Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/758 E. 2023/207 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/758
KARAR NO : 2023/207
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesine ibraz edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin cep telefonu, parça ve aksesuarları satan bir esnaf olduğunu ve … tarihinde davalı tarafa … sıra nolu fatura gereği telefon malzeme ve parçaları sattığını ve teslim ettiğini ancak davalı tarafın borcunu ifa etmeyince müvekkilinin davalı hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlu davalının haksız olarak icra dosyasına itiraz ettiğini belirterek, borçlunun Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, icra takibinden itibaren reeskont faizi alınmasını, borçlunun %20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretine mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … karar sayılı kararı ile; “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Tarafların yaptığı işin ” bedensel faaliyetten ziyade parasal faaliyet” olduğu görülmektedir. Neticede her iki taraf da mal alım satımı yapmaktadır. Bu faaliyet bedensel çalışma yönü ağır basan bir faaliyet olmadığından TTK 15. Madde hem gelir ölçütünü hem de faaliyetin niteliğini bir arada aradığından davada davacı ve davalı için esnaf nitelendirilmesi yapılmamıştır. Zira ticaretinin ölçüsünün küçüklüğü tek başına esnaf sayılmak için yeterli olmayıp yasada ” ve ” bağlacı ile çalışmanın bedelsel faaliyetinin sermayesinin önünde olmasını ” birlikte” aradığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki bir kimsenin Vergi Usul Kanunu’na göre esnaf sayılması, TTK yönünden de esnaf kabul edilmesini gerektirmez. Ticari işletmenin, ticaret siciline kayıtlı olmaması, diğer anlatımla esnaf odasına kayıtlı olması, bu işletme sahibinin tacir sayılmamasını gerektirmez ve tacir olmamanın kesin bir kanıtı da değildir. Vergi mükellefi olup olmamak da tacir-esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak değerlendirilmez. Bu nedenle her iki taraf da tacir sayılan kişilerden olmakla ve iş de her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunduğundan ticari iş netilğinde olup, mahkememizin somut olayda göreve ilişkin dava şartı yokluğu bulunmakla usulden red kararı vermek gerekmiştir.” gerekçeleriyle görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiş, mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Antalya Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 8.000,00 TL fatura alacağı, 3.707,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.707,88 TL alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %15,75 oranlarında faizi ile tahsili talepli takip başlatıldığı, davalı tarafından takibe, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalıya davetiye çıkartılarak davetiyeye davacının dayandığı … ve … irsaliyeli fatura örnekleri ve … numaralı fatura eklenerek, faturalardaki teslim alan sıfatı ile atılı imzanın kendisine ait olup olmadığı hususlarında isticvap edilmiş, gelmediği veya gelip de bu konudaki sorulara cevap vermediği takdirde gözlenen imzaların kendisine ait sayılacağı ihtar edilmiş, usulüne uygun tebliğe rağmen davalı duruşmalara katılmamıştır.
Mahkememizce taraf vekillerinin ticari defter ve belgelerinin incelenmiş, davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi yönünden mali müşavir bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilen … tarihli raporunda özetle ve sonuç olarak; davacı tarafın ticari defterlerine göre, davacının davalı şirkete mal satılması şeklinde taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişki gereğince davacının davalı adına borç kaydettiği fatura bedellerine istinaden takip tarihi itibariyle davacının 6.000,00.-TL tutarında davalıdan alacağının kayıtlı olduğu, dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ve muhteviyatındaki malların davalı tarafa teslim edilip edilmediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce öncelikle görev hususu incelenmiş olup, bu kapsamda davalının tacir olup olmadıkları araştırılmıştır.
Davalı için Antalya Esnaf ve sanatkarlar odasına, Antalya Vergi Dairesi Başkanlığına, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan ve gelen müzekkere cevaplarının incelenmesinde; davalının Antalya Esnaf ve Sanatkarlar odasında 176910 sicilinde kayıtlı, unvanının … olan kayda restlanıldığı, Serik Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen yazı cevabında davalının basit usulde kayıtlı olduğu ancak VUK 177 maddesinde belirtilen şartları taşımadığından tacir kapsamında girmediğinin belirtildiği, Ticaret sicil Müdürlüğünde kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Yukarıdaki tespitlere göre, Her ne kadar Antalya … Hukuk Mahkemesi tarafından her iki taraf da tacir sayılan kişilerden olmakla ve iş de her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunduğundan ticari iş niteliğinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de; olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davacı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmelerini ilgilendirse de; davalı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114. ve 115. maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Mahkememizce karşı görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi için ilgili ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK’nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin yetkili ve görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin mahkememizce dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
5-Artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
Dair, davacı vekilinin e-duruşma yöntemi ile yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 30/03/2023

Katip …
(E-İmzalıdır)

Hakim …
(E-İmzalıdır)