Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/235 E. 2022/354 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/235 Esas
KARAR NO : 2022/354
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İstifanın Tespiti
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ: 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Kooperatif Üyeliğinden İstifanın Tespiti davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı kooperatifin eski ortakları olduğunu, müvekkillerinden …’in Antalya 11. Noterliğinin …tarih ve …yevmiye nolu ihtarı ile, …’ın Antalya 11. Noterliğinin …tarih ve …yevmiye nolu ihtarı ile, …’nun Antalya 10. Noterliğinin …tarih ve …yevmiye nolu ihtarı ile …Bakırköy 63. Noterliğinin …tarih ve …yevmiye nolu ihtarı ile istifa ettiğini, ayrıca müvekkili …’ın Antalya 11. Noterliğinin … tarih ve …yevmiye nolu ihtarı ile yönetim kurulu üyeliğinden de istifa ettiğini, tüm bu istifa ihtarnamelerinin kooperatifin elektronik tebliğ adresine tebliğ edildiğini, buna rağmen 05.03.2021 tarihinde yapılacak genel kurulda üye gibi işlem yapıldığını, istifa etmesine rağmen …’ın Atso kaydında kooperatif ortağı olarak göründüğünü, …’nın da istifa etmesine ve genel kurula katılmamasına rağmen kooperatif ortağı imiş gibi gıyabında rızası alınmadan yönetim kurulu yedek üyesi olarak seçildiğini, …’nın toplantıya katılmadığı gibi katılmak için de hiçbir üyeye vekalet vermediğini, kooperatifin 08.08.2020 tarihli genel kurulu tarafından görevlendirilen komisyon tarafından 14.08.2020 tarihinde belirlenen komisyon raporuna ve yetkili yönetim tarafından müvekkillere tebliğ edilen yazılara göre üye olarak üstlerine düşen tüm ödemelerin yapıldığını, hem genel kurul hem de komisyon kararında belirtilen tüm borç ve masrafların müvekkillerince ödenerek tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, kooperatif fesh edilinceye kadar herhangi bir borç, faiz, banka ödemesinin müvekkillerine çıkartılmamasının ihtar olunduğunu, Antalya 10.Noterliğinin …tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesi ile komisyon kararının, komisyonun belirlediği ödeme listesinin ve müvekkillerine gelen ödeme ihtarlarının ekinde gönderilerek yetkili yönetim ve denetime tebliğ edildiğini, komisyon kararında komisyon tarafından belirlenen tutarların ödenmesi halinde ek bedel talebi olmayacağının, talep halinde kooperatiften ayrılma dilekçesinin yönetim kurulunca karar defterine işleneceğinin ve üyelere tahsis edilen bağımsız bölümün tüm haklarının kendisine devredilmiş sayılacağının belirtildiğini, komisyon raporunu diğer komisyon üyeleri ile birlikte müteahhit firma yetkilisi …’ın da komisyon üyesi sıfatı ile imzaladığını, fakat hukuken üye sıfatı dışında genel kurula katılıp talepte bulunması mümkün olmayan müteahhit firmanın genel kurula katılıp müteahhit firma lehine karar aldırmasının önceki genel kurulda yetkilendirilen ve kendisinin de komisyon üyesi olarak karara imza attığı komisyon kararını yok sayarak genel kurul kararları aldırmasının hukuka uygun olmadığını, komisyonun belirlediği tutarların resmi olarak müvekkillerinden istenmiş ve ödenmiş olmasına rağmen her üye için 100.000,00 TL gibi fahiş bir tutarın ödenmesine karar verilmesinin kabul edilemeyeceğini, alınan genel kurul kararlarına müvekkillerinin üyelik sıfatı kalmadığı gerçeği nedeniyle genel kurul iptali davası açılmadığını, başka üyeler tarafından Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …sayılı dosyası ile genel kurulun iptali davası açıldığını haricen öğrendiklerini, kooperatiften istifa iradesini noter ihtarnamesi ile bildiren müvekkillerinin davalı …Konakları Konut Yapı Kooperatifi’nin ortaklığından istifa ihtarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile ortaklıktan ayrıldıklarının, kooperatif üyeliğinin sona erdiğinin tespitine ve tesciline karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin konut