Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/11 E. 2023/282 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/11
KARAR NO : 2023/282
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında mal satış ve montajına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin … tarihli … sıra nolu irsaliyeli faturaya dayalı borcunu sözlü tüm görüşmelere rağmen ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ancak söz konusu takibe davalının … tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, borcun dayanağı fatura ile satış ve montajın yapıldığına, sonra da teslim edildiğine dair bir kısmını dilekçe ekinde sundukları belgelerin mevcut olduğunu, incelenmesi ile durumun açıkça ortaya çıkacağını, icra takibinin davalının haksız ve dayanaksız itirazı ile durduğundan, itirazın iptali davasını açmak durumunda kaldıklarını belirterek, itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesi ile davalı kötü niyetli olduğundan aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine davacı … …. Ltd. Şti tarafından Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, … tarihinde takibe itiraz ettiklerini, davalı şirketin yapmış olduğu bir inşaat olmadığını, davalı adına kayıtlı projesi çizilerek yapılmış, sıfırdan inşa edilmiş bir taşınmaz bulunmadığını, davalı şirket adına sadece şirket merkezinin bulunduğu bir taşınmazın mevcut olduğunu, davacı tarafın, işi yapmadığını, hizmet vermediği belli ettiğini, faturayı dahi gerçeğe aykırı olarak başka şirkete yani davalı şirkete düzenlediğini, davalı şirketin Takbis kayıtları sorgulandığı takdirde bu hususun ortaya çıkacağını, hizmet verildiği iddia edilen şirketin … Limited Şirketi olduğunu bu yüzden husumet itirazında bulunduklarını, davalı şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari alışveriş veya hukuki bir ilişki olmadığını, davalı şirketin böyle bir hizmet almadığını, iddiaya dayanak gösterilen faturanın ise hizmet alınmadığı halde düzenlenmiş olduğunu, davalı şirketi bağlamadığını, davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını, takibe bu yüzden itiraz edildiğini, düzenlenen faturaya ilişkin irsaliyenin olmadığını, mal teslim edilmediğini, hizmet teslim edilmediğini, aksini kanıtlayacak bir delilin de olmadığını mal teslimi, hizmet verildiğinin ispatının davacı şirket tarafından yapılmadığını, davalının ticari kayıtları incelendiği takdirde bu hususların gerçekliğinin ortaya çıkacağını belirtmiş, takip dayanağı faturaya, davalı şirket yetkilisi … teslim almış gibi imza atıldığını, faturada bulunan imzanın müvekkile ait olmadığını fatura üzerinde faturayı teslim alan kısmında, … ve … yazdığını ve iki adet imza bulunduğunu, kötüniyetli olarak davalı şirket yetkilisi … adına imza atıldığını, bu imza …’e ait olmadığını diğer isim …’ nun ise davacı tanığı olarak bildirildiğini, … isimli şahıs ile davalı şirket arasında herhangi bir bağ ve alaka olmadığını, davacı tarafın açıkça sahtecilik yaptığını belirterek, haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi …’e isticvap davetiyesi çıkarılarak, çıkarılacak bu isticvap davetiyesine davacının dayandığı irsaliyeli fatura örneği de eklenip bu faturadaki imzayı kabul edip etmediği sorulması ve kabul etmediği takdirde imza örneklerinin alınması için duruşmaya gelmesi, gelmediği takdirde de imzanın yetkilisi olduğu şirket adına atılmış sayılacağının ihtar edilmesine karar verildiği, davalı şirket temsilcisine isticvabı için tebliğin yapıldığı ancak duruşmaya gelmemiş olduğu görüldü.
Davacı vekilince fatura sureti delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yapılarak tüm deliller toplanmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelenmesinde; davacı tarafça … tarihinde irsaliyeli faturadan dolayı toplam alacak olan 48.234,00 TL için borçluya ödeme emri ile takibe geçildiği, davalı borçlunun tebliğ aldığı ve … tarihinde borca itiraz edildiği, yetkili İcra müdürlüğünce takibin durdurulduğu ve eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, alım satım ilişkisinden kaynaklı fatura alacağına dayalı başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce tarafların defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, bu hususta davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını sunması için meşruhatlı tebligat yapılmış, ancak davalı herhangi bir defter ibraz etmemiştir.
