Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/516 E. 2022/63 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/516 Esas
KARAR NO : 2022/63
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2018
KARAR TARİHİ: 25/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili Tüketici Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankadan konut kredisi kullandığını, müvekkilinin konut kredisinden kalan borcu olan 24.669,53-TL’yi ödeyerek ipoteği fek ettirmek istediğini ,ancak davalı banka yetkililerinin müvekkilinin konut kredisi dışında başkaca borçları olduğunu ileri sürerek bu isteğini yerine getirmediklerini, müvekkilinin davalı bankaya kendi adına 05/05/2017 tarihinde 24.669,53-TL, …otel ekipmanları ltd.şti borcuna mahsuben 45.515,54-TL ve … San.ve Tic. Ltd. Şti.teminata koyduğu çekler nedeniyle … Otel Ltd. Şti borcuna mahsuben 20.186,61-TL olmak üzere toplam 90.371,68-TL ödeme yaptıktan sonra davalı banka tarafından taşınmaz üzerindeki ipoteğin fek edildiğini, müvekkilinin konut kredisi dışında yaptığı ödemelerin yasal dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, davalı bankanın müvekkilinin konut kredisi için verdiği ipoteği fek etmek için müvekkiline haksız şart koştuğunu ve ortağı olduğu şirketin borçlarını da ödettiğini, müvekkilinin de taşınmazı satmış olması nedeniyle söz konusu ipoteği kaldırmak için ödeme yapmak zorunda kaldığını beyanla müvekkilinin davalıya şahsi borcu dışında borçlu olmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile ileride yapılacak bilirkişi raporuna göre arttırmak yada eksiltmek üzere müvekkilinin davalı bankaya ödediği 18.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, haksız davanın reddi gerektiğini, dava dışı …Otel Ekipmanları Şemsiye İml. Teks. Tur. İnş. Tic.ve San. Ltd.şti ile müvekkili banka arasında 16/08/2010 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının iş bu krediyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, ayrıca davacının yine müvekkili bankadan 21/09/2010 tarihinde konut kredisi kullanarak sözleşme imzaladığını ve iş bu konut kredisi imzalanırken teminat olarak davacı tarafından kendi adına kayıtlı Antalya, Alanya, Kellerpınarı mah, … ada, …. parsel, 4+çatı, … nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazı müvekkili bankaya 480.000,00-TL bedelle 1.dereceden ipotek verdiğini ,verilen ipoteğin davacının gerek kendi gerekse kefil olarak bankaya olan tüm borçlarını teminat altına almaya yönelik olduğunu, bu sebeple davacıdan müteselsil kefil olduğu borçların tahsilinden sonra ipoteğin fek edildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Antalya 2. Tüketici Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 02/10/2018 tarih … esas – … Karar sayılı ilam ile davacının tüketici konumunda olmadığı gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesine yönelik olarak görevsizlik kararı verilmiş, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu 04/03/2021 tarih … esas … karar sayılı ilam ile borcun kaynağının ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesine dayanması sebebiyle Ticaret Mahkemelerine yönelik görevsizlik kararı verilmiş, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi ve davacının başvurusu üzerine dosya Mahkememize gönderilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından ödeme dekontları, hesap hareketi, bankanın yazdığı yazı davalı tarafından da konut kredisi ve genel kredi sözleşmeleri, ipotek akit tablosu ve asıl borçlu şirketin hesap hareketleri delil olarak sunulmuş, Tüketici Mahkemesince tapu kaydı ve ipotek belgesi celp edilmiş, davalı bankadan konut kredi sözleşmesi ile ilgili bilgi ve belgeler getirtilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tüm deliller toplanmıştır.
Dava, ipoteğin fekki için haksız tahsil edildiği iddia edilen ödemenin iadesine ilişkin istirdat davasıdır.
