Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/695 E. 2023/439 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/695 Esas
KARAR NO : 2023/439
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 15/07/2015
KARAR TARİHİ : 21/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tarımsal sulama ekipmanları üretimi yaptığını, … tarihinde davalı firmaya ait görevlilerin şikayet olduğunu ve iş yerinde kaçak elektrik kullanımı olduğunu söyleyerek gerekli ve yeterli araştırmayı yapmadan tutanak tuttuklarını ve … abone numaralı ve … abone numaralı sayacı mühürlediklerini, bunun üzerine şehir dışında olan müvekkilinin olaydan haberdar olduğunu ve şirketin elektrikçisini iş yerine gönderdiğini, elektrikçi …’ın … görevlilerini aradığını ve şirkette kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, sigortayı açıp kapatınca sorunun çözüleceğini söylediğini, …, … görevlileri ve o esnada olay yerinde olan polislerle birlikte sigorta kaldırılıp indirildiğini ve yapılan kontrolde kaçak elektrik olmadığını, ancak … personelleri şikayet üzerine iş yerine geldiklerini ve tutanağı tanzim etmiş oldukları için değiştiremeyeceklerini bildirdiklerini, aynı gün müvekkilinin bu konuyla ilgili olarak suç duyurusunda bulunduğunu, … tarafından müvekkili adına kayıtlı bulunan … nolu abone için toplam 2.866,30.-TL, dükkan sahibi … adına kayıtlı bulunan … abone numaralı sayaç için de 1.532,50.-TL kaçak elektrik tüketim bedeli tahakkuk ettirildiğini ve müvekkilinin bu bedelleri ödediğini, müvekkilinin daha sonra düzenlenen tutanağa itiraz ettiğini ve ödediği bedellerin iadesini talep ettiğini, ancak itirazının davalı şirket tarafından reddedildiğini, müvekkilinin Antalya Elektrikçiler Esnaf ve Sanatkarlar Odasına iş tespit raporu tanzim ettirdiğini, raporda herhangi bir kaçak tespit edilemediğinin bildirildiğini, bu esnada … görevlileri tarafından yeniden … abone numaralı sayaç için 2.449,40.-TL ve … abone numaralı sayaç için 3.286,30.-TL borç tahakkuk ettirildiğini, oysa her iki sayaç için davaya konu olaydan bir ay önce … tarihinde … görevlileri tarafından … ve … seri numaralı Sayaç Ve Ölçü Devreleri Kontrol Föyü düzenlendiğini, kaçak olması halinde bu durumun bu tarihte tespit edilebilecek olduğunu, herhangi bir kaçak elektrik ya da ayrı hat çekmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin işletmesinin üç gün elektriksiz kaldığını ve imalatlarını tamamlayıp müşterilerine teslim edemediğini, ticari itibarının sarsıldığını belirterek manevi olarak yıprandığını, davalı firmanın kötü niyetli olarak elektrik kesme tehdidi ile kaçak elektrik tüketimi bedeli olarak toplam 6.152,60.-TL paranın iadesini ve müvekkili adına 10.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davada davacı …’nın davayı açmaya ehil olmadığını, dosyaya konu kaçak tutanağının davacı adına tutulmadığını, … Ltd. Şti. Adına tutulduğunu, bu nedenle dava şartının bulunmadığını beyanla usulden reddini talep ettiklerini, … ve … seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanaklarında her iki aboneye yapılan kontrolde de ana kablonun bir fazının sayaçtan geçmeden ticarethaneye enerji verdiğinin görüldüğünü, müvekkili şirket çalışanlarınca tutulan başka bir tutanakta iki dükkanın ana TMS’lerinin kapatılmış olmasına rağmen üç fazlı sistemin bir fazında hala elektrik olduğu hususunun belirtildiğini, “sigorta kaldırılıp indirildiğinde kaçak elektrik olmadığının görüldüğü” beyanının asılsız olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizin … Sayılı ilamı ile ” davanın reddine,” karar verildiği, bu kararı temyiz yolu ile inceleyen Yargıtay … HD’sinin … K. Sayılı ilamı ile ” mahkemece mahallinde elektrik elektronik mühendisi bilirkişi ile … tarihinde keşif yapılmış, tutanak mümzileri keşifte dinlenmiş, alınan rapor hükme esas alınmak suretiyle davacının kaçak elektrik kullandığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, söz konusu … tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, kaçak tutanak tarihinde yürürlükte olan yukarıda ifade edilen EPTHY hükümlerine göre bir değerlendirme içermediği, davacının dava dilekçesinde istirdat istemine konu ettiği 6.152,60 TL’lik miktara ilişkin herhangi bir hesaplama yapılmadığı, davacının alınan rapora aleyhine tahakkuk ettirilen toplam 6.152,60 TL’nin neye göre ve nasıl hesaplandığı, doğru olup olmadığının raporda irdelenmediği yönünden de itiraz ettiği açık olmakla, söz konusu raporun hükme esas alınabilecek nicelik ve nitelikte olmadığı kuşkusuzdur.
Bu itibarla mahkemece; öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden kaçak kullanım olup olmadığı, var ise davacının sorumlu olması gereken miktarın kaçak tutanak tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddeleri çerçevesinde hesaplanması konusunda taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davacı yararına bozulmasına,” belirtilerek mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda rapor düzenlenmesi için dosyamız 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, Elektrik Mühendisi …’in karşı oy kullandığı, … tarihli raporunda sonuç olarak; davalı kurumca 2.866,30-TL olarak hesaplanan ve tahsilatı yapılan kaçak tüketim faturasının taraflarınca 1.343,39-TL olarak hesaplandığını, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 29. Madde 1-b-2 paragrafı hükmü gereğince kaçak ek tahakkuku düzenlenebilmesi koşulu olan “Kaçak Elektrik Enerjisi kullanım başlangıç tarihini doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi” koşulunun sağlayan teknik bir verinin bulunmadığını, davalı tarafınca gerekçe olarak belirtilen … tarihinden sonra tüketimin düştüğü iddiası ile taraflarınca yapılan hesaplamalar sonucunda … tarihinden sonra tüketimin düşmediği aksine bir miktar yükseldiğinin tespit edildiğini, dolayısıyla davalı kurumca düzenlenen 3.286,30-TL tutarındaki kaçak ek tahakkuk faturasının kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilememesi nedeniyle düzenlenemeyeceği belirtilmiş, bilirkişi … karşı oyunda; Davacının iddia ettiği şekilde -yirmi yıldır kullanılmakta olan- bir otomatik devre kesicinin olaydaki gibi iki fazı kesip bir fazı kesmemek suretiyle yanlış anlamaya meydan verebileceğini, bu durumda dahi yanılmayı engelleyecek ölçümlerin ve seçeneklerin davalı … personelince kullanılmadığını, özensiz inceleme ile karmaşaya neden olan iki tutanak düzenlendiği kanaatine varıldığını, tutanak düzenleyenlerin, devre kesicinin arızalı olmadığını, enerjinin tamamen kesildiğinden emin olduklarını iddia etmiş olsalar da elektronik olduğu için ekranına güvendikleri sayacı aslen elektromekanik olup bu çelişkinin de incelemedeki özensizliğin delili olduğunu, üstelik usulsüzlük varsa bunun (kaçak hattın) yerinin tespit edilerek, usulsüzlüğe son verilmediğini, bu durumun adeta “cezasını öde ve usulsüzlüğe devam et” anlamına geldiğini, davacının kaçak kullanım yaptığı kanaatinde olmadığını, davacının ödediği normal dönem tahakkuku dışındaki tüm ek bedellerin iadesinin gerektiği kanaatinde olduğunu, belirtmiştir.
Mahkememizce dosyanın tevdi edildiği bilirkişi heyeti tarafından karşı oylu olarak rapor düzenlenmiş olması dikkate alınarak dosyamız Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla Elektrik Mühendisi Bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin … tarihli raporunda özetle; davacı taraf, “sigorta arızası nedeniyle kaçak gibi gözüktüğü” iddia etmekteyse de; enerjinin sayaç öncesinde şalter ile kesilmesi durumunda, normal şartlarda, sayaçtan geçen enerjinin kesilmesi ve sayaçtan sonraki elektrik kuvvet panosu ile tesis içerisine dağıtımı yapılan enerjinin tamamen kesilmesi gerekirken, enerji kesildikten sonra, imalathane kısmında aydınlatma lambalarının yandığı, motorlarda bir faz enerji olduğu ve sayaçta görünürlük olmadığı tespit edildiğinden, elektriğin kesildiği şalterin bir faz bacağının devreyi kesmeden yapışık kalması gibi şalter arızası durumunun söz konusu olamayacağı, enerjisi şalter vasıtası ile kesilmiş bir devrede, şayet şalterin ayaklarında hata sonucu bir enerji geçişi olduğu kabul edilirse, bu durumda sayacın enerji kaydı yapması gerektiği, dağıtım şirketinde çalışma yetkinliğine sahip davalı şirket teknik personellerinin, ister elektronik sayaç olsun ister mekanik sayaç olsun, sayaçta enerji olup olmadığını anlayabilecek kadar teknik bilgiye sahip oldukları aşikar olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, işletme içerisinde görülen enerjinin, sayaç devresi dışında ayrı bir hat ile sağlanabilecek olan kaçak elektrik olacağı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 29.Maddesi, 1-b fıkrasındaki hükme istinaden, önceki sayaç okuma tarihi olan … tarihi ile tutanak tarihi olan … tarihleri arasında geçen sürenin kaçak