Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/815 E. 2022/7 K. 07.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/815
KARAR NO : 2022/7
DAVA : ALACAK (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/03/2020
KARAR TARİHİ: 04/01/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen ALACAK (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı şirket …Fide Tarım Hayvancılık Yapı Malzemeleri İnşaat Taşımacılık Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin Ve … Kitap Kırtasiye Bilgisayar Donanımları Emlak Taşımacılık Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin …Bankası T.A.O.’dan kullanmış olduğu kredi borcuna müşterek / müteselsil olarak kefil olduğunu ve diğer müşterek / müteselsil kefilin ise davalı … olduğunu, müvekkilinin söz konusu kefilliği sebebi ile icra tehdidi altında alacaklı bankaya ödeme yapmak zorunda kaldığını fakat müvekkilinin kendi kefalet sorumluluğunu aşan miktarda ödeme yaptığını, dolayısı ile davacı müvekkilinin yapmış olduğu ödemenin aşan miktarının diğer müşterek ve müteselsil kefil olan … tarafından davacı müvekkile ödenmesi gerektiğini, ödenmesi gereken tutarın bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, şimdilik dava değerini 6.500,00 TL olarak belirlediklerini, yargılama sırasında artırılmak üzere, şimdilik, 6.500,00 TL alacağın, müvekkilinin bankaya ödeme yaptığı tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilip müvekkiline ödenmesine ve yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Uyuşmazlık; kefaletten kaynaklanan borcun, kefalet limitinden fazla ödenmesi nedeniyle ödenen fazla miktarın diğer kefilden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunludur.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir.
Somut olayda, tarafları tacir olmadıkları anlaşılmaktadır. Davacı, dava dışı şirketin kredi borcuna kefil olmuş, borcun ödenmemesi üzerine, kefil olduğu miktardan daha fazlasını icra tehdidi altında ödediğini iddia ederek, fazla ödediği kısımdan davalının sorumlu olduğunu düşünmektedir. Bu nedenle ödediği kefaletten kaynaklanan bedeli rücuen davalıdan istemektedir. Elde ki dava, 6098 sayılı TBK.’nun 581 ve devamı maddelerinde düzenlenen kefalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Davanın temelinin Genel (Ticari) Kredi sözleşme ve ilişkisine dayandığı söylenemez. Temel ilişki davanın tarafları arasında aranır. Davada taraf olmayanlar ile davanın tarafları arasındaki ilişki huzurda görülen davada (en azından görev noktasından) esas alınamaz. Taraflar arasında hiç bir hukuki, ticari ilişki bulunmamaktadır. İkisi de dava dışı bir şirketin kullandığı krediye kefil olmuşlardır ve kefaletten kaynaklanan borcun eşit olarak alınmadığı iddiası bulunmaktadır. Ticari bir sözleşme olan genel kredi sözleşmesine ve buna bağlı olarak, kefaletten kaynaklanan imzalara, şekil kurallarına, ödenen borcun miktarına vb. itiraz da yoktur. Davanın çözümü sadece kefalet hukukunu ilgilendirmektedir.
Gerçekten de Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 09/06/2021 tarih ve 2021/1725 E. 2021/4853 K. Sayılı kararında, tüketici kredisine kefil olan davacının, kefaletten kaynaklanan alacağının tahsili için Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davada, temel ilişkinin tüketici işlemi olması nedeniyle “Tüketici Mahkemelerinin Görevli olduğu” gerekçesi ile verilen Gölcük 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/11/2019 tarih ve 2019/176 E. 2019/320 K. Sayılı görevsizlik kararını “…davanın 6098 sayılı TBK.’nun 581 ve devamı maddelerinde düzenlenen kefalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir….” gerekçesi ile bozmuştur.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden görevsizlik kararı vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
6100 sayılı HMK.nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANTALYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
6100 sayılı HMK.nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
Sair işlemlerin yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE,
Görevsizlik kararımızın İSTİNAF edilmeksizin kesinleşmesi halinde;
Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın merci tayini ile görevli olan ANTALYA İSTİNAF MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA GÖNDERİLMESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nun 345.maddesi gereğince, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/01/2022

KATİP …
(E-imzalıdır)

HAKİM …
(E-imzalıdır)