Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/550 E. 2022/373 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/550 Esas
KARAR NO : 2022/373
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2021
KARAR TARİHİ: 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 25/05/2021 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, kira sözleşmesinde 2.400,00-TL’ lik depozito yerine teminat senedi verildiğini, haziran+temmuz+ağustos aylarının ödemesinin peşin yapıldığını davalıya verilen senedin teminat karşılığı verildiğini, bu durumun kira sözleşmesinde belirtildiğini, senedin sözleşmeye bağlandığını, söz konusu senedin TTK m.776/1-a gereğince “kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini” içermediğini, dava konusu kira sözleşmesinin davalının elinden çıktığını, Antalya Genel İcra Dairesi …Esas sayılı dosyasında davalı tarafından takip dayanağı olarak gösterildiğini, dava konusu senedin depozito yerine, teminat olarak verildiğini, davalının senedi işleme koyabilmesi için taşınmazda müvekkili kaynaklı bir zararın olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, daha sonra tespit ile belirlenen alacak miktarı üzerinden işlem yapılması gerektiğini, davalı taşınmazda zarara yönelik herhangi bir alacak davası açmadığını belirterek davanın kabulüne, Antalya Genel İcra Dairesi …sayılı takibin iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar veilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; HMK’nın 4/1-a maddesi gereğince, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın “kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas kanununda davalara karşı açılan davaları görmekle Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, HMK’nın 119/3 bendinde göre dava dilekçesinde “açık bir şekilde talep sonucunun” belirtilmesi gerektiğini, ancak davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde talep sonucunun açık olarak belirtilmediğinden, dava dilekçesinin HMK’nın 119/ğ bendinde belirtilen şartları taşımaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacı …’in 25.05.2019 başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden müvekkiline ait …Apartmanında bulunan dubleks daireyi aylık 2.400,00TL bedel ile işyeri olarak kiraladığını ve sözleşme gereğince depozito olarak vermesi gereken 2.400TL’yi vermediğini, bunun yerine 2.400,00TL’lik senedi müvekkiline verdiğini, kira sözleşmesinde “kiracının kiralanan gayrımenkulu tahliye ederken vermiş olduğu zarar ve ziyana ait meblağ ile ödenmemiş bulunan elektrik, su, doğalgaz, telefon borçlarının mal sahibi tarafından depozitodan mahsup edileceğini, eğer verilen depozito yeterli olmaz ise, “kalan miktarı kiracı kontrat başlangıç tarihi itibariyle kabul ve ödemeyi taahhüt eder” şeklinde kararlaştırıldığını, ayrıca kira sözleşmesinde kiralanan şey ile beraber teslim olunan demirbaş eşyanın beyanı bölümünde, “tüm batarya ve aydınlatmaların (avizelerin) yeni yapılmış olduğu, dairenin boya ve badanasının yeni yapıldığı, aidatların kiracıya ait olduğu, evin alındığı şekilde teslim edileceği” belirtildiğini, davacının 2020 yılı Mart, Nisan Mayıs, Haziran Temmuz ve Ağustos ayı kira bedellerini ödemediğini, 4 Ağustos 2020 günü evi boşaltarak anahtarı emlakçı …aracılığıyla müvekkiline teslim ettiğini, davacı ile müvekkilinin karşılıklı olarak davalının evde bıraktıkları klima bedelini ödenmeyen Mart ve Nisan ayı kirası olmak üzere 2 aylık kira bedelinden düşülmesini kararlaştırıldığını ve evde kalan davalılara ait klima Mart ve Nisan 2020 kirasından düşülerek bakiye kira alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibinde bulunulduğunu belirterek davacının tahliye tarihi itibariyle, duvarda oluşan hasar bedeli dışında, 800,00 TL sineklik bedeli, 2.500,00TL boyama bedeli, 530,00 TL aidat borcu, 223,62 TL su fatura borcu olmak üzere en az 4.053,62 TL dava konusu teminat senedi kapsamında borcu bulunduğunu, müvekkilinin aslında teminat amacıyla verilen 2.400,00TL’lik senet bedelinin çok üzerinde alacağı olduğu halde, şimdilik sadece senet bedeli kadar alacak için icra takibinde bulunduğunu, öncelikle dava dilekçesinde talep sonucunun açık olarak belirtilmemesi nedeniyle dava dilekçesinin. HMK’nın 119/ğ bendinde belirtilen şartları taşımadığından, yine Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, bu talcbin uygun görülmemesi halinde, ispatlanamayan davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet| ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, takip konusu bononun kira sözleşmesi sebebiyle depozito yerine geçmek üzere teslim edildiği, taşınmaza herhangi bir zararın verilmediği, bononun bedelsiz olduğu iddialarına dayalı menfi tespit davasıdır.
Tarafların karşılıklı dilekçelerinden anlaşılacağı üzere aralarında kira ilişkisi olduğu ve bononun depozito yerine geçmek üzere davalıya teslim edildiği hususu tartışmasız olup, uyuşmazlığın çözümü için taraflar arasındaki kira ilişkisinin, ödemelerin ve taşınmaza zarar verilip verilmediğinin incelenmesi gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’ nın 4. Maddesinin a bendine göre; kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere kira ilişkisine dair tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine aittir.
HMK’nın 115. maddesi gereğince yapılan incelemede mahkememizin görevli olmadığı, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptanmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 24/05/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)