Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/142 E. 2022/42 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/142 Esas
KARAR NO : 2022/42
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 03.06.2018 tarihinde … plakalı araçla seyir halindeyken, davalı sigorta şirketinin sigortaladığı … plakalı dava dışı araç sürücüsü …’nin tamamen kusurlu olarak kendisine çarpması sonucu yaralandığını, müvekkilinin kaza tarihi itibariyle oto tamircisi olup, işbu kaza nedeniyle de Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, müvekkilinin kaza neticesinde boynunun kırıldığını ve bu nedenle de malul kaldığını, işbu davadaki talebinin de kaza nedeniyle müvekkilinde oluşan geçici ve kalıcı iş göremezlik nedeniyle doğan maddi zararın tazmini olduğunu, işbu davayı açmadan önce yasa gereği Finike Devlet Hastanesi’nden alınan 13.11.2020 tarihli sağlık kurulu raporu ve diğer evraklarla birlikte davalıya 28.12.2020 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, 25.01.2021 tarihli mail ile de başvuru esnasında sağlık kurulu raporu sunmalarına rağmen davalı tarafından tekrar muayene talep edilerek taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk sürecinden de sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, 100,00 TL geçici iş göremezlik ve 100,00 TL kalıcı iş göremezlik kaynaklı maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmekine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın karayolları trafik kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, öncelikle belirtmek gerekir ki anayasa mahkemesi’nin no’lu kararı ile iptal edilen maddelerin işbu uyuşmazlık bakımından dikkate alınmaması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının ve davacının maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp 3. ihtisas kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı ve tedavi süresince ortaya çıkan diğer tüm giderler yasa değişikliği ile sgk’nın sorumluluğuna devredilen teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında sgk tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere tazminat hesaplamasının genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 19/11/2021 tarihli dilekçesinde; davalı ile sulh olduklarını, sulh protokolü çerçevesinde davadan feragat ettiklerini, herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmiş, duruşmada da bu beyanını tekrar etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate dair özel yetkisinin olduğu görülmüştür. Davalı vekili de 17/11/2021 havale tarihli dilekçesi ile; davacıya ödeme yaptıklarını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, vekalet ücreti istemediklerini belirtmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı sigorta şirketine karşı açılan maddi tazminat davasıdır.
Davadan feragat tek taraflı bir irade beyanı olup, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dava açıldıktan sonra hüküm kesinleşinceye kadar her safhada feragat mümkündür. Davadan feragat halinde dava konusu uyuşmazlık sona erer ve yargılama şartı ortadan kalkar. Bu kapsamda yargılamaya devam edilmesi mümkün olmadığından, davacı vekilinin davadan tüm sonuçları ile feragat ettiğinden feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın feragat sebebiyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.-TL harcın davacıdan alınmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
5-Davalı vekili vekalet ücreti istemediğinden ve ayrıca özde feragat niteliğinde olmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)