Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/335 E. 2022/459 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/335
KARAR NO : 2022/459
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Hizmet Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2018
KARAR TARİHİ: 15/06/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının Antalya …Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılaması sonucu verilen …tarih ve …E. … K.sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı …Çiçekçilik, kapatılan … ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden çiçek vb. “Temsil ve Ağırlama” giderleri için …tarihli 8.633,70 TL’lik faturayı kestiği, daha sonra 6360 Sayılı kanun ile …’ın kapatılıp görevlerinin, tüm hak ve borçlarının Belediyeler ve … arasında dağıtılmasıyla müvekkil alacağını tahsil edemediği, iş bu faturaya ilişkin tarafımızca önce … (…)’ne karşı takip başlatılmış, ancak …’ın sunduğa itiraz dilekçesinde su ve atıksu ile ilgili işlerin …’a, çöp toplamaya ilişkin işlerin …Belediyesi’ne ve diğer tüm işlerin …Belediyesi Başkanlığı’na devredildiği belirtilmiş ve takibe itiraz edilerek takip durdurulduğu, akabinde Antalya Valiliği’ne başvurularak fatura konusu “Temsil ve Ağırlama” giderlerinin hangi kuruma devredildiğinin sorulduğu, verilen cevabi yazıda “… Büyükşehir Belediyesinin görev alanına girenlerin Büyükşehir Belediyesine , Büyükşehir Belediyesine bağlı kuruluşu … Genel Müdürlüğü’nün görev alanına girenlerin … Genel Müdürlüğü’ne, çöp toplamaya ilişkin olanların Kemer Belediyesine devredilmiş kabul edilmesine … karar verilmiştir” hükmünün yer aldığı bildirilmiş ancak müvekkil şirketin …’dan olan alacağı …tarihli faturayajlişkin alacağın herhangi bir kuruma devir işleminin yapılmadığının bildirildiği, akabinde ise söz konusu fatura için … Belediyesi aleyhine Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığı, Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı icra dosyasından dosya borçlusu …Belediyesine gönderilen ödeme emrine ,dosya borçlusu belediye itiraz etmiş ve işbu itirazları neticesinde tarafımızdan Antalya …Asliye Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dava dosyasından itirazın iptali davası açıldığı, Antalya …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …E sayılı dava dosyasından açılan itirazın iptali davası yerel mahkemece kabul edilmiş ve davalı-borçlu … Belediyesi’nin yapmış olduğu itiraz iptal edildiği, Antalya …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …E ve …K sayılı iamına karşı yapılan istinaf başvurusu neticesinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi …E ve …K sayılı ilamı ve “…Mahkemece, …ın görevinin su, kanalizasyon işleri olduğundan ve davana konu alacağın temsil gideri olan çiçek gönderme bedelinden kaynaklandığı. temsil giderlerinin Büyükşehir Belediyesinin sorumluluk alanına girdiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; kapatılan …’ın ” alt yapı ve kanalizasyon ” hizmeti de verdiği, kanalizasyon hizmetinin … devredilmiş olduğu. aurı bir tüzel kişilik olan …ın temsil ve tören ağırlama giderlerine ilişkin yönetmeliğin mevcut olduğu, bu durumda her türlü temsil giderinin Büyükşehir Belediyesine ait olduğu yönündeki mahkememe gerekçesinin iterinde olmadığı, kaldı ki … tarafından gönderilen 13/07/2017 tarihli cevabi yazıda davaya fconu faturanın ödenmesi için … tarafından ödeme emri düzenlendiğinin de belirtildiği, bu durumda söz konusu faturadan dolayı davalının sorumluluğunun bulunmadığı ve davada davalıya husumet düşmediği anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile davanın pasif husumet yokluğu sebebi ile reddine karar verilmiş ve işbu karar kesinleştiği, istinaf Mahkemesi , bahse konu borçtan … Genel Müdürlüğü’nün sorumlu olduğunu belirtmesi üzerine müvekkil davacı şirket alacağını tahsil amacı ile Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı icra dosyasından davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığı, Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı icra dosyasından borçluya gönderilen ödeme emrinin ekinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin …E ve …K sayılı ilamı , devre ilişkin Valilik yazısı