Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/706 E. 2023/569 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/706 Esas
KARAR NO : 2023/569
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİH İ : 30/07/2018
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, olay günü sürücü …’in kullanmış olduğu … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunmakta iken, diğer sürücü …’in kullandığı … plakalı otomobil ile çarpışması sonucu yaralandığını, sürücü … hakkında Antalya … Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda cezalandırılmasına karar verildiğini, …’in aracının … şirketi olan … … A.ş aleyhine Antalya … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, bu dosyada alınan kusur raporunda … plakalı araç sürücüsünün kusurunun %60, motosiklet sürücüsü …’ın kusurunun %40 olduğunun belirtildiğini, yine bu dosyada aktüer raporu alındığını, bu kusur raporu doğrultusunda …’in kullandığı … plakalı motosikletin sahibi olan davalı … … Ltd şirketi ile bu aracın … şirketi olan diğer davalı … şirketine karşı kusur ve aktüer raporuna göre hesaplanan alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız yere itiraz ettiklerini belirterek Antalya … Müdürlüğünün … Esas sayılı davaya haksız ve kötü niyetle yaptıkları itirazlarının iptaline, asıl alacak üzerinden %20 inkar tazminatının davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalı … Ltd. Şti vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Taraflarına ve davalı … şirketi yönünden araç sahibinin sorumluluğu sebebi ile dava açılmış olduğundan, davanın 2 yıllık bir süre ile zaman aşımı süresi bulunmasından dolayı davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin bozuk olan farı ve diğer bakımlarının yapılması için diğer davalı …’ın sigortalı veyahut sigortasız olarak çalışmakta olduğu iş yerine motorunu teslim ettiğini motorun yapılması için teslim edilmesine rağmen, davacı ve diğer davalı …’ın iş yerinin kapanmasından sonra motoru izinsiz bir şekilde aldığını, … yönünden güveni kötüye kullanma, davacı yönünden ise hırsızlık suçunu oluşturacak şekilde motorsiklet ile gezmeye çıktıklarını, bu olaydan müvekkilinin kati sebeple bilgisinin olmadığını, davacı ve diğer davalının iki arkadaş olup suç işleyerek müvekkilinin motorunu aldığını ve kazaya karıştığını, müvekkilinin kaza sonrasında motorunu teslim almadığını, çekim belgesi aldığını, motoru trafikten men ettirdiğini, ancak bu süreçte davalı ve davacının yaşlarının küçük olması sebebiyle şikayetçi olmadığını belirterek davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş’ye usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, … numaralı ZMMS poliçesinden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına kaza tarihi itibariyle azami 20.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, Müvekkil şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığını, davacının araçta hatır için taşınması söz konusu ise hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiğini, müvekkiline davadan önce bir başvuru yapılmadığından faizin davadan itibaren başlatılması gerektiğini belirterek haksız ve hukuki mesnetten yoksun, fahiş ve kabul edilebilir olmayan maddi tazminat taleplerinin reddine yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu … Karar sayılı ilam ile davalı … … Ltd. Şti. Yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, davalı … şirketi yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davacı ve davalı … şirketi tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya BAM. … Hukuk Dairesinin … Karar sayılı ilamı ile “Tamirhaneye bırakıldığı iddia edilen aracın işletenliği ile ilgili yapılan tahkikat yetersizdir. 2918 sayılı KTK’nun 3,85 ve 104.maddelerine göre inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Bu hususta sadece davalı şirket çalışanının ifadesi ile sonuca gidilmesi doğru değildir. Buna göre, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 169 ve takip eden maddeleri uyarınca isticvabı, gerekirse tanıkların bu hususta yeniden ayrıntılı beyanlarının tespiti ile yine dava dışı sürücü … ile davalı … … firması arasında bir bağ, iş ilişkisi ve benzeri husus olup olmadığının araştırılması, bu hususun ilgili kurum ve kuruluşlardan sorulması, tarafların bu konuda sunacakları belgelerin değerlendirilmesi ile sonuca gidilmesi gerekir. Yapılacak tahkikat ve inceleme sonucunda aracın tamir için bırakıldığı, hiçbir şüpheye mahal olmaksızın tespit edilebiliyorsa işletenliğin değiştiği ve buna göre … şirketinin de sorumlu olmayacağı gözetilmeli, aksi durumda ise kayıt maliki dava şirket ile sigortanın usulü dairesinde sorumluluğuna gidilmelidir. ” gerekçeleriyle mahkememiz kararı kaldırılmış, dosya iade edilmiştir.
