Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/315 E. 2023/192 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/315
KARAR NO : 2023/192
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacı şirketten satın alınan ürünlerin, … tarih ve … fatura numaralı, … tarih ve … faturaların mevcut olduğunu, davalının söz konusu faturayı satın almış olduğu ürünler ile birlikte teslim aldığını ve faturaya itiraz etmediğini, dava konusu faturaya itiraz edilmemesinin, faturayı içerikleri ile birlikte kabul ettiği anlamına geldiğini, bu durumun davacının alacağını kanıtlar nitelikte olduğunu, TTK Md.21/2 uyarınca faturaya 8 günlük bir itiraz süresinin mevcut olduğunu, davalının bu süre içinde söz konusu faturalara itiraz etmediğini, bu sebeple faturaların içeriğini kabul etmiş sayıldığını, borcun tamamına itiraz eden davalının, itiraz etme hakları varken süresi içinde faturalara itiraz etmemesinin kötü niyetini ispatlar nitelikte olduğunu, davalının davacıya toplam 25.688,12 TL olan fatura alacağını ödememekle birlikte borca da kötü niyetli olarak itiraz ettiği de göz önüne alınarak yasal süresi içinde itirazın iptali davası açmak durumunda kaldıklarını, ayrıca yapılan itiraza karşı … tarihinde dava şartı olan arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, arabuluculuk toplantısına davalı tarafın katılmadığını Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağının düzenlendiğini, mazeret bildirmeksizin katılmayan davalının daha sonra açılacak davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulması gerektiğini, ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini de belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil ibraz ettiği cevap dilekçesinde; Dava dilekçesinde söz edilen arabuluculuk toplantısına mazeret bildirmeksizin katılmadıkları iddiasına itiraz ettiklerini, bu toplantı ile alakalı taraflarına herhangi bir tebligat yapılmadığını, bu sebepten yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmalarının haksız olacağını, dava konusu edilen faturaları teslim aldıkları iddiasının asılsız olduğunu, faturalara bakıldığında üzerinde davalı şirket adına teslim alma yetkisi bulunmayan bir kişinin teslim alan olarak adının yazıldığını, ve daha sonrada davacı vekili tarafından teslim alan kişi adına imza atıldığının çıplak gözle bile bakıldığında anlaşılabileceğini, çünkü dava dilekçesi ekinde ve icra dosyası evraklarında, vekaletnamenin en alt kısmında tüm sayfaların aynı imza ile imzalandığını, söz konusu faturaların hiçbir şekilde taraflarına tebliğ edilmediğini, ayrıca davacı şirket ile hiçbir sözleşmelerinin bulunmadığını, esasen düzenlenen bir faturanın hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafa tebliğinin zorunlu olduğunu, bu tebliğin posta yolu ile ya da elden yapılması gerektiğini, ayrıca fatura miktarı ödenecek tutar bölümünde 24.449,82 TL olarak yazılı olduğu halde alt kısımda cari bakiye kısmında ise 14.449,82 olarak yazılı olduğunu, davacının firmanın iddialarının çelişkili olduğunu belirterek mesnetsiz iddialarla haksız olarak açıldığını iddia ettiği davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılarak, … tarihlerinde davalının … isminde bir işçisinin veya yetkilisinin olup olmadığının sorulmasına karar verilmiş olup, gelen yazı cevabında …’nın davalı iş yerinde belirtilen tarihler arasında sigortalı çalışmasının bulunduğu bildirilmiştir.
Antalya Genel icra müdürlüğünün… esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; 25.688,12 TL toplam alacak ile takibe geçildiği, davalı tarafından … tarihli dilekçeyle takip konusu borca, bu miktarın işleyecek faizine, masraf, vekalet ücreti ve diğer tüm fer’ilerine ayrıca işlemiş faize itiraz edildiği, Antalya Genel İcra Müdürlüğünce … tarihinde takibin davalı tarafça süresi içerisinde yapılan itiraz nedeniyle İcra ve İflas Kanununun 66. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verildiğini görülmüştür.
