Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/710 E. 2022/214 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/710 Esas
KARAR NO : 2022/214
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ: 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisinin eşinin babası olan …’in … adresindeki taşınmazın arkasında yer alan arsaya ev yapılması hususunda davalı şirket ile anlaşıldığını, anlaşma gereği müvekkilinin davalı şirkete icra takibinin dayanağı olan ödemeleri yaptığını, müvekkilinin 27/10/2020 tarihinde 15.000,00.-TL 30/10/2020 tarihinde 10.000,00.-TL olmak üzere 25.000,00.-TL ödeme yaptığını, geçen zamana rağmen davalı şirketin imalata hiç başlamadığını, müvekkili şirket yetkilisine gecikmenin sebebini sorduğunda pandeminin gerekçe gösterildiğini ve süre talep edildiğini, müvekkilinin gerekli süreyi vermesine rağmen davalı tarafın her seferinde müvekkilinden süre talep ettiğini, daha sonra ise telefonlarını açmamaya başladığını, bunun üzerine davalının imalat yapmayacağını anlayan müvekkilinin alacağı için icra takibi başlattığını, 25.000,00.-TL ödemeyi iade etmeyen ve hiç bir imalat yapmayan davalı hakkında başlatılan takibe borçlarının olmadığından bahisle haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve icra takip dosyasının durdurulduğunu, arabuluculuk başvurusunun anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek davalının Antalya Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının itirazlarında kötü niyetli olduğu için %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, arabuluculuk vekalet ücreti, dava vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; icra takibinde yetkiye itiraz edilmediğini ve icra dairesinin yetkisi kesinleşmiş olsa dahi icra takibinin açıldığı yer mahkemesinin yetkili hale gelmeyeceğini, HMK hükümlerine göre yetkili mahkemenin davalı şirketinin adresinin bulunduğu Adana Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen demir-çelik-prefabrik konksürsiyon ev yapımı husunda anlaşmaya varıldığını, davacının iddia ettiği gibi müvekkili şirket tarafından hiç bir imalat yapılmadığı hususunun gerçeği yansıtılmadığını, müvekkili şirketin davacının yapmış olduğu ödemelerle imalata başladığını ve bir kısım imalatı da tamamladığını, tamamlanan kısmı kadar müvekkili tarafından davacı şirkete 30-12-2020 tarihli 25.000.00 TL fatura düzenlediğini, davacı tarafından ise kesilen faturaya istinaden müvekkil şirkete 25.000.00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından müvekkili şirkete başkaca herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı şirket tarafından imalat için müvekkil şirkete ödeme yapılmaması nedeni ile imalat yapılmadığını, davacının kendi ifasını yerine getirmediği gibi müvekkilinin hiç imalat yapmadığına yönelik beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, bu hususta taraflar arasında anlaşma konusu iş ile ilgili olarak herhangi bir ihtarname veya anlaşmazlık husunda resmi bir yazışma olmadığını belirterek davacının davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından banka ödeme dekontları, davalı vekili tarafından fotoğraflar delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, …Bankasına müzekkere yazılarak hesap dökümü ve ayrıntılı dekont suretleri getirtilmiş, tüm deliller toplanmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı, avans yapıldığı iddia edilen ödemenin işin yapılmaması sebebiyle iadesini sağlamaya yönelik iş sahibi tarafından başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Antalya Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine faiziyle birlikte toplam 27.125,00- TL alacak üzerinden örnek no:7 olan ödeme emri ile takibe girişildiği, davalının süresinde borca itirazda bulunmuş olduğu, takibin durduğu, eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında eser yapılmasına ilişkin anlaşma olduğu, iş sahibi tarafından toplam 25.000,00.-TL ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalının bir kısım imalata başlayıp başlamadığı, kalan işin yapılmamasında kusurun kime ait olduğu, mahkememizin yetkili olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğundan mahkememizce öncelikle bu husus değerlendirilmiştir.
HMK’nun 6. Maddesinde genel yetkili mahkeme gösterilmiş olup, buna göre kural olarak yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Sözleşmeden kaynaklı davalarda genel yetkili mahkemenin yanı sıra HMK’nın 10. Maddesinde sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu kabul edilmiştir.
TBK’nın 89. Maddesine göre; Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
Somut olayda davalının merkezinin bulunduğu yer ile işin yapılacağı yer Adana’dır. Davacı şirketin muamele merkezinin bulunduğu yer Antalya ise de, para borçlarının alacaklının yerleşim yerinde ifa edileceğine dair TBK’nın 89. maddesindeki kural salt para alacakları ile ilgili olup, eser bedeline ilişkin alacak istemleri yönünden uygulanamayacağı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarıyla kabul edilmektedir. (bkz. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2015 tarih ve 2015/3705 esas, 2015/4747 karar; 24/03/2015 tarih ve 2014/3179 esas, 2015/1457 karar; 23/02/2015 tarih ve 2014/2485 esas, 2015/922 karar sayılı kararları) Eser sözleşmeleri ödünç para verme sözleşmesi olmadığından TBK’nın 89.maddesinin eser sözleşmesinden kaynaklı bedel ödeme borcuna ilişkin davalarda uygulanması mümkün değildir. Dolayısıyla somut olayda davanın Antalya’da açılmasını gerektirir herhangi bir yetki kuralının bulunmadığı, davalının yetki itirazının usulüne uygun ve süresinde yapıldığı anlaşılmakla yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin YETKİSİZİLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Adana Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.22/03/2022

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)