Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/766 E. 2022/746 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/766
KARAR NO : 2022/746
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı taraftan alacağına istinaden 01/05/2014 ödemeli tarihli bonoyu aldığını, müvekkilinin daha sonra davalı hakkında bono gereği Kemer İcra Dairesi’nde … dosya numaralı ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emrinin davalı tarafa 05/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, daha sonra davalı tarafın hukuka aykırı olarak takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile, haksız bir şekilde durdurulan icra takibinin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 01.05.2014 ödeme tarihli bonoya istinaden taraflarına karşı ilamsız icra takibi başlatıldığını, itirazları üzerine takibin durduğunu, dava ve takip konusu bononun, kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, dava konusu bononun, vade tarihi olan 01.05.2014 tarihine 3 yıl eklenmesiyle 02.05.2017 tarihinde zamanaşımına uğradığını, davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı talep haklarının da 02.05.2018 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan bir bononun artık kambiyo senedi olmadığı gibi adi senede dönüşmeyeceğinin de aşikar olduğunu, ancak HMK madde 202 uyarınca delil başlangıcı olarak nitelendirilebileceğini, buna karşın davacı tarafın dava dilekçesinde, temel alacak ilişkinin olup olmadığına, temel ilişki mevcutsa da alacağının varlığına dair hiçbir açıklamada bulunmamış ve buna ilişkin herhangi bir delil göstermediğini, sadece bir bono olduğunu söylemekle yetindiğini, davacının, alacağının varlığını ispatlamaya yönelik hiçbir ifadede bulunmadığını, davacının davasının dayanağının ne olduğunun belirsiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine, dava konusu alacağın yüzde 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıda yazılı esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Kemer İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, toplam alacağın 47.029,36 TL olduğunu, borçlunun ödeme emrine borca itiraz ettiği ve Antalya Genel İcra Müdürlüğünce takibin durdurulduğu ve eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin … tarihli dilekçesi ile taleplerini 10.000-TL ana para, 8.811-TL işlemiş faiz olarak yenilediklerini, fazlaya ilişkin taleplerinden feragat ettiklerini ve davanın bu talebe göre kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava, senet nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı , davalı taraftan alacağına istinaden 01/05/2014 ödemeli tarihli aldığı bonoyu davalının ödememesi üzerine Kemer İcra Dairesi’nde … dosya numaralı ilamsız icra takibi başlattığı, davalı tarafın hukuka aykırı olarak takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptali davası açtığı, davalı taraf ise, dava konusu bononun, vade tarihi olan 01.05.2014 tarihine 3 yıl eklenmesiyle 02.05.2017 tarihinde zamanaşımına uğradığı, davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı talep haklarının da 02.05.2018 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan bir bononun artık kambiyo senedi olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının 28/11/2014 ödeme tarihli icra takibine konu ettiği senetle ilgili dava dilekçesi ile temel ilişkiye ait herhangi bir delil ve belge sunmadığı, sonrasında 28/11/2013 tarihli protokol başlıklı belge sunduğu ve bu protokoldeki 6 sıra noda kayıtlı kambiyo senedi uyarınca davacının alacaklı olduğunun belirtildiğini beyan ettiği, protokolün incelenmesinde alacaklının dava dışı … borçlunun davalı … olduğu, davacının ise dava dışı …’nün vekili olduğu,01/05/2014 vade tarihli senedin davacı tarafın iddia ettiği davacıya devam eden eden icra takibi nedeniyle vekalet ücreti olarak verildiğine ilişkin herhangi bir bilginin yer almadığı, yani vekalet ücreti için verildiğinin anlaşılamadığı, 6102 sayılı TTK’nun 749/1 maddesi(6762 sayılı TTK’nun 690. Maddesi yollaması ile emre yazılı senetlerde de uygulanacak olan 661. Maddesine göre) gereğince, vadesi gelmiş fakat ödenmeyen bir bononun hamili keşideciye karşı ileri süreceği talepler yönünden zamanaşımı süresi 3 yıl olup, öte yandan sebepsiz zenginleşmeden doğan sorumluluğu düzenleyen TTK’nun 732/1.maddesi( 644. Maddesi gereğince) “Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.” şeklinde düzenlenmiş olup, 732/4.maddesi de sebepsiz zenginleşme sorumluluğunu bononun zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıl olarak belirlendiği, 3 yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 1 yıllık zaman aşımı süresinde sebepsiz zenginleşmeye ilişkin taleplerin ileri sürülebileceği, bu 1 yıllık sürenin de geçirilmesi durumunda yalnızca temel ilişkiye dayanılarak talepte bulunulabileceği, davacının genel hükümlere göre zaman aşımına uğramış senet nedeniyle alacak talebinde bulunduğu ve temel ilişkinin ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 568,00 TL harçtan mahsubu ile kalan 487,30 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iade edilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.
22/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza