Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/85 E. 2022/644 K. 28.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/85 Esas
KARAR NO : 2022/644
BİRLEŞEN DAVA : Alacak
BİRL. DAVA TAR. : 26/05/2009
KARAR TARİHİ : 28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekilinin Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasına ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; davacı kooperatif ile davalı yüklenici … arasında inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalı … yönünden talep edilen ödence bedelinin projeye aykırı yapı yapmasına, üretimin malzeme ve işçilik yönünden niteliksiz olmasına, sözleşmeye aykırılığına, hak edişlerde, kat sayı alımlarında, nakliye bedellerinde hile ve haksızlıklara dayandığını, davalının projeye aykırı olarak E ve F bloktaki zemin katı büyük yaptığını, E blokta teras katta dubleks ve ayrı daireler yaptığını, bodrum kat duvarları BAP yerine örgü biriket duvar yaptığını, bloklardaki tesisat katları normal daireye dönüştürdüğünü, bu aykırı yapılanlar nedeniyle belediyenin yıkım kararı aldığını, bu nedenle müvekkili davacı kooperatif tarafından aykırı yapılanları yıkmak, projeye uygun hale getirmek için fazladan bedel harcanması gerektiğini, davalı …’ın edimlerine diğer davalıların göz yumduklarını, görevlerini savsaklayarak onay verdikleri gibi üzerindeki hak ediş düzenleyerek haksız şekilde kullandıklarını, hak edişleri üretim yılında değil diğer yılda yaparak üretim maliyetini yeni yıl zamlı fiyatları ile fiyat farkı uygulayarak haksız kazanç elde ettiklerini, gerçek dışı maliyet çıkardıklarını, inşaatta B225 betonu yerine B160 beton kullanıldığını, hak edişlerde zemin temel kazısında 1. Sınıf sert kaya klozu kullanılarak hesap yapıldığını, gerçekte kazı için alınması gerekli olan klozun makineli kazı klozu olduğunu, hak edişlerin gerçeğe aykırı olduğunu, bir çok üretimin bayındırlık birim fiyatı ile yapılması gerekirken, özel üretim uygulaması adı altında fazla para alındığını, kooperatifin yıllarca yasaya ve ana sözleşmeye aykırı oluşturulduğunu, davalı iki kardeşin aynı yönetimde yer aldığını, yüklenicinin kardeşi yönetimde yer aldığını, yüklenici tarafından yapılan tüm zarar doğurucu işlemlere onay verildiğini, muhtasar beyannamesinin geç verilmesi nedeniyle 50.000,00.-TL’lik faiz ve ceza ödemesi yapılmak zorunda kalındığını, yüklenici ödemeleri genel kurul kararlarına aykırı yapıldığını belirterek davalıların yüklenici ve kooperatif yönetimi olarak verdikleri zararın karşılığı olarak 400.000,00.-TL ödence ödemekle yükümlü tutulmalarına, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile ticari avans faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı … vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı kooperatif arasında düzenlenen İbra Sözleşmesi niteliğinde İnşaat Kesin Kabul Tutanağı ile aralarındaki borç ilişkisinin sona erdiğini, BK’nun 362/1 maddesi uyarınca yapılan şeyin sarahaten veya zımnen kabulünü müteakip müteahhit her türlü mesuliyetten kurtulacağının düzenlemesinin bulunduğunu, 24.10.2005 tarihi itibariyle kesin kabul tutanağının düzenlenmesi ile borç ilişkisinin sona erdiğini, inşaat kesin tutanağında yapımın bayındırlık şartnameleri ve eklerine uygun yapıldığı, eksik imalat olmadığı, hatalı imalat olmadığının belirtildiğini, kooperatif temsilcilerinin (yöneticilerinin) yapmış oldukları hukuksal işlemlerin kooperatif tüzel kişiliğini bağlayacağını, sözleşme ilişkisinde taraflar arasındaki ihtilafta öncelikle sözleşmedeki kuralların uygulanacağının yargıtay içtihatları ile de sabit olduğunu, bayındırlık birim fiyatları uygulanacağına ilişkin sözleşmede hüküm bulunmadığını, tarafların serbest iradesi ile imzalanan sözleşmenin uygulanmasının gerektiğini, davacı kooperatifin daireleri teslim alırken, bu dairelerin plan ve projeye ve aralarındaki sözleşmeye uygun olarak davalıya verilmesi gereken daireler olmadığını ve evsafına uygunluk derecesini derhal araştırılması ve gerektiğinde BK’nun 359 maddesinin son fıkrası uyarınca ehlihibre tetkikatı yaptırarak durumu bir raporla tespit edilmesinin gerektiğini, aradan geçen 2,5 yıllık bir zaman geçtikten sonra buna tevessül edilmesi davacıya bir hak bahşetmeyeceğini, dava için hak düşürücü ve zaman aşımı sürelerinin geçtiğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar …, …, … ve … vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri davalıların önceki yıllara ait görevleri nedeniyle kooperatifi zarara uğrattığı iddiasının yerinde olmadığını, görevi bıraktıklarında kooperatifin defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğunu, eski yöneticiler hakkında değil, kooperatif denetçilerinin temsil edeceği göz önünde bulundurularak eldeki sorumluluk davasının müvekkilleri yöneticiler yönünden dava şartının yerine getirilmediğini, davalı yüklenici ve davalı eski yöneticiler hakkında açılan davanın tefriki gerektiğini, haksız ve usulüne uygun açılmayan davanın bir kısım müvekkilleri yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin kurulduğunda mülk sahibi … ile anlaşmaya varıldığını, kooperatife üye kaydı yapılırken ilanlarda kooperatifin vasıfları, buna ilişkin yapılacak işlemler ve ödeme planının belirtildiğini, kooperatif başkanlığını ilk günden itibaren …’ın yaptığını, ana sözleşmeye göre üyelere dairelerin 72 ayda yapılıp teslim edileceğini, ödenen aidatlar ve paralar ile çoktan dairelerin yapılarak teslim edilmesinin gerektiğini, müvekkilinin kooperatifin yönetim kurulu üyesi olup, dava yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dayandırılmak istendiğini, müvekkilinin 08.04.2002 tarihinde üyeliğe seçildiğini, üye olduktan sonra Antalya C.Başsavcılığına kooperatif başkanlığı vs aleyhine şikayet ve suç duyurusunda bulunduğunu, aynı şikayetlerin Sanayi ve Ticaret Bakanlığına da yapıldığını, 17.06.2004 tarihinde de yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, müvekkilinin görevini basiretli ve özenli davranarak gerekli işlemleri yerine getirdiğini, müvekkilinin görevinden sonra ermesinden itibaren iki yıllık zaman aşımından sonra açılan davayı kabul etmediklerini belirterek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın zaman aşımı yönünden reddine karar verilmesini, müvekkilinin yönetici olduğu dönem, süre ve sorumlu olduğu kalemler ve miktarların açıklanması gerektiğini, müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen maddi vakıaların hiçbirinde sorumluluğunun bulunmadığını, yönetici olduğu dönemde de herhangi bir sorun bulunmadığını, genel kurulların yerine getirildiğini, müvekkilinin genel kurul kararı ile ibra edildiğini, davacıların katıldığı genel kurul kararlarının iptaline yönelik bir dava bulunmadığını, açılan davanın yasal düzenlemeden yoksun olduğunu, yasal bir dayanağının bulunmadığını belirterek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 31.01.2008 tarih … esas … karar sayılı iş bölümü itirazının kabulüne dair kararla dosya mahkememize gönderilerek mahkememizin … esasına kaydedilmiş, yargılamaya … esas sayılı dosya üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı dava dosyasında davacı … vekilinin ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı kooperatif arasında 20.12.1996 tarihli inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, … parsel üzerinde A, B, C, D, E ve F bloktan oluşan 132 konut inşaatının sözleşme gereğince yüklenici olarak yapılan D, E ve F Blokların 24.10.2005 tarihli kesin kabul tutanağı ile bitirildiğini, davalı kooperatifin genel kurul kararı ile taraflar arasındaki inşaat yapım sözleşmesini tek tarafı olarak fesh ettiğini, aradan geçen 4 yıla yakın bir zaman zarfı içerisinde kalan A,B ve C Blok inşaatlarını ilgili sözleşme gereği, müvekkilinin işi yapma konusundaki taleplerinin davalı kooperatif tarafından dikkate alınmadığını beyan ederek davanın kabulü ile, sözleşmenin 19. Maddesine göre dönmenin haksızlığının tespitine ve fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00.