Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/755 E. 2022/342 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/755 Esas
KARAR NO : 2022/342
DAVA : Ticari Şirkete Kayyım Atanması
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ: 13/05/2022

Mahkememizde görülmekte Ticari Şirkete Kayyım Atanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin iki ortağından biri olduğunu, şirketin münferiden temsile yetkili ortağının … olduğunu, …’ın 80 yaşında olduğunu, kanser hastası olduğunu, covid hastalığından dolayı uzun süre yoğun bakımda kaldığını, genel kurul üyeliği ve yönetim kurulu başkanlığı görevinin işlevsiz hale geldiğini, görevini yerine getiremediğini, TMK 427/1 maddesinin 4.bendi uyarınca şirketin münferiden temsile yetkili ortağı olan …’ın yaşlı ve kanser hastası olması, uzun süre yoğun bakımda kalması ve artık şirketle ilgili yükümlülüklerini yetine getirememesi nedeniyle ortaklığın genel kurul ve yönetim kurulu organı işlevsiz kaldığını, kayyım atanması gerektiğini, şirkette yönetim kurulu üyesi olarak bulunan ve temsil yetkisi olan müvekkilikn temsil yetkisi kendisine hiçbir çağrıda bulunmadan yapılan son genel kurul toplantısı sonucu sonlandırıldığını, aynı toplantı sonucu …’ın münferiden temsile yetkili olarak ve yönetim kurulu başkanı olarak tayin edildiğini, fakat …’ın 80 yaşında olduğundan ve sağlık durumunun şirketin temsil yetkisini yani yönetim kurulu başkanlığını gerektiren işlemlerini yerine getirebilecek durumda olmadığını, söz konusu işlemlerin …’ın gerçekleştirmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilin yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen temsil yetkisine son verildiğini, şirkete ilişkin hiçbir işleme müdahalesine izin verilmediğini, bilgi alma ve kar payı alma haklarının da elinden alındığını, şirketin organsız kaldığını, müvekkilin haberi olmadan şirket ile ilgili önemli kararların alındığını, usulsüz işlemlerin yapıldığını, müvekkilden habersiz olarak genel kurul kararı ile müvekkilin temsil yetkisine son verildiğini belirterek zorunlu organları işlevsiz kalan organ yokluğu bulunan …ne kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan iş bu davada, asılsız iddiaların ve zorlama, kötü niyetli taleplerinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava açmakta herhangi bir hukuki yararı bulunmadığını, davacı tarafın var olduğu iddia edilen müvekkil şirket temsilcisinin kanser hastalığı, Covid hastalığı ve doktor raporu talep edilmesi durumlarının TMK 426 Maddesindeki temsil kayyımı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden davacının bu talebi için görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkil şirketin 01/06/2021 karar tarihli 2021/02 karar sayılı yönetim kurulu görev dağılımı kararı konulu genel kurul toplantısında davacı … ve dava dışı …’ın katılımında gerçekleştiğini, yönetim kurulu başkanlığına … seçilmesine, müvekkil şirketin resmi dairelerde, bankalarda, kamu kurum ve kuruluşlarda, tapuda, her türlü işlemi yapmak üzere Yönetim Kurulu Başkanı …’ın münferiden temsil ve ilzam etmek üzere yetkili kılınmasına, bu hususların tescil ve ilan edilmesine oy birliği ile karar verildiğini, bu kararda davacı tarafın da ıslak imzasının bulunduğunu, şirketin olağan genel kurul toplantılarının zamanında yapıldığını ve şirketin gerekli organların yokluğundan söz edilemeyeceğini, müvekkil şirketin halen aktif faaliyetlerine devam ettiğini, bir çok şirketle meyve, sebze toptan ticareti yaptığını, …’ın müvekkil şirketin bugüne kadar tüm ticari işlerini yürüttüğünü, davacı tarafın müvekkil şirketten bilgi alma hakkında herhangi bir talebinin olmadığını, davacının, şirket yetkilisi olduğu dönemde çeşitli zamanlarda TTK hükümlerine aykırı bir şekilde kişisel harcamalar yaptığını belirterek davacı tarafın dava açmakta herhangi bir hukuki yararı bulunmadığından, dava görevli mahkemede açılmadığından davanın usulden reddine, şirket halen aktif olarak ticari hayatına devam ettiğinden mal varlıklarının tehlike altında olduğuna dair iddiaların asılsız olmasından, HMK’nın 389. Maddesi gereğince ihtiyati tedbir şartları oluşmamasından dolayı şirket üzerindeki mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davalı vekili tarafından …numaralı kart ekstre bilgileri delil olarak sunulmuş, mahkememizce davalı şirketin sicil kayıtları getirtilmiş tüm deliller toplanmıştır.
Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen sicil dosyasının incelenmesinden; davalı …nin Antalya Ticaret Sicilinin …sicil numarasında 29/11/2016 tarihinde kaydının yapıldığı, birden fazla pay sahipli anonim şirketi olduğu anlaşılmıştır.
Dava, davacının ortağı olduğu, davalı şirketin mevcut yetkilisi olan …’ın yaş ilerlemesi, kanser hastalığı ve Covid hastalığı nedeniyle görevini yerine getiremediği iddiası ile açılmış kayyım atanması davasıdır.
6102 Sayılı TTK’nun anonim şirketlerde temsil yetkisini düzenleyen 370 ve devamı maddelerinde temsil yetkisinin çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna ait olduğu, fakat yönetim kurulunun temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebileceği düzenlenmiş olup, davalı şirkette de yönetim kurulu tarafından temsil yetkisinin …’a devredildiği anlaşılmıştır. Yine TTK’nun temsil yetkisini düzenleyen 370 ve devamı maddelerine göre yönetim kurulu temsil yetkisini bir üyeye devredebileceği gibi yasaya uygun bir şekilde yetkili temsilciyi değiştirip, yerine başka birini atayabilecektir. 6102 sayılı TTK’nun 359/3 maddesi gereğince yönetim kurulu üyelerinin tam ehliyete sahip olmaları şarttır. Yine TTK 363/2 madde gereğince yönetim kurulu üyeliği için gerekli niteliklerden birinin kaybedilmesi halinde yönetim kurulu üyeliği herhangi bir işleme gerek kalmaksızın kendiliğinden düşer. Anonim şirketlerde temsil yetkisini ve yönetim kurulunu düzenleyen hükümlerde mahkemece yetkili temsilcinin azline ve yönetim kurulu kararlarının mahkemece iptaline dair bir düzenleme bulunmadığından yasal düzenlemeye uygun görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın REDDİNE,
Mahkememizin 16/12/2021 tarihli ara kararı ile hükmolunan tedbirin KALDIRILMASINA,
Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan, peşin olarak alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile kalan 21,40.-TL harcın davacıdan ALINMASINA,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.100,00.-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı.13/05/2022

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)