Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/423 E. 2022/538 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/423 Esas
KARAR NO : 2022/538
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirketten koltuk ve üçlü kanepe alındığını, satın alınan malların teslimi sırasında ayıplı olup üzerinde çizikler bulunduğunu, satın alınan malların ayıplı olduğunu davalı şirket yetkilisi … tarafından 09/08/2017 tarihli mail ile kabul edildiğini, müvekkilince çekilen 05/12/2017 ve 21/12/2017 tarihli ihtarnameler ile malların iade alınmasının ve ödenmiş olan 9.489,00.-Euro bedelin iadesinin davalıdan talep edildiğini, davalının haksız olarak önce söz konusu mallarda ayıp olmadığını, ürünlerin doğal yapısından kaynaklı çizikler olduğunu belirttiğini, akabinde ürünlerdeki ayıbı gidermek için teslim aldığını ancak bugüne kadar müvekkil şirkete teslim etmediklerini, aradaki ilişkinin tüketici ilişkisi olmadığını, ödenen bedelin iadesi için Antalya 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla takip başlattıklarını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davalı şirketin takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, müvekkilin mağduriyeti ve davalı şirketin mal kaçırma ihtimali göz önünde bulundurularak davalı şirketin taşınır ve taşınmaz tüm malları ile üçüncü kişilerdekli hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, haksız ve kötüniyetli itiraz etmesi sebebiyle davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili süresinden sonra ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ürünlerin teslim anında ayıplı olduğunu iddia etmişse de söz konusu durumun maddi gerçekle uyuşmadığını, ürünlerin davacının kendi seçimine dayanan ve ürünün doğal özelliği olan durumun davacı tarafından ayıp olarak nitelendirildiğini, maddi durumun çarpıtılmaya çalışıldığını, ayıp iddiasının müvekkilince kabul edildiği hususunun asılsız olduğunu, dava konusu koltuklarda herhangi bir ayıbın olmadığını, ürünlerdeki çiziklerin ürünlerin yapıldığı derinin doğal olmasından kaynaklandığını, ürünlerin seçiminin bizzat davacı tarafından yapıldığını, teslimin yapıldığı sırada naturel deri olan iki adet aura koltuk üzerinde çizikler olduğunun iddia edildiğini, müvekkili şirketin de müşteri memnuniyetli çerçevesinde konunun incelenip bilgi verileceğinin belirtildiğini, müvekkili şirketin Antalya mağaza müdürü … tarafından davacıya yazılan e-postada herhangi bir ayıbın olmadığı, tam aksine iddia edilen çiziklerin ürünün doğal deri olmasından kaynaklandığı hususlarının belirtildiğini, davacının iki adet doğal deri koltuğun kumaş koltuk olarak değiştirilmesini talep ettiğini, bu siparişin 20/09/2017 tarihinde müvekkili şirket sistemine kaydedildiğini, bekleme süresinde müşteri memnuniyeti çerçevesinde 21/11/2017 tarihinde ikame 2 adet aura deri berjerin kullanılmak üzere davacıya teslim edildiğini, davacının ürünlerinin teslim edilmediği iddiasının gerçek olmadığını, e-postalardan anlaşılacağı üzere değiştirilen dava konusu ürünlerin teslime hazır olduğu halde davacı tarafından teslim alınmadığını, yine bu süreçte davacıya kullanmak için verilen iki adet berjer koltuğunda iade edilmediğini, davacı taraf her ne kadar ürünleri … Optik unvanlı şirket adına alındığını belirtse de söz konusu ürünlerin özel tüketim amacıyla kullanıldığını, söz konusu yargılama da tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek davacının haksız davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 21.01.2020 tarih … karar sayılı ilam ile davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Antalya Bam 11. Hukuk Dairesinin 09.07.2021 tarih …karar sayılı ilamı ile; “Taraflar arasındaki akdi ilişki ticari satış olup 6098 sayılı TBK 227. maddesi uyarınca satıcı ihbar süresi geçtikten sonra alıcının iade ettiği malları kabul etmiş ise ayıba karşı tekeffülü devam eder. Somut olayda; davacı şirket davalıdan 2 adet … … koltuk(auro deri,bordro), 1 adet … … 3’lü kanepe, 1 adet … … 3’lü kanepe satın aldığı ve davacıya teslim edildiği tarafların kabulünde olup uyuşmazlık konusu değildir. Davacı taraf 2 adet … … tekli koltuğun(auro deri,bordro) ayıplı olduğunu iddia ederek sözleşmeden dönerek ödediği bedelin iadesi için davalı taraf hakkında icra takibi başlatmış olup davalının itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı cevap dilekçesindeki 4 numarasıyla numaralandırdığı bölümde “bekleme süresinde davacının memnuniyetsizlik yaşamaması için 21.11.2017’de ikame 2 adet Aura deri berjer kullanılmak üzere davacıya teslim edilmiştir” ibaresine yer verildiği, dosya arasına alınan 14 Aralık 2017 tarihli davalı şirket çalışanı … tarafından gönderilen elektronik posta içeriğinde de “bekleme süresinizde yaşadığınız memnuniyetsizlik sebebi ile 21.11.2017 de 2 adet Aura deri berjerleri yeni berjerlerin teslim tarihine kadar kullanmanız için tarafımızdan evinize teslim edilmiştir.” ibarelerine yer verildiği, ürünlerin davacıya ilk teslim tarihine ilişkin 08/08/2017 tarihli sevk irsaliyesi de bulunduğu da dikkate alınarak tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde davalının ayıplı olduğu iddia edilen iki adet tekli deri koltuğu davacıdan kumaş döşemeli olarak değiştirmek için geri aldığı bu arada geçecek sürede de davacının memnuniyetsizlik yaşamaması için geri alınan koltukların yerine 2 adet ikame iki adet deri kaplı tekli koltuğu davacıya teslim ettiği, tüm dosya kapsamından anlaşılmakta olup İlk Derece Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı tarafça davalıya iade edilen iki adet deri koltuğun ayıplı olduğu da anlaşılmakla, bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle bu ayıbın niteliğinin yani ürünlerdeki ayıbın iki adet deri koltuğun tamamen iadesini gerektirip gerektirmeyeceği, iade gerekiyor ise ayıplı olan iki adet deri koltuk ile davalı tarafça satılan diğer iki adet üçlü kanepenin bir bütünlük yani takım oluşturup oluşturmadığı bu nedenle bütün koltukların iadesinin gerekip gerekmeyeceği ayıplı koltukların iadesi gerekmiyorsa ayıp gereğince satış bedelinde indirim yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa miktarı da belirlenmek TBK 227.maddedeki aşamalar değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş olup, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, “gerekçeleri ile karar kaldırılarak dosyanın Mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya yukarıda yazılı esasa kaydedilmiş olup yargılamaya devam edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından ihtarname suretleri, ayıplı mallara ilişkin fotoğrafların yer aldığı CD, mail yazışmaları, fatura sureti, davalı vekili tarafından da mail yazışmaları, sevk irsaliyesi ve fatura sureti, teslim formu, cari hareket föyü delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, davacı tanığı dinlenmiş, bilirkişi raporu aldırılmış, istinaf sonrası yapılan yargılamada bilirkişiden ek raporlar alınarak tüm deliller toplanmıştır.
Dava, ticari satımda ayıplı maldan kaynaklı sözleşmeden dönülerek bedel iadesine yönelik başlatılan ilamsız takipte davalı tarafça yapılmış itirazın iptaline ilişkindir.