-TL dönme cezası, sözleşmenin 20. Maddesine göre şimdilik 10.000,00.-TL betonarma demiri alacağının ve yine 10.000,00.-TL alçı sıva alacağının, 1 nolu hakedişten 33 nolu hakedişe kadar her hakediş alacağı tarihinden itibaren her hak ediş alacağı için ayrı ayrı sözleşmenin 10. Maddesine göre işleyecek %10 gecikme faizinden, şimdilik 10.000,00.-TL, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle sözleşmenin 20. Maddesi gereğince ticari zarar olarak 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 45.000,00.-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı kooperatif vekilinin ibraz etttiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesinde belirtiği gibi yapılan işlem ile ilgili 24.10.2005 tarihli kesin kabul tutanağı düzenlendiğini, bu tutanağı göre davacının alacaklarının ödendiğini, 13.05.2007 tarihli kooperatif genel kurul kararı ile kooperatif inşaatlarından doğan zararın tazmini için yöneticilere ve davacı yükleniciye dava açıldığını, bu davanın Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasında kayıtlı olduğunu ve yargılamasının halen devam ettiğini, davacının sözleşmeye dayalı haklarının zamanaşımına uğradığını, davacının kooperatif üyesi ve kooperatif yönetimi ile birlikte hareket ederek kooperatiften çıkar sağladığını, sözleşmenin süresinin olmadığını, noter onaylı olmadığını bu nitelikleri ile sözleşmenin geçersiz bir sözleşme olduğunu, bu nedenle geçerli olmayan bu sözleşme ile davacının istemde bulunamayacağını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda 20.07.2015 tarih … esas … sayılı birleştirme kararı ile her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan birleştirilmelerine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve her iki dosya birleştirelerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı getirtilmiş, Antalya 3. Asliye hukuk Mahkemesi’nin … ve … Esas sayılı dosyaları getirtilerek incelenmiş, Muratpaşa Belediyesi’nden dava konusu inşaatta yapılan işlemlere ilişkin tüm tutanak ve kayıtlar getirtilmiş, taraf vekillerince dava konusu inşaata ilişkin tüm projeler, iş teslim tutanakları, kooperatife ait genel kurul tutanakları, faaliyet raporları, kooperatif kayıtları, metraj, hak ediş ve ödeme belgeleri, aplikasyon belgeleri, projeye aykırı yapılarla ilgili yıkım kararı ve tutanaklar, 24/10/2005 tarihli kesin kabul ve kesin hesap tutanağı, harcama belgeleri, ekspertiz raporu, hesap tetkik komisyon raporu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi, eser sözleşmesi, beton deney raporları, kooperatif defter ve kayıtları ibraz edilmiş, davacı kooperatif vekili tarafından dava açılmasına ilişkin genel kurul kararı ve denetçilerden alınmış vekaletname ibraz edilmiş, mahallinde mali müşavir, mimar, hukukçu, makine mühendisi, elektrik mühendisi ve inşaat mühendisi bilirkişilerden oluşan heyetle birlikte keşif yapılarak rapor ve itiraz üzerine ek raporlar alınmış, taraf vekillerinin itirazları, eksik belgeleri ibraz etmeleri ve raporların hüküm vermeye yeterli olmaması nedeniyle talimatla İstanbul ve Ankara nöbetçi asliye ticaret mahkemelerinden akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyetlerinden rapor ve ek raporlar aldırılmıştır.
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davalı tarafça zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de, Borçlar Kanunun 126. Maddesi gereğince eser sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zaman aşımı süresi 5 yıl olup, kesin kabul tarihi olan 24/10/2005 den itibaren dava tarihi olan 26/05/2009 tarihine kadar 5 yıllık zaman aşımı süresi dolmadığından 07/02/2013 tarihli ara kararla zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı kooperatif vekili tarafından yargılama sırasında eski kooperatif yöneticileri aleyhine sorumluluk davası açılmasına ilişkin 29/05/2007 tarihli genel kurul kararı ibraz edilerek denetçilerden alınmış vekaletname sunularak dava şartına ilişkin eksiklik ikmal edilmiştir.
Davacı kooperatif tarafından davalı yüklenici ve kooperatif eski yöneticileri aleyhine mahkememizin … Esas sayılı dosyasında açılan asıl dava yüklenicinin projeye aykırı imalat yapması, niteliksiz malzeme ve işçilik kullanması, sözleşmeye aykırı davranması ve hak edişlerde hile yaparak kooperatifi zarara uğratması, davalı eski yöneticilerin ise yapılan işlemlere onay vererek görevi ihmal suretiyle zarara sebebiyet verdiklerinden bahisle açılmış tazminat davası bu dosya ile birleşen Antalya 1. Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açılan dava ise yüklenici … tarafından davalı kooperatif aleyhine açılmış haksız fesih nedeniyle sözleşmeden dönme cezası, ticari zarar, hak edişlerdeki ödemenin gecikmesi nedeniyle gecikme faizi, hak edişlere dahil edilmeyen betonarme demiri, alçı sıva alacaklarının tahsili davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 04/04/2018 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile; A-Asıl dava yönünden; Davalı … yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddine; davalı … yönünden davanın esastan reddine; davalılar …, …, …, … ve … yönünden davanın kısmen kabulü ile; 34.500,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine; Birleşen Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosya yönünden davanın reddine karar verilmiş, kararı davalı vekillerinin istinaf etmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin … karar sayılı ilamı ile; “HMK’nun 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde; 1) HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Ayrıca mahkeme kararları gerekçeli olmak zorundadır. İlk derece mahkemesi kararında, bilhassa davalı kooperatif yöneticilerinin sorumluluğu açısından, davacı tarafça davaya konu edilmesine karşın, mahkemece bodrum katına perde beton yapılması gerekirken, briket duvar yapılmasından doğan zarar, geç hak ediş düzenlemek suretiyle maliyetin artmasına sebebiyet verilerek zarara uğratma, nakliye kat sayısının 1 yerine 1,45 alınmak suretiyle fazla bedel ödenmesi, muhtasar beyannamenin geç verilmek suretiyle fazladan faiz ve ceza ödenmesi, su basman ve aplikasyon vizelerinin zamanında ödenmemesi sebebiyle cezalı ödenen zarar yönünden, mahkemece gerekçeli kararda herhangi bir değerlendirme yapılmamış ve gerekçe olmadan hüküm kısmında fazlaya ilişkin talebin reddine ibaresine yer verilmiştir. Bu sebeple, mahkemenin verdiği bu karar HMK 297/1-c,2 maddesine uygun düşmemektedir. 2) Davalı … vekili, müvekkili davalının Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına … hazırlık numarasıyla kooperatif başkanlığı aleyhine şikayette bulunduğunu, yine aynı tarihte Sanayi ve Ticaret Bakanlığına da şikayet dilekçesi verdiğini, 17/06/2004 tarihinde de yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini ileri sürdüğüne göre, söz konusu soruşturma dosyası ve şikayet dilekçesi dosyaya getirtilmeden, bu davalının sorumluluğu açısından davalı vekilinin bu iddiaları incelenmeden ve hiç değerlendirilmeden, bu davalı yönünden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi, yine 24/10/2005 tarihli inşaat kesin kabul tutanağında Kanarya … Kooperatifi Yönetimi adına isim ve imzası bulunanlar dışındaki yöneticilerin, yöneticilik yaptıkları dönemlerin belirlenmeden ve sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, varsa bunun hangi eylemlerinden kaynaklandığının her bir yönetici açısından tartışılıp değerlendirilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir. 3)Davacı kooperatif dilekçesinde, davalı yüklenicinin zemin hafriyat çalışmalarında çok sert kaya olduğundan bahisle hesaplama yaptığını, ancak zeminin yumuşak zemin olduğunu, fazla ödeme yapıldığını ileri sürmesine karşın, bu yöndeki talep mahkemece hak edişlerin zemin deney raporları ve belediye jeoloji mühendisleri odası tarafından onaylanan projeye göre hak ediş pozlarının uygun olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Ancak, dosyada alınan ve Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla sunulan 05/05/2014 tarihli rapor ve 01/12/2014 tarihli ek rapora göre, belediye ve jeoloji mühendisleri odasınca onaylanan zemin etüt raporuna göre, zeminin çok sert kaya olup olmadığı ya da niteliği, içerisinde jeoloji mühendisi bulunan bilirkişi heyetince değerlendirilmek suretiyle, hak edişler incelenerek yükleniciye fazla ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekirken, bu hususlar gereğince araştırılmadan, 03/09/2010 tarihli jeoloji mühendisi bulunmayan bilirkişi heyeti raporuna göre talebin reddine karar verilmesi de usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin belirtilen hususlara yönelik istinaf isteminin kabulü ile, HMK’nun 353/1-a/4 ve 353/1-a/6 maddeleri uyarınca, esas incelenmeksizin kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine” gerekçeleriyle mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememizin … esas sırasına kaydedilerek yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; müşteki … olduğu, şüphelinin … Kooperatifi Yöneticileri, … olduğu, suçun kooperatife ait defterlerin düzenli tutulmaması, kooperatife ait taşınmaz, mal alım ve satımının kooperatifler kanuna aykırı yapılması olduğu, yapılan yargılama sonucu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden kooperatifin ilk kuruluşundan itibaren tüm yönetici ve yöneticilik dönemleri ve …’nun vermiş olduğu şikayet dilekçesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığından getirtilmiş akabinde mahallinde kooperatif hesap uzmanı, elektrik mühendisi, inşaat mühendisi, mimar, jeoloji mühendisi ve makine mühendisi ile keşif yapılmasına karar verilmiş, mahallinde keşif yapılmış, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin ibraz ettiği 25/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; davalı …’nun sorumluluğu ile ilgili olarak; davalının savcılığa yapmış olduğu şikayetler ve inceleme raporuna göre davalının yapmış olduğu şikayetin mahiyeti de dikkate alınarak davalının meydana gelen zararda kusurlu olup olmadığı, özen borcunu yerine getirip getirmediği ve zarardan sorumluluğu hususundaki hukuki değerlendirme ve takdir yetkisinin mahkememize ait olduğu, 24/10/2005 tarihli İnşaat Kesin Kabul Tutanağında Kooperatif Yönetimi adına isim ve imzası bulunanlar dışındaki yöneticilerin sorumluluğu ile ilgili olarak; 24/10/2005 tarihinden sonra yöneticilik (yönetim ve denetim kurulu) yapan ve … (dava dışı), … (dava dışı), … (dava dışı), … (dava dışı) zarardan sorumluluklarının bulunmadığının tespit edildiği, sayılanlar dışında ve dava zaman aşımı dolmamış olan dava dışı Denetim Kurulu üyeleri olan; … (dava dışı-Denetim Kurulu Üyesi), …(dava dışı-Denetim Kurulu Üyesi), …(dava dışı-Denetim Kurulu Üyesi)’nun denetim kurulu üyelerine kanunla yüklenen ve yukarıda genel açıklamalar kısmında belirtilen görevleri, yönetim kurulu üyelerinin kanun ve ana sözleşme hükümleri ile iyi niyet esaslarına uygun davranmalarına nezaret etmek(KK md. 66, md. 67) görevinde gerekli özeni gösterip göstermedikleri, zarardan sorumlulukları bulunup bulunmadığı hususlarındaki hukuki değerlendirmenin mahkememize ait olduğu, Muhtasar Beyannamenin geç verilmek suretiyle fazladan faiz ve ceza ödenmesi ile ilgili olarak; dosya kapsamında yapılan incelemede; Muhtasar beyannamenin geç verilmek suretiyle ödenen ceza ve faize ilişkin davacı tarafça yapılan ayrıntılı bir açıklamaya ve bu nedenle kesildiği belirtilen cezaya ilişkin belgeye rastlanılamadığını, zararın varlığının ve zarara neden olayın gerçekleşme tarihinin tespiti açısından konusunda uzman bir mali müşavir bilirkişinin