Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/68 E. 2021/795 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/68
KARAR NO : 2021/795
DAVA : ALACAK (Eser Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen ALACAK (Eser Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirketle birleşen … … San.ve Tic. A.Ş. arasında 17.01.2017 tarihli “… … Özel Hastanesi İnşaatının Mekanik Elektrik Tesisatı Yapım Sözleşmesi” imzalandığını, işveren şirketin talebi doğrultusunda yapılan işlere ilişkin faturaların bir kısmının davalı şirket ile birleşen ve aynı zamanda … … Hastanesinin ruhsat sahibi olan … Ltd. Şti. adına kesildiğini, İşveren … … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve … … Hastanesinin ruhsat sahibi olan … Ltd. Ştinin. Davalı Antalya … … A.Ş. ile birleştiklerini, sözleşme imzalanmadan bir kaç ay önce şirket yetkilileri arasında yapılan şifahi görüşmelerde … Ltd. Şti.’nin inşa edilecek “… … Özel Hastanesi”nde bulunan tüm hisseslarin %10’unun müvekkili şirkete devredileceği konusunda prensip anlaşması yapıldığını, bu anlaşma kapsamında müvekkili şirketin Mekanik Elektrik Tesisatı Yapım işlerini üstlendiğini, … … Özel Hastanesi’ne ortak olacağı düşüncesiyle 30.06.2016 tarihinde 80.100,00TL, 30.09.2016 tarihinde 76.640,00TL, 29.12.2016 tarihinde 75.708,00TL, 30.12.2016 tarihinde 15.000,00TL, 31.03.2017 tarihinde 75.285,00TL olmak üzere toplam 322.733,00TL’yi şirkete ait banka hesaplarından, … Ltd. Şti.’nin banka hesaplarına gönderdiğini, ancak … Ltd. Şti.nin hisse devrinin yapılmadığı gibi ödenen paranın müvekkiline iade edilmediğini, 17.01.2017 tarihli sözleşmeye istinaden 19.01.2017 tarihinde müvekkili şirketin işe başladığını, müvekkili şirkete başlangıçta CD içerisinde Sağlık Bakanlığı Ön İzin Projesi verilerek bu projenin uygulanacağının söylendiğini, sonrasında 4 defa proje revizyonu yapıldığını, bu revizyonlar nedeniyle 17.01.2017 tarihli sözleşmede kararlaştırılmayan ek işler talep edildiğini, müvekkili şirketin 23.08.2017 tarihinde işi bitirdiğini, ödeme yapılmayınca Antalya … Noterliği’nin … Yevmiye numaralı, 26.10.2017 tarihli ihtarnamesi ile ve davalı şirket ile birleşen işveren … … San. ve Tic. A.Ş.’ye gönderdiği Antalya … Noterliği’nin … Yevmiye numaralı, … tarihli ihtarnamesi ile alacağın talep edildiğini, … … San. ve Tic. A.Ş.nin Antalya … Noterliği’nin … Yevmiye numaralı, … tarihli ihtarnamesi ile ruhsat sahibi … Ltd. Şti. ise Antalya … Noterliği’nin … Yevmiye numaralı, … tarihli ihtarnamesi ile taleplerinin reddedildiğini, 16.11.2017 tarihinde … … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile müvekkili şirket arasında geçici kabule ve yapılacak ödemelere ilişkin ek protokol imzalandığını, buna göre ilgili protokolün 7. Maddesinde yapılacak ödemenin miktarının 16.11.2017 itibariyle tahmini olarak 12.900.000,00.-TL olduğunun taraflarca kabul edildiğini, bu bedelin 8.413.792,00.-TLlik kısmının … … Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından müvekkili firmaya ödendiğini, 4.500.000,00TL daha ödeme yapılacağının taraflarca imza altına alındığını, aynı protokolün 9. Maddesinde yapılacak 4.500.000,00.-TLlik ödemenin 2.900.000,00.-TLsinin müvekkilin üstlenmiş olduğu iş nedeniyle borçlu olduğu taşeron firmalara çek olarak yapılacağı kararlaştırıldığını, bu kapsamda … … Sanayi ve Ticaret A.Ş. Tarafından müvekkilinin borçlu olduğu firmalara 2.600.000,00.-TL ödeme yapıldığını, halen 300.000,00.-TL’lik ödemenin ise halen yapılmadığını, müvekkili şirketin 23.08.2017 tarihinde işi bitirdiğini, işveren şirketin 2017 yılı Eylül ayı içerisinde yapı kullanım ruhsatını almış olmasına rağmen ödemeye ilişkin taleplerinin yapılan işlerde kusurlar bulunduğu, işin geç teslim edildiği iddiaları ile reddedildiğini, iddiaların yerinde tespiti ve varsa eksiklikleri gidermek için başvurduklarını ancak olumlu bir dönüş olmadığını, 13.01.2018 tarihinde … … Hastanesine gittiklerini ancak hastane personeli tarafından müvekkil şirket yetkililerinin tespitte bulunmasının engellendiğini, bu durumun müvekkili şirket yetkililerince tutanak altına alındığını, davalı şirket ile birleşen işveren … … Sanayi ve Ticaret A.Ş., davalı şirket ile birleşen … … Hastanesi ruhsat sahibi olan … Ltd. Şti. ve müvekkil şirket … arasında 08.02.2018 tarihli “3 Nolu Hakediş Ve Kesin Hesap Raporu” başlıklı esas sözleşmeye ek bir protokol imzalandığını, bu protokolde müvekkilin yapmış olduğu işin karşılığı olarak belirlenen genel toplam 08.02.2018 tarihi itibariyle KDV dahil 11.752.429,15 TL, Müvekkil şirketin ilave imalat ve fiyat farkı bedeline dayalı alacağı 1.125.000,00TL olarak tespit edildiğini, Protokol tarihi itibariyle müvekkiline 11.311.429,15TL ödeme yapıldığını ve müvekkilin alacaklılarına işveren tarafça keşide edilen çekler aracılığı ile 825.000,00TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca işveren şirket tarafından müvekkilinden şantiye gideri, tamirat ve tadilat masraflarına adı altında 118.000,00TL ve üstlenilen işte meydana gelen gecikme nedeniyle 1.000.000,00TL cezai şart talep edildiğini, kendi kusurlarından kaynaklanan herhangi bir gecikme olmamasına rağmen alacaklarını alabilmek ve işveren şirket elinde bulunan teminat senedinin takibe konulmasını engellemek adına bu protokolü imzalamak zorunda kaldıklarını, davalı tarafın iyi niyet ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eden tavrı nedeniyle faaliyetleri durdurduklarını, 960.000,00.-TL bedelli teminat senedinin iade edilmediğini, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyasında takibe konulduğunu, takibin iptali talebiyle dava açtıklarını, Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 16.04.2019 tarih ve …/… E. …/… K. sayılı kararıyla takibin iptaline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, böylece icra tehdidinin ortadan kalktığını, arabuluculuk girişimlerinin olumsuz sonuçlandığını, müvekkili şirketin zor durumda olmasından istifade ederek davalı şirket ile birleşen işveren … … Sanayi ve Ticaret A.Ş., Davalı şirket ile birleşen … … Hastanesi ruhsat sahibi olan … Ltd. Şti. ve müvekkil şirket … arasında imzalanan ve içeriğini kabul etmedikleri 08.02.2018 tarihli “3 Nolu Hakediş ve Kesin Hesap Raporu” başlıklı protokolün iptaline karar verilmesini, yine davalı şirket ile birleşen … … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile müvekkilimiz arasında yapılan 17.01.2017 tarihli “… … Özel Hastanesi İnşaatının Mekanik Elektrik Tesisatı Yapım Sözleşmesi” gereğince yapılan işlerden kaynaklanan alacaklarının ve davalının esas sözleşmeye, hukuka, ahlaka ve hakkaniyete aykırı hareketleri nedeniyle müvekkilimizin uğramış olduğu zararın tespiti ile (alacak tam ve kesin olarak belirlenebilir olduğunda arttırılmak kaydıyla şimdilik) 100.000,00TL alacaklarının (muaccel olduğu tarih itibariyle işletilecek yasal faizi ile birlikte) davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; Davacı tarafın davasını TBK.nun 28.maddesine dayandırdığını, bu yöndeki taleplerin 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, iptali istenen 08.02.2018 tarihli sözleşmenin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçtiğinden öncelikle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesini, davacının imalatları ve bedelleri taraflar arasında kararlaştırılmış dolayısıyla davacı kendi iddiasına göre alacak ve zarar miktarını bilmesi gerektiğinden dava dilekçesinde alacağını net olarak belirtip harcını yatırması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini, basiretli bir tüccar gibi hareket etmesi gereken davacının diğer iddialarının da asılsız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ve zararların tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir.
Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasında imzalanan 08.02.2018 tarihli “3 Nolu Hakediş ve Kesin Hesap Raporu” başlıklı protokolün geçerli olup olmadığı, diğer bir anlatımla iptalinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise davacının yapılan işlerden kaynaklanan alacakları bulunup bulunmadığı ve davalının, esas sözleşmeye, hukuka, ahlaka ve hakkaniyete aykırı hareketleri olup olmadığı, olmuş ise bir zarar oluşup omadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dolayısıyla, yukarıda açıklandığı üzere öncelikle temel sorun 08.02.2018 tarihli “3 Nolu Hakediş ve Kesin Hesap Raporu” başlıklı protokolün geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Zira bu protokolün geçerli olmadığına hükmedilmesi durumunda davacının alacak ve tazminat talepleri tartışılabilir hale gelecektir. Çünkü bu protokol yüzünden hak ettiğinden daha az bir ödemeye razı olduğunu iddia etmektedir. Zira davacı taraf bu protokolü, söz konusu işler için verilen 960.000,00-TL’lik teminat senedinin icraya konulması tehdidine maruz kaldıkları için imzaladıklarını savunmaktadır.
Davacının bu iddiasını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “III. Korkutma” başlıklı 37.maddesi hükmü çerçevesinde değerlendirmek gerekmektedir. Madde hükmüne göre; Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa, sözleşmeyle bağlı değildir. Korkutan bir üçüncü kişi olup da diğer taraf korkutmayı bilmiyorsa veya bilecek durumda değilse, sözleşmeyle bağlı kalmak istemeyen korkutulan, hakkaniyet gerektiriyorsa, diğer tarafa tazminat ödemekle yükümlüdür.
Aynı yasanın “IV. İrade bozukluğunun giderilmesi” başlıklı 39. Maddesine göre; Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz.
Buna göre; davacı taraf en geç “3 Nolu Hakediş ve Kesin Hesap Raporu”nun imzalandığı 08.02.2018 tarihinde bu korkutmaya maruz kaldığını bilmektedir. Zira iddiası zaten budur. Protokolü, söz konusu işler için verdiği 960.000,00-TL’lik teminat senedinin icraya konulması tehdidine maruz kaldıklarını söylemektedir. Davanın açıldığı tarih ise 03/02/2020 tarihidir. Yani protokolün imzalanmasından 2 yıl sonra “Korkutma” iddiasına dayanmaktadır. Bu nedenle 6098 sayılı TBK.nun 39.maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre dolduğundan davacının davasının uzulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın TBK’nun 39. Maddesi gereğince hak düşürücü süre yönünden usulden REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30.-TL harçtan, peşin olarak alınan 1.707,75.-TL harcın mahsubu ile kalan ‭1.648,45‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE
Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk K.nun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 13.450,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.24/11/2021

KATİP …
(e-imzalıdır)

HAKİM …
(e-imzalıdır)