süresi olarak kabul edilmesi gerektiği, 15 günlük kaçak süresine göre kaçak tahakkuk bedelinin 1.343,55 TL olarak hesaplandığı, Tüketim ekstresindeki verilere göre; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 29.Madde 1-b-2 paragrafı hükmü gereğince Kaçak Ek Tahakkuku düzenlenebilmesi koşulu olan “kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi” koşulunun sağlanamadığı, davalı tarafından gerekçe olarak belirtilen … tarihinden sonra tüketimin düştüğü iddi: ilgili yapılan hesaplamalar sonucunda … tarihinden sonra tüketimin düşmediği aksine bir miktar yükseldiği tespit edilmiş olup, davalı kurumca düzenlenen 3.286,30-TL tutarındaki Kaçak Ek Tahakkuk faturasının kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilememesi nedeniyle düzenlenemeyeceği, Heyetlerince yapılan hesaplamanın sonucunda “İstirdat” konusunda 6.152,60 — 1.343,55 = 4.809,05 TL tutarındaki davacı talebinin yerinde olduğunu belirttikleri görülmüştür.
İş bu dava; kaçak elektrik tahakku nedeniyle istirdat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Yargıtay bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle istirdat istemli dava açıldığı, bozma ilamı doğrultusunda dosyamızın 3 kişilik uzman bilirkişi heyetine tevdi edilerek bilirkişi heyetine kaçak kullanım olup olmadığı var ise davacının sorumlu olması gereken miktarın kaçak tutanak tarihinde yürürlükte olan Elekrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddeleri çerçevesinde hesaplanması istenmiş, bilirkişiler … …, … ve … tarafından … tarihli rapor sunulmuş, bilirkişi …’in karşı oyunda davacının kaçak kullanım yapmadığının, diğer bilirkişilerin ise kaçak kullanımın var olduğu ancak kaçak tüketim tahakkuklarının doğru tespit edilmediğinin belirtildiği, bunun üzerine dosyamızın yeniden bozma ilamı doğrultusunda rapor düzenlenmesi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yolu ile gönderildiği, son bilirkişi heyetinin raporunun hükme esas almaya, mahkememizin ve Yargıtay’ın denetimine uygun görülüp, bilirkişi raporunda davacının kaçak elektrik kullandığı ancak tahakkukların yanlış hesaplandığı, doğru hesaplama yapılması halinde önceki sayaç okuma tarihi olan … tarihi ile tutanak tarihi olan … tarihleri arasında geçen sürenin kaçak süresi olarak kabul edilerek 15 günlük kaçak süresine göre kaçak tahakkuk bedelinin 1.343,55-TL olduğu yine tüketim ekstrelerindeki verilere göre Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 29.Madde 1-b-2 paragrafı hükmü gereğince Kaçak Ek Tahakkuku düzenlenebilmesi koşulu olan “kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi” koşulunun sağlanamadığı, davalı tarafından gerekçe olarak belirtilen … tarihinden sonra tüketimin düştüğü iddiası ilgili yapılan hesaplamalar sonucunda … tarihinden sonra tüketimin düşmediği aksine bir miktar yükseldiği, davalı kurumca düzenlenen 3.286,30-TL tutarındaki Kaçak Ek Tahakkuk faturasının kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilememesi nedeniyle düzenlenemeyeceği, böylelikle davacının 6.152,60 — 1.343,55 = 4.809,05 TL tutarındaki iade talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla bu bedelin davacıya iadesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine ayrıca her ne kadar davacı tarafça ticari itibarı zedelendiğinden bahisle manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de yapılan işlemlerin davacının kişilik hakkının zedelenmesine sebebiyet vermediği anlaşılmakla manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 4.809,05-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin ve manevi tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 328,50-TL harçtan, peşin alınan 275,85-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 52,65‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL ilk dava gideri, 1.260,70-TL posta gideri, 6.000,00-TL bilirkişi ücreti, 384,90-TL keşif harcı olmak üzere toplam 7.673,3‬0-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 2.225,25 TL’si ile peşin alınan 275,85-TL harç olmak üzere toplam 2.501,10-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.809,05-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça, okunup, usulen anlatıldı. 21/06/2023

Katip …
(E-İmzalıdır)

Hakim …
(E-İmzalıdır)