yapı kooperatifi olduğunu, konutların yapıldığını, ferdi mülkiyete geçildiğini ve konutlarda oturulmaya başlandığını, bu aşamadan sonra kooperatifin tasfiye haline geçmesinin beklendiğini, ancak kooperatifin borçları olduğunu, davacı ortakların ortağı oldukları kooperatif tüzel kişiliğinin borcu tasfiye edilmeden ayrılmaya kalkmalarının kalan ortaklar yönünden haksızlık olduğunu, 08.08.2020 tarihli Genel Kurul kararında bir komisyon kurularak bakiye borç miktarının tespitine yönelik bir karar alındığını, ancak bu karar gereğinin yerine getirilmediğini, davacı ortakların bir miktarı ödemeleri var ise bu ödemelerin kooperatif kayıtlarında mevcut olacağını, ödedikleri miktarla borcun tasfiye edilmesinin mümkün olmadığını, komisyonun işlevini tamamlayamamasının ortaklardan yönetim kuruluna seçilen …’ün yönetim kurulu üyeliğinden istifasının, yerine geçmesi gereken yedek üyenin de istifası üzerine kooperatifin bir ara dönem yönetimsiz kaldığını, salgın hastalık önlemleri nedeniyle olağanüstü genel kurulun yapılamadığını, şartların sağlanmasıyla 05.03.2021 tarihli genel kurul tutanağından da anlaşılacağı üzere yönetim kurulu teşkilinin sağlanabildiğini, bundan böyle kooperatifin sağlıklı ve yasal çalışma şartları içinde borçlarını tasfiye ederek tasfiye sürecine geçeceğini, eski başkan olan …’ün eşi olan ortaklardan …tarafından kooperatif aleyhine Antalya Genel İcra Dairesinden … Esas sayılı ilamsız icra takibinin …’ün yapılan e-tebligatı haber vermediğinden kesinleştiğini, itiraz süresinin geçmesi sebebiyle Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesinde …Esas sayılı menfi tespit davası açıldığını, görüldüğü üzere davacıların konutu alıp borcun ödenmesi tamamlanmadan adeta kaçarcasına ortaklıktan ayrılmaya kalktıklarını belirterek yapılacak yargılama sonunda haksız davanın reddine, yargılama giderleri vekalet ücretinin de karşı taraın üstünde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından 14/08/2020 tarihli komisyon toplantı tutanağı, ödeme ihtarnameleri ve dekontları, Atso kayıtları, davalı vekili tarafından 21/03/2018, 05/03/2021 ve 15/06/2021 tarihli genel kurul toplantı tutanakları ve icra emri dosyaya delil olarak sunulmuş, mahkememizce davalıdan kooperatif ana sözleşmesi, yönetim kurulu karar defteri, üyelik defteri, yevmiye defterleri, genel kurul toplantı tutanakları ve hazirun defterlerine ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiş, istifaya ve istifanın tebliğine ilişkin noter ihtarname suretleri getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm deliller toplanmıştır.
Dava, kooperatif üyeliğinin istifa ile sona erdiğinin tespitine ilişkindir.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya bir mali müşavir, bir kooperatif uzmanı bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş olup, sunulan 05/10/2021 tarihli raporda özetle; davalı kooperatifin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacıların kooperatif üyesi olarak işlem gördükleri ve üyeliklerinin halen devam ettiği, hesap tespit komisyonunun davacılar adına belirlediği aidat borçlarının davacılar tarafından 22/09/2020 tarihinde ayrı ayrı ödendiği, ödemelerin ticari defterlerde kaydedildiği, bu ödemelerle birlikte davacı …’nun toplam 628.113,00.-TL, …’ın 693.588,00.-TL, …’in 642.735,00.-TL, …’nın 641.015,00.-TL tutarlarında davalı kooperatife aidat ödemesi yaptıkları ve davalıya herhangi bir aidat borçlarının olmadığının kayıtlı olduğu, istifaya ilişkin bazı ihtarnamelerin dosya arasında bulunmadığı, davacıların davalı kooperatife gönderdiği istifa ihtarnameleriyle ilgili olarak kooperatifin 19/03/2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında kooperatifin mali yükümlülüklerinin devam etmesi ve buna bağlı olarak tasfiye sürecine girememesi davacıların borç alacak ilişkisinin devam etmesi nedeniyle bu ilişkinin bitmesi sonrasında ortaklık kayıtlarının sonlandırılmasına karar verildiği, dolayısıyla istifaların yönetim kurulu tarafından kabul edilmediği, istifadan sonra 05/03/2021 tarihinde icra edilen genel kurul toplantısında üyelerden hisse başına 100.000,00.-TL tutarında fark bedeli alınmasına karar verildiği, 15/06/2021 tarihli genel kurul toplantısında da bu bedelin askıya alınmasına karar verildiği, defterlerde üyeler adına bu tutarda bir borç tahakkukunun yapılmadığı, defterlere göre davalı kooperatifin 31/12/2020 tarihi itibariyle 1.521.166,50.-TL ödenecek borcunun olduğu, dolayısıyla faaliyetinin devam ettiği, amacını gerçekleştirmek için de parasal ihtiyaçlarının olduğu, kooperatifin taşınmazlarının üyeler adına tescil edildiği ve tasarruflarının üyelere geçtiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, ana sözleşmenin 13. Maddesinde ortaklıktan çıkmanın düzenlendiği, istifa halinde kural olarak tarafların karşılıklı kazanımlarını birbirlerine iade etmelerinin gerektiği, dolayısıyla istifa eden davacıların kooperatiften edindikleri konutu kooperatife geri vermedikçe üyelik ve aidat ödeme yükümlülüklerinin devam edeceği belirtilmiştir.
Davacı vekili başka bir üye tarafından aynı doğrultuda açılmış Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas – …Karar sayılı ilamını sunmuş, mahkememizce karara dayanak bilirkişi raporu ilgili mahkemeden celp edilerek dosya arasına alınmıştır. 19/01/2022 tarihli ilgili raporda özetle; kooperatif ana sözleşmesinin 13. Maddesi uyarınca hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurularak üyelerin ortaklıktan çıkabileceği, yönetim kurulunun istifayı kabulden kaçınması halinde ortağın istifasını noter aracılığıyla kurula bildirebileceği, bildiri tarihinden itibaren çıkmanın gerçekleşeceği, ana sözleşmede kooperatifler kanunun madde 11 düzenlemesine uygun çıkmayı sınırlandıran herhangi bir hüküm bulunmadığı, somut olayda davacının noter yoluyla istifa ettiği hususlarının belirtildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilerek istifa yoluyla davacının ortaklıktan çıktığının tespitine ve kooperatife borcunun olmadığının tespitine karar verildiği görülmüştür.
Sunulan genel kurul toplantı tutanakları, komisyon raporu, ödeme ihtarnameleri, ödeme dekontları ve istifaya ilişkin noter ihtarlarının incelenmesinde; 08/08/2020 tarihli genel kurul toplantısında kooperatif üyelerinden alınması gereken ilave fark bedellerinin görüşüldüğü, söz konusu fark bedellerinin tespiti, hesabı, maliyete yansıtılması konusunda çalışma yapmak üzere isimleri belirtilerek beş kişilik komisyon kurulmasına karar verildiği, komisyonun çalışmasını tamamlayıp 31/08/2020 tarihine kadar tüm üyelerin kayıtlı adreslerine posta yoluyla tebliğ ettirmesine, üyelerin de komisyon tarafından belirlenen ve ödenmesi için kendilerine tebliğ edilen fark bedellerini 30/09/2020 tarihine kadar ödenmesine, gecikme halinde aylık %3 gecikme cezası uygulanmasına karar verildiği, bunun üzerine 14/08/2020 tarihli komisyon toplantısı yapılarak aralarında davacıların da bulunduğu birçok kooperatif üyesine yatırmaları gereken fark tutarını gösterir ödeme ihtarnameleri tebliğ edildiği, ihtarnamede belirlenen tutarın 30/09/2020 tarihine kadar ödenmesi gerektiği, bu ödeme ile kooperatife mevcut tüm borcun ödenmiş sayılacağı ve fesih tarihine kadar herhangi bir ek ödeme çıkarılmayacağı, ipoteğin fek edileceği, talep halinde kooperatif üyeliğinde ayrılma dilekçesinin de yönetim kurulunca karar defterine işleneceği, tahsis edilen bağımsız bölümün tüm haklarının devredileceği hususlarının ihtar edildiği, davacıların belirtilen fark ödeme tutarlarını süresinde yatırdıktan sonra noter aracılığıyla keşide ettirdikleri ihtarnameler ile kooperatif üyeliğinden istifa ettiklerini davalı kooperatife bildirdikleri anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının genel kurul toplantısında aldığı karar doğrultusunda komisyonun