Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/725 E. 2022/478 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/725 Esas
KARAR NO : 2022/478
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın icra takibine konu fatura alacaklarına konu hizmeti ifa etmediğini, faturaların haksız ve kötü niyetli bir şekilde düzenlenerek takip konusu yapıldığını, davalı tarafın icra takibine dayanak yapmış olduğu faturaların 19.06.2021 tarihli sözleşmede belirtilen ve davalı tarafça verildiği iddia edilen hizmete binaen düzenlendiğini, sözleşmede davalı tarafın yaşlı bakım ve huzur evi işletmekte
olan müvekkili şirketin işletmesinde kalan 100 yaşlıya sözleşme süresince haftanın her günü belirtilen şartlarda ve standartlarda 3 öğün yemek teslimi yapılacağının belirtildiğini, müvekkili şirketin buna karşılık davalı tarafa aylık 100 kişi için 26.000,00-TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalı tarafın 19.06.2021 tarihi ile19.07.2021 tarihi arasında müvekkil şirkete sözleşmede kararlaştırılan şekilde yemek tesliminin sağladığını, müvekkili şirketin de bu hizmete binaen davalı şirkete 26.000,00-TL ödeme yaptığını, davalı şirketin müvekkili şirketin sözleşemeye göre ödeme yapmış olmasına rağmen bu ödemenin kendilerini kurtarmadığını ve sözleşmede belirtilen ücretin artırılmasını talep ettiğini, müvekkili şirketin de bahsi geçen bu anlaşmayı önceki çalıştığı firmalardan 1.000-2.000-TL daha uygun olduğu için imzaladığını ve sözleşmeye aykırı olarak talep edilen rakamın hiç bir anlamı olmadığını bildirdiğini, davalı tarafın müvekkil şirkete artık yemek vermeyeceğini bildirdiğini ve müvekkil şirketi zor durumda bırakarak sözleşmeyi haksız bir şekilde sonlandırdığını, müvekkilinin de davalı şirkete güvenerek imzalamış olduğu bu sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak tek taraflı ve bildirimsiz olarak feshedilmesi nedeniyle zor durumda kalındığını, davalı tarafın müvekkili şirketten hiç bir alacağının olmamasına rağmen dava konusu icra takibini kötü niyetle başlattığını, davalı tarafça düzenlenen ilk 19.07.2021 tarihli ve 26.000,00-TL bedelli faturanın 1 yemek bedeli için düzenlendiğini, müvekkili firmanın bu bedeli 19.06.2021- 19.07.2021 tarihi arasında ödemiş olduğunu, davalı tarafın bu ödemenin üzerinden 8 gün sonra ikinci bir fatura düzenleyerek müvekkiline geçen bu 8 güne binaen 101.400,00-TL. bedelli, 27.07.2021 tarihli takibe konu ikinci faturayı düzenlediğini, davalı tarafın bahsi geçen bu faturalara ek olarak yine hiç bir yemek teslimi yapmamış olmasına rağmen 23.08.2021 tarih ve 16.466,00-TL’lik faturayı 1 yemek bedeli olarak düzenlediğini belirterek davaya konu Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takibinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, aksi halde takibin uygun bir teminat karşılığında durdurulmasına veya icra dosyasında yapılan tahsilatların davalı tarafa ödenmemesine, devamında ise müvekkili şirketin davalı şirkete borcu olmadığının tespitine, dava konusu İcra takibinin iptaline, davalı tarafın aleyhine iddia edilen alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafın üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 19.06.2021 tarihli sözleşme uyarınca düzenlenen faturalardan kalan bakiye alacakla ilgili olarak Antalya Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosya ile davacı aleyhine icra takibine başlatıldığını, ödeme emrinin davacı tarafından tebliğ alınarak borca itiraz edilmeden takibin kesinleştiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile yemek teslim edilmesi konusunda davacı tarafla anlaşıldığını, sözleşmeye istinaden müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davacı tarafın sözleşme yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğini, sözleşme ve faturalar uyarınca müvekkilinin yemek teslim işini eksiksiz ifa ettiğini, davacı tarafın davaya ve icra