Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/264 Esas
KARAR NO : 2021/632
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 13/06/2013
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacıların …’ın mirasçıları olduğunu, murisin kooperatiften 18 üyelik sahibi olduğunu, öldükten sonra davalı kooperatif tarafından karar alınarak 18 üyeliğin 6’şar adet üyelik olarak müvekkillerine verildiğini, davacı …’in davalı kooperatifin … nolu, …’ın …nolu, …’ün ise … nolu üyelikleri 1996 yılından itibaren sahibi olduklarını ve kooperatife ortak olduklarını, müvekkillerinin ikametgahlarının il dışında olması sebebiyle kooperatif başkanının telefonla uyarması üzerine tüm parasal yükümlülüklerin yerine getirilerek aidat borçlarının kooperatif hesabına ödendiğini, her bir üyelik için 2.330,00.-TL’den toplam 41.940,00.-TL’nin kooperatifin hesabına yatırıldığını, uzun bir süre sonra aynı kooperatif başkanından üyeliklerin genel kurul tarafından iptal edildiği ve herhangi bir haklarının kalmadığı, kooperatifin parası olduğunda da ödenen aidatların iade edileceğini öğrendiklerini, kooperatifin Antalya Serik’te 108.776 m2’lik arsasının bulunduğunu, müvekkillerine düşen hisselere el koymak amacıyla ve menfaat temin etmek için kötüniyetli hareket edildiğini, müvekkillerinin halen kooperatif üyesi olduğunu ve kooperatifin mal varlığı ile ilgili mülkiyet hakkından yararlanmak istediklerini, var ise herhangi bir usulsüz ihraç ve üyelik iptal kararlarının kaldırılması gerektiğini belirterek öncelikle müvekkillerinin davalı kooperatif üyesi olduğunun tespiti ile varsa genel kurul ve yönetim kurulunun hukuka aykırı ve usulsüz ihraç kararlarının iptaline, bu talebi uygun görülmediği takdirde davacıların ödemiş oldukları tüm paraların tespiti ile güncel hesaplarının yapılarak dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı kooperatif tarafından davaya cevaplar bildirilmemiş, yargılama aşamasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş olup, davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu … tarih, … Esas … Karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabulü ile toplam 27.019,22-TL çıkma payı alacağının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, kararın davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin … tarih … Esas …Karar sayılı ilam ile “Dava, ihraç kararların iptali ile bu mümkün olmazsa ödenen aidat bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Genel kurul kararları aleyhine hangi usullerle dava açılabileceği Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi ile belirlenmiştir. Ancak kooperatif genel kurullarında ortağın şahsını ilgilendiren bir karar alınması halinde ortağın toplantıya katılıp katılmadığına bakılmaksızın bu kararın ortağa tebliği gerekir ve dava açma süresi bu tarihten başlar. Ayrıca ortağın şahsını ilgilendiren kararın tebliğ edilmemesi halinde bu karar ortağı bağlamayacaktır. Somut olayda davacılar hakkında kooperatife olan borçlarının ödenmediği gerekçesiyle … tarihli ihraç kararı alındığı, …tarihli Genel Kurul Kararıyla ise; ihraç edilen üyelerin genel kurul tarihinden itibaren başlamak üzere … tarihine kadar 6 taksitle borçlarının tamamını ödemelerine, borçlarını ödeyenlerin üyeliklerinin devam edeceğine dair karar alınmıştır. Bu karar ihraç edilen ortakların ödeme yapmaları halinde ihracından zımni olarak vazgeçildiği anlamına gelir. Zira ihraç edilen üyeler hakkında alınan ödemeye yönelik bu karardan sonra ödeme yapılırsa kooperatif üyelikleri devam edecektir. Dolayısıyla davacıların bu karardan haberlerinin olması ödeme yapmaları için gereklidir. Bu kararın davacılara tebliğ edildiği davalı kooperatif tarafından iddia ve isbat edilmediğine göre ihraç kararının usulüne uygun olup olmadığı denetlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçeleriyle mahkememiz kararı bozularak dosya mahkememize iade edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından kooperatifin … tarihli yazıları, tapu kaydı, gazete gipürleri, üyelik ile ilgili belgeler, kooperatif yönetim kurulu tarafından … tarihinde davacılara hitaben yazılan yazı örnekleri, ödeme belgeleri dosyaya sunulmuş, davalı kooperatiften kooperatif ana sözleşmesi, davacıların üyelik kaydı ile ilgili karar defter örneği ve ihraç kararlarının tebliğ şerhli suretleri, Serik Tapu Sicil Müdürlüğünden tapu kaydı, Vakıflar Bankasından kooperatife ait hesaba yapılan ödemeler, … Ticaret Sicil Müdürlüğünden kooperatifin sicil dosyası getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tarafların tüm delilleri toplanmıştır.
Dava, davacıların kooperatif üyesi olduklarının tespiti ile bu mümkün olmadığı takdirde ödenen aidat bedellerinin iadesi davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf davacıların kooperatiften ihraçlarının geçerli olup olmadığı, iptal davasının hak düşürücü sürede açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce önceki yargılamada alınan bilirkişi raporları doğrultusunda ihraç kararının iptali davasının üç aylık yasal sürede açılmadığından bahisle bu talebin reddedilerek terditli istenen çıkma payına hükmedilmiş ise de, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere somut olayda davacılar hakkında kooperatife olan borçlarının ödenmediği gerekçesiyle … tarihli ihraç kararı alındığı, … tarihli Genel Kurul Kararıyla ise; ihraç edilen üyelerin genel kurul tarihinden itibaren başlamak üzere … tarihine kadar 6 taksitle borçlarının tamamını ödemelerine, borçlarını ödeyenlerin üyeliklerinin devam edeceğine dair karar alındığı görülmektedir. Bu karar ihraç edilen ortakların ödeme yapmaları halinde ihracından zımni olarak vazgeçildiği anlamına gelir. Davalı kooperatif bir yandan ihraç kararı alırken diğer taraftan ihraçtan sonra yaptığı genel kurul toplantısında ihraç edilen üyelere son kez borçlarını ödeyebilmeleri için süre tanımış ve bu sürede borcun ödenmemesi halinde ihracın kesinleşeceğini belirtmiştir. Dolayısıyla davacıların şahsını ilgilendiren bu kararın davacılara tebliğ edilmesi ödeme şansını konusunda bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Bu yapılmadan davacıların ödeme süresi başlamayacak ve ihracın kesinleştiğinden de söz edilemeyecektir. Davacılar karardan haberdar olduktan sonra ödeme yaparak üyeliklerini devam ettirebileceklerdir. Alınan genel kurul kararının davacılara tebliğ edildiği ile ilgili davalı kooperatif tarafından ileri sürülmüş ve ispatlanmış herhangi bir iddia bulunmadığından davacıların üyeliklerinin halen devam ettiği kanaatiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile; Davacıların davalı kooperatifteki üyeliklerinin devam ettiğinin tespitine,
2-Alınması gerekli 59,30.-TL harçtan peşin alınan 24,30.-TL harç ile tamamlama harcı olarak alınan 716,23.-TL toplamı 740,53.-TL harcın mahsubu ile bakiye 681,23.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, (Mahkememizin … harç numaralı, … tarihli harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz olarak iadesinin istenmesine)
3-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan 1.163,45.-TL ile bozmadan sonra yapılan 30,00.-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.193,45.-TL yargılama gideri ile peşin alınan 59,30.-TL toplamı 1.252,75.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’nde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
12/10/2021
Katip …
(E-İmzalı)
Hakim …
(E-İmzalı)