belirlediği fark tutarlarını yatıran davacıların istifalarının kabul edilip edilmeyeceği, komisyon kararının dikkate alınıp alınmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı kooperatif ana sözleşmesinin ortaklıktan çıkma başlıklı 13. Maddesinde her ortağın hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak suretiyle ortaklıktan çıkabileceği, yönetim kurulunun bu hükme uygun olarak yapılacak isteğe rağmen yazılı başvurunun kooperatif kayıtlarına girişinden itibaren bir ay içinde kabulden kaçınması halinde ortağın çıkma isteğini noter aracılığı ile yönetim kuruluna bildireceği, bu bildiri tarihinden itibaren çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiştir. Yukarıda incelenen emsal dava dosyasındaki bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere davalı kooperatif ana sözleşmesinde ortaklıktan çıkmayı sınırlandıran herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Somut olayda davacı … Antalya 10. Noterliğinin … tarihli … nolu ihtarnamesi ile, davacı … Antalya 11. Noterliğinin … tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, davacı …Antalya 11. Noterliğinin … tarih, …nolu ihtarnamesi ile, davacı … ise Bakırköy 63. Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile istifa etmişler, istifalar sırasıyla 06/12/2020, 21/11/2020, 21/11/2020 ve 13/11/2020 tarihlerinde davalı kooperatife tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla davacıların 13. Maddeye uygun olarak hesap senesi sonundan en az bir ay önce istifa iradelerini açıkladıkları görülmektedir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere istifa halinde kural olarak iki taraf karşılıklı kazanımlarını birbirlerine iade etmelidirler. Somut olayda davalı kooperatif henüz tasfiye sürecine girmemekle birlikte tahsis edilen taşınmazları üyelerine devretmiş ve üyeler adına tescil gerçekleşmiştir. İstifa halinde, istifa eden üyenin taşınmazı iade etmesi, kooperatifin ise üyeden aldığı ödemeleri üyeye iade etmesi gerekmektedir. Bunun tek istisnası Kooperatifler Kanunun 81/2 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre tasfiye sürecine girmiş olan kooperatiflerde istifa eden veya çıkarılan ortağın konutu iade yükümlülüğü bulunmamakla birlikte bu üyelerin sonradan oluşacak tasfiye masraflarına katılma yükümlülüğü mevcuttur. Somut olayda davalı kooperatif tasfiye sürecinde bulunmadığından bu maddenin uygulanması mümkün değildir. Bu halde raporda belirtildiği gibi davacıların aldıkları konutu iade etmedikleri sürece istifalarının hüküm doğurmayacağı bir an için düşünülse de somut olay açısından davacıların istifa sürecine nasıl girdikleri ve ne şekilde istifa ettikleri uyuşmazlığın çözümü için önem taşımaktadır. Somut olayda davacılar, 08/08/2020 tarihli genel kurul toplantısında üyelerden ilave fark bedeli alınması konusunda isimleri de belirtilerek oluşturulan komisyona verilen yetki çerçevesinde bu komisyonun belirlediği ek fark tutarlarını süresinde yatırarak ve kendilerine tanınan hak çerçevesinde istifalarını sunarak ortaklıktan ayrılmışlardır. Zira kendilerine bu ek fark tutarını ödemeleri halinde başka herhangi bir şekilde ödeme istenmeyeceği ve talepleri halinde kooperatiften ayrılabilecekleri belirtilmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde bu hususu inkar etmemekle birlikte bu kararın uygulanamayacağını üzülerek ifade ettiklerini açıklamıştır. Somut olaya emsal nitelikteki Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 28/06/2018 tarih, 2018/1271 Esas – 2018/961 Karar sayılı ilamı ile bu ilamı onayan Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 17/12/2020 tarih, 2018/1929 Esas ve 2020/4373 Karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere kooperatifin, kendi genel kurul kararının batıl olduğunu veya uygulanamayacağını ileri sürmesi TMK’nın 2. maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırıdır.
