminatı, 60-TL komisyon olmak üzere toplam 21.719,86-TL alacağın tahsili için örnek no:10 olan ödeme emri ile icra takibine geçildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf dava konusu çeklerin dava dışı …Ltd. Şti. Ne verildiği, bu şirket uhdesinde iken çeklerin çalındığını, zayi kararından sonra çeklerin bedelini … Ltd. Şti. Ne ödediğini, çeklerdeki imzanın …Ltd. Şti. Temsilcisine ait olmadığı iddia etmiştir.
Çeklerdeki …Ltd. Şti. Ne ait imzanın şirket temsilcisine ait olup olmadığı yönünden inceleme yaptırılmış, ciranta imzalarının şirket temsilcisi …’e ait olmadığı tespit edilmiş olup, şirket temsilcisi belge tanığı olarak duruşmadaki beyanında davacının şirketten aldığı halı bedellerine mahsuben çekleri verdiğini, şirket kasasında çeklerin çalındığını, çalan kişilerin çeklerin arkasına sahte kaşe yaptırarak sahte imza ile üçüncü kişiye devrettiklerini, çek zayi kararından sonra çek bedellerinin davacıdan tahsil edildiğini beyan etmiştir.
Bozma ilamından sonra banka tarafından dava konusu yapılan takip alacağı temlik edilmiş, temlik alan vekili tarafından vekaletname ve temlikname dosyaya ibraz edilmiş, davacı vekilince temlik alana karşı dava devam ettirilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararı bağlayıcı nitelikte olduğundan bu karar doğrultusunda somut olayda çeki elinde bulunduran davalı banka, çeklerdeki lehtarın cirosunun sahte olması nedeniyle çeklerdeki hakkın geçerli ve birbirine bağlı ciro zinciri ile hak sahibi olduğunu ispat edemediğinden ve keşideciye başvuru hakkı bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile; Antalya 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ve takip konusu …bank … şubesine ait …tarihli ve … nolu 10.000,00-TL bedelli çek ile …tarihli, … nolu, 10.000,00-TL bedelli çekler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gerekli 1.483,68-TL harçtan peşin alınan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.142,13-TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan bozmadan önce yapılan 24,30-TL ilk masraf, 121,50-TL tebligat gideri, 80,82-TL müzekkere gideri, 250,00-TL bilirkişi, bozmadan yapılan 13,00-TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 489,62-TL yargılama gideri ile peşin alınan 341,55-TL toplamı 831,17-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde ilgiliye iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’nde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/05/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)