Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/769 E. 2022/542 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/769 Esas
KARAR NO : 2022/542
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/12/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya 1.Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasına sunulan 28/12/2015 tarihli dilekçe ile dava dışı … İnşaat ve Sanayi Ticaret Ltd. Şti. Adına açtıkları davanın atiye bırakılmasına karar verilmesini talep ettiğini, müvekkilinin talebi doğrultusunda Antalya 1.Tüketici Mahkemesi … Esas … Karar sayılı 19/02/2016 Tarihli kararı ile … Limited Şirketi aleyhine açılan tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, Antalya 1.Tüketici Mahkemesi’nin 19/02/2016 Tarihli kararına karşı … tarafından temyiz kanun yoluna başvurulduğunu ve temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin … Karar Sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesi kararının bozulduğunu, Yargıtay bozma ilamı sonrası Antalya 1.Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası nezdinde yargılamaya devam olunduğunu, Antalya 1.Tüketici Mahkemesi’nin 27/10/2021 Tarihli 1. Celsesinde Yargıtay bozma ilamına uyularak müvekkiline dava dışı ihyası talep edilen … Limited Şirketi hakkında ihya davası açmak üzere süre ve yetki verildiğini belirterek … İnşaat ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına, ihyanın ve kararın ticaret sicil’de tescil ve ilanına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı … vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Antalya Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … İnşaat İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin ticaret sicili kayıtlarına 13.01.2004 tarihinde tescil edildiğini, münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen Türk Ticaret Kanununun geçici 7 nci maddesi uyarınca müdürlükleri tarafından kendilerine vapılan ihtar ve 15.05.2014 tarihli ve 8570 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmadığından şirket kaydının 11.08.2014 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Karar sayılı dosyasının 23.09.2020 tarihli gerekçeli kararına göre; … İnşaat İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ve bu dosya ile bağlantılı dosyalarla sınırlı olmak üzere ihyasına ek tasfiye memuru olarak … ın atanmasına karar verildiğinin müdürlüğe bildirildiğini ve bu hususun müdürlükçe 09.08.2021 tarihinde resen tescil edildiğini, ihyası istenen şirketle ilgili olarak Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olan ihya davası bulunduğunu, Antalya Ticaret Sicili Müdürlüğü 6102 Sayılı Kanunun Geçici 7. Maddesi kapsamına giren şirket ve kooperatiflerin tespitinin resen yapıldığını, Tasfiye Halinde … İnşaat İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne faaliyetlerine devam etme isteğinde olunması halinde müdürlükçe münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemlerin yapıldığına dair belgelerin ibraz edilmesi hususu ihtar edildiğini, müdürlük olarak davaya konu Tasfiye Halinde … İnşaat İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin ticaret sicilinden terkini işleminin mevzuata uygun bir şekilde yerine getirildiğini belirterek usul ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise iş bu dava kapsamında yasal hasım olarak bulunmaları sebebiyle yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı … davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davalı tarafça şirketin sicil dosyası sunulmuş, Mahkememizce Antalya 1. Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyası Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen silinen şirketin tüzel kişiliğinin ihyası istemi ile açılmıştır.
Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinden; şirketin 2004 yılında Antalya …nün … sicil numarasında kaydının yapıldığı, adres ve durumunun tespit edilmemesi nedeniyle üyeliğinin askıya alındığını, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Borsalar kanunun 10 ve 32. Maddeleri uyarınca oda kaydının silindiği ve münfesih sayıldığı, münfesih sayılan şirketin yapılan ihtar ve ilana rağmen münfesih sayılmasına neden olan durumu ortadan kaldıran işlemi yaptığına dair belgelerini süresinde sunmaması sebebiyle TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca 11/08/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır.
TTK’nun geçici 7/1. Maddesinde, bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde maddede sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicliden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı düzenlenmiş, Antalya …nce anılan yasanın 7/1-a maddesi uyarınca resen terkin işlemi yapılmıştır.
Mahkememizce öncelikle hak düşürücü süre yönünden inceleme yapılmıştır. TTK’nın Geçici 7/15 maddesi uyarınca; Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir. Maddede belirtilen süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Sicilden silinme işlemi 11/08/2014 tarihinde gerçekleştiğinden ihya davasının yasada belirtilen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Ancak hak düşürücü sürenin dikkate alınması için şirkete yapılan ihtar ve ilanların yani terkin işleminin usulüne uygun olması gerekmektedir.
TTK’nın Geçici 7. Maddesinin 4. Fıkrasının a bendine göre; Ticaret sicili müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır. Yine aynı maddenin 11.fıkrasına göre; Dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen, süresi içinde cevap vermeyen veya tasfiye memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hâle getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtlarıyla birlikte bildirmeyen şirket ve kooperatiflerin unvanı ticaret sicilinden resen silinir. Resen unvanı silinen şirket ve kooperatifler, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile ilgili odanın internet sitesinde ilan edilir.