dosya kapsamında heyete dahil edilmesi gerektiğinin tespit edildiğini, su basman ve aplikasyon vizelerinin zamanında ödenmemesi sebebiyle cezalı ödenen zarar ile ilgili olarak; dava dosyası içinde evraklara göre 01/02/1997 tarihinde aplikasyon yapıldığı harcının da bu tarihten sonra yatırılmış olacağı, dosyada bir tutanak görülmediğinden 01.02.1997 – 31.03.1997 tarihi arasında su basman kotu verilmiş olacağı harcının da bu tarihten sonra yatırılmış olacağı kanaatine varıldığını, davacı taraf su basman ve aplikasyon vizelerinin zamanında ödenmemesi nedeniyle 40.000,00.-TL ceza ödendiğini iddia ettiğini, dosya kapsamında kesilen cezaya ilişkin bir belgeye rastlanılamadığını, cezanın kesilip kesilmediği, kesildiyse hangi tarihte kesildiği ve ödendiği hususlarının tespitinde defterler ve kayıtların incelenmesi gerektiği, mali müşavir bilirkişinin heyete dahil edilmesi gerektiğini, mevcut durumda; su basman ve aplikasyon vizelerinin geç verilmesinden kaynaklanan zararın 2000 tarihli ihtarnamede belirtilmesi ve teknik bilirkişiler tarafından yukarıda yapılan tespitler de dikkate alınarak zarara neden olan olayın bu tarih ve öncesinde gerçekleştiği değerlendirilmekle birlikte öncelikle zarara ilişkin ceza belgesinin mali müşavir bilirkişi tarafından tespiti sonrası, dava tarihi itibari ile zamanaşımı konusundaki değerlendirme ve o dönemde yönetici olan kişilerin kusuru ve zamanaşımı konusunda hukuki değerlendirme ve takdir yetkisinin mahkememize ait olduğu, nakliye kat sayısının 1yerine 1,45 alınmak suretiyle fazla bedel ödenmesi iddiası ile ilgili olarak; dosya kapsamında yapılan incelemelerde kooperatif yönetimi ile yapımcı … arasındaki yapım sözleşmesinin 7. maddesinde (A) kat sayısının 1.45 alınacağı görülmüş, taraflar arasındaki sözleşme uygulandığında bir zarar söz konusu olmadığı tespit edilmiş olup, kat sayı konusunda hangi katsayının dikkate alınması gerektiği hususundaki hukuki değerlendirmenin mahkememizin takdirinde olduğu, Kooperatif Yöneticilerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için ilk koşul ortada bir zarar olması olduğundan sorumluluklar açısından bir tespit yapılamadığını, geç hakkediş düzenlenmek suretiyle maliyetin artmasına sebebiyet verilerek zarara uğratma iddiası ile ilgili olarak; dosya kapsamında yapılan incelemelerde yüklenicinin taahhütte bulunduğu yapım süresi içerisinde (iş programına uyulmama) ile ilgili herhangi bir yazılı ihtarı gösteren belge olmadığından bu konuda gecikme olduğuna dair görüş belirtmenin mümkün olmadığı, taraflarca imza altına alınan hak edişlerin tanzimi yüklenicinin yapmış olduğu işler olup her yıl sonu yapılan işlerin seviye tespit hak edişi ile fazladan alınan yapım ücretinin düşülmesi olacağından gecikmeden kaynaklanan bir zarar olmadığı kanaatine varıldığını, kooperatif yöneticilerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için ilk koşul ortada bir zarar olması olduğundan sorumluluklar açısından bir tespit yapılamadığını, bodrum katına perde beton yapılması gerekirken briket duvar yapılmasından doğan zarar iddiası ile ilgili olarak; yapım ruhsatındaki inşaat yapım yetkilerine göre fenni mesulün sorumluluğunda statik projeye aykırı olarak betonarme duvarın briket duvar olarak yapıldığı anlaşılmıştır. Konuyla ilgili olarak dosya kapsamında bulunan bila tarihli … 3lü heyet olarak imzalanmış Ek Sözleşmede betonarme perde duvar yerine yapılan briket duvarın parasal ve cezai sorumluluğunu kooperatif ve yüklenici … üstlenir diye belirtilse de bu konudaki asıl sorumluluğun imar kanunu ve yönetmelikte belirtilen sorumluk gereği Fenni mesul …’e ait olacağı kanaatlerini mahkememizin takdirine bıraktıklarını, Fenni mesulce (904,91-773,24)= 131,67.