Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/615 E. 2021/703 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/615
KARAR NO : 2021/703
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih, …esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen, mahkememizin yukarıda esas sırasına kaydı yapılan dava dosyasında yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Kemer 1. Asliye Hukuk mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından … ‘ne ait bulunan …Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı tescil sayılı tasdik kararına istinaden şirketin tek başına ortağı olarak faaliyetlerini yürütmeye başladığını, kendisiyle herhangi bir bağlantısı bulunmamasına rağmen hakkında halihazırda iptali istenen olağanstü genel kurul kararının muhatabı konumunda bulunan … isimli şahıs tarafından bir çok kez Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edildiğini, hakkında yasal yollarla satın alınan hisselerin iptali yönünden davalar açıldığını, Kemer Asliye Hukuk Mahkemelerinde yürütülmekte olan yargılamalarda müvekkilin bizzat taraf olmadığı dosyalardan haberdar olmadığını, 2007-2009 yıllarında şirketin önceki ortakları tarafından yapılan hisse devirlerin ve tasarrufların muhatabı haline getirilmeye çalışıldığını, … yılında şirket kayıtlarında 2 nolu karar olarak geçen belgede kayda göre 4500 hisse üzerinde 4000 adetinin sahte olarak atıldığı iddia edilen satış kaydıyla tespit edildiğini ve bu haliyle yoklukla malul bir işlem olduğundan bahisle dava açıldığını, 2 nolu kararla 750 adet hisesesinin … isimli ortak tarafından devredilmesinin de sahte olarak atıldığı iddia olunan imza nedeniyle yoklukla malul olduğundan Kemer 1.Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı kararı neticesinde 3.kişiler adına yapılan tescillerin yoklukla malul olduğuna ilişkin davalar açıldığını, bu davaların davalılar tarafından imzaların sahte olduğu kabul edilmek suretiyle kabul edilerek davaların kabulüne karar verilmesinin sağlandığını, yine Kemer 2. Asliye hukuk mahkemesinin … esas sayılı dosyasında … esas sayılı kararıyla 2250 adet hissesinin 3.kişilere devrinin ana sözleşmenin 7. Maddesine aykırı olduğundan yoklukla malul olduğuna ilişkin kararlar alındığını, bu silsile Kemer Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılan çok sayıda dava dahilinde devam ettiğini ve adeta mahkemeler huzurunda hiçbir muhatap olmaksızın müvekkilin yasal olarak satın aldığını, hisselerinin elinde çıkmasını sağlayacak şekilde hukuk eliyle bir yasal haklarından mahrum edilmesi yolunda bir kurgu oluşturulduğunu, hali hazırda … tarafından açılmış ve karara bağlandığını, Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında hisse devirlerinin iptaline yönelik olarak tarafları … olan tapu iptali ve tescil dosyasının da yargılamasının devam ettiğini, bu dosyanın tefrik edildiğini, Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasının da derdest olduğunu, ilk duruşmasının yapıldığını, Kemer 1.Asliye Hukuk Mahkemesi … e. … K. Sayılı dosyası ile …’den …’ya devir yapılmasına ve sonrasında hisselerin en son …’dan …tarihinde diğer davalı …’e devrine yönelik kararın iptaline yönelik olarak açılmış olan davanın istinaf incelemesininde devam ettiğini, bu durumda söz konusu davanın kesinleşmemesine rağmen şirket içerisinde 3.Şahıs konumunda bulunan müvekkilin dışında ve katılımı olmaksızın gerçekleştirilmiş bulunan olağanüstü genel kurul kararı tamamen yasaya aykırı olduğunu, özellikle şirket de yönetim kurulu başkanı seçilen … isimli şahsın şirket hissedarı ve yönetim kurulu başkanı haline getirilmiş olması ve yapılmış olan olağanüstü genel kurul toplantısına sadece … isimli ortağın dahil olması, onun da hakkında çok sayıda soruşturma bulunan bu şirket içerisindeki hisse devirleri noktasında ismi defaatle geçen … isimli kişiyi resmi olmayan bir vekalet belgesi ile temsil ettirdiği dikkate alındığında bizzat genel kurul iradesinin oluşumunda da yasal ve geçerlilik anlamında yoklukla malul şekilde oluştuğunun ortada bulunduğunu belirterek şirketin menfaatlerinin korunması ve geçmiş süreçte hakkında açılan davalarda organsız kalması nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bırakılmasından hukuki yargılamaların tarafı haline getirilemesinden kaynaklı olarak temsil yetkisi zafiyete uğrayan şirkete tedbiren kayyum atanmasına karar verilmesini, yapılmış olan işlemlerin şirketin menfaatlerini ve özellikle müvekkilinin hissedar olarak haklarını zafiyete uğratması nedeniyle şirketin tüm kayıtlarına tedbir konulmasını, …A.Ş. şirketinin … tarihli olağansütü genel kurul kararının iptali ve bu genel kurul kararına istinaden verilmiş olan … sayılı genel kurul kararında geçene yönetim kurulu seçme işleminin iptali, seçilen yönetim kurulunun 3 yıllığına yetkilendirilmesine ilişkin kararının, … Noterliğinin … tarihli …yevmiye sayılı görev dağılım ve temsil kararı, ortaklarca verilen muvafakatler, hisse devirleri, …i tarafından verilmiş vekaletler ve diğer işlemlerin tamamının yoklukla malul olduğunun tespitine ilişkin karar verilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Açılan dava (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Kemer 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sırasına kaydedilmiş, Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … gün ve … E. … K. sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı kapsamında “Mahkememizin Ticaret Mahkemesi sıfatının kalmaması nedeniyle Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine” şeklinde karar verilmiş, dosya Antalya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin 2021/615 E. sırasına kaydedilmiştir.
Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından dava dosyasında görevsizlik kararı verildiği, kararın taraflara tebliğ edildiği ve kesinleştiği ancak, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli yada yetkili mahkemeye gönderilmesine taraflardan biri aracılığıyla başvurulduğuna dair dava dosyası içerisinde kayıt bulunmamaktadır.

Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … gün ve … E. … K. sayılı ilamında, HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı gerekçeye dayanak yapılmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı ile, “Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Antalya ilinin mülki sınırları (Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevreleri hariç) olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.
Yargıtay HGK’nun 04/04/2019 gün ve 2017/11-10 E. 2019/401 K. sayılı emsal içtihadına göre, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir (5.12.1977 tarihli, 1977/4 E., 1977/4 K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı)…
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir.
Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanunî hâkim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkânı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir (Özbudun, E.: Türk Anayasa Hukuku, Ankara 2005, 8. Baskı, s: 118-119).
Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 tarihli ve 2011/11-233 E., 2011/330 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 24.03.2005 tarihli ve 188 sayılı kararında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri konusunda İstanbul ve Ankara’da kurulup, faaliyete geçirilen fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnamelerinden kaynaklanan hukuk davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine, yargı çevrelerinin ise kuruldukları yerin mülki hudutları olarak tespit edilmesine; fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, yukarıda zikredilen Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için; bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin yetkilendirilmesine, ilgili mahkemelerin yargı çevrelerinin ise adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsayacak şekilde belirlenmesine karar verilmiştir. Halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya bakılması olanaklı değildir.
Hâl böyle olunca yerel mahkemenin Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönündeki direnme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklinde belirtilmiştir.
HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararında 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların da, Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yönde herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davaların görevsizlik kararı ile Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi, yukarıda yazılı Yargıtay HGK emsal içtihadında belirtilen tabii hakim ilkesine de aykırıdır.
Öte yandan Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından herhangi bir talep olmadan dosya mahkememize gönderilmiştir. Ancak, 6100 s. HMK’nin 20/1. maddesine göre, “(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Söz konusu düzenlemeye göre Görevsizlik kararı taraflara tebliğ edilmiş ancak taraflardan herhangi birisinin yukarıdaki düzenlemeye uygun olarak, dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi konusunda süresinde talepte bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda dosyanın mahkememize gönderilmeyip, görevsizlik kararı veren mahkeme tarafından, önce kararın (miktar itibariyle kesin olsa dahi) taraflara tebliğ edilmesi ve 2 haftalık sürenin dolmasının beklenmesi, yasal süre içerisinde gönderme talebi gelirse dosyanın Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi, süresinde gönderme talebi gelmez ise bu kez görevsizlik karar veren mahkeme tarafından davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar verilmesi gerekmektedir. Davanın açılmamış sayılmasına dair ek kararı verme görevi de, görevsizlik kararı veren mahkemeye aittir. Her ne kadar Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından belirtilen usulü işlemler tamamlanmadan dosya mahkememize gönderilmiş ise de, mahkemece verilen görevsizlik kararının kesin olduğunun belirlenmesi karşısında, mahkemece yapılacak başka işlem bulunmadığından, eldeki davanın 01/09/2021 tarihinden açılmış olması nedeniyle davaya bakma görevi Kemer Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan mahkememizin görevsiz olduğu sonucuna varılmış ve karşı görevsizlik kararı vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle, davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, karar (İstinaf incelemesi sonucu) kesinleştiğinde (veya İstinaf edilmeksizin kesinleşip merci tayini yolu ile mahkememizin görevsiz olduğu tespit edildiğinde) ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Yargılama giderlerinin 6100 s. HMK’nin 20 ve 331/2. maddeleri uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemece takdir edilmesine, davaya görevli mahkemesinde devam edilmemiş olması ve talep halinde ise mahkememizce gerekli kararın verilerek değerlendirilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansından artan kısmının 6100 sayılı HMK’nın 333. Maddesine göre karar kesinleştiğinde (ve dosyanın görevli mahkemeye süresinde gönderilmemesi halinde) re’sen davacıya iadesine,
4-Kararın İstinaf yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi halinde Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesince de daha önce görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Antalya BAM 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine,
Dair; Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 345. Maddesi gereğince (2) iki hafta içinde ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere ve oy birliği ile karar verildi.03/11/2021

Başkan …
(E-İmzalıdır)
Üye …
(E-İmzalıdır)
Üye …
(E-İmzalıdır)
Katip …
(E-İmzalıdır)