Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/378 E. 2021/854 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/378 Esas
KARAR NO : 2021/854
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2021
KARAR TARİHİ: 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin görev yeri olan Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğüne gitmek için davalı şirketten 25.04.2021 tarihinde bir haftalığına araç kiraladığını, kiralama bedelini nakit olarak ödediğini, ancak davalının sahte olarak müvekkilinin 25.04.2021 tarihinde kiralamış olduğu araca ilişkin sözleşmenin üst tarafında bu açıkça yazılı iken sözleşmenin ekindeki müvekkilinden almış olduğu açık senede daha sonra …düzenleme tarihi, … ödeme tarihi yazarak sahte senet meydana getirdiğini, aracın üzerinde GPRS bulunmakta olup Polnet Kayıtları dahi istendiğinde müvekkilinin Gaziantep gidiş geliş tüm kayıtlarının ortaya çıkacağını, yine açık senedin ekindeki sözleşmeyi mahkemeye sunduğunda sahte senet olduğunun ortaya çıkacağını, müvekkilinin araç ile 27.04.2021 tarihinde Gaziantep dönüşünde Seydişehir sınırlarında Akü ışığının yanması ve aracın stop etmesi nedeniyle kiralamış olduğu davalı firmayı aradığını, davalı firmanın yasal olarak yapabilecek bişeylerinin olmadığını en yakın servise çektirmelerini istediğini, müvekkilinin aracı Seydişehir’e çektirdiğini, ancak Seydişehirdeki serviste aracın devir daim sorununun olduğunun söylendiğini, tamiratının kısa bir süre olmayacağının bildirildiğini, müvekkilinin tekrar çekici ile aracı Antalya’ya davalıya gönderdiğini, davalının müvekkilinden 14.500 TL araba masrafı talep ettiğini, müvekkilinin ise aracın devri daiminde kusuru olmadığından sadece 1.000,00-TL elden ödeme yaptığını, ancak davalının Antalya Genel İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile kira sözleşmesinin eki olan müvekkilinden almış olduğu açık senedi 12.500 TL olarak müvekkiline kötü niyetli olarak takip başlattığını, öncelikle oto kiralama yapan firmaların aracın bakım , onarım ve kiraya vermiş olduğu kişilerin kendi kusurlarından dolayı tüm masraflarını ödemekle yükümlü olduklarını, Rent A Car kaskosunun amacının bu olduğunu, aracın devri daiminin bozulmasında müvekkilinin iki gün arabaya binmesi ile mümkün olmayacağını, zaten yıllar itibariyle aracına gerekli bakım ve onarımı yapmadan kiraya vererek aracın tüm hasarlarını da müvekkiline yüklemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek başlatılan takibin İptaline, davalı hakkında %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının tahsili için ,borçlu-davacı hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası kambiyo senedine dayalı icra takibi yapıldığını, davacının bu dava ile borca haksız yere itiraz ettiğini, dava dilekçesi içeriğinin doğru olmadığını, davacının dilekçesinde senedi verdiğini kabul ettiğini, imzaya itirazının bulunmadığını, süresinde bir imzaya itiraz davası da açmadığını, senedin sahte olmadığını, geçerli bir kambiyo evrağı olduğunu, davacının imza bana ait değil diye bir imzaya itiraz davası da süresinde açmadığını belirterek açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ve icra inkar/kötüniyet tazminatının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce takip dosyası ve bono sureti celp edilmiş tüm deliller toplanmıştır.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasındaki beyanında aslında menfi tespit davası açmak istediklerini, davayı sehven borca itiraz şeklinde açtıklarını, neticei taleplerinin müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafça davacı aleyhine … düzenleme tarihli … vade tarihli 12.500,00-TL bedelli bonoya dayalı olarak 12.500,00.-TL asıl alacak, 229,45-TL işlemiş faiz, 37,50 TL komisyon olmak üzere toplam 12.766,95.-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişildiği, takip konusu bononun incelenmesinde, davacının keşideci, davalının lehtar olarak yer aldığı, bonoda düzenlenme sebebinin yazılmayıp, başka herhangi bir kaydın da bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava, takip konusu bononun kira sözleşmesi amacıyla teminat olarak verildiği, açığa imzanın atıldığı, kira bedelinin ödenip, aracın tamir masrafından da davacı keşidecinin sorumlu tutulamayacağı ve dolayısıyla bononun bedelsiz olduğu iddialarıyla açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı esas olarak takip konusu bononun davalı ile aralarında olan araç kiralama sözleşmesinin teminatı olarak düzenlendiğini, açığa imza atıldığını, kira bedelinin ödendiğini, aracın arızalanmasında kusurunun olmaması sebebiyle tamir masrafından sorumlu tutulamayacağını, bononun tarih, bedel kısımlarının sonradan doldurulduğunu, bononun bedelsiz olduğunu belirterek eldeki davayı açmıştır. Davalı da kira ilişkisiyle ilgili herhangi bir ikrarda bulunmayarak takip konusu bononun sebepten mücerret olduğunu ve geçerli olduğunu savunmuştur.
Dava konusu bono şekli açıdan unsurları tam olup kambiyo senedi vasfındadır. Kambiyo senetleri temel hukuki ilişkiden bağımsız bir nitelik taşır ve soyut bir borç ikrarı içerir. Bu nedenle de bono düzenlenirken temel ilişkinin kaynağına yönelik “bedelin malen-nakden ya da teminat olarak alındığına” ilişkin ibarelerin senede yazılması zorunlu değildir. Şekli açıdan unsurları tam olan bono üzerinde taraflar seçimlik olarak senedin hangi amaçla düzenlendiğine ilişkin bir kayıt eklememişlerdir. Somut olayda, davacı borçlu emre yazılı bu senetten kaynaklanan borcu ödediğini savunmamış; aksine senedin kira ilişkisinde teminat olarak açığa imza atılmak suretiyle düzenlendiğini, kira bedelinin ödendiğini, araç arızasından kendisinin sorumlu tutulamayacağını, senedin üzerinin sonradan doldurulduğunu, bononun geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Davacının bu iddiası senet metninden anlaşılamamaktadır. Yani senet üzerinde kira sözleşmesinin teminatı olarak alındığına yönelik herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü bu ilişkinin varlığını, senedin düzenleme sebebini ispat yükü altında olduğunun kabulü gerekir. Davalının kabul etmemesi karşısında davacı, ileri sürdüğü düzenleme sebebini yani temel ilişkiyi ve senedin karşılıksız kaldığını yazılı bir delille kanıtlayamamıştır. Ayrıca açığa imza atan davacı taraf bu eylemiyle, senedin üzerinin anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğununu da ispat yükü altına girmiş ve fakat bu hususu da yazılı delille kanıtlayamamıştır. Tanık dinletme talebi ise senede karşı senetle ispat kuralı ve davalının tanık dinlenmesine rıza göstermemesi sebebiyle reddedilmiştir. Yemin delilline de dayanmamış olan ki dayansa bile bedelsiz senedi kullanmak suç olduğundan ve HMK’nın 226/3 maddesi uyarınca konusu suç olan vakıalarla ilgili yemin teklif edemeyecek olan davacı, takip konusu senedin kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ispatlayamamıştır. Davacı, senet bedelini ödediğini de ileri sürmüş ve kanıtlamış değildir. Açıklanan sebeplerle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, verilmiş ve uygulanmış bir tedbir kararı bulunmadığından davalının da tazminat talebi reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Verilmiş bir tedbir kararı olmadığından davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 213,47-TL harçtan mahsubu ile bakiye 154,17-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)