Yukarıda yazılı maddelere göre terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkililerine tebliğe çıkartılması ve sonrasında Türkiye Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı … müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı, ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesi’nde 31/03/2014 tarihinde yayınlandığı, ancak cevap dilekçesi ekinde şirket yetkilisi …’a gönderilmek üzere hazırlandığı anlaşılan ihtarnamenin şirket yetkilisine tebliğe çıkartıldığı ve tebliğ edildiği/ tebliğ edilemediği ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmüştür. Bunun üzerine mahkememizce şirket yetkilisine gönderilmek üzere hazırlanan ihtarnamenin şirket yetkilisine tebliğ edilip edilmediği konusunda bilgi verilmesi, edilmiş ise tebliğ mazbatasının mahkememize gönderilmesi için davalı kuruma ihtaratlı müzekkere yazılmıştır. Davalı kurum 14/04/2022 tarihli müzekkere cevabında tebligat mazbatasının bulunmadığını, ancak ihtarların ilgilisine ulaşmaması halinde bile ilgili ihtarın sicil gazetesinde yayımlandığı tarihten itibaren 30. Gün akşamı itibariyle yapılmış sayılacağını belirtmiştir.
Davalı kurum tarafından ihyası istenen şirkete veya şirket temsilcisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı, bu hale göre şirket temsilcisine tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 1-4.a ve 11.bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtarin usule aykırı olduğu, bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır. Terkin işlemi hukuka uygun olmadığından 5 yıllık hak düşürücü sürenin dikkate alınmaması gerektiği ve davanın süresinde açıldığı kanaatine varılmıştır. Aynı sebeple terkin işlemi usulsüz olduğundan şirketin belirli bir nedenle sınırlı olacak şekilde ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına da gerek yoktur. Terkin işlemi hukuka aykırı olduğundan şirketin bütünü ile ihyasına karar verilmesi ve yargılama giderlerinden davalı kurumun sorumlu tutulması gerekmektedir. Konu ile ilgili emsal nitelikteki Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı ilamı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 21/10/2020 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Yargıtay’ın ilgili ilamında “İlk derece mahkemesince, iddia savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı ihyası istenen şirketin 02.09.2013 tarihinde TTK’nun geçici 7.maddesi gereğince sicil kaydının silindiği, davanın 08.04.2019 tarihinde açıldığı, terkin tarihinden dava tarihine kadar 6102 sayılı TTK’nun geçici 7/15.maddesinde ön görülen 5 yıllık sürenin hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı … müdürlüğünün terkin işlemleri sırasında kanunda olmayan bir hali esas alarak TTK Geçici 7.madde uygulamak sureti ile terkin işlemin gerçekleştirmesi normlar hiyerarşisine aykırı olduğu, 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.maddesinin 1-4.a ve 11.bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılmasının usule aykırı olduğu, ihyası talep edilen şirketin dava dosyalarının kesinleşmediği, böylece şirketin taraf olduğu davalar varken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesinin 6102 sayılı Kanunun Geçici 7.maddesine aykırı olduğu, bu nedenle hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, ihyası istenilen şirketin terkin sebebinin münfesihlik durumunu gerektirmeyen oda kaydı silinmesi olması nedeniyle şirketin sermayesine 6102 Sayılı Kanunun 332.maddesinde belirtilen kanuni asgari sermaye haddine yükseltilmediğinden de münfesih şirketlerden sayılması hususunun incelenemeyeceği, ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmadığı, davalı Konya Ticaret Odasının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacağı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kabulüne, Konya Ticaret Sicili’nin … sicil numarasında kayıtlı … İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin ihyasına, davacı tarafça yatırılan peşin harç ile 3.400TL vekalet ücretinin davalı … müdürlüğünden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, ihyası istenen anonim şirketin Ticaret sicilinden silindiği tarih itibariyle davacı yanın derdest davası bulunmakta olup, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 2.fıkrası hükmü gereğince davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ve kooperatiflere bu madde hükmünün uygulanamayacak olmasına göre, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
Yine Mahkememizin … karar sayılı benzer nitelikteki dosyada verilen karar Antalya BAM … Hukuk Dairesinin … Karar sayılı ilamı ile doğru bulunmuştur.
Açıklanan sebeplerle ve yukarıda belirtilen emsal nitelikteki Yargıtay kararı dikkate alınarak davanın kabulü ile şirketin ihyasına karar verilmiş, davalı kurum yargılama giderlerinden sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile; Antalya …’nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin ihyasına,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.-TL harcın davalı Antalya …nden tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30.-TL ilk masraf, 212,50.-TL tebligat gideri, 0,75.-TL müzekkere gideri olmak üzere 272,55.-TL yargılama gideri ile peşin alınan 59,30.-TL toplamı 331,85.-TL’nin davalı Antalya …nden alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı Antalya …nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)