takibine konu faturaları tebliğ almış olmasına rağmen fatura içeriğine ya da bedeline ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, davacı tarafın basiretli tacir gibi davranarak faturalara ve içerikleri konusunda müvekkiline bildirimde ve itirazda bulunmadığı halde icra takibi sonrası işbu davayı açmasının kötü niyetli hareket edildiğini gösterdiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin incelenmesinde 100 kişiye günde 3 öğün yemeğin 30 gün boyunca toplam 26.000 TL. bedelle verilebilmesinin mümkün olmadığının anlaşıldığını, sözleşmeye göre 100 kişi için 3 öğün yemeğin aylık toplam 9000 yemek olduğunu, bu sayıda yemeğin 26.000 TL karşılığında verildiği düşünüldüğünde öğün başına 2.88 TL’ye geldiğini, bu fiyata yemek verilebilmesi veya verileceğinin kabul edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taraflar arasında yapılan anlaşmanın esasında kişi başına günlük KDV dahil 26,00.-TL olduğunu, buradaki karışıklığın birim fiyatının sanki toplam fiyat gibi yazılmış olmasından kaynaklandığını, sözleşmede maddi bir hata olarak bu rakamın yazılmış olması ve taraflarca da gözden kaçırılmış olması neticesinde davacı tarafın bu hususa dayanmasının kötü niyetli olduğunu belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine, davacı tarafın asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davanın açılmasına sebebiyet veren davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından 19/06/2021 tarihli yemek hizmeti sözleşmesi, fatura suretleri, ödeme dekontu delil olarak sunulmuş, mahkemenizce takip dosyası getirtilmiş, Antalya Gelir İdaresi Başkanlığından davacının BA formları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yapılarak tüm deliller toplanmıştır.
Dava, takip konusu fatura konusu hizmetlerin verilmediği, ayrıca bedelin fahiş olduğu iddialarına dayalı menfi tespit davasıdır.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün dava konusu … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davalı tarafça davacı aleyhine fatura ve cari hesap alacağı olarak 117.866,00.-TL asıl alacak, 2.758,55.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 120.624,55.-TL üzerinden örnek no:7 olan ödeme emri ile ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, süresinde itiraz olmadığından takibin kesinleştiği, takibe konu edilen faturaların 27.07.2021 tarihli 101.400,00 TL bedelli fatura ile 23.08.2021 tarih 16.466,00 TL bedelli fatura oldukları görülmüştür.
Tarafların defterlerinin incelenmesine müteakip sunulan bilirkişi raporunda özetle; tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerinde 19.07.2021 tarihli 26.000,00 TL bedelli fatura ile takip konusu faturalardan 23.08.2021 tarihli 16.466,00 TL bedelli faturanın kayıtlı olup, ilk fatura bedelinin ödendiği, 16.466,00 TL lik faturanın ise ödenmediği ve bu nedenle davacının bu tutarda davalıya borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacının bu faturayı herhangi bir ihtirazi kayıt olmaksızın defterine kaydettiği, davalı defterlerinde ise takip konusu olmayan 19.07.2021 tarihli 26.000,00 TL bedelli fatura ile takip konusu iki fatura olmak üzere 3 faturanın da kayıtlı olup 26.000,00 TL lik fatura bedelinin ödendiği bakiye 117.866,00 TL tutarında davacıdan alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, defterler arasındaki farklılığın davalıda kayıtlı olup davacıda kayıtlı olmayan 27.07.2021 tarihli 101.400,00 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, ilk faturanın ödenmesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin uygulanmaya başladığı, davalının 1 ayda 100 kişiden fazla davacıya 3 öğün yemek teslim ettiği ile ilgili tevsik edici bir belge ibraz etmediği, Antalya Gelir İdaresi Başkanlığının yazı cevabına göre davacının BA formunda davalı şirket adına 266.418,52 TL + KDV tutarında 6 adet faturanın kayıtlı olduğu, davalının düzenlediği