Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/676 E. 2023/194 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/676
KARAR NO : 2023/194
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/03/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememizin yukarıda esas sırasına kaydı yapılan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Antalya … Hukuk Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet ihalelerini üstlenerek personel istihdam eden bir şirket olduğunu, Antalya Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nin ihale ettiği hizmet alım ihalesi kapsamında kısa süre ile dava dışı … isimli işçiyi çalıştırdığını, dava dışı …’ın işçilik alacağı talebi ile açtığı ve Antalya … İş Mahkemesi … sayılı dosyasından görülen davada hükmedilen işçilik alacaklarından davalılardan T.C. … ve davacı şirketin müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduğuna karar verdiğini, Antalya … İcra Müdürlüğü nün … sayılı dosyası ile mahkeme kararı ile hükmedilen alacak miktarları icra takibine konu edilmiş ve davacı şirket tarafından … tarihinde 31.977,00 TL ödendiğini,davacı ile … arasında hizmet alım sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeye ek teknik şartnamesinde işçilerin kıdem tazminatından veya fazla mesai , ulusal bayram gibi alacaklarından sorumlu olacağı yönlü açık bir hüküm içermediğini, dava dışı personellerin açtığı davanın konusunun işçilik davalarında …’nı asıl işveren olarak tanımladığını, davalı …’nın asıl işveren statüsünde olmasının doğal sonucu ise müvekkilinin işçinin kendi yanında çalışması haricîndeki her türlü hak ve alacakları bakımından davalı bakanlığa rücu edebileceğini, müşterek ve müteselsil borçlulardan biri olan müvekkili şirketin müşterek müteselsil sıfatı gereğince kendi döneminden fazla miktarda ödeme yapmış olduğu, bu ödemeyi diğer müşterek ve müteselsil sorumlu … ve diğer alt işverenlere kendi sorumlu olduğu miktar yönünden rücu etme hakkının olduğunu, dava dışı işçinin, davalı asıl işveren ve davalılar alt işverenleri bünyesinde de çalıştığını, bu şirketlerin sorumlu olduğu miktarlar da davacı şirket tarafından ödendiğini, dava dışı personeli çalıştırdığı dönem itibariyle sorumlu olduğu miktarının bilirkişi marifetiyle hesaplanması ve sorumlu olduğu miktar dışında yapmış olduğu ödemelerin davalı şirketlerin kendi sorumlu oldukları miktarlar yönü ile tahsilinin gerektiğini, …’nın ise asıl işveren sıfatıyla ödenen işçilik alacaklarının tamamından sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bilirkişi tarafından davalıların sorumluluk miktarları belirlendikten sonra artırılmak üzere şimdilik 31.977,00 TL’sinin; davalı …’nın tamamından, davalıların sorumluluk miktarlarının hesaplanmasına ve tahsiline, ödeme tarihlerinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin Antalya … Hukuk Mahkemesine ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; İşçi …’ın işçilik alacakları talebiyle açtığı ve Antalya … İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasından görülen davada mahkeme tarafından hükmedilen işçilik alacaklarını ödediğinden bahisle davacı şirket tarafından aleyhlerine bu davanın açıldığını, mezkur ödemenin, davacı şirketin çalıştırdığı … isimli işçinin işçilik alacaklarını ödememeleri sebebi ile Antalya … Mahkemesinin kararı gereği yapılmış bir ödeme olduğunu, idarenin ihale yoluyla genel temizlik hizmeti ve yemekhane hizmeti alımı işlerinin yapılmasının davacı şirkete verildiğini, akdedilen ihale sözleşme ve şartnamelerine göre bahse konu işçi alacaklarından da ihaleyi alan şirketlerin sorumlu olduğunu, işin niteliği gereği, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarından davacı şirket ve diğer davalı şirketlerin sorumlu olduğunu, yüklenicinin, hizmet ifa ederken kendi personelini kendisi tayin etmekte maaş vs. ödemelerini de yüklenici firmanın yaptığını, müvekkili idare ile davacı ve davalı şirketler arasında düzenlenen hizmet alım sözleşme ve ekinde yer alan şartnamelerde, yüklenici şirket işçisi olarak çalıştırılan işçilerin haklarının ve sigorta giderlerinin tamamının yüklenici şirketler tarafından ödeneceği açık olduğundan, mahkeme kararına istinaden şirket işçisi …’a ödenen işçi alacağının davalı şirketlerden tahsil edilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle … aleyhine açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd.Şti.vekilinin mahkememize ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yasal ikamet adresinin Batman ili olduğunu, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme veya hizmet ilişkisinin mevcut olmadığını, iş bu davanın davalılardan birinin ikamet adresinin bulunduğu Batman Asliye Hukuk mahkemesinde veya diğer davalılardan birinin ikamet adreslerinde görülmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde dava dışı işçi …’ın son olarak davacı şirket bünyesinde çalıştığını, ancak davacının hangi tarihler arasında ve ne kadar süre ile müvekkili olan şirket bünyesinde çalıştığını belirtmediğini, bu nedenler husumet itirazında bulunduklarını, davacının davasına dayanak oluşturulan Antalya … Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında müvekkili olan şirketin taraf olmadığını, müvekkili şirketin dava konusu işçinin son işvereni olmadığını, dolayısıyla dava dışı işçinin müvekkili şirket bünyesinde çalıştığı dönemde hak kazandığı fakat ancak iş akdinin feshi ile muaccel hale gelen ve alacak niteliğine dönüşen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağı alacaklarının müvekkilinden talep edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, müvekkili şirketin ihale süresi ile sınırlı olacak şekilde davalılardan … bünyesinde alt işveren olarak faaliyette bulunduğunu, dava dışı işçinin son işvereni durumunda bulunan davacı şirketin son işveren olması ve feshin kendi döneminde gerçekleşmiş olması nedeni ile ancak fesihle talep edilebilecek nitelikteki ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı gibi alacaklardan tek başına sorumlu olduğunu, bu nedenlerle dava dilekçesine ekli olduğu belirtilen belge ve sözleşmelerin HMK 121.vd maddeleri gereği tarafımıza tebliğine, söz konusu belgeler tarafımıza tebliğ edilene kadar cevap ve delil sunma haklarının saklı tutulmasına, yetki itirazlarının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine ve Batman Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğuna, müvekkili yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, müvekkili şirket bünyesinde çalışması bulunmayan dava dışı işçi yönünden davanın husumet nedeni ile reddine, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının davalı yönünden esastan reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda, müvekkilin yalnızca kıdem tazminatından ve işçiyi çalıştırdığı dönem ve ücretle sınırlı olacak şekilde sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
…’na müzekkere yazılarak, işçi …’ın … tarihinden … tarihine kadar eğitim ve araştırma hastanesinin yemekhanesinde çalıştırıldığı dönemde davacı ve davalı şirketlerle yapılan sözleşme dayanağı ihale ve şartnamenin gönderilip hangi tarihlerde hangi davalı işveren bağlı çalıştırıldığının bildirilmesinin istenildiği, müzekkere cevabının dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
Dosyanın bir hesap bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişinin … tarihli raporunda; 4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmünün bulunduğu, dava konusu olayda da, davalı idare ile davacı ve diğer davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davalı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumlu olduğu, bu düzenlemenin, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluk olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilecekleri, müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmesi gerektiği dosya içerisinde bulunan Yemek Hizmeti Alımına Ait Sözleşme” nin taraflarının … ile … A.Ş. olduğu işin başlama tarihinin … bitiş tarihinin … olduğu, dosya içerisinde bulunan hizmet alım sözleşmesi ve eklerinde, yüklenicilerin çalıştırdıkları işçilere dair tüm yasal yükümlülüklerin işveren ve işçi arasında ki ilişkiden doğabilecek sosyal ve mali hak ve sorumlulukların ve cezaların yüklenici firmalara ait olacağına dair bir hüküm bulunmadığı, … A.Ş ile … arasında imzalanan ihale sözleşmesi ve eklerinde işçilerin iş akitlerinden doğacak dava konusu alacaklardan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenleme görülememiş olduğundan emsal Yargıtay kararları gereği doğan zararlardan dava dışı işçiyi davacının çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olarak tarafların yarı yarıya sorumlu olacağı kabul edildiğinde davacının kendisine isabet eden tutarın dışlanmasıyla kalan 25.896,30 TL yi davalı …’ ndan rücu edebileceği, davalı idareye rücu edilebilecek tutar olarak hesap edilen 25.896,30 TL’ den davalı diğer alt yüklenicilerin sorumlu oldukları dönemle sınırlı olarak … Ltd Şti” nin hizmet dönemlerinde birlikte ve ayrı ayrı toplam 10.757,25 TL’ nin 263,19 TL’ sinden sadece … Ltd. Şti, 8.997,29 TL” sinden sadece … Ltd Şti ve 1.496,77 TL” sinden ise … Ltd Şti” nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olabileceği, … Ltd Şti” nin 1.282,90 TL ile sorumlu olabileceği, … A.Ş” nin dönemine isabet eden sorumluğun 7.775,45 TL olduğu ancak bu tutarın 6.702,08 TL’ sinden … Ltd ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olabileceği bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerinde dosya ek rapor aldırmak üzere yeniden bilirkişiye tevdii edilmiş, … tarihli ek bilirkişi raporunda ; davacının hesaplamanın kıdem tazminatı açısından yanlış yapıldığına ilişkin itirazının haklı olduğundan son güncel karar gereğince hesaplamada değişiklik yapıldığı, son yüklenicinin ihbar tazminatının ve yıllık izin ücretinin tamamından, kıdem tazminatı da dahil olmak üzere diğer işçilik alacaklarından ise tüm yüklenicilerin kendi dönemine isabet eden miktarlar üzerinden sorumlu olduğu, yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda davacı şirketin davalılar rücu edebileceği görüşü hasıl olursa … Ltd. Şti” nin 4.103,25 TL, … Ltd. Şti Adi Ortaklığının 686,98 TL, … Ltd. Şti nin 3.073,18 TL, … Ltd Şti” nin 13.559,32 TL, … A.Ş” nin 1.409,10 TL, … A.Ş. – … Ltd. Adi Ortaklığının 5.920,19 TL, … yönünden davacı şirketin kendi çalışma dönemine isabet eden 3.224,98 TL’ nin tamamının dışlanması ile bakiyenin 28.752,02 TL, yarısının dışlanması ile rücu edilebilecek tutarın 30.364,51 TL olabileceği bildirilmiştir.
Dava, davacı kurumun asıl iş veren olarak dava dışı işçiye ödediği işçilik alacaklarının davalı alt işveren şirketlerden ve kurumdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, dava dışı … isimli işçi tarafından açılan dava ve yapılan takip sonucu icra dosyasına 31.977,00 TL ödeme yaptığını, sözleşme hükümleri, müteselsil sorumlulukta iç ilişkiye yönelik yasal düzenlemeler ve yüksek mahkeme emsal kararları çerçevesinde işçilere yapılan tüm ödemelerden müşterek ve müteselsil sorumluluk sıfatı gereğince kendi döneminden fazla miktarda ödeme yapmış olup , yapılan bu ödemeyi davalılardan kendi sorumlu oldukları miktar yönünden rücu etme hakkı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bir kısım davalılar vekili ise sorumluluğun davacıya ait olduğunu savunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçiye ödenen tazminatlardan hangi tarafın sorumlu olacağına ve sorumluluğun hangi oranda olduğuna ilişkindir. Eldeki davada ise, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Mahkememizce aldırılan ve hükme esas alınan aktüerya bilirkişisi tarafından hazırlanan … tarihli ek bilirkişi raporunda; dava konusu olayda , davalı idare ile davacı ve diğer davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davalı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumlu olduğu, bu düzenlemenin, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluk olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilecekleri, müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmesi gerektiği, dosya içerisinde bulunan Yemek Hizmeti Alımına Ait Sözleşme” nin taraflarının … Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ile … San. Tic. A.