Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/77 E. 2021/594 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/77
KARAR NO : 2021/594
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ: 29/09/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kendisine ait …ili, …ilçesi, … Mah., … Ada … parselde btılunan tarlası üzerine muz serası yapmak istediği tarihlerde davalı ile tanıştığını, davalınının danışmalık şirketi olduğunu, tarım ve hayvancılıkla ilgili yatırımlarda başvurucular adına devlet desteği aldığını, muz seralarında devlet desteği olduğunu ve danışmanlık ücreti karşılığında müvekkili adına da bu şekilde devlet desteği alabileceğini söyleyerek garanti ettiğini, bu şartlarda davalı ile anlaşmaya varıldığını, davalının isteği üzerine …bankası … nolu İBAN hesabına … tarihinde 8.000,00.-TL, … tarihinde 12.000,00.-TL, …tarihinde 10.000,00.-TL ve … tarihinde 3.000,00.-TL olmak üzere toıdam 33.000,00.-TL’yi “Muz serası ödemesi” açıklamasıyla gönderildiğini, aradan uzun süre geçmesine rağmen herhangi bir gelişme olmaması üzerine müvekkilinin haricen araştırmalar yaptığını, davalı tarafından şartlara uygun veya gereği gibi bir başvuru yapılmaması sebebiyle söz konusu başvurunun red ile sonuçlandığı bilgisine ulaştığını, yine müvekkil şifahen edindiği bilgiye göre davalının hiçbir şekilde bir danışmanlık şirketinin olmadığını, bu konuda teknik bilgi, eğitim. belge veya sertifikasının olmadığını. bu konuda alınan proje çiziminin de yapılmadığını öğrendiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından verilen paraların geri istendiğini, ödemenin yapılmaması üzerine, müvekkilinin kendilinden haksız ve hukuksuz olarak alınan bu bedellerin istirdatı için davalı aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, arabuluculuk girişimlerinde anlaşma sağlanamadığını, davalının mal kaçırma ihtimalinin yüksek olması ve şayet davalı dava sonuna kadar mal kaçırma işlemlerini gerçekleştirdiği takdirde dava sonunda müvekkilinin alacağını tahsil edememe riskinin bulunduğu hususları birlikte değerlendirilerek İİK.nun 257. maddesi uyarınca davalının menkul ve gayrimenkullerinin borca yetecek kadarının ihtiyati haczine karar verilmesini, sonrasında da davalı tarafça yapılan haksız ve dayanaksız itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlu davalının % 20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevabında; davada pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, müvekkilinin borçlu sıfatına sahip olmadığını, herhangi bir danışmanlık firmasının olmadığını, müvekkilinin davacı şirket ve şirket temsilcilerin kim olduğunu dahi bilmediğini, dava dışı …ile müvekkili arasındaki alacak borç ilişkisi nedeniyle ödemelerin yapıldığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, aynı zamanda mahkemece de husumetin re’sen gözetilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli davasının reddine, davacı tarafın vekil eden aleyhine kötüniyetli olarak takip başlatması nedeniyle dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; hizmet (Danışmanlık) alımı için ödenen bedellerin, hizmetin verilmemesi nedeniyle istirdatı amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile … tarihinde 33.014,50.-TL asıl alacak, 1.921,17.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.935,67.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya … tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun … tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da … tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, davalı ile muz serası kurulması için danışmanlık hizmeti verilmesi konusunda anlaştıklarını ve bu iş için toplamda 33.000,00.-TL ödediğini ancak davalının danışmanlık firması olmadığı gibi herhangi bir hizmetin de verilmediğini ileri sürmektedir. Davacı taraf bunun üzerine verdiği paranın istirdatını sağlamak amacıyla icra takibi başlatmış, takip itiraz üzerine durmuştur.
Mahkememizce Ticaret Siciline, Vergi Dairesine, Ziraat Odasına ve Esnaf Odasına müzekkereler yazılarak davalının kayıtları istenmiş, hiç bir kurumda kaydının olmadığı görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunludur.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK.nun 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Uyuşmazlık TTK.nun 4 ve 5.maddeleri kapsamında değerlendirilebilecek ticari bir dava değildir. Davalı taraf ne tacir, ne esnaf, ne de çiftçidir. Hiç bir yerde kaydı bulunmamaktadır. Bu nedenle davaya bakmak görevi Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu düşünülerek görevsizlik kararı vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
6100 sayılı HMK.nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
6100 sayılı HMK.nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı29/09/2021

KATİP …
(E-imzalıdır)

HAKİM …
(E-imzalıdır)