Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/22 E. 2021/788 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/22 Esas
KARAR NO : 2021/788
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2021
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın Uncalı Şubesi ile davalı/borçlu … arasında Ticari Kart Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye istinaden borçluya … ürünü kullandırıldığını, belirtilen kredi sözleşmesinin şartlarına uyulmadığını, ödenmesi gereken borç tutarının sözleşmeye aykırı olarak ödenmediğini, borçlulara … tarihinde taahhütlü ihtarname, … tarihinde taahhütnameli ihtarname ve ürüne ilişkin başkaca ihtarnamelerin gönderildiğini, herhangi bir ödemenin söz konusu olmadığını, müvekkili bankanın tüm çabalarına rağmen davalı/borçlunun borcunu ödemek için hiçbir girişimde bulunmayınca borçlular hakkında Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve tebligatın borçlulara ulaşması üzerine borçluların haksız ve kötü niyetli bir şekilde borca ve icra takibine itiraz ettiklerini, arabuluculuğa başvurulduğunu, sonuç alınamadığını belirterek davanın kabulü ile davalının Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından borca yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının takibe haksız ve kötüniyetle itirazı nedeniyle, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı taraf mahkememize cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, alınan raporda özetle; davalının borca itirazında 2013 yılından itibaren bankanın müşterisi olduğunu, … tarihinden itibaren ticari hayatını sonlandırdığını, ancak bankanın kendisi ile ticari müşterisiymiş gibi hareket ettiğini ve bu bağlamda bazı kesintiler yaptığını belirterek kesilen ücretlerin takip tutarından düşülmesi talebiyle takibe itiraz ettiği, taraflar arasında 2013 tarihli ticari kart sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden … numaralı 11.000,00-TL limitli ticari nitelikli işletme kredi kartı tahsis edilerek kullandırıldığı, bu karta … tarihinde son kez ödeme yapılarak kapatıldığı, davacının ayrıca davalıya … numaralı 5.000,00-TL limitli bireysel nitelikli kredi kartı tahsis ederek kullandırdığı takip konusu borcun bu karttan kaynaklı borca ilişkin olduğu belirtilerek borca ilişkin hesaplama yapıldığı görülmüştür.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde bu kanunun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağının belirtildiği, aynı kanunun 3. Maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işleminin ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği, aynı yasanın 73. Maddesinde de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında bir hukuki işlemin olması gerekir.
Hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olması sebebiyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre somut olayda taraflar arasında 2013 tarihli ticari kart sözleşmesi imzalanıp bu sözleşmeye istinaden ticari nitelikli işletme kredi kartı tahsis edilip kullandırılmış ise de bu karttan kaynaklı borcun takipten önce kapatıldığı, takip konusu borcun bu karttan kaynaklanmadığı, borcun davacı bankaca davalıya tahsis edilen bireysel nitelikli kredi kartından kaynaklandığı, dolayısıyla borcun ait olduğu kredi kartının ticari niteliğinin bulunmadığı ve davalının da gerçek kişi olup … tarihinden itibaren ticareti bıraktığı göz önüne alındığında, davalının bankadan bireysel nitelikli kredi kartı kullanarak hizmet alan tüketici konumunda olduğu ve 6502 sayılı Kanun’un 3/1. maddesi kapsamında her türlü bankacılık sözleşmesi tüketici işlemi niteliğinde olduğundan taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işleminden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
6502 sayılı Kanunda görev ve yetkiye ilişkin hükümlerin niteliğine ve zaman bakımından uygulamasına ilişkin hükümlere de yer verilmiş, Yasa’nın 83/2. maddesinde, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemlerle ilgili diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi 6502 Sayılı TKHK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilerek, maddenin özel hüküm niteliğinde olduğu vurgulanmış ve 6502 Sayılı TKHK’nın geçici 1. maddesinde, yasanın yürürlüğü sonrası açılacak davalarda usul kurallarının derhal uygulanması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Belirtilen düzenlemeler karşısında, tüketici konumunda olan davacı tarafından açılan iş bu davada, davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)