Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/696 E. 2022/596 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/696 Esas
KARAR NO : 2022/596

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ: 05/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen Şirketin İhyası davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …Limited Şirketi unvanlı …Mersis Numaralı …Vergi Numaralı Limited Şirketin son yetkilisi olduğunu, bu şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. Maddesi uyarınca …tarihinde sicilden terkin edildiğini, bu durumun …tarihli …sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, söz konusu terkin işleminin hatalı olduğunu, müvekkilinin son yetkilisi olduğu şirketin tasfiye edilmek üzere ihyasına karar verilmesi gerektiğini, …İli, …İlçesi, …Mahallesi, …parsel numarası ile tapu siciline kayıtlı …m2 büyüklüklüğündeki taşınmazın, şirket malvarlığında tasfiye edilmeksizin kaldığını, ilgili limited şirketinin tasfiye edilmek üzere ihyasına karar verilmesi gerektiğini, davalı … ihyası işbu dava konusu şirketin terkin işlemleri için Geçici 7. M. 4/a fıkrası ve devamındaki hususları yerine getirmediğini, müvekkiline gerekli ihtaratı süresi içinde yapmadığını,6102 Sayılı TTK Geç. 7. Md. 4/a fıkrası ve devamındaki hükümlerde belirtilen hususların uygulanmamış olması ve şirket yetkililerine gerekli ihtaratın yapılmamış olması hususunun aynı maddenin 15. Fıkrasında belirtilen zamanaşımı süresinin uygulanmasını imkansız kıldığını, müvekkilinin işbu dava ile tasfiye edilmek üzere ihyası istenen limited şirketinin son yetkilisi olduğu için şirketin tasfiye edilmek üzere ihyasına karar verilmesi halinde Tasfiye Memuru olarak atanabilecek durumda olduğunu belirterek …İli, …ilçesi, …Mah. …ada, … parsel olarak Tapu siciline kaydedilmiş olan malvarlığının tasfiye edilmeksizin, 6102 sayılı TTK geçici 7. Maddesi uyarınca öngörülen usule uyulmaksızın ve şirket yetkililerine usulüne uygun ihtarname gönderilmeksizin hatalı olarak sicilden resen terkin edilen … Limited Şirketi unvanlı …Mersis Numaralı …Vergi Numaralı Limited Şirketinin ihyasına, Ticaret siciline yeniden tesciline, şirketin son yetkilisi müvekkili … TC Kimlik Numaralı …’nun Tasfiye Memuru olarak atanmasına, kendisine ücret takdir edilmemesine, yargılama giderlerinin davacı müvekkili üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Antalya …’nün …sicil numarasında kayıtlı …Limited Şirketi’nin …tarihince ticaret siciline kaydolduğunu, mevcut en son şirket ortaklarının 7 hisseye karşılık gelen 175,00 TL …, 6 hisseye karşılık 150,00 TL …, 4 hisseye karşılık 100,00 TL …, hisseye karşılık 75,00 TL …’dan meydana geldiğini, 6103 Sayılı Kanunun 20. Maddesi uyarınca asgari sermaye miktarına yükseltilmemesi nedeniyle …tarihinde münfesih sayıldığını, Türk Ticaret Kanunun Geçici 7. Maddesi uyarınca müdürlüklerince kendilerine yapılan ihtar ve …tarihli ve …sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde sermayesini yasal sınıra yükseltmemesinden dolayı …tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin tespit edildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 580. Maddesi uyarınca limited şirketlerde esas sermayenin en az on bin Türk Lirası meblağında olması gerektiğini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesi ile kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren aranılan hususları taşıması halinde anonim ve limited şirketler ile kooperatifler bakımından ilgili kanunlardaki usullere uyulmaksızın tasfiyenin gerçekleştirilmesi imkanının tanınmış bulunduğunu, anılan madde kapsamında sermayelerini asgari tutarda çıkarmamış olan anonim ve limited şirketler bakımından Ticaret Sicil Müdürlüklerine gerekli prosedürün izlenmesi ile birlikte re’sen terkin hakkı tanındığını, ilgili anonim ve limited şirketlerin faaliyetlerine devam etme isteğinde olmaları halinde, ticaret sicil müdürlüklerine münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemleri yaptıklarını gösterir belgeleri ibraz etmeleri ihtar olunduğunu, söz konusu ihtarın ilan olunmak üzere Ticaret Sicil Gazetesine gönderilmesinin hukuki gereklilik arz ettiğini, ihtarın ulaşmadığı hallerde ilan tarihinden itibaren otuzuncu gün akşamı itibarıyla yapılmış bulunan ilanın tebligat yerine geçtiğini ve buna yönelik hukuki sonuçları doğurduğunu, tebliğinden itibaren iki ay içerisinde ilana ya da ihtara cevap vermeyen şirket ya da kooperatiflerin ticaret sicilinden terkinine ilgili yasa ile imkan tanınmış bulunduğunu, …Limited Şirketi’ne tebliğ tarihinden itibaren iki ay içerisinde tasfiye memurunun bildirilmesinin aksi hallerde ticaret sicili kayıtlarından unvanının silineceği ve şirkete ait mal varlığının unvanına ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği hususunun ihtar olunduğunu, söz konusu hususun …tarih ve …sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile de ilan edildiğini, ilgili ihtarın ulaşmaması ihtimali ile ilan tarihinden itibaren otuzuncu gün itibariyle yapılan ilan tebligat yerine geçerek geçerli hukuki sonuçları doğurduğunu, ilgili şirket tarafından sermaye miktarı artırımı yapılmadığını, yahut müdürlüklerine bir bildirimde bulunulmadığını, bu nedenle …tarihi itibariyle re’sen terkin edilmiş bulunduğunu, …Limited Şirketi’nin ticaret sicilinden terkini işleminin müdürlüklerince mevzuata uygun bir şekilde yerine getirildiğini belirterek müdürlüklerinin yasal hasım olarak bulunması sebebiyle yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davalı tarafça şirketin sicil dosyası sunulmuş, …Limited Şirketine ait olduğu belirtilen …İli, …ilçesi, …Mah. …ada, …parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtları celp edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen silinen şirketin tüzel kişiliğinin ihyası istemi ile açılmıştır.
Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinden; şirketin 1993 yılında Antalya …nün …sicil numarasında kaydının yapıldığı, 6103 sayılı Kanunun 20.maddesi uyarınca asgari sermaye miktarına yükseltilmemesi nedeniyle …tarihinde münfesih sayıldığı, … tarihli ve …sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde sermayesini yasal sınıra yükseltmemesinden dolayı …tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır.
TTK’nun geçici 7/1. Maddesinde, bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde maddede sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicliden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı düzenlenmiş, Antalya …nce anılan yasanın 7/1-a maddesi uyarınca resen terkin işlemi yapılmıştır.
Mahkememizce öncelikle hak düşürücü süre yönünden inceleme yapılmıştır. TTK’nın Geçici 7/15 maddesi uyarınca; Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir. Maddede belirtilen süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Sicilden silinme işlemi …tarihinde gerçekleştiğinden ihya davasının yasada belirtilen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Ancak hak düşürücü sürenin dikkate alınması için şirkete yapılan ihtar ve ilanların yani terkin işleminin usulüne uygun olması gerekmektedir.
TTK’nın Geçici 7. Maddesinin 4. Fıkrasının a bendine göre; Ticaret sicili müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır. Yine aynı maddenin 11.fıkrasına göre; Dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen, süresi içinde cevap vermeyen veya tasfiye memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hâle getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtlarıyla birlikte bildirmeyen şirket ve kooperatiflerin unvanı ticaret sicilinden resen silinir. Resen unvanı silinen şirket ve kooperatifler, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile ilgili odanın internet sitesinde ilan edilir.