Davacı tarafın defterlerinin incelenmesi üzerine sunulan … tarihli bilirkişi raporunda, davacı şirketin 2019 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, davalı vekilinin dava dosyasına sunduğu … tarihli cevap dilekçesinde, dava konusu alacağın dayanağı olan … tarihli … sıra nolu 48.234,02 TL bedelli irsaliyeli fatura üzerinde yapılan incelemelerde, irsaliyeli fatura muhteviyatındaki teslim alan bölümünde teslim alan olarak … isim ve imzasının olduğu, davalı şirket vekili ilgili … ile müvekkili şirketin bir bağı ve alakası olmadığının iddia edildiği, dava dosyasına sunulan davacı şirketin … ve …’na hitaben düzenlenen dava konusu alacağın dayanağı olan fatura muhteviyatındaki malları ihtiva eden … tarihli fiyat teklifi belgesinin altında davalı şirketin kaşesinin üstünde …’nun imzasının olduğu,dava dosyasına sunulan dava dışı … Ltd.Şti. Tarafından davalı şirket adına düzenlenen … tarihli … sıra nolu sevk irsaliyesi altındaki teslim alan kısmında, davalı şirket adına teslim alan olarak ilgili …’nun imzasının olduğu, yine dava dosyasına sunulan dava dışı … AŞ. tarafından dava dışı … Ltd.Şti. adına düzenlenen … tarihli … sıra nolu sevk irsaliyesi altındaki teslim alan kısmında, dava dışı … Ltd.Şti. adına teslim alan olarak ilgili …’nun imzasının olduğu, …’nun hem davalı şirket adına hem de dava dışı dava dışı … Ltd.Şti. adına sevk irsaliyeleri ile mal teslimi aldığı, dava konusu alacağın dayanağı olan … tarihli … sıra nolu 48.234,02TL bedelli faturanın davalı adına borç olarak kayıt edildiğini , karşılığında toplam 15.497,02 TL. tutarında tahsilat yapıldığını , dolayısıyla da takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 32.737,00TL tutarında davalı şirketten alacağının kayıtlı olduğunu, davacı şirketin 48.234,00 TL tutarında alacak talep edildiği, davacı şirketin ticari defterlerinde … tarihinde 15.497,02 TL tutarında tahsilat yapıldığının kayıtlı olmasına rağmen, davalı tarafın böyle bir ödeme iddiasının bulunmadığını belirtmiş, dava konusu alacağın dayanağı olan faturanın ve muhteviyatındaki malların davalı şirkete teslim edilip edilmediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Davacı şirket yetkilisi … beyanında aynen: “Ben dava konusu malzemeyi davalıya satıp teslim ettim ve montajını da yaptım. Bu konuda daha sonra ileride bir sorun olursa tamirat ve onarımın daha kolay yapılabilmesi için yaptığım işin görüntü kayıtlarını da muhafaza ettim. Ben işi gerçekte …’ e yaptım. Ve kendisi bana faturayı … Asansör adına düzenle dediği için de faturayı bu şekilde düzenledim. İddia edildiği gibi hem … ve hem de … davalı şirket yetkisi …’ e ait şirketlerdir. Dedi. Ayrıca ben bu faturayı düzenleyip davalı şirket yetkisi …’ e imzalatacağımda kendisinin olmadığı söylendi. Ve … bu evrakları kendisinin imzaladığını gösterip kendisinin imzalayabileceğini söyledi. Bende …’ na faturayı verdim. Ayrıca davalı şirket mimarı da benim burada iş yaptığımı da bilmektedir . Mimar …’ dır. Onun direktifleri ile hizmet verdik.