Mahkememizce yukarıdaki esas üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından Antalya … Ticaret Mahkemesinin dosyasında alınan kusur ve aktüer bilirkişi raporları, maluliyet raporu, ceza mahkemesi ilamı delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra dosyası, ceza dosyası ve Antalya … Ticaret Mahkemesi’nin dosyası celp edilmiş, davacının sosyal ekonomik durumları araştırılmış, davalı … şirketinden hasar dosyası ve poliçe celp edilmiş, tanıklar dinlenmiş, …’in tamirhane de çalışıp çalışmadığı kolluk marifetiyle araştırılmış, istinaf sonrası yapılan yargılamada …’in hizmet döküm cetveli ve iş yeri isimleri konusunda SGK İl Müdürlüğüne yazı yazılmış, yine bu kişinin davalı … … Şti ile arasında irtibat olup olmadığı, burada çalışıp çalışmadığı, ayrıca kişinin herhangi bir araç tamirhanesinde çalışıp çalışmadığı, kaza tespit tutanağında geçen motosikletin tamir için tamirhaneye bırakılıp bırakılmadığı konularında bilgi verilmesi için ilgili emniyet müdürlüğüne yazı yazılmış, gelen cevaplar dosya arasına alınmış, tüm deliler toplanmıştır.
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1, 85/1 ve 01/06/2015 tarihli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklı sürekli iş göremezlik zararının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91/1. maddesinde işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarını karşılamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle sigortacının sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Dava konusu Antalya … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı tarafça davalılar ve dava dışı … aleyhine 63.281,00-TL asıl alacak, 35.919,34-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 99.200,34-TL tutarında alacağın tahsili için örnek no:7 olan ödeme emri ile icra takibi yapıldığı, davalıların süresinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibin durduğu, eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı davadan ve takipten evvel 2918 sayılı kanunun 97.maddesi uyarınca davalı … şirketine başvuru yapmamış ise de; 2918 sayılı yasanın 97.maddesinde öngörülen davadan önce … şirketine yazılı başvuruda bulunma şartının, tamamlanabilir dava şartı olduğunun kabulü ile gerekli başvuruyu yapması için davacıya süre verilmiştir. Davacı vekili … tarihli dilekçesi ekinde davalı … şirketine yaptığı başvuruya ilişkin evrakları sunmuştur. Başvuru sonucu davalı … şirketi ödeme yapmadığından yargılamaya kaldığı yerden devam edilmiştir.
Dava konusu yaralama olayı aynı zamanda taksirle yaralama suçunu oluşturduğundan 2918 sayılı KTK’nın 109/2 ve 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık uzamış zaman aşımı süresi geçmediğinden davalı … … şirket vekilinin zaman aşımı itirazı reddedilmiştir.
Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası getirtilmiş yapılan incelemede; aynı kaza sebebiyle davacı tarafından … plakalı aracın sürücüsüne, malikine ve sigortacısına karşı açılmış maddi ve manevi tazminat davası olduğu, dosyada … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan maluliyet raporunda davacının bacak ve ayaktaki yaralanmaları sebebiyle sürekli iş göremezlik oranının %18 olduğu, iyileşme süresinin 6 ay olduğunun belirtildiği, yerel bilirkişiden alınan kusur raporunda kazada otomobil sürücüsü …’in %60 oranında, motosiklet sürücüsü …’in %40 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği, alınan aktüer raporunda davacının geçici iş gücü kaybından kaynaklı zararının 4.202,58-TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklı zararın …-TL olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Dava konusu kazaya ilişkin olarak Antalya … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında alınan ve yukarıda zikredilen kusura, maluliyete ve hesaba ilişkin bilirkişi raporları mahkememizce davalılara tebliğ edilmiş, tebligata iki haftalık kesin süre içerisinde itiraz edilmediği takdirde raporların kabul edilmiş sayılacağı meşruhat olarak yazılmış olup, yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalılarca ileri sürülen bir itiraz olmadığından mahkememizce yeniden bilirkişi incelemesi yapılmayarak, alınan bu raporlar hüküm verilirken dikkate alınmıştır.