ve fatura, açıklamayla birlikte gönderildiği, ancak davalı borçlu haksız bir şekilde “Böyle bir devir söz konusu değildir, …’ın böyle bir borcu bulunmamaktadır.” Gerekçesi ile bahse konu icra takibine itiraz ettiği, davalı borçlunun işbu itirazı yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında haksız bir itiraz olup işbu itirazın iptali gerektiği, gerek istinaf mahkemesi kararı gerekse de Valilik yazısı ile işbu borçtan …’m sorumlu olduğunun kesin olduğu, davalı borçlunun bu borcu kanundan doğan bir borç olduğu, takip konusu alacak likit ve muayyen olduğu, takip konusu alacak için davacı tarafça …tarihinde 8.631,70 TL bedelli bir fatura kesildiği, likit ve muayyen olan bir borcun inkar edilmesi; kötü niyet şartı aranmaksızın icra inkar tazminatına hükmedilmesi için yeterlidir, tcra inkar tazminatı hükmedilmesi için aranan şartlar arasmda borçlunun itirazının kötüniyetli olup olmadığı hususu bulunmadığı, takibe konu alacak likit ve belirlenebilir bir alacaksa; yapılan itirazın kötü niyetli olup olmadığına bakılmaksızın icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takıp sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerektiği, burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan olmadığı inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olduğu, bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerektiği, daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterli olduğu, öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart olmadığı, açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, müvekkil tarafından …tarihinde takip konusu alacağa ilişkin 8.631,70 TL bedelli bir fatura tanzim olunduğu, davalı … , müvekkilce tanzim olunan faturadan da anlaşılacağı üzere; ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda olduğu bu durumda yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi …Esas, …Karar ve …tarihli kararında özetle;”İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunun tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü gerekir Alacağın belgeye bağlı olması veya borçlunun kötü niyetle itiraz etmesi şart değildir Açıklanan kurallar ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde mahkemece kabul edilen kira borcu yönünden alacak belirlenebilir ve likit olduğuna göre, bu tutar üzerinden icra inkar tazminatının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru değildir.” Diyerek aksi yöndeki yerel mahkeme kararını bozduğu, Yargıtay …Hukuk Dairesı’mn Esas: …Karar; …nolu …tarihli kararı uyarınca da Belediye tacir kabul edilemeyeceğinden görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir ve işbu dava görevli mahkemede açıldığı, “Somut olayda; uyuşmadık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığı, o halde, eldeki f, davanın ticari dava olarak kabulü ve mahkemenin uyuşmazlığı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla çözmesi için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunlu olduğu, davacı şirketin uyuşmazlık konusu inşaat yapım işini ticari işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmadığı, buna karşılık davalı belediye uyuşmazlık konusu ihaleyi ticari işletmeleriyle ilgili olarak değil, kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştiği, kaldı ki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16/11. maddesi uyarınca belediyenin tacir olarak kabulü mümkün olmadığından, tacirin işlerinin ticari olması esasının da burada kullanılmasını imkansız hale getirdiği, yapılan açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup, mahkemece uyuşmazlığın genel mahkeme sıfatıyla sonuçlandırılmasının zorunlu olduğu, bu durumda, mahkemece davanın genel mahkeme sıfatıyla görülerek karara bağlanması yerine Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.” Davanın kabulü ile davalı borçlunun Antalya … îcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın iptaline, alacak likit olup haksız yere itiraz eden davalıdan, takip konusu borcun %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevabında; Kemer İcra Müdürlüğünün … Esasında halihazırda icra takibi bulunduğundan, eldeki dava, süresinde açılmamış olup süre aşımından reddini talep