17/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı ile dava dışı … Otel ekipmanları şirketi arasında 16/08/2010 tarihli 545.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, davacının bu kredi sözleşmesini müşterek borçlu olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, diğer taraftan davacı ile davalı banka arasında 21/09/2010 tarihli sabit faizli konut finansmanı kredi sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme limitinin 240.000,00-TL olduğu, bu sözleşmenin 21.maddesinde davacının bu kredi sözleşmesi kapsamında verdiği/vereceği tüm teminatları (rehin, ipotek, vs) bu sözleşmeye teminat olması dışında davalı bankadan kullandığı ve kullanacağı diğer krediler ile her ne sebepten olursa olsun gerek asaleten gerekse kefaleten doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil edeceğini kabul beyan ve taahhüt ettiği hükmünün kararlaştırıldığı, sözleşmenin ipotek başlıklı 22.maddesinin son fıkrasında davacının banka lehine verdiği Antalya ili Alanya ilçesi Keller Pınarı mahallesi …ada, … parsel sayılı bağımsız bölüm no:….’de bulunan konut ipoteğinin konut sözleşmesi kapsamında kullandığı kredinin teminatı olmakla birlikte ipoteğin bankadan kullanılan veya kullanılacak diğer krediler ile her ne sebepten olursa olsun gerek asaleten gerekse kefaleten doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil edeceğini kabul beyan ve taahhüt ettiği hükmünün kararlaştırıldığı, dava dışı … şirketine kullandırılan ticari kredinin 140.737,00-TL olduğu, asıl borçlu şirketten yapılan tahsilatlarla 30.477,25-TL tutarında ana para kredi alacağının kaldığı, bu tutarın takibe alındığı, davacının ipoteğin fekki talebi üzerine kendisinden 05/05/2017 tarihinde “indirimli tahsilat” ile 36.988,43-TL tahsil edildiği ve bu şekilde ticari genel kredi borcunun kapatıldığı, yani son bakiye borcun 05/05/2017 tarihi itibariyle davacıdan tahsil edildiği, banka tarafından davacıya temerrüt ihtarnamesi keşide edilmediği, ancak yapılan tahsilatın indirim uygulamak suretiyle ve akdi faiz hesabına göre daha az tutarda yapıldığı, dolayısıyla bu yönden bankanın herhangi bir fazla tahsilatının olmadığı, ancak genel kredi sözleşmesi kapsamında asıl borçlu şirkete kullandırılan BUSİNESS kart borcu yönünden birleşik faiz uygulanamaması ve davacının temerrüdünün oluşmaması sebebiyle sadece akdi faizden sorumlu tutulabileceği dikkate alınarak yapılan hesaplamada bakiye borç yönünden davacının sorumlu olduğu tutarın 1.476,94-TL olduğu, ancak davacıdan bu kart borcuna ilişkin 6.431,71-TL tahsilat yapıldığı, dolayısıyla 4.954,77-TL fazla tahsilatın bulunduğu, yine genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı …şirketinin teminat olarak verdiği 13.500,00-TL bedelli çekin ödenememesi sebebiyle borç haline geldiği, bu çeke dayalı borcun ferileriyle birlikte toplam 20.186,61-TL olarak davacının ipotek fekki talep ettiği süreçte tahsil edilmiş olduğu, sözleşme kapsamında davacının bu borçtan da sorumlu olduğu, takibe aktarılan bu borç için hesaplanan 2.417,10-TL’lik vekalet ücretinin de yapılan tahsilat içinde davacıdan tahsil edilmiş olduğu, davacının ihtarname ile temerrüde düşürülmemesi sebebiyle vekalet ücretinden sorumlu olmadığı, dolayısıyla 2.417,10-TL’nin davacıdan haksız yere tahsil edildiği, ayrıca ipoteğin fekki için zorunlu masraflar yönünden yapılan değerlendirmede davacıdan tahsil edilen 525,00-TL’lik ipotek fek ücretinin haksız şart olarak kabulünün gerektiği ve dolayısıyla davacıdan haksız tahsil edildiği, neticeten davacıdan haksız yapılan tahsilat tutarının (4.954,77+ 2.417,10+525-TL)7.896,87-TL olduğu, dava dilekçesinde bahsedilen …bank Alanya şubesine ait keşidecisi … Yapı şirketi olan lehtarı … Tekstil şirketi olan 8.000,00-TL ve 10.000,00-TL miktarlı iki adet çekin banka şubesinde olduğu bu çekler nedeniyle davacıdan herhangi bir ödeme alınmadığı, çek ödemesi şeklinde yapılan ödemenin yukarıda bahsedilen 13.500,00-TL’lik çeke ilişkin olduğu belirtilmiştir. Davacının rapora itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alındığı, ek raporda aynı hususların belirtildiği görülmüştür.
Davacı taraf bankadan kullandığı konut kredisi sebebiyle bu sözleşme kapsamında banka lehine verdiği ipoteğin kredi borcunun kapatılmasına rağmen fek edilmediği, ipoteğin fekki için daha önceden müvekkilinin kefil olduğu genel kredi sözleşmesinin bakiye borcunun kapatılmasının gerektiğinin bildirildiği, müvekkilinin taşınmazı satma aşamasında olduğundan ipoteğin fekkini sağlamak için mecburen bu genel kredi sözleşmesinin bakiye borcunu ödemek zorunda kaldığını, ipoteğin bu sözleşme kapsamında verilmediğini, yapılan tahsilatın haksız olduğunu belirterek istirdat davası açmıştır.