-TL yapı daha ucuza yapıldığı inşaat yapı maliyeti olarak daha önceki bilirkişi raporunda belirtildiği gibi bir zarar olmadığı, hakkedişlerde briket duvar olarak ödeme yapıldığı için kooperatif zarara uğramadığı kanaatine varıldığını, zeminin çok sert kaya olup olmadığı ya da niteliği, hak edişler incelenerek yükleniciye fazla ödeme yapılıp yapılmadığı hususu ile ilgili olarak; dosya kapsamında yapılan incelemelerde; dava konusu parsel üzerinde yapılmış kazı-hafriyat imalatlarında, “Kazı Klas Tutanağına” uyulmuş olduğu, herhangi bir zarar-ziyan verilmemiş olduğu, yanlış hesaplama yapılmadığı araştırma ve incelemelerde tespit edilmiştir. Kooperatif Yöneticilerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için ilk koşul ortada bir zarar olması olduğundan sorumluluklar açısından bir tespit yapılamadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya rapor veren bilirkişi heyetine yeniden tevdi edilmiş, heyete mali müşavir bilirkişi de ilave edilerek tarafların itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınması istenmiş, bilirkişi heyetinin ibraz ettiği 19/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak tarafların itirazları kapsamında; Nakliye kat sayı alınmak suretiyle fazla bedel ödenmesi iddiası ile ilgili olarak, Geç hak ediş düzenlenmek suretiyle maliyetin artmasına sebebiyet verilerek zarara uğratma iddiası ile ilgili olarak; Bodrum katına perde beton – yapılması gerekirken briket duvar yapılmasından doğan zarar iddiası ile ilgili olarak; Zeminin çok sert kaya olup olmadığı ya da niteliği, hak edişler incelenerek yükleniciye fazla ödeme yapılıp yapılmadığı hususu ile ilgili olarak; 25.01.2022 tarihli kök raporda yapılan tespitleri değiştirecek bir hususun mevcut olmadığının, davalı ve dava dışı kooperatif yöneticilerinin sorumlulukları, ibra ve zaman aşımı hususundaki itirazlar hususundaki hukuki takdirin mahkememize ait olduğu, Muhtasar Beyannamenin geç verilmek suretiyle fazladan faiz ve ceza ödenmesi ile ilgili olarak; tespit edilen 1999 yılı 8-9-10. aylara ait muhtasar vergisi gecikme zamları toplamı 373,78.-TL için; dava tarihi itibariyle zaman aşımı konusunda değerlendirme ve ve o dönemde yönetici olan kişilerin kusuru, zamanaşımı, ibra konusunda hukuki değerlendirme ve takdirin mahkememize ait olduğunun, Su basman ve aplikasyon vizelerinin zamanında ödenmemesi sebebiyle cezalı ödenen zarar ile ilgili olarak; su basman ve aplikasyon vizelerinin geç verilmesinden kaynaklanan zararın 2000 tarihli ihtarnamede belirtildiği ve cezaların 11.04.2002, 18.07.2002 ve 18.09.2002 (mükerrer kayıt hususundaki takdirin mahkememize ait olduğu) tarihlerinde toplam 2.800,00.-TL cezanın (Ancak 400,00.-TL’lik mükerrer kaydın takdiri mahkememizin olduğu) defterlerde kayıtlarında mevcut olduğu, tespit edilmekle; dava tarihi itibari ile zaman aşımı konusundaki değerlendirme ve o dönemde yönetici olan kişilerin kusuru, zamanaşımı ve ibra konusunda hukuki değerlendirme ve takdirin mahkememize ait olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı kooperatif tarafından davalı yüklenici ve kooperatif eski yöneticileri aleyhine mahkememizin … Esas sayılı dosyasında açılan asıl dava yüklenicinin projeye aykırı imalat yapması, niteliksiz malzeme ve işçilik kullanması, sözleşmeye aykırı davranması ve hak edişlerde hile yaparak kooperatifi zarara uğratması, davalı eski yöneticilerin ise yapılan işlemlere onay vererek görevi ihmal suretiyle zarara sebebiyet verdiklerinden bahisle açılmış tazminat davası bu dosya ile birleşen Antalya 1. Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açılan dava ise yüklenici … tarafından davalı kooperatif aleyhine açılmış haksız fesih nedeniyle sözleşmeden dönme cezası, ticari zarar, hak edişlerdeki ödemenin gecikmesi nedeniyle gecikme faizi, hak edişlere dahil edilmeyen betonarme demiri, alçı sıva alacaklarının tahsili davasıdır.
Mahkememizce BAM kaldırma kararından sonra yeniden yapılan yargılama sırasında davalılardan …’nun kooperatif yöneticilerini görevi ihmal suçlaması ile Cumhuriyet Savcılığına şikayet ettiği, yine 24/10/2005 tarihli kesin kabul tutanağında imzası bulunan kooperatif yöneticilerinin …, … ve … olduğu, davalılardan … ve …’nun kesin kabul ve hak edişte imzalarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan keşif ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi rapor ve ek raporuna göre sözleşmenin 7. Maddesinde nakliye kat sayısının 1,45 olarak alınacağının düzenlendiği, buna göre sözleşmeye uygun hesaplama yapıldığı, hak edişlerin geç düzenlenmesi nedeniyle kooperatifin herhangi bir zarara uğramadığı, perde beton yerine biriket duvar yapılmasında ucuz ödeme yapıldığı için yine zarar olmadığı, zemin sertliği konusunda Kazı Klas tutanağına uygun işlem yapıldığı ve zarar olmadığı anlaşılmıştır. Su baskını ve aplikasyon vizelerinin geç ödenme tarihlerinin 11/04/2002, 18/07/2002 ve 18/09/2002 olup toplam 2.777,80.-TL cezalı ödemenin dava tarihi olan 25/10/2007 tarihi itibariyle zaman aşımına uğradıkları, yine muhtasar beyannamelerinin geç verildiği tarihlerin 8,9,10-1999 olup, geç ödenen 373,78.-TL’nin dava tarihi itibariyle zaman aşımına uğramış olduğu, davalı … …’ın yöneticilik görevinin son bulduğu tarihten dava tarihine kadar 5 yıllık zaman aşımı süresi dolduğundan bu davalı yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddine, davalı … yönünden, herhangi bir zarar bulunmadığı gibi kesin hak ediş düzenlenmesi nedeniyle davanın esastan reddine, davalılar … ve … yönünden kesin hak ediş ve kabulde imzaları bulunmadığı gibi herhangi bir kusurları ve zararları ispatlanmayıp, geç ödemeler nedeniyle uğranılan zararda zaman aşımına uğramış olduğundan bu davalılar yönünden de davanın reddine, davalılar …, … ve …’ın yöneticilik yaptıkları dönemde açık ayıplara rağmen inşaatı kontrol etmeden kesin kabulü imzalamış olmaları nedeniyle açık ayıplar konusunda kooperatifin uğramış olduğu 34.500,00.-TL zararın dava tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, birleşen dosya yönünden de davacı mütaahhitin kesin kabul ve kesin hak edişleri herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın imzalayıp ödemeleri kabul etmesi ve herhangi bir eksik ödemede tespit edilememesi nedeniyle birleşen davanın da reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davalı … yönünden, davanın zaman aşımı nedeniyle REDDİNE,
Davalılardan … yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 59.000,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
Davalılardan … yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
2-Davalı … yönünden, esastan REDDİNE,
Davalılardan … yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 59.000,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
3-Davalılar … ve … yönünden esas ve zaman aşımı yönünden REDDİNE,
Davalılardan … ve … yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 59.000,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’na VERİLMESİNE,
4-Davalılar … … ve … yönünden KISMEN KABULÜNE,
34.500,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gerekli 2.356,69.-TL harçtan, peşin olarak alınan 5.400,00.-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 3.043,31.-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
Davacı tarafça bozmadan önce yapılan 15.244,60.-TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan bilirkişi ücreti 4.300,00.-TL, tebligat gideri 368,75.-TL, keşif ücreti 669,90.-TL müzekkere gideri 3,70.-TL olmak üzere toplam 20.586,95.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.775,60.-TL ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 2.356,69.-TL olmak üzere toplam 4.132,29.-TL’nin davalılar … … ve … alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davalı Turgay tarafından yapılan 21,00.-TL müzekkere giderinin davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 19,10.-TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE, fazlasının bu davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 9.200,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davalılar … … ve …alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 54.170,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … … ve …’a VERİLMESİNE,
B-BİRLEŞEN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … ESAS SAYILI DOSYA YÖNÜNDEN;
Davanın esastan REDDİNE,
Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan peşin olarak alınan 607,50.-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 526,80.-TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde birleşen dosya davacısı …’a İADESİNE,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 9.200,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davalı – birleşen dosya davacısı …’dan alınarak davacı birleşen dosya davalısı kooeperatife VERİLMESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı. 28/10/2022

Başkan …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Üye …
(E-İmzalı)
Katip …
(E-İmzalı)