ettikleri, ilaveten, dava konu edilen fatura tarihinin 2014 olduğu hususu da dikkate alındığında, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davaya konu alacağa ilişkin olarak zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafından, aynı fatura konusunda Kemer İcra Müdürlüğünün …ve Antalya …İcra Müdürlüğünün … sayıl dosyalarında icra takibi bulunmakta olup derdestlik ve mükerrerlik itirazında bulunduklarını, ayrıca, davacı tarafından her ne kadar Belediyenin tacir olmadığından ve yapılan işin her iki tarafın ticari işine ilişkin olmadığı iddiası ile eldeki davayı Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı görülmekteyse de; müvekkil İdaremiz Belediye olmayıp, …Belediyesinin bağlı kuruluşu olup Belediyeden ayrı bir kamu tüzel kişiliği bulunduğu anılan davaya dayanak edilen faturanın ticari bir işe ilişkin olduğu anlaşılmakla, eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüm ve çözümü gerektiği düşünüldüğü, bu nedenle görev itirazında bulunduklarını, davacı tarafından görev konusunda emsal gösterilen karara baktığımızda, emsal karar ile eldeki dava konusunun ve olayın birebir örtüşmediği de ayrıca görüleceği, ilaveten, müvekkil İdare nezdinde yapılan incelemeler neticesinde, 6360 sayılı Yasanın 31/03/2014 tarihinde yürürlüğe girmesi neticesinde, mülga …tarafından takip edilen ve davacının tanzim ettiği faturaya ilişkin bilgi ve belgelerin 6360 sayılı Yasa kapsamında müvekkil idareye devredilmediği görüldüğü, yani, davacı tarafından tanzim edilen davaya konu fatura, Antalya Valiliği Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu tarafından müvekkil idareye devredilmediği, aşağıda esasa ilişkin olarak yapılacak açıklamalardan sonra da görüleceği üzere anılan temsil ve ağırlama giderinin belediyelerin iş sahasına girdiği açık olarak anlaşılacağı bu nedenle, anılan davanın müvekkil idare yönüyle husumetten reddi gerektiği, bir mahalli idare birliği olan …’ın içme suyu ve kanalizasyon dışında kalan görev, yetki ve sorumlulukları, 2560 ve 6360 sayılı Kanun’lar gereği ilgisine göre …Belediye Başkanlığı’na ve …Belediye Başkanlığı’na intikal etmiştir. 6360 sayılı yasa gereğince Antalya Valiliğince kurulan komisyon marifetiyle devir işlemleri yapılmış olup komisyon kararlarıyla ne davacının kendisi ne de davacının herhangi bir alacağı müvekkil Kuruma devredilmediği, davacının düzenlediği faturanın mahiyeti gereği “temsil ve ağırlama” giderine ilişkin olduğu anlaşılmakla, bu hizmet, müvekkil İdare tarafından yapılan veya yapılması gereken bir hizmet olmadığından, müvekkil İdarenin iş sahasının içme suyu ve kanalizasyon işleri olduğu ve davacının düzenlediği faturaya konu işin müvekkilin 2560 sayılı Yasa kapsamında iş sahasına girmemesi nedeniyle, 6360 sayılı yasa gereğince davacının dava konusu ettiği hususlar yönüyle müvekkil kurumun herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından, bu hizmetlerin müvekkil Kuruma devredilmediği, …Belediye Başkanlığı ve/veya … Belediye Başkanlığına devredildiğinin de açık olduğu, kaldı ki, daha evvelki Kemer İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi ile ilgili olarak Kurumumuzun diğer birimleri ile yapılan yazışmalar neticesinde; işletmeler Dairesi Başkanlığının 29.03.2016 tarih ve …sayılı yazısı ile Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığının 23.03.2016 tarih ve …sayılı yazısı uyarınca; bahse konu faturanın kayıtlarımızda bulunmadığı ve bahse konu borcun kurumumuzun iş alanına girmediğinin bildirildiği, bu yazılar üzerine anılan ilamsız icra takibine 25.03.2016 tarihinde müvekkil idaremiz tarafından itiraz edilerek takibin durması sağlandığı, ilaveten, eldeki davaya konu Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra ödeme emri müvekkil idareye tebliğ edildiğinde, müvekkil İdarenin ilgili birimleri ile yapılan yazışmalar neticesinde; ekte sunulan Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nın 12.07.2018 tarih ve …sayılı yazısı ile takibe konu edilen faturanın Kurumumuz faaliyet alanına girmediğinden bahisle Ödeme Emrine itiraz edilmesi gerektiği Hukuk Müşavirliğimize bildirildiği, bunun üzerine, anılan ilamsız icra takibine karşı 11.07.2018 tarihinde itiraz