Dava dilekçesinde ekli dekontlar ve bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere ipoteğin fekki için davacıdan 05/05/2017 tarihinde 3 ayrı işlemle toplam 90.371,68-TL tahsil edildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Somut verilere dayanması ve denetime açık olması sebebiyle hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava konusu ipoteği banka ile imzaladığı 21/09/2010 tarihli konut kredisi sözleşmesi kapsamında kredi borcunun teminatını oluşturmak üzere davalı lehine verdiği, konut kredi sözleşmesinin 21 ve 22.maddeleri ile ipotek akit tablosundan anlaşılacağı üzere davacının verdiği teminatın sadece bu sözleşme kapsamında olmayıp, davacının daha evvel kullandığı veya ileride kullanacağı diğer krediler ile her ne sebepten olursa olsun gerek asaleten gerekse kefaleten doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere alındığı, dolayısıyla bu ipoteğin davacının daha evvel müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı dava dışı …şirketi ile davalı banka arasında yapılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borçların da teminatını oluşturduğu, bankanın ipoteğin fekki için bu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı bakiye borcun ödenmesi gerektiği yönündeki davranışının haklı olduğu, ancak yapılan bilirkişi incelemesinden anlaşılacağı üzere davalı bankanın davacıdan ticari kredi kartı borcu yönünden 1.476,94-TL tahsil etmesi gerekirken 6.431,71-TL tahsilat yaparak 4.954,77-TL fazla tahsilat yaptığı, yine asıl borçlu şirketin kredinin teminatını oluşturmak üzere verdiği ve fakat ödenmeyerek icra edilebilir borç haline gelen 13.500,00-TL’lik çek borcu yönünden bu borcun takip hesaplarına aktarılması sebebiyle ferileriyle birlikte davacıdan 20.186,61-TL tahsil edildiği, çekin 2012 vade tarihinden işleyen faizinden davacının sorumlu olduğu ve fakat davacının ihtarname ile temerrüde düşürülmemesi sebebiyle ancak takiple istenebilecek vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilmesinin haksız olduğu, tahsil edilen vekalet ücreti tutarının 2.417,10-TL olduğu, dolayısıyla davacıdan yapılan fazla tahsilatın 4.954,77-TL ve 2.417,10-TL olmak üzere toplam 7.371,87-TL olduğu, raporda 525,00-TL’lik ipotek fek ücreti masrafının haksız şart niteliğinde olması sebebiyle iadesinin gerektiği yönünde görüş bildirilmiş ise de ipoteğin genel kredi sözleşmesinin de teminatını oluşturması, davacının bu sözleşme yönünden tüketici sıfatının bulunmaması dolayısıyla tahsil edilen tutarın haksız şart kapsamında değerlendirilmeyeceği, kaldı ki davanın dayanağının haksız tahsil edilen masraf ve komisyonlara ilişkin olmayıp bu tutarın dava konusu olmadığı, bu nedenle ipoteğin fekki için tahsil edilen bu tutarın iadesine yönelik rapora iştirak edilmeyerek davanın 7.371,87-TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, ödeme tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz işletilmesine hükmedilmiştir.
Davalı taraf, dava konusunun 8.000,00-TL ve 10.000,00-TL’lik iki çeke dayandırıldığını, bu çeklerin de tahsil edilmediğini belirterek davanın reddini istemiş ise de mahkememizce yapılan incelemede davacının iddiasını sadece bu çeklerle sınırlamadığı, genel olarak ipoteğin fekki için genel kredi sözleşmesinin borçlarının kapatılmasının haksız olduğunu ifade ettiği değerlendirilmiştir. Nitekim davacı vekili de 27/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde aynı hususu belirtmiştir. Uyuşmazlığın ipoteğin fekki için genel kredi sözleşmesinin bakiye borcunun kapattırılmasının haklı olup olmadığı, haklı ise bu yönde fazla tahsilat yapılıp yapılmadığı hususlarının çözüme kavuşturulmasıyla giderileceği, bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı bakiye borcu kapattırma yönündeki davranışının haklı olduğu ve fakat davacıdan iki kalemde fazla tahsilat yapıldığı anlaşıldığından bu tutarların iadesinin gerektiği sonucuna varılarak neticeten davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kısmen kabulü ile; 7.371,87-TL’nin ödeme tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 503,57-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harç ile tamamlama harcı olarak alınan 271,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 196,17-TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL ilk dava gideri, 1.240,00-TL bilirkişi ücreti, 109,25-TL tebligat gideri, 60,85-TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.446,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 592,20-TL’si ile peşin alınan 35,90-TL harç ile tamamlama harcı olarak alınan 271,50-TL harcın toplamı 899,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 53,50-TL tebligat masrafının davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 31,50-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/01/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)