Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/70 E. 2021/533 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/70
KARAR NO : 2021/533
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından … no’lu iş yeri paket sigorta poliçesi ile sigortalı … Ltd. Şti.’ne ait …adresinde kayıtlı bulunan işyerinin sigortalandığını, sigortalı iş yerine, davalı şirket ile akdedilen hizmet sözleşmesi uyarınca güvenlik sistemi kurulduğunu, 05.09.2019 tarihinde 21.56 sularında alarm sistemi kurulu vaziyetteyken hırsızlık olayı meydana geldiğini, ancak alarm sisteminin hırsızlık olayından 4 saat sonra (01:54 saatinde) devreye girdiğini, bu sebeple hırsızlık olayına müdahale edilememiş olup, iş yerinin hasara uğradığını, sigortalı iş yeri yetkilisi tarafından davalı şirkete hitaben … Noterliği’nin … tarihli …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile zararın tazmininin talep edildiğini, ancak hiç bir cevap verilmediğini, bağımsız ekspertiz tarafından yapılan incelemeler neticesinde sigortalı şirkette meydana gelen hasarın … TL olduğunun tespit edildiğini, hasar bedelinin dava dışı sigortalıya … tarihinde ödendiğini, sigortalılarının haklarına halef olduklarını, ödenen bedelin TTK.’nun 1472. maddesi gereği sorumlu olan davalıdan tahsili için açılan …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına borçlu haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, arabulucuya müracaat edildiğini fakat anlaşma sağlanamadığını belirterek icra dosyasına yapılan haksız ve dayanaksız itirazının iptaline ve takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevabında; mahkemenin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, zira dava dışı sigortalı ile müvekkili şirket arasında imzalanmış olan … tarihli, … numaralı ekte sunulan … Hizmet Sözleşmesinin 9.3.maddesinde; ‘’Müşterinin tüketici olmadığı hallerde; iş bu sözleşmenin tatbik ve tefsirinden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, taraflar şimdiden kabul ve beyan ederler.’’ hükmü gereğince yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunun açıkça kabul edildiğini, Yetki sözleşmelerinin 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 17. Maddesinde kesin yetki olduğunun kabul edildiğini, dava dışı sigortalı firmanın zararının meydana gelmesinde müterafik kusurunun mevcut olması sebebiyle Müvekkil Şirkete kusur yükletilemeyeceğini, müvekkil şirketin “…Hizmet Sözleşmesi” nden kaynaklı borç ve yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkil şirketin sözleşmeye ve hukuka aykırı bir fiilinin bulunmaması ve somut olayda ortaya çıkan zararla akdedilen sözleşme arasında nedensellik bağının mevcut olmaması nedeniyle sorumlu tutulamayacağını, dava dışı sigortalı firmanın, müvekkil şirket tarafından ekli montaj formunda da görüldüğü üzere tavsiye edilmesine rağmen güvenlik açığı meydana getiren bölgelere hiçbir önlem almamış olması, bu açık noktaları kapatmamış olması, mekanda tadilat yapılarak mekanın büyütülmesi, güvenlik açıklarının ve risklerin arttırılmış olması nedeniyle sorumluluklarının ve kusurlarının bulunmadığını, davacı sigorta şirketinin dilekçelerinde bahsi geçen kanun hükümleri uyarınca tazminat ödemekten kaçınma, poliçeyi feshetme hakkı varken ödeme yapmış olmasının yapılan ödemeyi hatır-lütuf ödemesi niteliğine sokması, bu halde rücu hakkından ve halefiyet şartının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddine, davacı taraf aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472-1481.maddeleri uyarınca sorumlulardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” hükmü karşısında davacının dava dışı sigortalısının dava haklarına halefiyet yoluyla sahip olduğu açıktır. Davada onun sahip olduğu tüm haklara halefiyet gereği davacı da sahiptir. Diğer bir anlatımla somut olaya ilişkin dava, dava dışı sigortalı tarafından davalı aleyhine açılmış olsa idi nasıl aradaki ilişkinin ticari iş olup olmadığını araştırmak gerektiğini söyleyebiliyorsak, yine mahkemenin görevli veya yetkili olup olmadığını dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki ilişkiyi, sözleşme hükümlerini değerlendirerek sonuca varabiliyorsak, halefiyet prensibi gereği de aynı şeyi düşünmek zorunludur. Değişen tek şey davacının taraf sıfatındadır. Bu da halefiyet prensibi gereği davada davacıya aktif husumet ehliyeti tanımaktadır.
Davalı taraf yasal cevap verme süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde mahkememizin yetkili olmadığını ileri sürerek yetki ilk itirazında bulunmuştur.
Dava dışı sigortalı ile davalı arasında … tarihli, … numaralı … Hizmet Sözleşmesi imzalandığı taraflarca da kabul edilmektedir. Sözleşmenin 9.3.maddesinde; ‘’Müşterinin tüketici olmadığı hallerde; iş bu sözleşmenin tatbik ve tefsirinden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, taraflar şimdiden kabul ve beyan ederler.’’ hükmü gereğince yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunun açıkça kabul edildiği anlaşılmaktadır.
HMK.nun yetki sözleşmesi başlıklı 17.maddesi gereğince; Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartlarını düzenleyen aynı yasanın 18. Maddesinde ise; Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz, hükmü bulunmaktadır. Taraflar arasındaki yetki anlaşmasının sözleşme içeriğine göre HMK.nun 18.maddesinde belirtilen kesin yetki hallerinden değildir. Diğer bir anlatımla tarafların yetki anlaşmasını yapmalarına engel yasal bir durum bulunmamaktadır.
HMK.nun 17.maddesi gereğince taraflar, dava konusu iddianın dayandığı … tarihli, … numaralı … Hizmet Sözleşmesinin tatbiki ve tefsirinder doğacak tüm ihtilafların çözümünde İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra dairelerinin yetkili olduğunu kabul etmişlerdir. Öyleyse davaya bakmaya ve hukuki uyuşmazlığı çözümlemeye mahkememiz yetkili olmadığından yetkisizlik kararı vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın yetkiye ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114. Ve 115. maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
6100 sayılı HMK.20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
6100 sayılı HMK 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin yetkili ve görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin mahkememizce dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.15/09/2021
KATİP …
(E-imzalıdır)

HAKİM …
(E-imzalıdır)
*Bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.