edilerek takibin durması sağlandığı, tüm bu birim yazılarımızdan da anlaşılacağı üzere, anılan fatura müvekkil idaremize devredilmediği, kaldı ki, anılan fatura müvekkil idarenin iş sahasına da girmediği, davacı tarafından her ne kadar Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin …tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı dayanak yapılmak sureti ile, anılan kararda müvekkil idarenin sorumlu olarak gösterildiğinden bahisle eldeki davanın açıldığı iddia edilmişse de kabulü mümkün olmadığı zira Antalya Bölge Adliye Mahkemesi kararı incelendiğinde de görüleceği üzere, Mahkemece …Genel Müdürlüğü’nün kendine münhasır temsil ve ağırlama yönetmeliği bulunduğundan ve ödeme emri düzenlediğinden bahisle …’ın sorumlu olduğunu ifade ettiği, Antalya Bölge Adliye Mahkemesince müvekkil İdaremiz … Genel Müdürlüğünün ödeme emri düzenlediğinden bahisle müvekkilin sorumlu olduğu ifade edilmişse de; … Genel Müdürlüğü İşletmeler Dairesi Başkanlığının …tarih ve …sayılı yazısı ile yerel Mahkemeye (Ant. …Asl. Huk. Mahkemesine) verilen cevabi yazı ile, arşivde yapılan inceleme neticesinde kapatılan … tarafından düzenlenen ödeme emrine rastlanıldığından yerel Mahkemeye bu arşiv belgesinin gönderildiği anlaşıldığı, yani ekte sunulan ilgili birim yazısı ve ödeme emri incelendiğinde de görüleceği üzere, antalya bölge adliye mahkemesince iddia edildiğinin aksine, bahsi geçen ödeme emri müvekkil idare tarafından düzenlenmediği, bahse konu ödeme emri, kapatılan …tarafından düzenlendiği, Antalya Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar eksik inceleme ile kurulduğundan, eldeki davaya emsal teşkil edemeyeceği, Antalya Bölge Adliye Mahkemesince davaya konu faturanın içeriği, alınan hizmetin ne için alındığı hususu araştırılmadan, salt müvekkilin temsil ve ağırlama yönetmeliği var diye, müvekkil idarenin sorumlu olduğunun ifade edildiği görülmektedir ki bu durum alenen hukuka aykırı olduğu, zira, Belediyelerin de kendine münhasır Yönetmelik çıkarma yetkileri bulunmakta olup, Belediyelerin de bu tip ve isimde yönetmelikleri bulunmakta olduğu, bir kamu kurum ve kuruluşunun salt bu şekilde yönetmelik düzenleyebilme kabiliyetine sahip olması nedeni ile bu hareketine netice bağlanması hukuken anlaşılamadığı, ilaveten, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun, Büyükşehir Belediyesinin Giderleri başlıklı 24.maddesinin 1.fıkrasının (l) bendine bakıldığında; Temsil, tören, ağırlama ve tanıtım giderlerinin …Belediyesinin yetkisinde bulunduğunun görüldüğü, keza 5393 sayılı Belediye Kanununun Belediyenin Giderleri başlıklı 60.maddesinin 1.fıkrasının (k) bendinde; Temsil, tören, ağırlama ve tanıtım giderlerinin Belediyelerin yetkisinde bulunduğunun görüldüğü, bu hususlara ilave olarak, her ne kadar Antalya Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda …’ın da temsil ve ağırlama yaptığından bahsedilmişse de; her kamu kurum ve kuruluşunun temsil ve ağırlama yaptığı muhterem Mahkemenizce de bilinmekte olup, bu tipteki temsil ve ağırlamanın hangi kamu kurumunun ana işi olduğunun, yani ana hatları ile-genel olarak hangi kamu kurumunun iş sahasına girdiğinin araştırılmadan anılan hükmün verildiğinin anlaşıldığı, zira, müvekkil İdaremiz su ve kanalizasyon işi ile ilgili olarak temsil ve ağırlamada bulunmakta iken, Belediyeler her türlü konuda temsil ve ağırlamada bulunduğu, yani belediyelerin temsil ve ağırlama faaliyetleri genel kapsamlıdır ve bu faaliyetlerin giderleri belediyelerin ana giderleri arasında olduğu oysaki, müvekkil idaremizin ana giderini su ve kanalizasyon yatırım, bakım, onarım gibi faaliyetleri oluşturduğu, davacı vekili tarafından her ne kadar icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuşsa da; alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ve likit bir alacaktan söz edilemeyeceğinden, likit ve muayyen olmayan alacağa karşı kötü niyet olmaksızın itiraz yapıldığından, aleyhe icra ve inkar tazminatına hükmedilemeyecek olup, davacının bu taleplerinin de reddi icap ettiği, açıklanan nedenlerle, davacının haksız davasının öncelikle usul bakımından reddine, Mahkemenizin aksi kanaati halinde ise esastan reddine karar verilmesini, fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalmak üzere; davacının davasının öncelikle usulden reddine, mahkemenizin aksi kanaati halinde ise, davacının davasının esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari hizmet satım ilişkisi nedeniyle faturaya dayalı borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı Antalya …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 03/07/2018 tarihinde, … nolu 8.631,70 TL faturaya dayanılarak, 8.631,70.