Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/319 E. 2022/355 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/319 Esas
KARAR NO : 2022/355
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ: 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacının …plakalı minibüsü ile 28/01/2021 tarihinde yapılan keşif sırasında motorunun stop edip durduğunu, bunun üzerine aracın devamlı tamir ve bakımlarını yapan … Özel Bakım Servisine aracın bırakıldığını, servis incelemesi sonucunda aracın tamiratının 21.000,00.-TL’ye tamamlanabileceği bilgisi verildiğini, müvekkilince bu teklifin kabul edildiğini ve müvekkili adına 21.001,76.-TL’lik fatura kesildiğini, müvekkilinin 18.000,00.-TL’lik ödeme yaptığını, 05/02/2021 tarihinde aracın yağ ve su seviyelerini kontrol ederken su tankının içinde ve dışında yağlanma görüldüğünü, servisle yapılan görüşme sonrasında şuanda önemli bir problemin olmadığının belirtildiğini, bunun üzerine müvekkilinin aracı kullanmaya devam ettiğini, 08/02/2021 tarihinde sabah servisini yaptıktan sonra yağ ve su seviyesini kontrol etmek için motorun kaputu açıldığında yağ sızıntı olduğunun fark edilmesi üzerine tekrar davalı servise gidildiğini, davalı servis görevlilerince söz konusu arızanın yapılan işlemlerden kaynaklanmadığını beyan etmiş, ayrıca müvekkiline oğlunun yanında “defol git”, “borcun falan yok bundan sonra aracını buraya getirme” diyerek hakarette bulunulduğunu, ancak borcun olmadığına ilişkin bir belgenin de kendilerine verilmediğini, müvekkilinin sorunun tespiti için Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası üzerinden tespit davası açtığını, rapora göre karşı tarafın kusurlu olduğunun ve eksik onarım yapıldığının tespit edildiğini, bilirkişi raporunda onarım bedelinin KDV dahil 5.750,00.-TL olduğunun belirtildiğini ve aracın daha sonra …Petrol Otomotiv Gıda Tur. San. Tic. Ltd. Şti. Tarafından 5.750,00.-TL karşılığında tamir edildiğini, aracın servis aracı olması sebebiyle başka bir servise 5 iş günü karşılığında 1.500,00.-TL ödediğini, tespit dosyası için ise 1.042,60.,-TL ödeme yapıldığını, toplam yapılan 8.292,60.-TL masraftan borçlu olunmadığının istenildiği 3.001,76.-TL tutar mahsup edildiğinde alacaklarının 5.290,84.-TL olacağını belirterek davalı şirkete 3.001,76.-TL borçlu olmadıklarının tespitine, 5.290,84.-TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespiti isteminin reddi halinde 8.292,60.-TL’nin müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin vergi mükellefi olduğunu, fakat Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı tacir olmadığını, bu sebeple mahkememizin görevsiz olduğunu, arabuluculuk başvurusunun dava şartı olduğu, davacının arabuluculuğa başvurmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, 29/01/2021 tarihinde aracın motor rektifiyesi yapıldığını ve 02/02/2021 tarihli …nolu e-arşiv faturanın tanzim edilerek aynı gün aracın davacıya tesliminin yapıldığını, yapılan iş nedeniyle davacı tarafından toplam 18.000-TL ödeme yapıldığını, kalan tutarın ödenmemesi üzerine Antalya Genel İcra Dairesi …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlu itirazı ile takibin durdurulduğunu, fatura içeriğinden anlaşılacağı üzere aracın emme manifoldu ve buna bağlı parçalarında değişim yapılmadığını, parça değişikliğinin yapılamış olmasının bu parçaların kontrolünün yapılmadığı ve araç sahibine bu parçaların tamirinin yapılmaması halinde araçta meydana gelecek arıza hakkında bilgilendirme yapılmadığı anlamına gelmediğini, araçta eksik onarımın söz konusu olmadığını, davacının maddi durumunu öne sürerek söz konusu parçaların ileri bir tarihte tamir ve bakımını yaptırmak istemesi nedeniyle manifolt ile ilgili parça değişikliği yapılmadığını, aracın davacıya tesliminden üç gün sonra 05/02/2021 tarihinde meydana geldiği belirtilen yağ sızıntısı ile ilgili müvekkili servisin arandığını, emme manifoldunun değiştirilmesi gerektiği hususunun tekrardan bildirildiğini, ancak aracın tamir için servise getirilmediğini, araçta tamir edilen parçalar dışındaki parçalardan kaynaklı meydana gelen arızanın oluşacağının bilindiği halde davacının araç ile tamir sonrası d.iş dosyasından yapılan keşif tarihine kadar 1.1134 km kullanım gerçekleştirdiğini, aracın emme manifoldunun değişiminin davacı tarafından yaptırılmaması ve aracın bu hali ile kullanıma devam edilmesi üzerine 1.1134 km yol kat edilmiş olması nedeniyle müvekkili serviste yapılan bir kısım parçaların da bozulmasına sebebiyet verdiğini belirterek davacının açtığı menfi tespit ve alacak davasının öncelikle dava şartı yokluğundan reddine, esasa girilmesi halinde esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ayıplı onarım hizmeti iddiasına dayalı menfi tespit ve tazminat davasıdır.
Mahkememizin görevli olup olmadığı hususu öncelikle incelenmiştir.
Tarafların tacir olup olmadığıyla ilgili gerekli araştırma yapılmış, gelen yazı cevapları dosya arasına alınmıştır. Antalya Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yazı cevabına göre davalının VUK 177. Maddesi uyarınca bilanço esasına göre defter tuttuğu, davacının ise VUK 178 maddesi uyarınca işletme hesabına göre defter tuttuğu, 2020 yılı yıllık gayri safi hasılatının 40.609,02-TL olduğu, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar odasının yazı cevabına göre davacının şehir içi taşımacılık faaliyetinden ötürü esnaf odasına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. UYAP üzerinden yapılan ATSO (Antalya Ticaret ve Sanayi Odası) sorgulamasında da davacının tacir kaydının bulunmadığı görülmüştür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar tacir olarak kabul edilmiştir. TÜİK verilerine göre 2020 yılında defter hadlerine göre davacının yaptığı iş açısından 2.bentteki sınırlara ilişkin gayrisafi hasılat 140.000,00.-TL olarak belirtilmiş olup davacının 2020 yılı için gayrisafi hasılatı vergi beyannamesi ile 40.609,02.-TL olarak bildirildiğinden davacının esnaf olarak kabulü gerekmiştir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davacı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davacının esnaf odasına kayıtlı olduğu, ticaret sicil kaydının bulunmadığı, işletme defteri tuttuğu, faaliyet alanı itibariyle Vergi Usul Kanunu anlamında ve Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre ticari kazanç sektöründen vergiye tabi olduğu ve buna göre de esnaf sınırının aşılmadığı görülmüştür.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davalı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmesini ilgilendirse de; davacı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.17/05/2022

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)