faturaların e-arşiv faturaları olduğu ve bu türdeki faturaların BA formu ile beyan zorunluluğunun kaldırıldığı, ancak davalının Gelir İdaresi Başkanlığı sistemi üzerinden davacı adına düzenlediği e-arşiv faturalarının otomatik olarak davacı tarafa teslim edilen fatura şeklinde davacının BA formuna kayıt edildiği, yani davacının bizzat alım beyanında bulunmadığı, davacı defterlerindeki bakiye borç için sözleşmede yazılı vade tarihine göre temerrüdün 24.08.2021 tarihinde oluştuğu, takip öncesi istenebilecek temerrüt faizinin 377,82 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde;
Dava dilekçesine ekli taraflar arasında varlığı ihtilafsız olan 19/06/2021 tarihli yemek hizmet sözleşmesinin incelenmesinde davalı tarafça davacıya ait huzurevi işletmesine haftanın her günü 3 öğün yemek hizmeti verilmesi konusunda tarafların anlaştıkları, hizmet bedeli ve ödemeye ilişkin 4. Maddede günde bir kahvaltı, iki menü yemeği ve üç ara öğün şeklinde hizmet verileceği, belirlenen aylık ücretin 1 ay (100 kişi) için 26.000,00.-TL olduğu, fiyatın 19/06/2022 tarihine kadar geçerli olduğu, yemek birim fiyatının her bir sözleşme dönemi için yıllık değerleme oranlarına göre yeniden belirleneceğinin yazılı olduğu, sözleşmenin 1 yıl süreyle yapıldığı görülmüştür.
Davalı taraf sözleşmeyi kabul etmekle birlikte hizmet bedelinde maddi hata yapıldığını yapılan anlaşmanın esasında kişi başına günlük KDV dahil 26,00.-TL olduğunu, buradaki karışıklığın birim fiyatın sanki toplam fiyat gibi yazılmış olmasından kaynaklandığını savunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ilk bir aydan sonra yemek hizmetinin verilip verilmediği, sözleşmede anlaşılan fiyatta maddi hata olup olmadığı, tarafların bu konuda gerçek iradelerinin ne olduğu, takip konusu faturaların yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Bedel sözleşmenin esaslı unsurlarından olup, sözleşmede yazılı bedelden farklı bir fiyata anlaşıldığını ispat yükü bunu iddia edene aittir.
Sözleşmede yemek bedeli olarak aylık 100 kişi için 26.000,00 TL ücretin açık şekilde kararlaştırıldığı bu konuda tereddüt yaratacak bir ibarenin bulunmadığı görülmektedir. Zaten sözleşmeden tam bir ay sonra davalı tarafça kesilen 19.07.2021 tarihli fatura, 26.000,00 TL bedelli olarak düzenlenmiş ve davacı tarafça ödemesi yapılmıştır. Davalı vekiline kaç ay yemek hizmeti verdiği ve sözleşmede yazılı fiyatta maddi hata yapıldığı savunmasına karşılık ilk faturanın niçin sözleşmede yazılı bedelden kesildiği konusunda beyanda bulunması için süre verilmiş, davalı vekili 29.03.2022 tarihli beyan dilekçesinde o ay 100 kişilik yemek hizmeti verildiğini kişi başı 26,00 TL den toplam 26.000,00 TL lik fatura düzenlendiğini beyan etmiş, kaç ay yemek hizmeti verdiği konusunda ise açıklama yapmamıştır. Davalının savunmasına göre yapılan anlaşmanın kişi başına günlük KDV dahil 26,00.-TL olduğu düşünüldüğünde 100 kişi için bir günlük fiyatın 2600,00 TL aylık ise 78.000,00 TL olacağı hesaplanmaktadır. Davalının kestiği faturalar gerek tek başına gerekse toplam olarak bu fiyatla uyumlu değildir. Kaldı ki ilk fatura sözleşmedeki bedele uygun olarak kesilmiş ve davalının buna ilişkin açıklaması da yerinde bulunmamıştır. Zira davalı o ay 100 kişilik yemek hizmeti verildiğini kişi başı 26,00 TL den toplam 26.000,00 TL lik fatura düzenlendiğini beyan etmiş ancak kişi başı 26,00 TL üzerinden hesap yapıldığında 100 kişi için 26.000,00 TL değil, günlük 2600,00 TL tutara , aylık ise 78000,00 TL tutara ulaşılmaktadır. Davacı vekili de aynı hususu dilekçelerinde belirtmiştir. Neticeten hizmet bedeline yönelik sözleşme hükmünün açık olması, ilk ay kesilen ve ödemesi yapılan faturanın sözleşmedeki bedele göre kesilmesi, davalının bedel konusundaki açıklamalarının hesapla örtüşmemesi sebepleriyle davalının hizmet bedeli konusundaki savunmalarını ispat edemediği kabul edilmiştir.