Antalya 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 39.515,99.-TL asıl alacak, 335,89.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.851,88.-TL alacak üzerinden örnek no: 7 olan ödeme emri ile takibe girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu eldeki davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin Antalya’da bulunması, malların teslimine göre sözleşmenin ifa yerinin Antalya olması sebebiyle HMK’nın 10.maddesi uyarınca Antalya İcra Daireleri yetkili olduğundan davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itiraz reddedilmiştir. Yine davalı taraf ürünlerin tüketim amaçlı satın alındığını belirtmiş ise de, alımın tüketim amaçlı yapılıp yapılmadığı hususu gerçek kişi tacirler açısından önemli olup, somut olayda taraflar tüzel kişi tacir olmakla aralarındaki satım da ticari sayılacağından mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı şirketin davalıdan 2 adet … … koltuk(auro deri,bordro), 1 adet … … 3’lü kanepe, 1 adet … … 3’lü kanepe satın aldığı, ürünlerin davacıya teslim edildiği ihtilafsızdır. Davacı taraf 2 adet … … tekli koltuğun(auro deri,bordro) ayıplı olduğunu iddia ederek sözleşmeden dönerek ödediği bedelin iadesi için davalı taraf hakkında icra takibi başlatmış olup davalının itirazı üzerine eldeki dava açılmıştır.
Mahkememizce önceki yargılamada tarafların karşılıklı dilekçelerinde ürünlerin davalıya iade edilip edilmediği tam olarak anlaşılamadığından ön inceleme duruşmasında taraflardan sorulmuş, davacı vekili malların karşı tarafa iade edilip edilmediği ile ilgili beyanda bulunmak üzere süre istemiş, davalı vekili ise ayıplı olduğu söylenen iki koltuğun davacının kullanımında bırakıldığını, ayıplı olduğu söylenen koltuklar yerine müşteri memnuniyeti çerçevesinde ve talep doğrultusunda yapılacak olan kumaş kaplama iki koltuğun davacıya teslim edileceği zaman ayıplı koltukların da teslim alınacağını ancak kumaş koltuklar yapılıp teslime hazır hale getirilmesine rağmen davacının teslim almadığını, ayıplı olduğu belirtilen koltuklarında davacıda kaldığını, kendilerine teslim edilmediğini belirtmiştir.
Uyuşmazlık ayıplı olduğu iddia edilen 2 adet tekli koltuğun ayıplı olup olmadığı bu ürünlerin davalıya iade edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
İstinaf ilamında belirtildiği üzere, davalı cevap dilekçesindeki 4 numarasıyla numaralandırdığı bölümde “bekleme süresinde davacının memnuniyetsizlik yaşamaması için 21.11.2017’de ikame 2 adet Aura deri berjer kullanılmak üzere davacıya teslim edilmiştir” ibaresine yer verildiği, dosya arasına alınan 14 Aralık 2017 tarihli davalı şirket çalışanı … tarafından gönderilen elektronik posta içeriğinde de “bekleme süresinizde yaşadığınız memnuniyetsizlik sebebi ile 21.11.2017 de 2 adet Aura deri berjerleri yeni berjerlerin teslim tarihine kadar kullanmanız için tarafımızdan evinize teslim edilmiştir.” ibarelerine yer verildiği, ürünlerin davacıya ilk teslim tarihine ilişkin 08/08/2017 tarihli sevk irsaliyesi de bulunduğu da dikkate alınarak tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde davalının ayıplı olduğu iddia edilen iki adet tekli deri koltuğu davacıdan kumaş döşemeli olarak değiştirmek için geri aldığı bu arada geçecek sürede de davacının memnuniyetsizlik yaşamaması için geri alınan koltukların yerine 2 adet ikame iki adet deri kaplı tekli koltuğu davacıya teslim ettiği anlaşılmıştır.
Önceki yargılamada dinlenen davacı tanığı duruşmadaki beyanında, davacı şirketin o dönem yetkilisi olduğunu, ürünlerin davacı şirket sahibi … Beyin evine getirildiğini, … Beyin eşinin kendisini arayarak iki koltukta çizikler olduğunu söyleyip fotoğraf gönderdiğini, kendisinin de aynı gün ürünleri görmeye gittiğinde koltuklarda çizikler gördüğünü, aynı gün durumu davalı şirket yetkilisi … hanıma fotoğraflar ile birlikte belirttiğini, davalı tarafın derideki çizikleri doğal deri olmasından kaynaklandığını herhangi bir hasar olmadığını, ancak müşteri memnuniyeti çerçevesinde yeni iki adet koltuk göndereceklerini belirttiğini, evdeki iki koltuğun davalıya iade edildiğini … Beyden duyduğunu, iki buçuk ay geçmesine rağmen davalının yeni yapacağı koltukları teslim etmediğini, bunun üzerine … Beyin isteği üzerine yeni koltukları istemeyip ödedikleri paranın iadesini talep ettiklerini, ancak ödemenin yapılmadığını belirtmiştir.
Tarafların sunduğu faturalar, sevk irsaliyesi ve teslim formu ile mail yazışmalarının incelenmesinde, dava konusu ürünlerin 10/05/2017 tarihinde sipariş verildiği, fiili sevk tarihinin 08/08/2017 olduğu, davalı tarafından koltuklardaki çizikler ile ilgili açıklama içeren mailin 09/08/2017 tarihinde gönderildiği, bu haliyle tanık beyanı da dikkate alındığında iddia edilen açık ayıp niteliğindeki çiziklerin süresinde davalıya ihbar edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce önceki yargılamada davacının CD içerisinde sunduğu ve dava konusu ürünlere ait olduğunu belirttiği fotoğraflar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu konuda düzenlenen rapor dosya arasına alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; fotoğraflardaki deri üzerinde doğal ve fiziksel ayıpların mevcut olduğunu, bu ayıpların ürünün görünür kısımlarında olmaması gerektiğini, üreticinin bu konudaki gereken özen ve hassasiyeti göstermediğini belirtmiştir.
Gerek dinlenen tanık beyanı gerekse alınan rapor ve istinaf ilamında bu raporun yeterli bulunmasına göre davacıya satılıp teslim edilen iki adet deri koltuğun ayıplı olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkememizce istinaf ilamı doğrultusunda bu ayıbın niteliğinin yani ürünlerdeki ayıbın iki adet deri koltuğun tamamen iadesini gerektirip gerektirmeyeceği, iade gerekiyor ise ayıplı olan iki adet deri koltuk ile davalı tarafça satılan diğer iki adet üçlü kanepenin bir bütünlük yani takım oluşturup oluşturmadığı bu nedenle bütün koltukların iadesinin gerekip gerekmeyeceği ayıplı koltukların iadesi gerekmiyorsa ayıp gereğince satış bedelinde indirim yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa miktarının ne olduğu konularında ek rapor alınmak üzere dosya istinabe yoluyla önceki bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından sunulan 17/02/2022 tarihli ek raporda özetle; kök raporda belirtildiği üzere A sınıf yada birinci sınıf olarak tanımlanan ürün üzerinde doğal veya fiziksel kusurların görünür bölgelerde olmamasının esas olduğu, ürün fotoğrafları üzerinde tespit edilen nokra, bit yeniği, siğil gibi kaliteyi ve ürün görümünü olumsuz etkileyen hususların doğal kusur oldukları ve bu segment ürünlerde kabul görmeyecekleri, bu ayıpların giderilmesinin iki adet deri koltuk üzerindeki döşemenin yani derinin bütününün veya ürünün tamamen değişimi ile mümkün olduğu, dosyada bahsi geçen diğer iki adet üçlü kanepenin kumaş kaplama olması nedeniyle değişimine gerek olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce davacının rapora itirazlarının değerlendirilmesi ile iadesi gerektiği belirtilen iki adet deri koltukla diğer iki adet üçlü kanepenin bir takım oluşturup oluşturmadığı hususunda değerlendirme yapılması ve buna göre tüm ürünlerin iadesinin gerekip gerekmediği yönünde tespit yapılması için aynı bilirkişiden ikinci ek rapor alınmıştır. Bu kapsamda alınan 12/05/2022 tarihli ikinci ek raporda özetle; mevcut fatura ve davacının itirazında belirttiği ürün kodlarının teknik olarak tanımlanmış farklı ürünlere ait kodlar olduğu, dolayısıyla birbirinden farklı ürünler oldukları, aynı tarih ve faturada satın alınmış olunmasına karşın tek bir takım ya da grup olarak değil, farklı ürünler olmaları nedeniyle değerlendirmenin ürün bazında yapılarak bir önceki ek raporun sunulduğu, kumaş koltuklar ile ilgili herhangi bir hata ve kusurun bulunmadığı, kusurun sadece iki adet deri koltukta bulunduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporlardan anlaşılacağı üzere ayıplı olan iki adet deri koltuk ile koltuklarla birlikte satın alınan iki adet kumaş kaplamalı üçlü kanepenin farklı ürünler oldukları, her ne kadar birlikte satın alınmış iseler de ürün kodlarının farklı olup bir takım oluşturmadıkları dolayısıyla ayıbın giderilmesinin sadece iki adet ayıplı deri koltuğun iadesi suretiyle mümkün olduğu, iki adet üçlü kanepenin değişimine gerek olmadığı anlaşılmakla davacının sözleşmeden dönme talebi sadece bu iki deri koltuk yönünden yerinde görülerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İki adet deri koltuğun faturada yer alan tutarının 2.893,15-EURO olduğu, takibin TL üzerinden başlatıldığı ve toplam fatura tutarına göre 39.515,99-TL’nin talep edildiği görülmekle davacı vekilinin takip başlatırken davalıya çektiği 05/12/2017 tarihli ihtarnamede belirtilen 39.515,99-TL tutarındaki karşılığı dikkate alarak bu tutarı takip konusu yaptığı dolayısıyla 1-Euro’nun 4.1643-TL olarak dikkate alındığı anlaşılmış, mahkememizce de buna göre hesaplama yapılarak 2.893,15-Euro’nun karşılık geldiği tutarın 12.047,94-TL olduğu anlaşıldığından asıl alacağa yapılan itirazın bu tutar yönünden iptaline karar verilmiştir. Davacının davadan önce davalıya çektiği 05/12/2017 tarihli ihtarnamenin 06/12/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, derhal ödeme talep edildiğinden davalının bir gün sonra 07/12/2017 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarihten takip tarihi olan 08/01/2018 tarihine kadar geçen 32 gün için takipte istenen %9 yasal faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamada bu tutarın getirdiği işlemiş faizin 95,06-TL olduğu hesaplanmış, neticeten davanın kısmen kabulüne davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 12.047,94.-TL asıl alacak, 95,06.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.143,00.-TL üzerinden aynen devamına karar verilmiş, alacak yargılama ile belirlendiğinden ve bu nedenle şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebi reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın Kısmen Kabulü ile;
Antalya 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 12.047,94.-TL asıl alacak, 95,06.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.143,00.-TL üzerinden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak yargılama ile belirlendiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 829,48.-TL harçtan peşin alınan 481,32.-TL harcın mahsubu ile bakiye 348,16.-TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan 35,90.-TL ilk dava gideri, 550,00.-TL bilirkişi ücreti, 188,00.-TL tebligat gideri, 90,90.-TL müzekkere gideri ve bozmadan sonra yapılan 162,00.-TL tebligat gideri, 143,20.-TL müzekkere gideri, 600,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.770,00.-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 539,32.-TL’si ile peşin alınan 481,32.-TL toplamı 1.020,64.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00.-TL yargılama giderinin davada kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 34,76.-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlasının davalı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde ilgiliye iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)