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında aynen : “Davacı tarafından ısıtma sistemi yapılan inşaatta bende havuz ve su deposunun yapılmasında çalışıyordum. … ve … şirketleri aynı kişiye aittir yani …’e aittir. Ben bunlardan hangisi için davacının iş yaptığını bilemiyorum. Davacı yapacağı kalorifer işiyle ilgili malzemeleri kendisi temin etti, inşaata getirdi ve montajını yaptı. Bu malların kime teslim edildiği ise bilmiyorum, yani …’ün hangi şirketine teslim edildiğini bilmiyorum. İnşaata gelen malzemeyi yapılan montaj işlerini …’na teslim ediyordu, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında aynen: ” Ben davacının iş yaptığı yerde ana taşeron olarak iş yapmıştım. Ben işi işin yapıldığı yerde … asansöre yaptım. Biz …’e iş yaptık. …’te hem …’ın hem de …’in sahibidir. Fiilen oradaki işin hangi şirket tarafından yapıldığını bilmiyorum. Fakat aynı yer için hem … asansör adına hem de … adına mal teslimatı ve hizmet verilmesi söz konusu oldu. Hatta bu konuda bende faturalar da vardır. Daha doğrusu bu yapıda yapılan işle ilgili bana yapılan ödemeleri kimi zaman … kendi adına kimi zaman … adına kimi zaman da … şirketi adına yaptı. Mesela yaptığı bir ödemede ciro yoluyla teslim aldığı bir çeki önce … sonra … sonra da … adına imzalayıp bana ciro ettiler. Bu şekilde kendilerinden ödeme aldım. Bana gösterdiğiniz davacının düzenlediği … tarihli … numaralı irsaliyeli faturadaki teslim alan sıfatıyla …, … ve T.C.numarası yazan yerdeki imzalar tarafıma aittir, ben işin başında binanın yapılacak kalorifer tesisatı için … ile davacıyı bir araya getirip anlaşmalarına aracılık ettim. Davacı işi bitirip teslim ettiğinde … bey yapılan işi teslim almamak için çeşitli bahaneler öne sürmeye, işin doğru yapılmadığını iddia etmeye başladı. Bunun üzerine ben de kendisine “bu senin iddianla ispatlanmış olmaz, odadan bir bilirkişi isteyelim, işin tam ve düzgün yapılıp yapılmadığını o belirlesin”dedim. … Bey hem benim yaptığım işin hem de davacının yaptığı işin bedelini ödememek için bizi inşaattan uzaklaştırdı, davacı bu inşaatta iş yaparken ben de oradaydım. Bizim yaptığımız işle ilgili …’ün temin ettiği malların teslimatına ilişkin belgelere … adına ben imza attım. Başka irsaliyeler zaten bende de vardır, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında aynen: “Ben tarafları çalışığımız inşaattan dolayı tanırım. … Asonsörün inşaatında kendilerini tanıdım. Ben bu inşaatta usta başı olarak … işçisini olarak çalışıyordum. Davacı bu inşaatta yerden ısıtmalı kalorifer tesisatı montajı yaptı. Malzemesini de kendisi getirdi. Malzemeyi ben teslim aldım. Getirdiği malzemenin teslimat fişini kendisinden teslim aldım. Bu fişi de …’ na verdim. Davacı bu işi, …’ na yapmış ise de oradaki asıl patron … ile … aynı şahsa ait firmalardır. İsminin … olduğunu biliyorum. Soyismini hatırlamıyorum. Davacı işi bitirdiği sırada ben de oradaydım. İşi davacıdan şap atacağım için ben teslim aldım. Bununla ilgili herhangi bir belge düzenlemedik. Kendisi yapması gereken işi tam yaptı. Herhangi bir eksikliği yoktu. Ben davacı o işi yapmaya başladığından bitirdiği tarihe kadar ben hep orada çalıştım.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında aynen: ” Ben 9 yıldır … Ltd.Şti’de çalışıyorum, satın alma ve inşaat işleri ile ben ilgileniyorum, ben davacı şirketle herhangi bir iş yapmadım, o dönemde çok villa yaptık ancak kendileri ile kesinlikle herhangi bir iş yapmadık, ben bütün inşaat işlerini … adına yaptırdım, davacı şirkete herhangi bir iş yaptırmadım, davacı şirketin bilgilerine nasıl ulaştıklarını ve fatura düzenlediklerini bilmiyorum, davacı tarafın iddiası yerden ısıtmalarının kendileri tarafından yapıldığına ilişkindir, ben …’nu tanımıyorum, ancak o tarihlerdeki mimarımızın yanında görmüşlüğüm vardır, herhangi bir malzeme teslimi olmamıştır, dava konusu işin yapıldığı iddia edilen inşaat … Ltd.Şti’ne aittir, yani dava konusu iddia edilen iş …’a aittir, ben şuan hala … Ltd.Şti’nde çalışıyorum, … Ltd.Şti …’e aittir, ben de inşaat vekaletimle bütün inşaat işlemlerini yürüttüm, … ile … asansör arasında herhangi bir bağlantı yoktur, … Ltd.Şti …’e aittir, … ile … karı kocadır, ancak ticari açıdan iki şirkette birbirinden farklıdır,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
HMK’nın 7251 S.K./23. Md ile değişik 222. Maddesine göre;
(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Tüm dosya kapsamı incelenmesinde;davacı tarafça davalıya mal satılması karşılığında düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağının takip konusu yapıldığı, davalı taraf , hizmet verildiği iddia edilen şirketin … Limited Şirketi olduğunu bu yüzden husumet itirazında bulunduklarını, davalı şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari alışveriş veya hukuki bir ilişki olmadığını, davalı şirketin böyle bir hizmet almadığını iddia etmiş ise de faturanın davalı şirkete düzenlendiği ve buna ilişkin delil ve belge dosyaya sunmadığı, davacının incelenen ticari defterlerine göre, …’nun hem davalı şirket adına hem de dava dışı dava dışı … İnş.Ltd.Şti. adına sevk irsaliyeleri ile mal teslimi aldığı, dava konusu alacağın dayanağı olan … tarihli … sıra nolu 48.234,02 TL bedelli faturanın davalı adına borç olarak kayıt edildiği , karşılığında toplam 15.497,02 TL tutarında tahsilat yapıldığı, dolayısıyla da takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 32.737,00TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğunun görüldüğü, tanık beyanlarından ve dosyaya ibraz edilen belgelerden …’nun hem davalı şirket adına hem de dava dışı dava dışı … İnş.Ltd.Şti. adına sevk irsaliyeleri ile mal teslimi aldığının anlaşıldığı, davalı şirket yetkilisinin isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya gelmediği, davalının usulüne uygun yapılan meşruhatlı davetiyeye rağmen defterlerini sunmayarak HMK’nın 7251 S.K./23. madde ile değişik 222. maddesinin 3.fıkrası doğrultusunda davacının usulüne uygun tuttuğu defterlerdeki kayıtları kabul etmiş sayıldığı, bu itibarla teslim edilen hizmete karşılık davalının 32.737,00 TL asıl alacak miktarı kadar davacıya borçlu olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline,
Takibin 32.737,00 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren avansı faizi uygulanmak suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacak 32.737,00 TL ‘nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.236,26 TL harçtan peşin olarak alınan 823,72TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.412,54 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 59,30 TL, tebligat masrafı 193,00 TL, bilirkişi ücreti 485,00 TL, olmak üzere toplam 737,30 TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 500,40 TL ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 823,72 TL olmak üzere toplam 1.324,12 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iade edilmesine,
5-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00 TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davanın kabul ve red miktarı dikkate alınarak hesaplanan 895,90TL’ sinin davalıdan, 424,10 TL’ sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak belirlenen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunanAvukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak belirlenen 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı asil, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 27/04/2023

Katip …
(e-imzalı)

Hakim …
(e-imzalı)