Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/203 E. 2022/536 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/203 Esas
KARAR NO : 2022/536
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … plakalı … marka aracın şirket yetkilisi ve sahibi …’in idaresindeyken 19.01.2021 günü 163 nolu … isimli işyerinin duvarına çarparak savrulması sonucunda tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza anında sürücünün yanında bulunan arkadaşı … şoka girdiğinden sürücü …’in kazadan hemen sonra arkadaşıyla ilgilenmek üzere araç başından ayrıldığı sırada olay yerine gelen polislerin kaza tespit tutanağını düzenlerken müvekkilinin “bu aracı ben kullanıyordum” şeklinde ifade etmesine rağmen polislerin ikna olmadığını ve olay mahallinde tutulan kaza tespit tutanağında araç sürücüsünün firar ettiğinin belirtildiğini, müvekkili …’in araçta oluşan hasarın tazmini için kasko sigortası yaptırdığı … Sigorta A.Ş. yetkililerine durumu bildirdiğini, sigorta yetkililerinin aracın şoförünün araç başında bulunmadığı gerekçesiyle hasarı ödemeyeceklerini sözlü olarak söylediğini, buna ilişkin yazılı bir belge talep edildiğini, ancak yazılı belgenin genel müdürlükle görüşüldükten sonra verileceğinin bildirilmesine rağmen yazılı hiçbir belgenin verilmediğini, araçta meydana gelen hasarın tespiti için Antalya 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D…. no’lu dosyasında delil tespiti yapıldığını, Antalya Emniyet Müdürlüğünden istenen MOBESE görüntülerinin cd ortamında mahkeme kayıtlarına alındığını, makine mühendisince düzenlenen bilirkişi raporunda kaza yapan aracın onarılamayacak derece ağır hasarlı olduğunun ve aracın kasko değerinin 450.000 TL olduğunun belirtildiğini, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını, aracın 05/04/2021 günü … isimli kişiye 60.000 TL bedelle hurda fiyatına satıldığını belirterek aracın kasko değerinden hurda satış bedelinin düşülerek kalan 390.000 TL zarar ile 1.250 TL delil tespit dosya masrafı olarak toplam 391.250 TL’nin dava tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak taraflarına verilmesine, dava masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taleplerin dayandığı mezkur poliçenin incelenmesinde söz konusu poliçenin … Bankası A.Ş. daini mürtehinli poliçe olduğunu, bu nedenle davacı tarafın dava açma ehliyetinin bulunabilmesi için söz konusu bankanın açık muvafakatini alması gerektiğini, bu nedenle davacı yanın dava açma ehliyetinin yokluğu nedeni ile aktif husumet itirazında bulunduklarını, 09.01.2021 tarihinde meydana gelen kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun Kasko Sigortası Genel Şartları ve sigorta poliçesinde belirtilen teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının huzurdaki davanın ikamesinden önce müvekkili şirkete başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını ve hasar dosyası kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde haklı gerekçeyle hasar başvurusunun reddedildiğini, davacı tarafından arkadaşının şoka girmiş olması dolayısıyla olay yerinin terk edildiği iddiasının genel şartlar gereği olay yerinin terk edilmesine imkan veren zorunlu hallerden olmadığını, davacı tarafından arkadaşının şoka girdiği hususunun ispat edilmediğini belirterek huzurdaki haksız ve mesnetsiz talebinin reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından genişletilmiş kasko poliçesi, maddi hasarlı kaza tespit tutanağı, ruhsat sureti, ifade tutanakları, adli olay bildirim formu, kaza mahallindeki … yerlerinin kamera görüntülerini içerir USB Bellek, müvekkili şirket yetkilisinin fotoğrafları, davalı vekili tarafından kasko poliçesi, ekspertiz raporu delil olarak sunulmuş, mahkememizce Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik … sayılı dosyası ve kaza görüntülerini içerir CD getirtilmiş, davalı sigorta şirketinden hasar dosyası ve kasko sigorta poliçesi sureti celp edilmiş, davacı tanıkları dinlenmiş, bilirkişi raporu alınarak tüm deliller toplanmıştır.
Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı araç hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan kendisine ait aracın tek taraflı yaptığı kaza neticesinde hasarlandığını, hasar bedelinin sürücünün tespit edilememesi gerekçesiyle davalı tarafından ödenmediğini, ödememe gerekçesinin yerinde olmadığını, zira araç sürücüsünün davacı şirket yetkilisi … olup, sürücünün araçta yan tarafta yolcu olarak bulunan ve kazada şoka giren arkadaşına yardım etmek için araçtan ayrıldığını belirterek eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf sürücünün firar etmesi ve bu nedenle kazayı yapan sürücünün kimliğinin ortaya çıkmasına engel olunması sebebiyle hasarın teminat dışı kaldığı gerekçesiyle ödemenin yapılmadığını, sürücünün olay yerinden ayrılmasını gerektirir zorunlu halin bulunmadığını savunmaktadır.
Taraflar arasında trafik kazası sonrası sigortalı araç sürücüsünün olay yerinden ayrıldığı noktasında uyuşmazlığın bulunmamaktadır. Uyuşmazlık olay yerinden ayrılmayı gerektirir zorunlu hal bulunup bulunmadığı ispat yükünün kime ait olduğu, hasar bedeli noktalarında toplanmaktadır.
Kasko sigortası genel şartları teminat dışı kalan zararları düzenleyen A.5 maddesinin 4 ve 5. bentlerinde ; Poliçede gösterilen aracın, ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar (5.4) ile Aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararların (5.5) teminat dışı olduğu düzenlenmiştir. Aynı maddenin 5.10. bendinde ise; Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması hali de teminat dışı hal olarak düzenlenmiştir.
Buna göre kaza halinde araç sürücüsünün olay yerinden ayrılmış olması zorunlu haller hariç olmak üzere zararın teminat dışı kalmasına sebep olmaktadır. Somut olayda sürücünün olay yerinden ayrıldığı taraflar arasında ihtilafsızdır. Kaza tespit tutanağında da sürücünün firar ettiği yazılıdır. Davacı taraf sürücünün … olduğunu, araçta yolcu olan ve şoka girmiş olan arkadaşı …’a eşlik etmek için araçtan ayrıldığını iddia etmektedir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; mobese kamera görüntülerinden kameranın sürekli hareket halinde kayıt yapması sebebiyle kaza anı sonrasında yaşananların tespit edilemediği, olay yerindeki dükkanın kamera görüntülerinde ise kaza sonrası şoför ve yan yolcu kapısının açılıp içeriden kişilerin çıktığı görülmekte ise de, kamera kayıt çözünürlüğü sebebiyle bu kişilerinin eşgallerinin tespitinin imkansız olduğu, kamera görüntüsünün sadece kaza sonrası aracı çektiğinin tespit edildiği belirtilmiştir. Öncelikle sürücünün … olduğu tespit edilse bile bu husus davayı kabule yeterli değildir. Zira sürücünün alkollü olması ve olay yerinden ayrılarak bunun tespit edilmesini engellemiş olması ihtimali mevcuttur. Bu hal de teminat dışı hal olarak zaten düzenlenmiştir. Somut olayda tespit edilmesi gereken husus sürücünün olay yerinden ayrılmasını gerektirir zorunlu hal bulunup bulunmadığı noktasındadır. Zorunlu halin ne olduğuyla ilgili maddede örnekseme yoluyla tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme ve can güvenliği sebebiyle uzaklaşma halleri gösterilmiştir. Bu konuda yerel Yargıtay içtihatlarına bakıldığında sürücünün veya araç içerisindeki bir yolcunun veya iki taraflı kazalarda karşı araçta bulunan kişilerin yaralanmaları halinde can güvenliği sebebiyle olay yerinden ayrılmış olunması zorunlu hal sayılmaktadır. Somut olayda yapılan tek taraflı kazada davacı taraf sürücünün veya yanındaki yolcunun yaralandığı iddiasında zaten bulunmamıştır. Mahkememizce istinabe yoluyla tanık olarak beyanlarına başvurulan Mehmet Hakan Hekimoğlu ile bizzat şoka girdiği belirtilen …’ın ifadelerinden anlaşılacağı üzere, …’ın sadece şok geçirdiği, hastaneye gitmek istemediği, tanık Mehmet Hakan’ın ayrı araçla davacıya ait aracın arkasından geldiği ve …’a onun da yardımcı olduğu, dolayısıyla davacıya ait araç sürücüsünün olay yerinden ayrılmasını gerektirir can güvenliğini sağlamaya yönelik zorunlu bir halin bulunmadığı anlaşılmıştır. Neticeten sürücünün herhangi bir zorunlu ve tehlikeli hal olmaksızın olay yerinden ayrılması sebebiyle hasarın teminat dışı kaldığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL harcın peşin alınan 6.681,58.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.600,88.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 34.937,50.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)