Yukarıda yazılı maddelere göre terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkililerine tebliğe çıkartılması ve sonrasında Türkiye Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı …müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı, ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesi’nde …tarihinde yayınlandığı, ancak cevap dilekçesi ekinde şirket yetkilisi …’e gönderilmek üzere hazırlandığı anlaşılan ihtarnamenin şirket yetkilisine tebliğe çıkartıldığı ve tebliğ edildiği/tebliğ edilemediği ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmüştür.
Davalı kurum tarafından ihyası istenen şirkete veya şirket temsilcisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı, bu hale göre şirket temsilcisine tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 1-4.a ve 11.bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtarın usule aykırı olduğu, bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır. Terkin işlemi hukuka uygun olmadığından 5 yıllık hak düşürücü sürenin dikkate alınmaması gerektiği ve davanın süresinde açıldığı kanaatine varılmıştır. Terkin işlemi hukuka aykırı olduğundan şirketin bütünü ile ihyasına karar verilmesi ve yargılama giderlerinden davalı kurumun sorumlu tutulması gerekmektedir. Konu ile ilgili emsal nitelikteki Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2020/363 Esas 2020/264 Karar sayılı ilamı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 21/10/2020 tarih 2020/5321 Esas 2020/4339 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Yargıtay’ın ilgili ilamında “İlk derece mahkemesince, iddia savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı ihyası istenen şirketin …tarihinde TTK’nun geçici 7.maddesi gereğince sicil kaydının silindiği, davanın …tarihinde açıldığı, terkin tarihinden dava tarihine kadar 6102 sayılı TTK’nun geçici 7/15.maddesinde ön görülen 5 yıllık sürenin hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı …müdürlüğünün terkin işlemleri sırasında kanunda olmayan bir hali esas alarak TTK Geçici 7.madde uygulamak sureti ile terkin işlemin gerçekleştirmesi normlar hiyerarşisine aykırı olduğu, 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.maddesinin 1-4.a ve 11.bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılmasının usule aykırı olduğu, ihyası talep edilen şirketin dava dosyalarının kesinleşmediği, böylece şirketin taraf olduğu davalar varken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesinin 6102 sayılı Kanunun Geçici 7.maddesine aykırı olduğu, bu nedenle hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, ihyası istenilen şirketin terkin sebebinin münfesihlik durumunu gerektirmeyen oda kaydı silinmesi olması nedeniyle şirketin sermayesine 6102 Sayılı Kanunun 332.maddesinde belirtilen kanuni asgari sermaye haddine yükseltilmediğinden de münfesih şirketlerden sayılması hususunun incelenemeyeceği, ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmadığı, davalı …nın yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacağı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kabulüne, Konya Ticaret Sicili’nin …sicil numarasında kayıtlı …A.Ş.’nin ihyasına, davacı tarafça yatırılan peşin harç ile 3.400 TL vekalet ücretinin davalı …müdürlüğünden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, ihyası istenen anonim şirketin Ticaret sicilinden silindiği tarih itibariyle davacı yanın derdest davası bulunmakta olup, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 2.fıkrası hükmü gereğince davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ve kooperatiflere bu madde hükmünün uygulanamayacak olmasına göre, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
Yine Mahkememizin …esas …karar sayılı benzer nitelikteki dosyada verilen karar Antalya BAM 11. Hukuk Dairesinin 29/11/2021 tarih …Esas …Karar sayılı ilamı ile doğru bulunmuştur.
Açıklanan sebeplerle ve yukarıda belirtilen emsal nitelikteki Yargıtay kararı dikkate alınarak davanın kabulü ile şirketin ihyasına karar verilmiş, davacı tarafın bu yönde talebi bulunmadığından davalı kurum yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜNE,
2-Antalya …nün …sicil numarasında kayıtlı …Ltd. Şti.’ nin ihyası ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması için ticaret siciline yeniden TESCİLİNE;
3-Tasfiye işlemlerini yapması için …’nun tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
4-Karar kesinleştiğinde bir örneğinin tescil ve ilan edilmek üzere Antalya …ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30.-TL mahsubu ile kalan 21,40.-TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Talep gereği davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına,
7-Talep gereği davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/10/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır