Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/415 E. 2021/743 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/415 Esas
KARAR NO : 2021/743
DAVA : Şirketin borca batık olduğunun tespiti, fesih ve tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ: 12/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan şirketin borca batık olduğunun tespiti, fesih ve tasfiyesi talepli davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin %40 oranında hissedarı olduğunu, davalı şirketin diğer ortağının %60 hissedarı konumunda olan dava dışı … Restoran Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi olduğunu, şirketin yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütmüş olan …’ın 2019 yılına kadarki süreçte … Restoran Hizmetleri Tur. Tic. A.Ş’nin tüm hisselerine sahip olarak fiilen olmasa da bağlantılı olarak şirket ortaklığında temsil yetkisini kullandığını, …’ın 2019 yılında şirkette bulunan tüm hisselerini devretmiş olmasına rağmen bu hususu davacıdan gizlemek suretiyle hali hazırda kendisini şirket ortağı gibi göstererek yeniden yönetim kurulu başkanlığı’na seçildiğini, şirketin işleyişinin ve cirosunun iyi olduğunun bilinmesine karşın herhangi bir kar dağıtımı yapılmaması neticesinde davacı tarafça şirket defterleri incelettirildiğini, … süre gelen yıllarda davacının imzasına gerek olmamasını kötü niyetli bir şekilde kendi lehine kullanarak internet havalesi işlemleriyle şirketin hesabına para yatırıp-para çekme suretiyle kendi hesabına para aktarımı yaptığının tespit edildiğini, şirket hesaplarında açıklara sebebiyet verdiğini, işlemlerden kaynaklı olarak güveni kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılığa ilişkin Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunulduğunu, … soruşturma sayılı dosyanın halen devam ettiğini, derdest olduğunu, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davacı konumunda olan …Restoran Hizmetleri A.Ş’nin “Anonim Genel Kurulunu toplantıya çağrı talepli” davayı ikame ettiğini, dava dosyası kapsamında … tarihinde … esas …karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verildiğini, karar uyarınca … tarihinde 2019 Olağan Genel Kurul Toplantısı yapıldığını, toplantıda ihtarnamelerin gündeme eklenmesi taleplerinin dikkate alınmadığını, % 40 ortağı konumunda bulunan davacının hak ve talepleri nazara alınmaksızın gündem maddelerinin belirlendiği beyan edildiğini, toplantıda …’ın tek başına aldığı kararlar ve uygulamalar neticesinde şirketin zarara uğramış olduğunu, şirketin 2016 yılından beri borca batık durumda olmasına karşın şirket muhasebesinde yapılan hileli kayıtlarla şirketin borca batık durumda olduğunun gizlenilmiş olduğunu, şirketin yıllardan beri yönetildiği 2015-2016-2017-2018-2019 yıllarında sürekli ticari zarar oluştuğunu, şirketin geçmiş yıllar zararları nedeniyle borca batıklığının gizlenmesi amacıyla 6.000.000,00.-TL hileli kayıt yapılarak bilançoların örtülendiğini, 2019 bilançosunda nakit kasasında 578.530,00.-TL nakit para olduğuna dair kayıt yer aldığını, fiziken bu tutarda bir nakit paranın kasada işyerinde bekletilmesinin mümkün olmadığını, ticari teamüllere uygun olmadığını, hiçbir basiretli iş adamının bu tutarda bir parayı kasada muhafaza etmesinin ticari uygulamalar ile izahının mümkün olamayacağını, hayali bir muhasebe kaydı sonucu yapılan hile gereği şirketin bilançosunun gizlendiğini, … tarafından kendi hataları ve örtülü para çekişlerini gizlemek için hayali kayıtlar ile şirket kasasında nakit para varmış gibi gösterildiği için mali tablolara onay verilmediğini, genel kurulda tüm taleplerinin reddedildiğini, Türk Medeni Kanunu’nun 427’inci maddesinin 4’üncü fıkrasında “Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kayyum atanabileceğine” dair düzenleme bulunduğunu, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 133’üncü maddesinde “Suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde; soruşturma ve kovuşturma sürecinde, hâkim veya mahkeme, şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak kayyım atayabilir” düzenlendiğini, şirket ortaklığı bulunmayan …ve yine …’ın tüm hisseleri kızı üstüne ve şirketi temsil yetkisi de …’ta olan Diğer % 60 ortak şirket olan …Restoran Hizmetleri Tur. Tic. A.Ş Yönetim kuruluna seçilerek davacının yönetim kurulunun da dışında bırakılarak şirket yetkileri elinden alınmaya çalışıldığını belirterek davalı …Restoran Hizmetleri Turizm Ticaret Anonim Şirketi’nin borca batık durumda olduğunun tespitine, tasfiyesine, şirketin iflasına karar verilmesine ve şirketin yönetimine kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin … tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile aynı konuda mahkememizin … esas sayılı dosyasında dava açıldığı, mahkememizin … tarih … esas … karar sayılı kararla davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, kararın … tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle kesin hüküm nedeniyle HMK’nun 114/i, 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin … tarih, … esas, … sayılı kararı ile ilk davanın şirketin borca batıklık nedeniyle iflası davası olup, eldeki davanın ise haklı nedenlerle şirketin feshi davası olduğu, bu nedenle konuları ve neticeleri farklı olduğu için kesin hüküm oluşturmayacağı gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın kaldırılması üzerine mahkememizin … yeni esasına kaydedilerek yeniden yapılan yargılama sırasında … tarihli duruşmada davacı vekili davadan feraget etmiş, davalı vekili de vekalet ücreti ve masraf taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Dava, tarafların her aşamada serbestçe tasarruf edebileceği davalardan olup, feragatte davaya son veren tek taraflı hukuki işlemlerden olmakla, davanın feragat nedeniyle reddine, taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın feraget nedeniyle REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30.-TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususlarda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı.12/11/2021

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye…
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)