Takipte istenen asıl alacak tutarı dikkate alındığında, davacının aktüer raporunda …’in kusuruna denk gelen sürekli iş göremezlik zararını takip konusu yaptığı anlaşılmıştır.
Davalı … … şirket vekili savunmalarında müvekkilinin, motosikleti, tamir için tamirhaneye bıraktığını, burada çalışan …’in izinsiz olarak yanına arkadaşı davacıyı da alıp, motosikletle gezmeye çıktıklarını ve kazanın bu sırada meydana geldiğini belirterek müvekkilinin sorumlu tutulmayacağını belirtmiştir. Yine davalı vekilinin beyanına göre bu olaydan ötürü davacı ve sürücünün yaşı küçük olduğundan müvekkili şikayetçi olmamış ve soruşturma açılmamıştır. Olayla ilgili Antalya Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilen ifadelerin incelenmesinde davacı ve sürücü …’in arkadaş oldukları, motosikletle gezmeye çıktıkları, motosikletin farının bozuk olduğu, bu bozukluğun davacı tarafça da bilindiği görülmüş, aracın tamirhaneden alındığı veya …’ın burada çalıştığı ile ilgili herhangi bir beyanın olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce önceki yapılan yargılamada yapılan kolluk araştırması, alınan tanık beyanı doğrultusunda motosikletin …’ın çalıştığı tamirciye tamir için bırakıldığı ve …’in davacı arkadaşı ile birlikte motorla gezintiye çıkıp kaza yaptıkları kanaatine varılmıştır. İstinaf yargılamasında toplanan delillerin varılan kanaat için yeterli olmadığı gerekçesiyle yeniden araştırma yapılması istenmiştir. Mahkememizce önceki yargılamada …’in tamirhanede çalışıp çalışmadığı, motosikletin tamir için bırakılıp bırakılmadığı ile ilgili kolluk araştırması yapılsa da buna dair alınan … tarihli müzekkere cevabında …’in tamirhanede çalışıp çalışmadığı ile ilgili bilgi edinilemediği belirtilmiştir. İstinaf sonrası yapılan yargılamada kaza tespit tutanağı da gönderilerek bu kişinin davalı … … Şti ile arasında irtibat olup olmadığı, burada çalışıp çalışmadığı, ayrıca kişinin herhangi bir araç tamirhanesinde çalışıp çalışmadığı, kaza tespit tutanağında geçen motosikletin tamir için tamirhaneye bırakılıp bırakılmadığı konularında ayrıntılı olarak yeniden araştırma yapılması ilgili kolluktan istenmiş, gelen … tarihli yazı cevabı ekindeki memur raporunda …’in herhangi bir … kaydının bulunmadığı, şahsın tamirhanede çalışıp çalışmadığının tespit edilemediği hususlarının belirtildiği görülmüştür. Sgk İl Müdürlüğünden gelen hizmet döküm cetveli ve iş yeri isimlerine bakıldığında …’in kaza tarihini kapsayan herhangi bir … kaydının bulunmadığı, … kaydının 2014 yılından itibaren başladığı görülmüştür. Davalı … … Şti vekiline motosikletin bırakıldığı tamircinin ve iş yerinin adı ve adresinin bildirilmesi için süre verilmiş, davalı vekili sunduğu … tarihli beyan dilekçesinde özetle; daha önce de belirttiği üzere bu tamirhanenin yıllar önce kapandığını, anılan tamirhanenin cuma pazarının içerisinde seyyar bir şekilde faaliyet gösteren bir tamirciye ait olup, geçen yıllar da göz önünde bulundurulduğunda başka herhangi bir bilgiye ulaşamadıklarını belirtmiştir. Mahkememizce önceki yargılamada davacı asilin isticvaben beyanının alınmasına karar verilmiş, ve fakat davacı cevaevinde olduğundan bu konuda işlem yapılmamıştır. İstinaf sonrası yapılan yargılamada tekrar davacı asilin isticvaben beyanına başvurulmak istenmiş, davacı vekili müvekkilini bir sonraki celse hazır edeceğini belirtmesine rağmen bir sonraki celse hazır edememiş ve müvekkilinin cezaevinden tahliye olduğunu, kendisi ile iletişim kuramadığını, tahliye adresinin öğrenilerek celp edilmesini talep etmiştir. Mahkememizce davacı asile tahliye adresi sorulmuşsa da ilgili ceza infaz kurumunun yazı cevabına göre davacının geçici süre ile salıverildiği belirtilmiş, davacı vekili de … tarihli celsede müvekkilinin tahliye olmadığını, halen ceza evinde olduğunu açıklamıştır. Mahkememizce davacı asilin Segbis suretiyle isticvaben beyanının alınması konusunda cezaevine yazı yazılmış, ilgili infaz kurumu tarafından verilen son yazı cevabında davacının firar ettiği bildirilmiştir.
İstinaf sonrası yapılan yargılamada yapılan tüm araştırmalara rağmen motosikletin tamirhaneye bırakılıp bırakılmadığı konusunda önceki yargılamada toplanılan delilere ek olarak yeni herhangi bir delil elde edilememiştir. Mahkememizce önceki yargılamada davalı … … şirketinin belirttiği tanıklar bu hususta dinlenmiş olup özellikle görgüye dayalı tanık … beyanlarına itibar edilmiştir. Mahkememizce bizzat dinlenen bu tanığın ifadeleri samimi bulunmuş ve tanığın beyanına göre kazaya karışan motosikletin farlarının ve freninin bozuk olmasından ötürü tamirciye bırakıldığı, sürücü …’ın bu tamircide çalıştığı ve işyeri sahibinden habersiz olarak davacı ile birlikte motosikleti alıp kaza yaptıkları kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı KTK’nın 104.maddesine göre; Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibi, gözetim, onarım, bakım, alım – satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı; işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın işleteni ve araç için zorunlu mali sorumluluk sigortası yapan sigortacısı bu zararlardan sorumlu değildir.
Somut olayda motosiklet maliki davalı … … Ltd şirketinin motosikleti tamir için tamirciye bıraktığı, burada çalışan …’in motosikleti izinsiz alarak davacı ile birlikte gezmeye çıktıkları ve kazanın bu esnada meydana geldiği anlaşıldığından KTK’nın 104 maddesi uyarınca işleten sıfatının farazi işleten olarak motosikletin tamir için bırakıldığı işyerinin sahibine ait olduğu ve dolayısıyla zarardan bu işletenin sorumlu tutulacağı, motosiklet malikinin ve motosikletin ZMMS sigortasını yapan … şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmış, malik ve ZMMS sigortacısı olan davalılara açılan işbu davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalılara açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle ayrı ayrı usulden reddine,
2-Alınması gerekli 269,85.-TL harçtan peşin alınan 1.198,10.-TL harcın mahsubu ile bakiye 928,25.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Mahkememizin … Harç nolu, … tarihli harç tahsil müzekkeresinde 1.568,48.-TL harcın davalı … … A.Ş.’nden tahsil edilmesi istenmiş olup, ilgili müzekkerenin işlemsiz iadesinin istenilmesine, davalı vekili tarafından bu harcın yatırıldığına dair makbuz ibraz edildiğinde ve talep halinde karar kesinleştikten sonra ödenen harcın iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.19/09/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)