Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/53 E. 2021/537 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/53 Esas
KARAR NO : 2021/537
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ: 17/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının da arlarında bulunduğu … Gıda San. ve Tic. A.Ş. hissedarları arasında … tarihli protokol tanzim edildiğini, protokol uyarınca … Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin hisselerinin davacıya devri hususunda anlaşma sağlandığını, … tarihli protokole göre … tarihinde tüm devirler gerçekleştirildiğini, ödemelerin yapılmış olacağını, ancak bu tarihte ödemelerin bir kısmı davacı tarafça yapılmış olmasına rağmen davalının sorumlu olduğu devirlerin gerçekleştirilmediğini, taraflarca … tarihli ek protokol tanzim edildiğini, bu protokole göre … Gıda San. ve Tic. A.Ş. hissedarları tüm şirket hisselerini davacı …’e devir edeceğini, buna karşılık davacının da davalı …’ya; … tarihinde 100.000,00.-TL, … tarihinde 100.000,00.-TL, … tarihinde 100.000,00.-TL, … tarihinde 100.000,00 TL, … tarihinde 75.000,00 TL bedelli çekler ile ödeme yapacağını, davacı iyi niyetli bir şekilde … tarihli protokole konu çeklerden bir kısmını ödediğini, ancak karşı taraflar hisse devirlerine yanaşmadığından ödemelerini haklı olarak durdurduğunu, davalı taraf söz konusu çekleri icra takibine konu ettiklerini, çeklerin Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu … tarihli 75.000,00.-TL bedelli çek, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu … tarihli 100.000,00.-TL bedelli çek, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu … tarihli 100.000,00.-TL bedelli çek, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu … tarihli 100.000,00.-TL bedelli çekler yönünden olduğunu, taraflar arasında akdedilen protokollere göre davacıdan çeklerin ödenmesini talep eden davalının, ifa zamanı başlığı altında yer alan TBK’nun 97. maddesine göre öncelikle kendi edimini ifa etmesi veya ifayı önermiş olması gerektiğini, davalı taraf kendi borcunu ifa etmediği gibi bu yönde bir girişimi olmadığını, davaya konu … tarihli protokol ile … tarihli ek protokolden dönme nedeniyle protokollerin feshinin tespitine, protokole konu olan ve davalı tarafça icraya konu edilen çekler için davacının borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli icra takipleri sebebiyle davalının her bir takip dosyası için ayrı ayrı olmak üzere asıl alacak miktarlarının % 20’si oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhine başlatılan icra takiplerinin alacak miktarlarının 463.875,00.-TL olmasına rağmen, dava değerinin 366.100,00.-TL olarak gösterildiğini, harcın da bu bedel üzerinden yatırıldığını, açılan menfi tespit davasında başlatılmış olan icra takiplerinin tümü açısından borçlu olmadığının tespitini talep eden davacının harcını tamamlaması veya davasının usulen reddi gerektiğini, … tarihli protokol ile … tarihli ek protokollerin feshinin tespitine karar verilmesi talep edildiğini, öncelikle sadece davalı … aleyhine açılan davada davacının diğer hissedarların da imzasının da akdeden protokoller açısından böyle bir fesih tespitine karar verilemeyeceğini, söz konusu protokollerin feshinin tespiti talepli olarak açılmış olan davanın, protokolün tarafları olan …’a da yöneltmesi gerektiğini, … tarihli “Şirket Hisse devri Vaadi Protokolü ve Şahsi Borç İlişkisinden Kaynaklı Anlaşma Protokolü” ile davacı …’e 675.000,00.-TL hisse devri bedeli karşılığında devir edilme taahhüdünde bulunulduğunu, protokol ile davalıya ve dava dışı hissedarlara 675.000,00.-TL hisse bedeli ödeme taahhüdünde bulunulduğunu, 200.000,00.-TL’lik kısmının ödendiğini, 475.000,00.-TL’lik kısmına ilişkin senet verilmesine rağmen söz konusu senedi ödenmediğini, ödemenin … tarihinde tamamlanacağının ve hisse devirlerinin de ödemenin tamamlanması ile devir edilmiş olacağı taraflar arasındaki protokolün 3. Maddesi ile kararlaştırıldığını, davacı tarafça taahhüt edilen ödemeler yapılmaksızın, hisselerin devrinin mümkün olmayacağının taraflarca kararlaştırıldığını, davacı tarafça haksız olarak ihtarname gönderildiğini, akabinde davalı ile irtibata geçtiğini, yeni bir protokol imzalayarak söz konusu fesih iradesinden vazgeçildiğini, taraflar arasında düzenlenen … tarihli “… tarihli Protokole Ek Protokoldür” başlıklı ek protokolde; …’in hissedarlara ilk protokolde vermiş olduğu … tarihli 475.000,00.-TL bedelli bonoyu, finansal durumunun sıkışık olması nedeni ile vadesinde ödeyemeyeceğinin madde altına alındığını, ek protokolün 2. maddesi ile çeklerin düzenlenerek verildiğini, ek protokol ile … tarihli protokolün cari olduğu kabul edildiğini, fesih iradesinden vazgeçildiğini, … tarihli protokolün halen geçerli olduğunu, … vadeli 100.000,00.-TL tutarlı …Bankası … numaralı çeke ilişkin olarak Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik İş dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, tüm çeklere ilişkin icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça süre kazanabilmek adına çareyi menfi tespit davası açmakta bulduğunu belirterek fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davacının usulen hatalı olarak açtığı davanın usulden reddine, karşı yanın usuli eksikliklerinin tamamlatılarak, davanın esastan reddine, kötü niyetli olarak açılan dava sebebi ile karşı yanın %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından … tarihli duruşmada dava konusu taleplerinden tüm sonuçları ile feragat ettiklerini, karşı taraftan herhangi bir yargılama gideri, inkar tazminatı ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davalı vekilinin de aynı tarihli duruşmadaki beyanı ile feragate bir diyeceklerinin olmadığını, davacıdan herhangi bir yargılama gideri veya vekalet ücreti bulunmadığını bildirmişlerdir.
Dava, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği menfi tespit davası olup, davacı tarafça davadan feragat edilmiş olmakla, feragat yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilen tek taraflı bir hukuki işlem olup, kabule de bağlı olmadığından davanın feragat nedeniyle reddine, taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Feragat nedeniyle davanın REDDİNE;
Alınması gerekli 59,30.-TL harcın, peşin olarak alınan 6.252,08.-TL ve tamamlama olarak alınan 2.575,91.-TL harçtan mahsubu ile kalan 8.768,69.-TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususlarda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı.17/09/2021

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)