Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/483 E. 2022/190 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/483 Esas
KARAR NO : 2022/190
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2021
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; :Müvekkil şirketin Antalya merkezli mimari ve iç mimari alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalı firmanın da İstanbul merkezli yine sektöründe bilinen bir firma olduğunu, taraflar arasında akdi ilişki kurulduğunu ve müvekkili firma tarafından davalı şirkete iç mimari, dekorasyon ve ürün temin edilmesi yönünde hizmet verildiğini, taraflar arasındaki akdi ilişki çerçevesinde müvekkil tarafından davalı yana düzenlenen faturaların bir kısmının bedellerini davalı tarafından ödendiğini, ancak son olarak düzenlenen 03.09.2020 tarih ve …fatura nolu fatura bedelinin davalı şirket tarafından ödenmediğini, davalı yan aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, icra takibine borçlu vekilince itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, borçlu vekilinin itirazında; taraflar arasındaki akdi ilişkiyi reddettiğini, davalı tarafın yetkiye ve borca itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, borca ve yetki itirazının da haksız ve kötü niyetli yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, müvekkil lehine takip bedelinin %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, alacaklarının icra takip tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine, her türlü mahkeme masrafı ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile, 03.09.2019 tarih ve 56.568,90.-TL bedelli faturaya dayanarak davalı aleyhinde icra takibi yaptığını, bu takibe davalı tarafından karşı yetki ve borca itirazda bulunulduğunu, takip ve davaya dayanak yapılan 03.9.2019 tarih ve 56.568,90.-TL bedelli faturanın müvekkil kayıtlarında yer almadığı gibi bu faturaya konu iş veya hizmetler için davacı ile davalı arasında yapılmış bir sözleşmenin mevcut olmadığını, davacının iddia ettiği gibi, takip ve davanın konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olması nedeni ile Antalya Mahkeme veya icra dairelerinin yetkisinin mevcut olmadığını belirterek yetki itirazlarının kabulü ile, dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötüniyetli davacının %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında müvekkili tarafından iç mimari proje çizilip uygulandığını, takip konusu faturanın bu işe ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık aralarında ticari ilişki olup olmadığı, fatura konusu işin davalıya teslim edilip edilmediği, icra dairesinin ve mahkememizin yetkili olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Antalya Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine faturaya dayalı olarak 56.468,90- TL asıl alacak üzerinden örnek no:7 olan ödeme emri ile takibe girişildiği, davalının süresinde borca ve yetkiye itirazda bulunmuş olduğu, itirazında İstanbul İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu belirttiği, takibin durduğu, eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, itirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle yetkili icra dairesinde başlatılmış hukuken geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartıdır. Davalı hem mahkememizin hem icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olup, geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı niteliğinde olduğundan ve dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerektiğinden mahkememizce yargılamanın devamı için davalının itirazı doğrultusunda öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı değerlendirilmiştir.
İİK 50/1 maddesine göre; Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
6100 sayılı HMK’nın 6. Maddesinde genel yetkili mahkeme gösterilmiş olup, buna göre kural olarak yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Sözleşmeden kaynaklı davalarda genel yetkili mahkemenin yanı sıra HMK’nun 10. Maddesinde sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu kabul edilmiştir.
TBK’nın 89. Maddesine göre; Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
Somut olayda davalının ikamet adresinin İstanbul olduğu, fatura konusu işin İstanbul’da uygulandığının iddia edildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili duruşmadaki beyanında takip konusu fatura borcunun para borcu olması sebebiyle Antalya İcra Daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiş ise de para borçlarının alacaklının yerleşim yerinde ifa edileceğine dair TBK’nın 89. maddesindeki kural salt para alacakları ile ilgili olup, eser bedeline ilişkin alacak istemleri yönünden uygulanamayacağı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarıyla kabul edilmektedir. (bkz. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2015 tarih ve 2015/3705 esas, 2015/4747 karar; 24/03/2015 tarih ve 2014/3179 esas, 2015/1457 karar; 23/02/2015 tarih ve 2014/2485 esas, 2015/922 karar sayılı kararları) Eser sözleşmeleri ödünç para verme sözleşmesi olmadığından TBK’nın 89.maddesinin eser sözleşmesinden kaynaklı bedel ödeme borcuna ilişkin davalarda uygulanması mümkün değildir. Dolayısıyla somut olayda TBK’nın 89. maddesinin dikkate alınamayacağı dolayısıyla takibin Antalya’da başlatılmasını gerektirir herhangi bir yetki kuralının bulunmadığı, davalının yetki itirazının usulüne uygun ve süresinde yapıldığı anlaşılmakla yetkili icra dairesinde başlatılmış geçerli bir takip bulunmadığından HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Takip yetkili icra dairesinde yapılmadığından geçerli bir takibin bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 682,01.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 601,31.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)