Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/737 E. 2023/219 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/737 Esas
KARAR NO : 2023/219
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ilişkinin … tarihli çağrı merkezi-oda kontenjan ve fiyat anlaşması ile başladığını, sözleşmenin uygulanma süresinin … ile … tarihleri arası olarak belirlendiğini, müvekkili tarafından davalı şirkete …-… seri numaralı ve … keşide tarihli …-TL bedelli ve …-… seri numaralı ve … keşide tarihli …-TL bedelli … adet çekin avans olarak teklif edildiğini, verilen çeklerden birinin vadesinde ödendiğini, tarafların … tarihli protokol ile sözleşme kapsamında mahsuplaştığını, bu protokolün … maddesi uyarınca …-TL mahsup işlemi yapılarak alacak verecek hususlarında uzlaşma sağlanması sebebiyle sonlandırıldığını, davalı taraf ile yapılan … tarihli tasfiye protokolünden sonra … turizm sezonu için yapılması planlanan yeni dönem sözleşmesi kapsamında müvekkili olan şirket çalışanı … tarafından davaya konu …-… seri nolu, … vadeli, …-TL bedelli çeki … tarihinde davalıya teslim edildiğini, yapılacak yeni dönem sözleşmesi kapsamında teminaten verilen çekin yapılan bildirimlerine karşılık iade edilmediğini, müvekkili şirket tarafından verilen bu çek hakkında davalı tarafından Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile zayi nedeniyle çek iptali davası açıldığını, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, bu sebeple …-… seri nolu, … vade tarihli, …-TL bedelli çekten ötürü borcu olmadığının tespitini, davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davaya konu çek hakkında davalı ve 3. Şahıslar yönünden icra takibi başlatılmamasını ve ihtiyati haciz kararı işlemlerinin tatbikinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili ile aralarında akdedilmiş olan çağrı merkezi – oda kayıt kontenjan sözleşmesi gereğince davacı firma tarafından müvekkiline …-… seri numaralı ve … keşide tarihli …-TL bedelli çek ile …-… seri numaralı ve … keşide tarihli …-TL bedelli çeki teslim ettiğini, davacı tarafın dilekçesinde belirtmiş olduğu gibi çağrı merkezi – oda kayıt kontenjan sözleşmesinde adı geçen çeklerin davacıya iade edildiğini, daha sonra yine taraflar arasında akdedilmiş olan ek protokole göre davacı ile davalı müvekkilinin cari hesaplarının kontrol edildiğini, birbirlerine olan borçlarının ve alacaklarının belirlenmiş olduğunu ve tarafların birbirleri ile uzlaşıp mahsuplaştıklarını, dava dilekçesinde sunulan ek protokolün incelenmesinde müvekkili tarafından iade edileceği taahhüt edilen çekin davaya konu olan çek olmadığını, protokol neticesinde müvekkili şirketin …-… seri numaralı ve … keşide tarihli …-TL bedelli çekin davacıya iade edileceğini taahhüt ettiğini, taraflar arasında akdedilen protokol gereğince … tarihi ile … tarihleri arasındaki dönem için mahsuplaşma yapıldığını, her ne kadar davacı tarafından davaya konu çekin …-… turizm sezonu için keşide edildiği ve çekin teminat olarak verildiğinin açık bir şekilde dercedildiği belirtilmiş ile de dosya kapsamına sunulan çekin teslim tutanaklarının davaya konu çeke ilişkin olmadığını, taraflar arasında akdedilmiş olan ek protokole dahi konu edilmediğini, davacı tarafından gelecek dönem turizm sezonu için yapılacak olan sözleşmeye teminat olarak çek keşide edilmesinin hayatın olağan akışına ve ticaret adabına aykırı olduğunu, davaya konu çekin müvekkilinin yedinde bulunurken kaybedildiğini, buna istinaden müvekkili tarafından Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, aynı zamanda Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile çek iptali davasının ikame edildiğini, dosyanın halen derdest olduğunu ve iptal ilanının yapıldığını, ihtiyatı tedbir kararının reddedilmesi gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının ancak uyuşmazlık konusunda verilebileceğini, müvekkilinin yedinde bulunan dava konusu çekin kaybedildikten sonra kötü niyetli üçüncü bir kişi tarafından çek ele geçirildiğini ve müvekkiline karşı Adana … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takibe konu yapıldığını, müvekkilinin iş yerine hacze gelindiği için haciz baskısı altında dosya alacağının müvekkili tarafından ödendiğini, bu nedenle müvekkili hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, müvekkiline keşide edilerek teslim edilen çekin daha önceden taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmeye ve protokole konu edilmediğini, müvekkilinin dava konusu edilen çek bedeli kadar davacıdan alacaklı olduğunu, davacı tarafın tamamen kötü niyetli olarak iş bu davayı ikame ettiğini ve buradaki amacının müvekkiline karşı olan borcu ifa etmekten kaçınmak olduğunu belirterek davanın reddine, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili … tarihli celsede davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş, davalı vekili de feragat beyanına bir diyeceklerinin olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını ve teminatın iadesine muvafakat ettiklerini beyan etmiş olup, yapılan incelemede davacı vekilinin feragat için özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Dava, dava konusu çekin sözleşmeye istinaden avans olarak verildiği, sözleşmenin yerine getirilmediği ve çekin bedelsiz kaldığı iddialarına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davadan feragat tek taraflı bir irade beyanı olup, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dava açıldıktan sonra hüküm kesinleşinceye kadar her safhada feragat mümkündür. Davadan feragat halinde dava konusu uyuşmazlık sona erer ve yargılama şartı ortadan kalkar. Davacının davasından feragat ettiği, bu kapsamda yargılamaya devam edilmesi mümkün olmadığından, ilgili taraf davadan feragat ettiğinden, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın feragat sebebiyle reddine,
2-Davalı vekilinin muvafakati dikkate alınarak teminatın davacı vekiline iadesine,
3-Alınması gerekli …-TL harcın peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile bakiye …-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
5-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.04/04/2023

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)