Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/135 E. 2022/435 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/135
KARAR NO : 2022/435
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ: 08/06/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu tarafın icra takibine ilişkin yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, taraflar arasında 22/04/2019 tarihinde imzalanan, işbu uyuşmazlığın dayanağı olan sözleşmenin 14. Maddesinde Antalya Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, taraflar arasında ticari ilişki yürütüldüğünü, dosyadaki cari hesap ekstresi ve mutabakat mektubununın davalıya 30.09.2020 tarihinde gönderdiğini, aynı gün içerisinde mutabık olduklarının bildirildiğini, borcun bu şekilde ikrar edildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, Antalya Genel İcra Dairesinin …sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, kötüniyetli şekilde salt takibi sürüncemede bırakmak ve müvekkilin alacağına mani olmak amacıyla haksız ve hukuki mesnedden yoksun bir şekilde itiraz edildiğini belirterek, öncelikle tensiben ihtiyati haciz kararı verilerek davalının menkul ve gayrimenkul mallarının, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, icra takibine itirazın iptaline, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevabında; Borcu ve davayı kabul anlamına gelmemek şart ve koşulu ile , alacaklı-davacı yetkisiz icra dairesinde takip başlattığını ve yetksiz Mahkemede dava açtığını, borçlunun adresi Fatih İstanbul olduğundan, Antalya Genel İcra Dairesi ve Mahkemeleri yetkisiz, İstanbul Çağlayan İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili olup yetki bakımından itiraz ettiklerini, alacaklının herhangi bir alacak nedeni belirtmeden doğrudan icra takibi yaparak alacak talebinde bulunduğunu, gelen ödeme emrinde herhangi bir borç nedeni yer almadığını, nedeni belirtilmeyen borca itiraz etmeleri üzerine, davacının dava dilekçesinde cari hesap ekstresine dayandığını belirttiğini, bunun iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olup davacının iddiasının dayanağını değiştirmesine muvafakat etmediklerini, takip ve dava tarihinde davacı alacaklıya davalının muaccel olan bir borcu bulunmadığından da borca itiraz ettiklerini, dolayısıyla itiraz eden davalının, davacı alacaklıya bir borcu bulunmadığını, davacının tek yanlı borç çıkartıp icra takibi yapması, akabinde dava açmasının yerinde olmadığını, davacının iddia ettiği herhangi bir borç mutabakatı da bulunmadığını, borç ikrarı olmadığını, icra dosyasında davalıya tebliğ edilen bir cari ekstre olmadığını, kaldı ki varsa böyle bir ekstreye de itiraz ettiklerini, mücbir sebep nedeni ile davalının, davacı alacaklıya bir borcu bulunmadığını, davacının pandemi ilanına kadar borçlarını ödediğini, pandeminin salgın hastalık olup mücbir sebep niteliğinde olduğunu, talep edilen faizin de dayanaksız olduğunu, davacının kötü niyetli bir davranış sergilediğini savunarak, öncelikle İhtiyati Haciz talebinin ve davanın reddine, davacının asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari mal satım ilişkisine dayalı cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı Antalya Genel İcra Dairesinin …sayılı dosyası ile 09/12/2020 tarihinde 55.211,57.-EUR asıl alacak üzerinden icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 14/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 14/12/2020 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına, faize ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 05/03/2021 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, icra takibine yaptığı itirazda icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında imzalanan “Sözleşme”nin 14.maddesinde sözleşmeden kaynaklanan ihtilafların çözümünde Antalya İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili kılındığından, HMK.nun 17.Maddesi gereğince bu itirazı da yerinde görülmemiş, mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine de itiraz etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa 1703/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. HMK.nun 127.maddesinde öngörülen 2 haftalık yasal cevap verme süresinden sonra 05/07/2021 tarihinde cevap dilekçesi verilmiştir. Bu nedenle davalı tarafın yetki itirazının HMK.nun 116 ve 117.maddeleri gereğince reddedilmiştir.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir. Davalı taraf davaya cevap süresinden sonra verdiği beyan niteliğindeki dilekçesinde ticari ilişkiyi ve sözleşmeyi reddetmemiştir. Malların teslim edilmediğine ilişkin bir savunma da getirmediğinden bu hususun tartışma dışı kabul edilmiştir.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacı şirket, davalı ile aralarında süregelen bir ticari ilişki bulunduğunu, davalı tarafa 1.024,25 kg dana kargas et sattığını, malı teslimine ilişkin …tarih …nolu ve 30.000,28 TL miktarlı irsaliyeli fatura tanzim edilerek davalı tarafa teslim ettiğini, bu borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla Antalya 11. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ancak haksız olarak itiraz edildiğini iddia etmektedir.
Davalı taraf iddiaları reddederek borcun olmadığını ve pandemi yüzünden oluşan mücbir sebebe dayanmıştır.
Taraf defterleri üzerinde inceleme yapmaya ihtiyaç bulunduğundan ve bu iş uzmanlık gerektirdiğinden, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacının ibraz ettiği e-defter ve belgeler incelendiğinde, 2020 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince elektronik ortamda tutulan kayıtların vergi dairesine defterlerin süresinde ve usulüne uygun olarak vergi dairesine bildirildiği, beratların alındığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Bu nedenle ticari defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında 22.04.2019 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin konusu, davacının uçaklarıyla Türkiye’den yurt dışına ve yurt dışından Türkiye’ye taşınan yolculara yönelik olarak yapılacak olan Uçak İçi Gümrüksüz Ürün Satışları için, …ürünlerinin davalı tarafından T.C. Gümrük Mevzuatı çerçevesinde temin edilerek davacının uçaklarına teslim edilmesi ve davacı tarafından ürün satışlarının davcı tarafından organize edilmesine ilişkindir.
Davacının ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 2019 yılından 158.303,30.-TL karşılığı 23.802,86.-€ alacaklı olduğu, davacının davalıya 2020 yılında 347.812,80.-TL karşılığı 46.981,71.-€ fatura düzenlediği, hesapların Euro tutulmasından ötürü davalı aleyhine 202.515,00TL kur farkı kaydı yapıldığı, bunun karşılığında davalının 152.498,20.-TL karşılığı 17.000,00.-€ ödeme yaptığı, hesapların Euro tutulmasından ötürü davalı lehine 56.000,90.-TL kur farkı kaydı girildiği ve takip tarihi 09.12.2020 itibari ile davacının davalıdan 500.131,96.-TL karşılığı 53.784,57.-€ alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu takibin ise dosyaya sunulan mutabakat metnindeki 55.211,57.-€ üzerinden başlatıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davalı tarafın savunmasında bahsedilen mücbir sebepten ötürü uçuşların yapılmadığından bahsedilmiş ise de davacı tarafın mücbir sebep dolayısıyla uçuşların yapılmadığı nisan/mayıs 2020 tarihlerinde davalıya fatura düzenlenmediği yine bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davalı defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
6100 sayılı HMK.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Davacı kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının usulüne uygun defter kayıtlarına göre davalıdan toplamda 53.784,57.-€ cari hesaptan kaynaklı bakiye alacağı bulunduğu, davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği, her ne kadar dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan 13/10/2020 tarihli mutabakat metninde davalıdan olan alacak miktarı 55.211,57.-€ tutarında ve icra takibi de bu miktar üzerinden başlatılmış ise de, mutabakat tarihi olan 30/09/2020 tarihinden sonra davalının 20-30/10/2020 tarihinde yaptığı ödemelerin (havale) bulunduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden mutabakat metnindeki miktara itibar edilmemiş, davacının alacağının 53.784,57.-€ olduğu kabul edilmiştir.
Dava tarihi olan 05/03/2021 tarihi itibariyle TC: Merkez bankası Euro için en yüksek efektif kur 8,9939.-TL’dir (https://www.tcmb.gov.tr/kurlar/kurlar_tr.html).
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 53.784,57.-EUR asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a.maddesi gereğince devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına değişken oranlarda ödediği en yüksek faizin UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (53.784,57.-EUR x 8,9939=483.733,04.-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 96.746,60.-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,

Alınması gerekli 33.043,80.-TL harçtan, peşin olarak alınan 5.871,17.-TL harcın mahsubu ile kalan 27.172,63.-TL harcın DAVALIDAN ALINMASINA,
Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 67,80.-TL, tebligat gideri 80,50.-TL, müzekkere gideri 69,60.-TL, bilirkişi ücreti 1.700,00.-TL olmak üzere toplam 1.917,90.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.865,70.-TL’nin ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 5.871,17.-TL olmak üzere toplam ‭7.736,87‬.-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince 1.284,10.-TL’sinin davalıdan, 35,90.-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 41.236,65.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.100,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı08/06/2022

KATİP …
E-imzalıdır

HAKİM …
E-imzalıdır