Davacının kabul etmemesi karşısında takip konusu faturalardan kaynaklı hizmeti verdiğini ispat yükü davalı taraftadır. Davacının usulüne uygun tutulan defterlerinde takip konusu faturalardan 23.08.2021 tarih 16.466,00 TL bedelli fatura ihtirazi kayıtsız şekilde kaydedilmiş olup davacı bu tutar kadar davalıya borçlu görünmektedir. Davalının da defteri bu yönde davacı ile uyumludur. HMK’nın 222. Maddesi de dikkate alındığında davacı defter kaydının aksini ispat edemediğinden takip konusu bu fatura bedeli ile bilirkişi raporunda bu fatura için hesaplanan temerrüt faizinden sorumludur. Takip konusu 27.07.2021 tarihli 101.400,00 TL bedelli faturadan kaynaklı bakiye borç için ise davalı hizmet verdiğini ispat edememiş, bu konuda tanık dinletmek istese de davacının muvafakatinin bulunmaması sebebiyle bu talebi reddedilmiştir. Yine bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının BA formunda davalı tarafça kesilen faturalar kayıtlı olsa da bu kayıt davacının alım beyanına göre oluşturulmuş bir kayıt olmayıp, davalının kestiği e-arşiv faturasını sisteme kaydetmesiyle otomatik olarak davacının BA formuna işlenen bir kayıttır. Neticeten davacının takip konusu asıl alacağın 16.466,00 TL si ile işlemiş faizin 377,82 TL si dışında kalan 101.400,00.-TL asıl alacak ile 2.380,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam borcun 103.780,73.-TL’sinden borçlu olmadığı anlaşıldığından davanın bu tutar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kabul edilen kısım davalının alacağını ispat edememesi nedenine dayandığından ve bu nedenle kötü niyetli sayılamayacağından İİK.’nin 72/5 maddesindeki şartların oluşmaması sebebiyle davacının tazminat talebinin reddine, davalının tazminat talebi konusunda ise, Mahkememizce verilen tedbir kararı uygulandığından İİK’nin 72/4 maddesi uyarınca reddedilen asıl alacak olan 16.466,00.-TL’nin takdiren %20’si oranında belirlenecek olan tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kısmen kabulü ile; Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında davacının davalıya asıl alacağın 101.400,00.-TL’lik kısmından işlemiş faizin 2.380,73.-TL’lik kısmından olmak üzere toplam borcun 103.780,73.-TL’sinden borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişin talebin reddine,
2-Kabul edilen kısım davalının alacağını ispat edememesi nedenine dayandığından ve bu nedenle kötü niyetli sayılamayacağından İİK.’nin 72/5 maddesindeki şartların oluşmaması sebebiyle davacının tazminat talebinin reddine,
3-Mahkememizce verilen tedbir kararı uygulandığından İİK’nin 72/4 maddesi uyarınca reddedilen asıl alacak olan 16.466,00.-TL’nin takdiren %20’si oranında belirlenecek olan tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 7.089,26.-TL harçtan peşin alınan 2.059,97.-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.029,29.-TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30.-TL ilk dava gideri, 700,00.-TL bilirkişi ücreti, 100,50.-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 859,80.-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 739,77.-TL’si ile peşin alınan 2.059,97.-TL toplamı 2.799,74.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 13.809,17.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/06/2022

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)