Ş. olduğu işin başlama tarihinin … bitiş tarihinin … olduğu, dosya içerisinde bulunan hizmet alım sözleşmesi ve eklerinde, yüklenicilerin çalıştırdıkları işçilere dair tüm yasal yükümlülüklerin işveren ve işçi arasında ki ilişkiden doğabilecek sosyal ve mali hak ve sorumlulukların ve cezaların yüklenici firmalara ait olacağına dair bir hüküm bulunmadığı, son güncel karar gereğince yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda … Ltd. Şti” nin 4.103,25 TL, … Ltd. Şti Adi Ortaklığının 686,98 TL, … Ltd. Şti nin 3.073,18 TL, … Ltd Şti” nin 13.559,32 TL, … A.Ş” nin 1.409,10TL, … A.Ş. — …Ltd. Adi Ortaklığının 5.920,19 TL, … yönünden davacı şirketin kendi çalışma dönemine isabet eden 3.224,98 TL’ nin tamamının dışlanması ile rücu edilebilecek tutarın 28.752,02 TL olduğunun bildirildiği, raporda belirtildiği üzere son yüklenicinin ihbar tazminatının ve yıllık izin ücretinin tamamından, kıdem tazminatı da dahil olmak üzere diğer işçilik alacaklarından ise tüm yüklenicilerin kendi dönemine isabet eden miktarlar üzerinden sorumlu olduğu, bilirkişi raporu yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, ödeme tarihinin … olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne , her ne kadar davalı … … Limited Şirketi aleyhine de dava açılmış ise de , bu şirkette herhangi bir çalışması bulunmadığı, rücu edilecek herhangi bir miktar olmadığından açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş
ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-28.752,02TL’ nin ödeme tarihi olan tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (Davalı … Ltd. Şti’ nin 4.103,25 TL ile , davalı … Ltd. Şti Adi Ortaklığının 686,98 TL ile, … Ltd. Şti’ nin 3.073,18 TL ile, … Ltd Şti” nin 13.559,32 TL ile, … A.Ş’ nin 1.409,10TL ile, … A.Ş. — … Ltd. Adi Ortaklığının 5.920,19 TL ile sınırlı olmak kaydıyla
2-Davalı … Limited Şirketi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 1.964,05 TL harçtan, peşin olarak alınan 546,09 TL harcın mahsubu ile kalan 1.417,96 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına,(Davalı … Ltd. Şti’ nin 198,51 TL ile, davalı … Ltd. Şti Adi Ortaklığının 28,36 TL ile, davalı … Ltd. Şti’ nin 155,98 TL ile, davalı … Ltd Şti nin 666,44 TL ile, davalı … A.Ş’ nin 70,90 TL ile, davalı … A.Ş. – … Ltd. Adi Ortaklığının 297,77 TL ile sınırlı olmak kaydıyla)
4-Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 44,40 TL, tebligat gideri 1.246,90 TL, bilirkişi ücreti 485,00 TL, müzekkere gideri 63,50 TL olmak üzere toplam 1.839,80 TL yargılama giderlerinin davada kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.654,30 TL mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 546,09 TL olmak üzere toplam 2.200,39 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,(Davalı … Ltd. Şti’ nin 308,06 TL ile, davalı … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti Adi Ortaklığının 44,01 TL ile, davalı … Ltd. Şti’ nin 242,04 TL ile,davalı … Ltd Şti’nin 1.034,18 TL ile, davalı … A.Ş’ nin 110,02 TL ile, davalı … A.Ş. – … Ltd. Adi Ortaklığının 462,08 TL ile sınırlı olmak kaydıyla)
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iade edilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davanın kısmen kabul kısmen reddedildiği göz önüne alınarak hesap edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, (Davalı … Ltd. Şti’ nin 1.288,00 TL ile, davalı … Ltd. Şti Adi Ortaklığının 184,00 TL ile, davalı … Ltd. Şti’ nin 1.012,00 TL ile, davalı … Ltd Şti’nin 4.324,00 TL ile, davalı … A.Ş’ nin 460,00 TL ile, davalı … Ltd. Adi Ortaklığının 1.932,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla)
7-Davalı … Limited Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davanın kısmen kabul kısmen reddedildiği göz önüne alınarak 3.224,98 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Dair, davacı yetkili vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda, HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı. 23/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır