Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/549 E. 2022/273 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/549
KARAR NO : 2022/273
DAVA : MENFİ TESPİT (Şirket Ortaklığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2021
KARAR TARİHİ: 13/04/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT (Şirket Ortaklığından Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın, diğr müvekkili şirketin yetkilisi olduğunu, davalının şirkete ortak olması konuşunda 35.000,00 TL ödeme karşılığında anlaştıklarını, davalının 06.02.2020 tarihinde …Bankası üzerinden müvekkil şirkete ait banka hesabına 5.000,00 TL sonra da 07.02.2020 tarihinde yine aynı yolla müvekkil şirkete ait banka hesabına 30.000,00 TL para gönderdiğini, bunun üzerine davalının müvekkil şirkete ortak yapıldığını, şirketin işlerinin kötüye gitmesi ve müvekkili şirketin alacaklı olduğu şahıslardan ödeme alamaması sonucu müvekkili şirketin keşidecisi olduğu dava dışı üçüncü şahıslar adına düzenlenmiş olan 3 adet çekin ödemelerinin yapılması konusunda sorunlar yaşanmaya başladığını, bir tanesi dilekçe ekinde sunulan toplam 300.000,00 TL değerindeki 3 adet çekin ödenemediğini, icra takipleri başlatıldığını, şirketin zarar etmesi sonucu ticari faaliyetlerini yürütemez hale gelince davalının müvekkili şirkete ortak olurken yatırmış olduğu 35.000,00 TL bedelindeki sermayenin kendisine iade edilmesini talep ettiğini, 18.08.2020 tarihinde Antalya Genel İcra Dairesinin …sayılı takip dosyasıyla müvekkili şirket hakkında ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkil şirketin tek yetkilisi olan müvekkili …’a müvekkili şirketten alacağı olduğu iddiasıyla sırasıyla 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri gönderilmiş olup müvekkil şahıs tarafından bu haciz ihbarnamelerine yasal süresi içerisinde itiraz edilemediği için müvekkil şahıs da dosyanın borçlusu olarak görüldüğünü, ödeme emrinde davalı tarafından müvekkil şirkete gönderilen paraların ödünç olarak havale yoluyla gönderildiğinin iddia edildiğini, oysa banka dekontlarının açıklama kısımlarının boş bırakıldığını ve böyle bir şerh olmadığını, ilamsız icra takibinde borca ve takibe yasal süresi içerisinde itiraz edilemediği için kesinleştiğini, menfi tespit davalarının kabulü ile öncelikle dava konusu olan davalı tarafından müvekkil şirkete 35.000,00 TL para gönderilmesi işlemine istinaden davalı tarafından müvekkil şirket hakkında açılmış olan Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyasındaki takibin dava süresince tedbiren durdurulmasına, müvekkillerinin davalıya borçlarının olmadığının tespitine, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …sayılı icra dosyası ile yürütülen takibin iptaline, icra takibindeki alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevabında; zorunlu arabulucuk dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, davacıların iddia ettiği gizli/adi ortaklık ilişkisinin TTK’da düzenlenmediğini, esas yönünden ise taraflar arasında iddia edildiğinin aksine herhangi bir ortaklık ilişkisi bulunmadığını, iddia edilen vakıa bir anlaşmaya dair olduğundan, senetle ispat kuralı gereği taraflar arasında bu yönde yazılı bir anlaşmanın mevcudiyetinin ispat edilemediğini, müvekkili ile davacı şirket yetkilisi …arasında arkadaşlık ilişkisi bulunduğunu, davacı …’ın, borçları sebebiyle müvekkilinden borç para istediğini, müvekkilinin, güven doğrultusunda hareket ederek iki farklı zamanda şirketin hesabına 35.000,00 TL banka havalesiyle para gönderdiğini, dekont açıklamasında da ortaklık için gönderildiğine ilişkin not bulunmadığını, taraflar arasında herhangi bir ortaklık ilişkisinin söz konusu olmadığını, ticaret sicil kayıtlarında da görüleceği üzere davacı şirketin kuruluşundan bu yana tek yetkilisinin diğer davacı … olduğunu, müvekkilinin ilgili şirket sahibi olan davacı şahısla arasında ki arkadaşlık ilişkisi ve kendi işi gereği şirketin satış konusu ürünlerin servis bakımlarında belli zamanlarda destekte bulunduğunu belirterek davanın reddine, takibin devamına, ve davacı tarafa dava konusu tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; İK.nun 72/3.maddesine göre açılmış Menfi Tespit davasıdır.
2004 sayılı İİK’nın 72.maddesi gereğince; Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
Davalının, Antalya Genel İcra Dairesinin …sayılı dosyası ile 18/08/2020 tarihinde 35.000,00.-TL asıl alacak üzerinden davacı şirket aleyhine icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalı şirkete 07/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, davacıların da 05/10/2021 tarihinde Menfi Tespit davası açtıkları anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, davalıyı şirkete ortak yaptıklarını, karşılığında davalının 35.000,00.-TL ödeme yaptığını ancak işlerin bozulması nedeniyle parasını geri istediğini belirterek borçlu olmadıklarının tespitini talep etmektedir.
Davalı taraf ise ortaklık ilişkisini reddederek paranın borç olarak gönderildiğini savunmaktadır.
Davacılardan …Endüstriyel Makina Soğutma Sistemleri Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketinin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde diğer davacı …’ın, şirketin 21.03.2017 tarihinden beri tek ortağı ve sahibi olduğu anlaşılmıştır.
Davalının vergi mükellefi dahi olmadığı, dolayısıyla tacir sıfatının bulunmadığı gelen müzekkere cevaplarından anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunludur.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır.
Huzurdaki dava; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde yer alan bir dava değildir.
Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Yukarıda da açıklandığı üzere davalı taraf tacir değildir.
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Açıklanan nedenlerle huzurdaki dava ticari bir dava değildir. Davada, mahkememiz görevli olmayıp, genel mahkemeler görevli olduğundan görevsizlik kararı verilerek Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ılup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
6100 sayılı HMK.nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
6100 sayılı HMK.nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 13/04/2022

KATİP …
E-imzalıdır

HAKİM …
E-imzalıdır