Mahkememizce defter inceleme günü belirlenmiş davacı şirketin defter incelemesi için dosyamız mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, mali müşavir bilirkişi … tarihli raporunda: Davacının ticari defterlerine göre, davacı şirketin davalı şirkete mal satılması şeklinde taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu ve bu ticari ilişki gereğince davacı şirketin davalı şirket adına düzenlediği dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacının bakiye 15.538,86 TL. tutarında davalı şirketten alacağının kayıtlı olduğunu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki malların davalı şirkete teslim edilip edilmediğinin taktirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Tanık … duruşmadaki beyanında aynen; ” Tanıklıktan ve yeminden çekilme hakkım olduğunu biliyorum, fakat yeminimde sebat ediyorum, tanıklıktan çekilmiyorum, dedi devamla, ben bana sorduğunuz ve gösterdiğiniz … tarihli fatura muhteviyatı malları … isimli davalı … yapı şirketi adına teslim ettim, hem malzemeyi hem de faturayı teslim ettim, benim bilgim bundan ibarettir, dedi. beyanı okundu, doğrudur, aynen tekrar ederim, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … duruşmadaki beyanında aynen; ” Bana göstermiş olduğunuz … tarihli faturadaki teslim alan … yazısı bana aittir, … tarihli faturada da aynı şekilde yazı bana aittir, ben ismimi yazıp teslim aldım, imza atmadım, bana göstermiş olduğunuz faturalardaki malları teslim aldım ve ismimi yazdım, MEB’na bağlı uygulama otelinin inşaatını yapmıştık, … yapıda sigortalı elektrik teknisyeni olarak çalışıyordum, elektrik işini ben yaptım, alınan malzemeler de bu iş ile ilgilidir, dedi, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava davacının faturadaki malları tam ve eksiksiz olarak teslim edip etmediği ile bakiye alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 22/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4)
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Tacir Olmanın Hükümleri” başlıklı 18.maddesi gereğince her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalıdan alacağının tahsili için Antalya Genel İcra Müdürlüğü … esas numaralı dosya ile icra takibi yaptığı, davacı şirket tarafından, ticari ilişkiden kaynaklı icra dosyasına dayanak faturalardan kaynaklı 25.538,86 TL asıl alacak ve 149,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.688,12 alacağı bulunduğu, bu nedenle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ettiği, davalı ise, dava konusu edilen faturaları teslim aldıkları iddiasının asılsız olduğunu, faturalara bakıldığında üzerinde davalı şirket adına teslim alma yetkisi bulunmayan bir kişinin teslim alan olarak adının yazıldığını bildirerek davanın reddini talep etmiş ise de, davacı şirketin şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu aldırılan aldırılan mali müşavir bilirkişinin … tarihli raporunda, davacı şirketin davalı şirkete mal satılması şeklinde taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu ve bu ticari ilişki gereğince davacı şirketin davalı şirket adına düzenlediği dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacının bakiye 15.538,86 TL. tutarında davalı şirketten alacağının kayıtlı olduğunun bildirildiği, davalı tarafın defter ve belgelerini sunmadığı, dosya kapsamındaki SGK tarafından gönderilen yazı cevabında belirtilen tarihlerde …’nın davalı iş yerinde sigortalı çalışmasının bulunduğunun bildirildiği, faturadaki malları teslim alan olarak yazılı olan …’nın tanık olarak alınan beyanında, faturadaki teslim alan … yazısının kendisine ait olduğunu, faturalardaki malları teslim aldığını ve ismini yazdığını, davalı … yapıda sigortalı elektrik teknisyeni olarak çalıştığını ve elektrik işini kendisinin yaptığını, alınan malzemelerin de bu iş ile ilgili olduğunu belirttiği, böylelikle faturalardaki malların da davalıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği, bu şekilde davacı tarafın teslimi ispatladığı anlaşılmakla, hükme esas alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacının, davalıdan 15.538,86 TL kadar faturadan kaynaklı olarak alacaklı olduğu, böylelikle davalının borca itirazının kısmen haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne ve davacı her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz de talep etmekte ise de davalının TTK.nun 18/3 ve TBK.nun 117.maddeleri doğrultusunda temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge ibraz edilmediğinden bu talebi kabul edilmemiş, likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara dayalı asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline,
Takibin 15.538,86 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren avansı faizi uygulanmak suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacak 15.538,86TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.061,45 TL harçtan peşin alınan 310,25 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 751,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL ilk dava gideri, 580,00 TL bilirkişi ücreti, 489,00 TL tebligat gideri, 28,60 TL müzekkere gideri, 88,50 TL talimat posta gideri olmak üzere toplam 1.245,40 TL yargılama giderinin davalı arabuluculuk oturumuna katılmadığından tamamının ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 310,25 TL olmak üzere toplam 1.555,65 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18-A/11 maddesi gereğince davalının arabuluculuk oturumuna katılmamış olması gözetilerek lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
7-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama masrafının 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davalıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 23/03/2023

Katip …
(e-imzalı)

Hakim …
(e-imzalı)