İlgili yüksek mahkeme kararlarına yansıyan olayda davacı kooperatif, istifa ile üyelikten ayrılan üye adına tescil edilen taşınmazın tapu iptal ve tesciline karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesi ise Kooperatifler Yasasının 81/2 maddesinde belirtilen Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz… şeklinde açık hüküm doğrultusunda davanın reddine karar vermiştir. Kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf dairesince “Somut olayda, davacı kooperatifin kendisine konut teslim edilmeyen üyeleri ile ilgili inşaat faaliyetlerine devam edildiği, genel kurullarında tasfiye sürecine girmesi ile ilgili bir karar alınmamış olduğu, davalı dahil olmak üzere bazı üyelerine tapu kayıtları verilmişse de, henüz amacına ulaşmamış olduğu anlaşıldığından, bu hükmün uygulama yeri bulunmamaktadır. Ne var ki davalı tarafça, davacı kooperatifin 01.07.2012 tarihli genel kurulunun 6. gündem maddesinde; “Geçmiş genel kurul kararları çerçevesinde hesap komisyonunca belirlenen daire başına düşen bakiye borcunu kapatan ve tapusunu alan üyelerin gerekli belge ve yönetim kurulu tarafından hazırlanmış olan taahhütnameleri imzaladıktan sonra dairesini alarak üyelikten çıkabilmesine,…” oy çokluğu ile karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, müvekkilinin de bu karar uyarınca kesin hesap borcunu ödeyerek ibra belgesi aldığı, bu karar doğrultusunda istifa ettiğinden taşınmazına ait tapusunun geri alınamayacağı savunulmaktadır. Bu genel kurul kararı, kendisine henüz konutları teslim edilmeyen ortaklar aleyhine, Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesini ihlâl eder niteliktedir. Bu kararın batıl, bir başka anlatımla yok hükmünde olduğu davacı vekilince kabul edilen 05.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda benimsenmiştir. Ancak, davacı kooperatifin, kendi genel kurul kararının batıl olduğunu ileri sürmesinin TMK’nın 2. maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun kabulü gerekir.” gerekçeleriyle hükmü kaldırmış ve farklı gerekçe ile davanın reddine karar vermiştir. Bu karar yukarıda belirtilen yargıtay kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 17/12/2020 tarih, 2018/854 Esas – 2020/4366 Karar sayılı bir başka ilamında da kooperatifin genel kurul kararının geçerli olmayacağını ileri sürmesinin iyi niyet kurallarına aykırılık oluşturacağı belirtilmiştir.
Neticeten somut olayda davacıların davalı kooperatif genel kurulunun aldığı karar ve bu doğrultuda yapılan işlemler neticesinde istifalarını kooperatife sundukları, bu genel kurul toplantısında alınan kararın ve komisyon işlemlerinin uygulanamayacağı ve geçerli olmayacağı savunmalarının TMK’nın 2. Maddesindeki iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, dolayısıyla her ne kadar taşınmazları iade etmeseler de istifalarının kabul edilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne, her bir davacı açısından istifanın kooperatife ulaştığı tarih itibariyle kooperatif üyeliğinden istifa ettiklerinin tespitine karar verilmiştir. Dava sadece istifa ile ortaklıktan ayrılmanın tespitine ilişkin olup, borçsuzluk ile ilgili herhangi bir tespit istenmediğinden bu yönde herhangi bir karar verilmeyerek açıklanan hususlara dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile, davacı …’nun 06/12/2020 tarihi itibariyle davacı …’in 21/11/2020 tarihi itibariyle, davacı …’ın 21/11/2020 tarihi itibariyle, davacı …’nın 13/11/2020 tarihi itibariyle, davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiklerinin tespitine,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.-TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacılar tarafından yapılan 59,30.-TL ilk masraf, 33,00.-TL tebligat gideri, 24,30.-TL müzekkere gideri, 272,10.-TL noter gideri, 600,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 988,70.-TL yargılama gideri ile peşin alınan 59,30.-TL toplamı 1.048,00.-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip…
(E-imzalıdır)

Hakim…
(E-imzalıdır)