-TL asıl alacak, 3.362,05.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.993,75.-TL üzerinden icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 04/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 11/07/2018 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 27/07/2018 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir. Davalı taraf da cevap dilekçesinde malların teslim edilmediğine ilişkin bir savunma getirmediğinden bu hususun da tartışma dışı olduğu kabul edilmiştir. Diğer bir anlatımla fatura içeriği, teslim ve fatura bedelinin ödenmediği noktalarında bir uyuşmazlık yoktur. Zira Antalya …Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. … K.sayılı dosyasına davalı tarafından gönderilen 13/07/2017 tarih ve … sayılı, Kemer Şube Müdürlüğü … barkodlu yazılarında faturanın kayıtlara işlendiği, herhangi bir itiraz olmadığı, hatta 30/03/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ödeme emri hazırlandığı görülmüştür. Bu nedenle sorun, bu borçtan kimin sorumlu olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davacı alacaklının …belediyesi aleyhine Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, takibe itiraz edilmesi üzerine görülen itirazın iptali davasının Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. … K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin …tarih ve … E. … K. sayılı kararı ile mahkeme kararının düzeltilerek davada davalının pasif husumeti bulunmadığından davanın husumetten reddine karar vermiştir. Böylece husumet konusu artık tartışma dışıdır.
Takip ve dava konusu faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.
6360 sayılı Kanun gereğince oluşturulan ve Antalya Valiliği bünyesinde bulunan devir tasfiye paylaştırma komisyonunca alınan kararda; ” 3.devir tutanaklarında yer almayan …nin doğmuş ve doğacak hak, alacak ve borçları devam eden davaları ile her türlü personel, taşınır mallar, tahsisli ve kiralık taşınmazlar, iş makinaları ve diğer taşıtları ile abonelik türlerine göre aktif/kapalı abonelerin, … Belediyesinin görev alanına girenlerin … Belediyesine, …Belediyesi bağlı kuruluşu … Genel Müdürlüğünün görevi alanına girenlerin … Genel Müdürlüğünün, çöp toplamaya ilişkin olanların …Belediyesine devredilmiş kabul edilmesine” şeklinde karar verildiği, esasen malın teslimi ve bedelin ödenmediği hususunda zaten bir tartışma bulunmadığı, takibe konu alacağa dayanak faturanın da davacı defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacak likittir. Antalya Valiliğinin kararı açıktır. Bu nedenle icra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan davalının takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
Davacının Antalya 2. İcra Müdürlğünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN İPTALİNE,
Takibin 8.631,70.-TL asıl alacak (işlemiş faiz çıkartılmak suretiyle) üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz UYGLANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit(belirlenebilir) olan (8.631,70.-TL) alacak üzerinden %20 hesabıyla 1.726,34.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Alınması gerekli 589,63.-TL harçtan, peşin olarak alınan 147,41.-TL harcın mahsubu ile kalan 442,22.-TL harcın DAVALIDAN ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 41,10.-TL, tebligat gideri 197,00.-TL olmak üzere toplam 938,10.-TL yargılama giderlerinin ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 147,41.-TL olmak üzere toplam 1.085,51.-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk U. Arabuluculuk K.nun 18/a-13 maddesi gereğince davalıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.100,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 15/06/2022

KATİP…
E-imzalıdır

HAKİM…
E-imzalıdır