Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/509 E. 2021/540 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/509
KARAR NO : 2021/540
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ: 20/09/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı …’nin Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından dava dışı … aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığını, davalı şirketin işbu takip kapsamında …ye gönderdiği haciz ihbarnameleri kesinleştiğini, davalı şahıstan dolayı müvekkiline 89/1 Haciz İhbarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin bu duruma itiraz ettiğini, müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinin hukuka aykırı olduğundan iptaline karar verilmesi ve aksi kanaatte olunması halinde ise ve 89/2 haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden 89/2 haciz ihbarnamesini ihtiva eden tebligatın ıttıla tarihinin 18.06.2021 günü olarak tespit edilmesi talebiyle … günü …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı şikayet davası açıldığını, borçluya karşı açılan menfi tespit davası İİK 89/3 bakımından ön sorun olacağından usul ekonomisi gereği işbu davanın borçluya yöneltilmesinde müvekkilinin hukuki menfaati olduğunu, İİK 89/3’e dayalı menfi tespit davasının alacaklıya karşı açılsa da takip borçlusunu davalı olarak göstermesine engel bir durum olmadığını, müvekkiline gönderilen 89 haciz ihbarnamelerinin hukuka aykırı olduğundan merci şikayeti yapıldığını, bu şikayet neticesinin beklenmesi gerektiğini, ilgili icra dosyasının direkt olarak davalı şahsa karşı başlatılmadığını, esas takip borçlusu dava dışı … olduğunu ve davalı şahsın kendisine gönderilen 89 ihbarnamelerine itiraz etmediğinden ilgili borcun zimmetinde sayıldığını ve dosyaya borçlu olarak eklendiğini, yetki belgesinde ise vekil edenin … Ltd. Şti.’nin olduğunu, dosya alacaklısı davalı … A.Ş. olduğunu, vekaletname bilgilerinin … A.Ş.’nin çıkarttığı vekaletnameye ait olmadığını, müvekkilinin 89/1 Haciz İhbarnamesine itiraz ederek borçlu olmadığı yönünde iradesini ortaya koyduğunu, 89/2 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğinden müvekkilinin itiraz edemediğini ancak muttali olunması akabinde süresinde itiraz edildiğini, müvekkilinin dosya borçlusu davalı şahsa borcu olmadığı gibi 89 gereği şeklen borçlu da olmadığını, bu nedenlerle müvekkilinin icra dosyasına borçlu olarak eklenen davalı şahsa ve bu sebeple de İİK 89/1,89/2 ve 89/3 maddeleri esas alınarak gönderilen haciz ihbarnameleri sebebiyle davalı şahsa herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamesi suretiyle doğacak olan borçluluk sıfatının önlenmesine, yargılama masraf ve giderleri ile vekalet ücretine davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… Asliye hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu … tarih, … esas, … karar sayılı ilam ile; davanın İİK’nun 89/3 maddesine istinaden 3. Kişi tarafından açılan menfi tespit davası olduğu, davalı alacaklı tarafından dava dışı şirkete karşı başlatılan takibin kambiyo senedine dayandığı bu nedenle ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçeleri ile görevsizlik kararı verilmiş, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava; İİK’nun 89/3-son maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davasıdır. İİK’nun 89 maddesi uyarınca “Hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi). Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur. Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar” duracağı düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nu değiştiren 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 sayılı kanunun 5/3. maddesi değiştirilerek Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiş olup TTK’nun 5 maddesine göre 4 maddede sayılan ticari davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek işlere ticaret mahkemesinde bakılır.
Davacı kendisine takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edememesi sebebiyle borcun zimmetinde sayılması üzerine bu davayı açmıştır. Dolayısıyla uyuşmazlığın temelinde, davacıya gönderilen haciz ihbarnamesinin yasaya ve gerçeğe uygun olup olmadığı konusu yatmaktadır. İİK’nun 89 maddesinde açılacak menfi tespit davalarında mahkemece üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olup olmadığı veya üzerinde borçluya ait malın bulunup bulunmadığının tespiti gerekir. Davada, takip borçlusu hakkında yapılan takibin kesinleşmiş olması nedeniyle takibin taraflarının tacir olmasının veya takip dayanağının kambiyo senedi olmasının esasa etkisi yoktur. (Aynı doğrultuda verilen kararlar için bkz. Antlaya BAM 11. HD. 31/05/2021 tarih, 2021/840 esas, 2021/968 karar, 22/01/2021 tarih, 2020/1737 esas, 2021/39 karar, 24/05/2018 tarih, 2017/1903 esas, 2018/823 karar sayılı ilamlar) Bu nedenle uyuşmazlık Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlarla ilgili olmayıp, İİK nun uygulanması ile ilgili bulunmaktadır.
Kısaca uyuşmazlık TTK’nun 4. Maddesinde tarif edilen nitelikte bir ticari iş olmadığından, TTK’nun 5. Maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülemez. İİK’nun 89.maddesinde 3.kişinin açtığı menfi tespit davasının ticari dava sayılacağı ve ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin özel bir düzenleme de bulunmadığından davaya bakmaya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna ulaşılmış, dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya …Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-Mahkememizce verilen karar taraflarca istinaf edildiği takdirde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu tarafların yokluğunda, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yoluna açık olmak üzere karar verildi.20/09/2021

Katip …
(E-İmzalıdır)

Hakim …
(E-İmzalıdır)

*Bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.